1. 26.
    0
    bu olay, ziya kitapçı”nın, islam tarihi ve türkler adlı kitabında aynen şöyle anlatılır ;

    bu harblerden birinde, et-taberi”nin bütün tafsilatı ile anlattığına göre, bir defasında abdurrahman b. müslim, kuteybe”ye, 4000 esirle gelmişti. kuteybe, abdurrahman”ın böyle kalabalık türk esirleri ile geldiğini görünce hemen tahtının çıkarılmasını ve bir meydana kurulmasını istedi. tahtının üzerine mağruru bir eda ile oturan kuteybe, bu türk esirlerinden bin tanesini sağına, bin tanesini soluna, bin tanesini arkasına ve bin tanesinide önüne dizilmelerini söylemiş ve sonrada arap askerlerine dönerek yalın kılıç bu türklerin kafalarının koparılmasını emretmiştir. cebbar, zorba, insafsız arap komutanının etrafının bir anda bu türklerin kafa kol ve gövdeleri ile bir kan gölü haline geldiğinden hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır. bu harblerde öldürülen türklerin haddi hesabı yoktu. nitekim bu vahşetten adeta gururlanan bir arap şairi kaah el-aşkari şöyle haykırmıştır,

    ”kazah ve facfac önlerinde korkudan birbirlerine sarılmış zavallı türkleri öldürdüğünüz geceleri hele bir hatırlayınız.

    herkesi kılıçtan geçirdiniz. sadece ata dahi binmeyecek yaşta küçük çocuklar kaldı. binenlerde o hırçın atların sırtında sanki bir yük gibiydiler.”
    ···
   tümünü göster