psikoloji içeren bir hikaye

Ocağa yakın olan sandalyeye geçtim Ece’yi çorba hazırlama telaşı ile seyretmeye başladım. Bir an düşünceye daldım Ece ile ilk defa aynı evi paylaşıyoruz ilk defa bana yemek hazırlıyor ilk defa onu izleme fırsatım oluyor bu anı doyasıya yaşamalıyım. Ece çorba yapma işlemine başlamış bile mercimek çorbası yapacak bana. Bende annemden bildiğim taktikleri vermeye başladım şöyle yap şöyle olsun ben soğan sevmem, ince kes gibi bir sürü şey söyledim Ece’de bu duruma kızıp tahta yemek kaşığı ile kafama bir tane vurdu erkeğe şiddete hayır sloganları ile olay mahallinden uzaklaştım içeri geçip annemi aradım iyi olduğumu söyledim biraz havadan sudan ve dikkatli ol telkinlerinden sonra mutfağa döndüm. Ece kiminle konuştuğumu sordu bende annemle konuştuğumu çorbanın tarifini aldığımı söyleyerek iyice kızdırdım Ece’yi sonra çorbayı pişmeye bırakıp patates kızartma işlemine geçti yardım etme teklifimi reddetti “sen otur ve mümkünse sus” diye de kızdı üstüne. Bende en azından salata yapayım diyerek olaya müdahil oldum. Yeşillikleri yıkayıp dilimlemeye, havucu doğramaya başladım el becerileri oranım her ne kadar düşük olsa da salata yapmak konusunda yetenekliyimdir. Ben havuçları doğrarken Ece geldi belime sarıldı beraber doğradık ama orantılı kesemedik patates kızartırken Ece’yi izledim yanına gidip sarıldım yeni atacağı her patates için patates dilimlerini atıp kaçtık çünkü patatesler ıslaktı ve tavaya atınca sağ sıçratıyordu bu asil görevi ben üstlendim ufak tefek yağ sıçramaları yaşasam da durumun üstesinden geldik. Annemden gördüğüm tecrübe ile tavanın üstüne gazete serip bu işi kolayca halledebilirdik ama böyle yapmak daha heyecanlı olunca bu konuyu patatesleri kızarttıktan sonra söyledim çok eğlendiğimiz için şikayetçi olmadı. Ece son olarak sosisli makarna yapmaya yeltendi ama bu yemeklerin çok fazla olduğunu söyledim tüm bunların üstüne birde makarna yersek göbekli bir çift olacağız telkinimden sonra makarnadan vazgeçti ama sosisleri kızarttı. Yemekler hazır gibiydi ekmek almak için dışarı çıktım saat neredeyse 9’a gelecek hava yeniden soğumuştu inerken fırın, bakkal yada marketin nerede olduğunu sormadığımı aşağı indiğimde fark ettim telefonu çıkarıp Ece’yi arayacakken Ayşegül’ün sesini duydum yanında erkek arkadaşı ile binanın önüne geldiler erkek arkadaşı ile ayaküstü tanıştık yemek hazırladığımızı ekmek almak için dışarı çıktığımı söyledim bu fırsat ile de fırının yerini öğrendim erkek arkadaşı Ayşegül’ü bırakmak için geldiğini geç olduğu için dönmesi gerektiğini söyledi bu sırada da Ayşegül ile vedalaştılar Ayşegül yukarı çıktı bende çocuk tarif edilen fırına doğru yürümeye başladım. Çocuk da hukuk okuyor 2. sınıfta sağlam birine benziyor bende okulumun dan bahsettim biraz sonra fırına geldik çocukla el sıkıştık veda ettim o yoluna devam etti bende fırına girdim 2 tane ekmek aldım biraz kuru pasta ve en sevdiğim tatlı olan Kemal Paşa tatlısından aldım ve eve döndüm.