1. 1.
    0
    yaşım o zamanlar 16-17. okul bitmiş yazın işsiz güçsüz dolaşıyorum. pazarlamacı aranıyor diye bir ilan gördüm. boş kalmaktan iyidir dedim.
    daha genciz hem dolaşırız birazda para kazanırız. birde baktım kapı kapı parfüm satıcakmışız. i̇lk önce mırın kırın yaptım, sonra baktımki iyi para var işin sonunda devam ettim. karşıma arada sırada güzel ayaklı bayanlar çıkıyordu, kapının önlerindeki terliklerine veya ayakkabılarına umutsuzca bakıp apartmandan çıkıyordum. cesaret edemiyordum koklamaya veya dokunmaya. bir gün bir apartmana girdim yine
    bir kat çıktım tam karşımda harika bir görüntü. kapıda bir sürü hemşirelerin giydiği beyaz sabo terlikler vardı, eğilip birisinin içini koklayayım dedim, yaklaşık 20-25 çift hemşire terliği... harikaydı hepsi! tam koklamak için eğilmiştim ki kapı açıldı birden.bir türlü cesaret edemediğim şeyi yaparken suçüstü yakalandım diye düşünürken karşımda olgun, havalı bir hemşire vardı. gülerek "buyrun birinemi bakmıştınız"
    diye sordu. ne yaptığımı görmüştü ama bozuntuya vermemişti. bende heycanımı toplayıp bozuntuya vermemeyi düşündüm. "ben parfüm pazarlama şirketinden geliyorumda... " hemşire "içeri buyrun isterseniz içeride belki ihtiyacı olan bir arkadaşım vardır" dedi. utana sıkıla girdim içeri. karşımda 20-25 tane beyaz ince çorap giymiş harika ve bir o kadarda acımasız hemşire gülerek bana bakıyordu. benden parfümleri tek tek tanıtmamı istediler. bu gün onların tatil günüymüş ve o hastanedeki tüm hemşireler her tatil gününde bir arkadaşlarının evinde toplanıyorlarmış. ben onlara parfümleri tanıtırken bana kapıyı açan ev sahibi hemşire evin diğer tarafında 3-5 hemşire arkadaşına beni hangi şekilde gördüğünü anlatmış olacak ki içeri yanıma geldiklerinde hepsi ayaklarını bana göstermeye çalışıyorlardı. bu ayak oynatmalar ve kikirdeşmeler daha sonra bütün evin içindeki diğer hemşirelerede yayıldı. beyaz ince, hatta bazılarında süper ince çorap bulunan ayaklar şimdi karşımda ciksi ciksi hareketler yapıyorlar, biri parmak uçlarında ,diğerinin parmaklar havaya kalkıyor bana dönük şekilde vs... bir ara rüya görüyorum sandım. kafayı sıyaracağım sırada içlerinden en havalı ve güzel olanı "bu parfümlerin içinde ayak kokusuna iyi geleni varmı" dedi. hepsi bir arada gülmeye başladılar. benim yüzüm kıpkırmızı olmuştu. ama işi şakaya vereyim dedim. "var hanfendi bu tam size göre" yine bir gülüşme koptu evde. hemşire "aaaa benim ayaklarım kokmazki bak kokla istersen" dedi. ben o anda inanın ne yapacağımı şaşırdım. önümde bana ayaklarını koklamamı söyleyen beyaz süper ince çoraplar giymiş harika bir hemşire var ve beni gülerek seyreden yaklaşık 20 hemşire aynı evde! tam burnumu uzattım koklamak için, içlerinden en yaşlısı biraz sert bir tavırla "tamam evladım bak bu pafümler sahte zaten,biz senide fazla meşkul edip para kazanmana mani olmayalım,hem aramızda kimsenin ayakları felanda kokmuyor" dedi ve tekrar bir gülüşme koptu. bu arada karşımdaki ayağını bana uzatan harika hemşire ayağını yere indirmiş başka bir arkadaşıyla konuşmaya başlamıştı. benim de yapacağım tek şey o andan sonra hep o evi, kapı önündeki terlikleri, içerideki 20-25 çift ince beyaz çorap giymiş hemşire ayağını ve en önemlisi bana ayağını koklamam için uzatmış olan kraliçe gibi hemşireyi düşünmek oldu. ve bu hikayeyi en sonunda yazmak..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster