Sizden 2 yıl sonrasından baktığım için biraz daha iyi yorumlayabiliyorum olayları. Şu an siz hani trollendik zannettik diyorsunuz ya o zaman ben de aynı şeyi hissetmiştim. Kamera şakası falan olduğunu düşünmüştüm. Benim bakış açımla bakmanız beni çok mutlu etti çünkü bu kalemimin en azından bir olgunluğu olduğunu gösteriyor.
Her neyse Burak bini meselesine gelince de dediğim gibi 2yıl önceden bakıyorsunuz. Melis ile nasıl bir ilişkisi var onu da bilmiyorsunuz. Yani tam olarak benim 2 yıl önceki durumumdasınız. Eğer sabırla okursanız ben de sabırla yazarsam her şeyi kronolojik sıralamasına göre vereceğim. Açıklanmayan birçok şey açıklanacak. Anılarımın kalan kısmına gelince de:Bana çok kızmayın olur mu?

---

Yürüdüm. Uzun bir süre yürüdüm.
Bilmiyorum ne kadar gittim. Ama durduğumda neredeyse yola atlayacak durumda olduğumu fark ettim. Durdum bir soluklandım.
Sonra zaten işlek olan sokaktan bir araba çevirdim.
Adama dedim ki beni şehrin en kalabalık en canlı yerine zütür. Saat zaten akşamı falan geçti.
Tamam dedi adam zütürdü beni.
Getirdiği yer barlar sokağıydı. Bildiğiniz ışıl ışıl yanıyordu her yer.
Kendi kendime dedim amk ne yapıyorum ben ne işim var benim burada. Aslında niyetim şehrin işlek yeri derken sadece mağazaların falan olduğu bir yerdi. Bir otel odası ayarlar yatar uyurum diye düşünüyordum.
Sonra aman neyse dedim gibtir et. Gireyim bir bara, tabi ki hiçbir şey içmeyeyim varsa alkolsüz kokteyl o yoksa su bile olur dedim kafamda.
Önce bir tanesinin önüne geldim bu bar bu gece rezerve göre alıyormuş müşteri.
Sonra 1 tanesinin gay bar olduğunu son anda fark ettim.
En sonuncusuna karar kıldım girdim içeriye.