1. 301.
    +3
    evet panpalar, işte karşımızda tatilya.
    tatilyayı bilen panpalarım bilirler. gerçi şu an sanıyorum kapandı ama bir zamanların istanbulunda, o beton yığını ve yeşillik yoksunu şehirde (şimdi de çok farklı değil aslında) yarıkapalı bir alan içerisinde oluşturulmuş, büyükçe bir lunaparktı tatilya. bizim okulda sağolsun her sene oraya gezi düzenlemeyi adet haline getirmişti. ben daha önceki gezilere katılamadığımdan ancak bu yaşımda gelmiş oluyordum bu büyük sosyalleşme ve eğlenme merkezine!

    arabalardan indik.
    bizim arabada bulunan kafilenin başında iki öğretmen vardı. biri reyiz biri de reyizin panpası aslı hoca. aslı hoca hiç derslerimize gelmemişti ama reyizin panpası benim de panpamdır mantığı ile onu da severdim. sıra olduk, çünkü o gün oldukça kalabalık bir tatilya varmış karşımızda. haliyle düzenli ve birbirinden hiç kopmayan bir kafile olmamız şarttı. zaten kapıda bekleyen otobüslerin çokluğu, içeride metrekareye düşen insan sayısı hakkında fikir veriyordu bizlere.
    yaklaşık yarım saat sonra tatilyaya giriş yapabildik. başımızda reyiz ve aslı hoca ile dolaşmaya başladık. tatilyaya ilk ve son gidişim o geziydi panpalar. o yüzden orasını düşününce aklıma gelen şey çok geniş, büyük bir yer olduğudur. bilemiyorum belki o yaşıma göre büyük gelmiştir, aslında o kadar büyük değildir. fakat daha sonra gidip kontrol edemediğim için bu saptamam ile idare ediyorum.
    orada sistem şu, içeriye girdi isen aletlerin büyük bir çoğunluğuna biniyorsun, ekstra bir ücret yok. sadece ateri tarzı şeyler vardı ekstra jeton gerektiren hatırladığım kadarı ile.

    reyizin önerisi ile en önce korku tüneli namında bir yere girmeye karar verdik. korku tüneli ismi ile anılsa da bakmayın, içeriden çıktığımda oranın müdürüne gidip, korkmadım bin deseydim yeriydi. karanlık bir ortamda yalandan çıkan insanlar, pat pat patlayan bir şeyler vb. tam anlamıyla trajıkomikti panpalar. zaten tünel boyunca korkmak yerine, çok komik la bu geyiğini yaptık durduk. harbiden olayın korku olarak sunulması çok komikti amuğa koyim.

    ikinci durağımız trendi panpalar.
    ismi korku treni olabilir tam hatırlayamıyorum. bu alet gerçekten ürkütücü duruyordu. zaten bir çok özellikle kız panpa buna binmek istemedi, kenarda durdu. esrayı da içeri girdikten sonra ilk kez bu kenarda bekleyen arkadaşların yanında fark ettim. ben mi, bu da soru mu panpa. tabiki trene binme sırasında idim. korkmuyor değildim ama tüm şartlar benim bu trene binmem gerektiğini işaret ediyordu. ne bileyim delikanlılık, esranın trene binmemesi, he bir de reyizin ısrarı.

    sıra geldi, trene benim panpam ile bindik. yüzümüzde gülücükler, binmeyen panpalara bakmalar, el sallamalar.
    tren çok güzel bir şekilde harekete başladı, yavaş yavaş, nostaljik bir biçimde.
    en son hatırladığım tıngır mıngır çıktığı o yükseklik oldu. oradan aşağı hareket başlayınca o kadar korktum ki, bir yandan abovvvvv, anneeee, haaaaa diye bağırırken, bir yandan da gözlerimi kapattım ve tren durmaya yakınken açtım.

    trenden indiğimde ki pgibolojimi şöyle anlatayım,
    tek tesellim altımın kuru olması idi...
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster