1. 26.
    0
    ne olursa olsun bu günleri geride bırakıp önüme bakmalıydım. bir süre daha sizin tabirinizle evden çıkmayan asosyal biri olduktan sonra kendimi gece hayatına verdim. her gece barlara gidip köpek gibi sarhoş oluyor , bugün bile görsem tanımayacağım insanlarla gecelerimi geçiriyordum. bir kaç ay sonra telefonum çalmıştı ,arayan buse'nin annesiydi. her ne kadar daha tanışmamış olsam da telefonda bir kaç kez görüşmüşlüğüm vardı. intahar ettiğini söylüyordu telefondaki ses , inanmamıştım. karşımdaki 70 li yaşlarda zor konuşan kişinin suratına kapatmıştım telefonu. inanın bana kafama bile takılmamıştı bu telefon görüşmesi , iliklerime kadar yalan olduğunu düşünüyordum. derken bir telefon daha , üzerine bir tane daha derken durumun ciddiyetini anladım. atlayıp antalya'ya gittim. telefon görüşmesinin doğruluğuna şahit olmuştum ama gözümden bir damla bile yaş gelmemişti. nasıl olduğu hakkında bir fikrim yoktu. annesine aramızda geçenleri tüm çıplaklığıyla anlatmış , akıl almak istemişti. annesinin ise bu durum karşısında hiç bir yorumu olmamış , kızına sırtını dönmüştü. çünkü buse karakterli bir insandı , bunu yapacak kadar düşük biri değildi. gel gör ki kabak benim başıma patlamıştı. sonrasında ise kendi hayatını kendi elleriyle sonlandırmıştı. 1 kürek toprak bile atmaya tenezzül etmedim , gözlerimden 1 damla dahi yaş akmadı bu durumda. ama inanılmaz bir boşluk vardı içimde. antalya da bir süre daha kaldım , işlerimle ilgilenemedim. dönmeme yakın bir gece çok alkol almıştım. mezarına gitme düşüncesi vardı kafamda. belki içimdekileri yüzüne söyleyemediğim için kendimi rahatlatma isteğiydi bu. bilemiyorum , önümü göremeyecek bir şekilde mezarın başına geldiğimi hatırlıyorum. daha mezar taşı bile olmayan , tahtaya isminin yazıldığı yerde dizlerimin üzerine çöküp bağırdığımı hatırlıyorum. neden yaptığını , bunları haketmediğimi haykırıyordum. göz yaşlarımı tutamamıştım , hiç birşeye kafayı takmayan ben , kendimi bitirmiştim.
    ···
   tümünü göster