/i/Tarih

''Tarih bir meslektir, bir hobi, gevezelik, anekdot ya da asparagas değildir.'' (Pierre Goubert)
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +8 -3
    https://i.ibb.co/zR7b0sZ/Ekran-Al-nt-s.jpg
    Evet beyler, 04 Ocak 1918 tarihli "Takvim-i Vekayi" (Vakaların Takvimi, bugünkü Resmi Gazete)nin ilk emrini ekte verip altına lâtin harfleri ile yazdım.
    isveçlilerin isimlerinin yanına soru işareti koydum çünkü eskiden isimler okunduğu gibi yazılırdı, o sebeple ve harfler sebebiyle tam yazılışını çıkartmak zor.
    Başka tebligat (bildiriler) vb de var tabi, ben hemen bunu çevirdim sizlere
    ···
  1. 2.
    -1
    https://i.ibb.co/zR7b0sZ/Ekran-Al-nt-s.jpg
    Evet beyler, 04 Ocak 1918 tarihli "Takvim-i Vekayi" (Vakaların Takvimi, bugünkü Resmi Gazete)nin ilk emrini ekte verip altına lâtin harfleri ile yazdım.
    isveçlilerin isimlerinin yanına soru işareti koydum çünkü eskiden isimler okunduğu gibi yazılırdı, o sebeple ve harfler sebebiyle tam yazılışını çıkartmak zor.
    Başka tebligat (bildiriler) vb de var tabi, ben hemen bunu çevirdim sizlere
    ···
  2. 3.
    +4 -1
    Bir gecede cahil kaldım
    ···
    1. 1.
      +3
      Zorunlu harf değişiminden sonra uzun yıllar ciddi bir kitap basımı olamadı, okul kitapları basıldı daha çok. 1930 yılları gazetelerinde bununla ilgili özeleştiriler de var (o dönemdeki gazeteler devletin resmi gazetesi gibi çalışırdı, muhalefet filân olamazdı, gazete sahip ve yazarları atanmış -seçilmiş değil- milletvekilleriydi)
      ···
    2. 2.
      +1
      Vay ve dayı seni bu kadar bilgili olduğunu bilmezdim amsizlik başına vurdu galiba
      ···
    3. 3.
      +2
      Karıyla kızla uğraşan bunları öğrenebilir mi aq
      Ömrüm pc-kitap başında geçiyüüürr
      ···
      1. 1.
        +2
        Tabiiki öğrenemez aq
        ···
    4. diğerleri 1
  3. 4.
    0
    Ne dersiniz cicişler ?
    ···
    1. 1.
      +1 -2
      mosmanlı moruq.
      ···
    2. 2.
      +1 -1
      Kardeş 1909'dan sonra bugünkü ingiltere'deki gibi Meşruti Monarşi vardı Osmanlı'da.
      Yani devleti aslında Meclis (Meclis-i Mebusan - Seçilerek Gönderilmişler Meclisi) yönetiyordu. Tabii bir de A'yan Meclisi (Toplumun ileri Gelenleri Meclisi - Padişah seçerdi) vardı, bu da bir tür Senato görevi vardı, Mebusan Meclisi'nin çıkarttığı kanunları inceler, değişiklik yapar vb. ingiltere'de de "Avam (Halk) Kamarası" ve "Lordlar (Efendiler) Kamarası" vardır.
      ···
    3. 3.
      +1 -1
      Ulan pekekent ilk defa meclis padişahtan farklı bir karara vardığı için Abdülhamit kapatmadı mı meclisi? Meclis yönetiyormuş...
      ···
    4. 4.
      +2
      1909'da Abdülhamid tahttan indirildi ve Sultan 5.Mehmed Reşat tahta geçti.
      Kendisine "neden işlere müdahale etmiyorsunuz" diyenlere, "Madem ki ben işlere karışacaktım, biraderin (2.Abdülhamid) kabahati neydi ?"
      ···
    5. 5.
      +1 -1
      işlere müdahale etme padişahın kararlarının eleştirilebildiği tek yer olan meclisin kapatılması herhalde.
      Ulan utanmasan Osmanlıda demokrasi vardı diyeceksin rezil herif.
      ···
    6. 6.
      +1
      Neden sürekli hakaret ediyorsun genç adam ? Kendini ifade edemiyor musun normal kelimelerle ? Nedir bu korkun ?

      Konuya gelirsek, belli ki tarihimizi pek araştırmamışsın. ittihatçılar ve Tek Parti dönemini bilsen, Padişah'a rahmet okuttuklarını bilirdin. Tek bir muhalif sese izin vermediler, suikastler çok sıradanlaşmıştı ittihatçılar döneminde.

      Sonraki tek parti döneminde ise zaten seçim değil "atama" vardı. Milletvekillerini CHP'nin değişmez genel başkanı "atardı". Seçimler iki dereceli idi, yani sözde "halk", katılım %20'leri pek geçmemiştir, CHP'nin seçtiği 2.seçmenlere oy verir, 2.seçmenler de CHP'nin aday gösterdiği kişilerin milletvekilliğini oy vererek "onaylardı".
      Gazeteler şöyle derdi "Münhal (boş kalan) ... mebusluğuna (milletvekilliğine) ... Bey seçilecektir".

      Bu konuda yayınlar var, doğrudan o günün gazetelerine bile gitmene gerek yok. Hakaretlere ayıracağın vakti araştırmaya ayırırsan gerçekleri öğrenirsin
      ···
    7. 7.
      -2
      Konu ne aptal ittihatçılar ne de Atatürk (sen isim vermesen de). Duymak istediğin ittihatçıların Osmanlı'yı çöküşe sürüklemesiyse evet doğru. Diğer duymak istediğin Atatürk' ün diktatörlüğüyse evet o da doğru.(tabi diktatör dahi olunca fark ortada) Ama konu senin Osmanlıda mutlak monarşinin olamadığını, yönetimde meclisin de söz hakkı sahibi olduğunu iddia etmen ve benim buna bir örnekle karşı çıkmam. Sense konuyu alakasız örneklerle bambaşka yerlere dağıtmaya çalışıyorsun. Ayrıca sana hakaret falan da etmedim. Sadece tespit yaptım, rezil herif.
      ···
    8. 8.
      +2 -1
      Yazdıklarını da unutuyor bu delikanlı... Alıntılıyorum aynen :
      "Ulan pekekent"
      "rezil herif"
      "aptal"
      yazmış...
      Anan-Baban-Öğretmenin ne "ahlâklı" bir insan yetiştirmişler, vay be... Bu kadar edep - saygı ancak böyle birinde olur.
      Öğrenmek istiyorsan aç oku, Osmanlı Meşruti Monarşi'sinde Padişah'ın yetkileri neler, ingiliz Meşruti Monarşi'sinde Kral'ın / Kraliçe'nin yetkileri neler.
      Cumhuriyet demek Demokrasi demek değildir. Yönetim sadece aile arasında kişilere geçmez, ama yine yönetimi bir dikta grubu tutar. Güncel olarak örneğin Azerbaycan da bir "Cumhuriyet"tir ama Haydar Aliyev'den sonra oğlu Cumhurbaşkanı oldu. Demokrasi var mı, incelemek gerekir...

      29 Kasım 1923 tarihli Sebil-ül Reşad dergisinde çıkan bir yazı ile başbaşa bırakıyoruz halkımızı (kısmen sadeleştirdim) :
      "Bizim idare adamlarımız, daima milletin fikirlerinin geçerliliğini ortadan kaldırarak, devletin idaresini sınırlı ellerde toplamak illetinden kurtulamamışlardır...
      ... Cumhuriyet ile islam kanunlarının uyuşmayacağını biz asla kabul etmiyoruz. Cumhuriyet demek, islam hükümlerini kaldırarak, onun yerine batı kanunlarını getirmek, milletin toplumsal hayatını değiştirerek, batı toplumsallığını getirmek midir ? Cumhuriyeti biz hiç de bu şekilde anlamıyoruz. Tam tersine milletin ruh hali ve toplumsal durumunun, inançları ve düşüncelerinin, arzu ve hislerinin tamamiyle hakim olması şeklinde anlıyoruz.
      Hatta onun içindir ki cumhuriyetlerde kişilerin o derece hükmü olmaz, bütün nüfuz ve kuvvet milletin manevi şahsiyetinde toplanır. En iyi cumhuriyet hükümeti, milli irade ve arzuyu en iyi temsil etmeyi ve uygulamayı başaran hükümettir. Cumhuriyet hükümetlerinde iş başında bulunan kimselerin, şahsi ve özel yorumları hakim olamaz. Eğer onlar milleti kendi fikirlerine, kendi arzu ve heveslerine göre yürütmeye çalışacak olurlarsa, o gerçeğinde bir cumhuriyet hükümeti olmaz, cumhuriyet şekline bürünmüş bir kişiler hükümeti olur. Bundan dolayı, cumhuriyet hükümetini milletin medeni ve toplumsal kanunlarını değiştirmeye davet etmenin anldıbını kavrayamıyoruz...
      ... Bilinir ki milletlerin siyasi kurumları, toplumsal durumlarının bir ürünleridir. Toplumsal durumları da, ahlak ve inançlarının bir ürünüdür. Herhangi bir hükümet şekli, milletin toplumsal hayatına, fikirlerine ve inançlarına uymazsa, o hükümet şekli o milletin bünyesine uygun değildir demek olur. Siyaset şekline göre toplumsal hayatta, ahlak ve inanç hayatında değişiklik yapmaya kalkışan bir toplum bilimi alimi tanımıyoruz. Bu şekilde aykırı harekette bulunmak isteyen, neticede ya kendisini, ya milletini hüsrana ve felakete düşüren çılgınları tarih kaydetmiyor değil. Fakat bütün devirlerde yetişen hakimler, bu hareketi ortak olarak kınamışlardır...
      ... Bugün seçimlere katılanların hepsine birden yarın sorulsa, bunun uygulanmasını istemeyenler acaba kaç kişi çıkar ? Biz hiç zannetmiyoruz ki %5’i geçsin ve onlar da içki içenler olmasın. Demokrasiden, halkçılıktan, milli iradeden bahsedenler, bu sınava gelebilirler mi ? iş buraya gelince “El-avam, ke-l-hevam” (halk böcekler gibidir, -bir deyim-) derler, milletin cehaletinden, kendisini bilmediğinden, aydın istibdatından bahsederler.
      işte bütün şeyler ellerinde böyle oyuncaktır. ilimleri de böyledir. Genel Vicdan derler, fakat kendi kafalarından başka bir şey tanımazlar. Milli irade derker, fakat kendi şahsi iradelerinden başka bir şeyin hükümran olmasını istemezler. Halkın tercümanı olarak söz söylerler, fakat özel fikirlerinden başka bir şeye hürmet ettikleri yok... "
      Tümünü Göster
      ···
    9. 9.
      +1
      Dayı yılların birikimi ile gibmis
      ···
    10. diğerleri 7
  4. 5.
    +2
    Panpa ikinci satırda nişanı değil nişanları yazıyor.
    ···
    1. 1.
      +1
      Doğru söylüyorsun atlamışım
      Ulan ma'dem okuyabiliyorsun sen de çevirsene, ben çok vakit ayıramıyorum bunlara, başka araştırmalarım var
      ···
      1. 1.
        +2
        Panpa ben de iki sene filan osmanlıca görmüştüm zamanında ama şu an çok hatırlamıyorum. Bir de osmanlı dönemi de çok ilgimi çekmiyor o yüzden denk geldiği kadar bakıyorum. Sana kolay gelsin
        ···
      2. 2.
        +2
        Sağol qeqe, ama okuma işi alışkanlık işi, okuya okuya hızlanıyorsun
        Lâtin harfleriyle de çocuklar 3-4 seneden önce takır takır pek okuyamıyorlar
        ···
      3. 3.
        +2
        doğrudur. Bize okuma odaklı değil de yazma odaklı eğitim vermişlerdi. Upuzun sayfalarca yazı yazardık o yüzden rika'm iyidir.
        ···
      4. 4.
        0
        Eski harflerle okumak kolay da yazmak zor, çalışmadığım için 2-3 kelimeyi bile doğru yazamam. Ama okumam fena değildir.
        ···
      5. diğerleri 2
    2. 2.
      +2
      "Hariciye"yi (Dışişlerini) "Harbiye"(savaş) diye okumuşum
      Kimse de demiyor ki "ulan cim ile be'yi nasıl karıştırdın" diye
      Okumak böyle bir şey işte; harfleri tek tek okumaz insan; kelime kalıbı (resim) olarak okur
      Onu da aklından okur
      ···
      1. 1.
        0
        Kendin çalışıp öğrenmelisin; eğer sevmiyorsan da bölümünü bırakmanı öneririm. Yok yakınken dön, bir ömür sevmediğin bir işi yaparak kendine eziyet etme
        Ben herşeyi kendi kendime öğreniyorum, dün bu harflere boş boş bakarken, bugün çok ağır olmayan metinleri okuyabilir hale geldim.
        ···
  5. 6.
    +1
    allah razı olsun panpa.
    ···
  6. 7.
    0
    Ruslara savaş açsan kazanırsın qanqa
    ···