1. 26.
    0
    ertesi gün okula güzel bi giriş yapmak için bilerek geç gittim. bunu da internetten öğrenmiştim ve sınıfa tüm herkesin gözü önünde etkileyici bir giriş yapmanın çok yararlı olduğu yazıyordu.ilk ders ingilizceydi. evden hergün çıktığım saatten 20 dakika daha geç çıktım. ağır ağır okula gittim kulaklıktan müzik dinleyerek. okulun önüne geldiğimde bomboş bi alanla karşılaştım. bekçi kapıyı açtı içeri girdim. bahçede bomboştu. okulun kapısından içeri adımımı attım ve merdivenlerden çıkmaya başladım.ilk katın sol tarafındaki sınıflardan 2.sine doğru gittim. hafif,saçma bi heyecan sarmıştı beni. kapıyı dinledim önce ingilizce hocası bişeyler söylüyordu. geri dönüp tuvalete gittim. aynada saçımı başımı düzeltip yüzüme bikaç damla su vurdum. gözlerimdeki çapakları sildim ve geri döndüm. sınıfın kapısına tıklatıp içeri girdim yavaşça. öğretmenin beni sınıfın içinde rezil etmesini önlemek için yanına gidip mütevazi bi şekilde özür diledim. merveyle deryanın sıralarının yanından geçerken gözlerim tamamen merveye odaklanmıştı. merve camdan dışarı bakıyor beni görmüyordu sanki. yavaşça yanlarından geçerken deryada bana bakıyordu. kafası benle birlikte arkaya doğru döndü.ben yerime oturduktan sonra hemen onların sırasına çevirdim kafamı. derya hala bana bakıyor ama merve hala giblemiyordu beni.o an kafama daha da yerleştirdim merveyi gibme fikrini.bu umursamaz tavırlarıyla daha da ilgimi çekiyordu huur..
    ···
  2. 27.
    0
    hemen ilk tenefüs derya kalkıp yanıma geldi. biraz konuşalım mı dedi. birlikte bahçeye çıktık.ne diyeceğini merak etmiyordum ve söyleyecekleri hakkında az çok bişeyler tahmin ediyordum. tahminime göre dün yaşananların bi hata olduğunu, böyle birşeyi birdaha yapmamamız gerektiğini söyleyecekti. lakin hiç de böyle olmadı. dün yaşananların babasının ölümünden sonra yaşadığı en güzel şey olduğunu dün akşamdan beri beni düşündüğünü söyledi. benim gözüm ulaşamadığım büyük ve güzel olan et parçasındaydı. fakat yarın öbür gün aç kalmamak için şuan elimde olan et parçasını güvenli bir yere gömmek istiyordum. insan değildim o zamanlarda. hiçbirşeyi umursamayan genel geçer ahlak kurallarından tamamen yoksun vahşi bir aslandım.tek amacım anı yaşamak ve şimdi ki açlığımı gidermekti.

    bu düşündüklerimin birer sonucu olarak deryaya son derece kibar ve karizmatik bir erkek etkisiyle yaşananları benim de çok sevdiğimi. onun ne kadar güzel olduğunu falan söyledim. suratında tekrar o saf, aptal ve güzel gülümseme belirdi.bu gülümseme midemin tekrar guruldamasına neden olmuştu sabahın köründe..
    ···
  3. 28.
    0
    tenefüsün bitiminde sınıfa deryayla birlikte girdik. sıralarımıza oturduktan sonra engin tecrübe ve bilgilerimle deryanın hemen merveye bişeyler anlatmaya koyulacağını tahmin ediyordum. derya sakin sakin yerine oturdu, çantasından kitabını çıkardı ve rest çözmeye başladı. merve ise kafasını çevirip bakmamıştı bile. geri kalan dersler ve tenefüslerde de her ikisini birden inceledim. tenefüslerde ayrı ayrı takılıyor, ders esnasından birbirlerine soğuk davranıyorlardı. bunun benim veznimde tek bi açıklaması olabilirdi o da bu kızların birbirleriyle kavgalı veya birbirlerine tripli olduklarıydı. kafamda yeni planlar yapmaya koyuldum. okul çıkışı tek başıma yürüyor, kulaklığımdan müzik dinliyordum.led zeppelinden-dazed and confused çalıyordu kulaklığımda.(beyler her ne kadar o zamanlar kültürsüz cahil bi bin olsam da müzik konusunda lise yıllarımdan beri engin bir zevkim vardır. pink floyd-the moody blues, deep purple,led zeppelin, queen ve bu tarz rock tarihinin efsane gruplarını o zamanlardan beri dinlerim)

    eve doğru ağır ağır yürürken kızların bu açıklığından faydalanabileceğim bi plan yapıyor kafamda farklı seneryolar üretiyordum. baya dalmış bomboş yolda tek başıma ilerliyordum..
    ···
  4. 29.
    0
    eve vardığımda planımı hazırlamıştım. derya üzerinden merveya yavşamam mümkün değildi artık çünkü bunun için deryayla yakın bi arkadaş olmam gerekiyordu. şimdi ise deryayla sevgili gibi bişeydik.o yüzden ben de merve üzerinden deryaya yanaşıyormuş gibi yapıcaktım. planımın iskeletini hazırlamıştım. merveyle deryanın arasını daha da açıp iyice kavgalı hale getirecek. sonra deryayla sevgili olduğumuzu merveye gösterecektim.en sonunda merveye arkdaşça yaklaşıp deryadan intikam alma fırsatı verecektim. özet olarak ikisinin arasını bozacak asıl avımın dıbına koymak için düşmanından intikam alma fırsatı verecektim. daha öncede söylediğim gibi bu planları yaparken milletin arasının bozulmasını, arkadaşlar arasında fitneye yol açacağımı ve bu için günahi boyutunu hiç giblemiyordum.tek bi amacım vardı o da am.

    hemen ertesi gün deryaya yaklaştığım şekilde merveye yaklaşacak. şans eseri yolda karşılaşmışız gibi bir süs verecektim kaderime. işte o gün okul çıkışı merveyi takip ettim. bunun evi okula baya yakındı. aynı deryaya yaptığım gibi evlerinin yakınına bi yere çöktüm ve orada yaşadığına dair bi ipucu beklemeye başladım. bekledim.bekledim. yaklaşık 2.5-3 saat orada mal gibi bekleyip müzik dinledim. sonunda babası olduğunu tahmin ettiğim bi adamla dışarı çıktı ve apartmanın önündeki arabalardan birine binip gittiler.
    ···
  5. 30.
    0
    onların ardından bende çekip evime gittim. ertesi gün okuldan sonra öğle vakti gidip evlerinin önünde nöbete başladım. dünkü kadar çok bekletmedi huur. kısa beyaz bi şortla dışarı çıkıp evin karşısındaki markete girdi. hemen ardından daldım markete bende. içeri girdiğimde karşıdaki koridordan sola dönüyordu.vay amk dedim içimden ne güzel hatunmuş lan bu.bildiğin at yani. hemen gittiği yerin ters tarafından dolanıp karşısına çıkmak için sola döndüm. bomboş koridorda köşedeki ekmek dolabından ekmek alıyordu.ilk defa markete girmiş bir at görüyordum.bi elinde gıcır gıcır sesler çıkaran anahtarlar ve ufak bi cüzdan, diğer elinde ekmek poşeti içine ekmek sokmaya çalışıyor. saçı başı dağılmış iyice güzel olmuştu. hemen fırsatı değerlendirmek için koştum yardımına. pardon yardım edebilir miyim dedim. kafasını dalgın bişekilde kaldırıp baktı.ben hemen aa merve,sen misin ne arıyorsun burda? dedim. yapmacık bi şekilde gülümsüyordum bide.görmüyor musun ekmek alıyorum dedi. suratım birden düştü ve ''ee eh yardım edim istersen dedim ve elinden poşeti alıp açtım. pşeti ağzı açık bişekilde tuttum.iki tane ekmek alıp koydu içine. deminki buz gibi tavrı birden değişti ve gülümseyerek saol dedi. sonra geldiği yerden geri dönüp içeceklerin olduğu kısma gitti. bende peşinden. konuşacak bişeyler arıyordum.bi şekilde bağlanmalıydım olaya ve duvarı yıkmam lazımdı aramızdaki.ota taka her zaman cin gibi çalışan kafam çalışmaz olmuştu onun bu güzelliği karşısında.
    ···
  6. 31.
    0
    düşün düşün düşün. bişey gelmiyordu aklıma. nasıl konuşacaktım bu kızla. derken istemsiz bi şekilde kızın yanına gittim.o parmak arası terlikleri, beyaz şortu ve üzerindeki uzun mavi tişörtüyle kendine çekiyordu beni. yanına gittim tam karşısında durdum. kafasını kaldırıp baktı bana. sonra aa sen bizim sınıftaki çocuksun dime dedi.mal gibi şaşırmış kalmıştım. içimden e dıbına kodumun salagı demin sana öyle söyledim ya dedim.bi cevap bekliyen kıza dışımdan ee evet sende bizim sınıftaki mervesin. mervey di dime? dedim. evet merve ben dedi ve elini uzattı. boşta olan sağ elini sıktım hemen.ve sordum buradamı oturuyorsun? evet dedi hemen karşıda oturuyorum.gel bi çayımızı iç dedi. tamamdır bu işte bitti diyip umut içinde kabul ettim. birlikte kasaya gittik. parayı ödettirmek istemedim bir iki ısrar etti ama sonunda yola geldi huur.6 lira kol gibi girdi şu öğrenci kardeşinize o markette. fazla üzerinde durmadım am vardı ucunda sonuçta. onun arkasından evine kadar çıktım kapıyı anahtarla açıp hemen üstüme çullanmasını ve deli gibi beni öpmesini düşünüyordum falan zile bastı ve kapıyı yaşlı bi bunakla 40lı yaşlardaki sarışın milf bi kadın açtı..
    ···
  7. 32.
    0
    merve kapıyı açan kadınlara bi misafirimiz var dedi. mervenin ardından içeri girdim. evdekiler beni son derece güler yüzle karşıladılar. içeri gidip mervenin gösterdiği yere oturdum. birlikte yemek yedik ve mervenin annesiyle sonrada babaannesiyle tanıştım. çok iyi insanlardı hepsi ama onların iyiliği veya kötülüğü beni zerre kadar ilgilendirmiyordu.tek hederim karşımda oturan bu şortlu güzel kızdı. merakımdan ve konuşacak bişeyin olmamasından nereli olduklarını sordum. aslen göçmen olduklarını öğrendim. zaten böyle bir güzelliğin türk kezbanı olması beni şaşırtıyordu. yemekten sonra merve bana odamı göstereyim sana dedi ve birlikte onun odasına geçtik.tam karşıda bi bilgisayar ve bilgisayarın hemen yanında bi yatak vardı. odanın diğer taradında aynalı bir masa ve dolap duruyordu. masanın üzerinde makyaj malzemeleri göze çarpıyordu ilk başta. renk renk malyaj malzemeleri toplu düzenli bi şekilde dizilmişti. hemen dikkatimi yeşil rengin daha fazla kullanıldığı çekti. kıza baktım göz kapakları harbiden yeşildi. kendisi yatağa oturdu ve beni bilgisayar sandalyesine oturttu. sandalyeyi yatağa doğru çevirip tam karşıma geçti.ee deryayla aranız nasıldiye sordu. şaşırmıştım tabi ee sen nerden biliyorsun bizi dedim. deryanın ona herşeyi anlattığını ve bu konu üzerinde tartışırlarken kavga edip ayrıldıklarını ve aralarının bozuk olduğunu söyledi. hemen sonra ekledi.derya en sevdiğim arkadaşımdır. seni yukarı bişey rica etmek için çağırdım. lütfen onunla konuşup aramızı tekrar yapar mısın? dedi.ne diyeceğimi bilemedim ne umutlarla gelmiştim, şimdi neyle uğraşıyordum. durumu lehime çevirmek için şeytanca bi fikir geldi aklıma. hemen merveye anlatmaya koyuldum..
    ···
  8. 33.
    0
    merveye derya da bu konudan bahsetti bu gün bana. seni eskisi kadar çok sevmediğini, artist,şımarık, havalı bi kız olduğunu söyledi bana.ilk başta şaşırdım tabi çünkü senin böyle bir karaktere sahip olacağına imkan vermemiştim. dedim. mervenin suratı iyice bozuldu gözleri dolmaya başladı. öfke ve şaşkınlıkla sordu bizim derya mı söyledi bunları dedi. evet dedim.seninle arkadaşlığını kesmek istediğini senden bıktığını da söyledi dedim. hemen bilgisayar masasındaki telefona sarıldı ve ben şimdi sorarım ona dedi. elinden telefonu kaptım ve ne yapıyorsun? dedim.ve boşver yakışmaz sana diye ekledim. suratıma şaşkın şaşkın baktı ve tamda tahmin ettiğim gibi birden patladı ve hüngür hüngür ağlamaya başladı.amk kızları ne kadar da duygusal oluyor ya diye geçirdim içimden ve önümde ağlayan bu güzel et yığınını kucakladım. göğsümde sanki anası ölmüş gibi hüngür hüngür ağlıyordu. tişörtümün ıslandığını hissediyordum.'şşşş tamam ağlama boşver' diyerek üzüntüden yoksun bir kalple üzgün görünmeye gayret ederek teselli ediyordum merveyi. sonra kafasını kaldırıp saçı başı dağalmış, yüzüne yapışmış ve gözündeki yeşil boya akmış bir şekilde suratıma baktı. teşekkür etti. uygun zamanın şimdi olduğundan emindim ama evde anası ve nenesi varken bu iş yatardı. kızı yatağına yatırıp üstünü örttüm. kafasına öpücük kondurdum. saçlarını okşayarak biraz dinlenmesini söyledim. isterse yarın akşam onu dışarı çıkarabileceğimi ekledim. kafasıyla onayladı.en son odadan çıkmadan önce deryayı aramamaya ikna ettim ve zafer kazanmanın verdiği zevkle odadan ayrıldım. ailesine kısaca veda edip çıktım dışarı ve eve gittim. yarın akşam bu işin biteceğinden emin bi şekilde yatağıma girdim. biraz ferre izleyip osbirçektim ve zıbarıp yattım..
    ···
  9. 34.
    +1
    sonraki gün okula gittiğimde derya sırada tek başına oturmuştu. merve ise benim yerimde sıra arkadaşım olan malın tekiyle yanyana oturuyordu. deryanın suratında şaşkınlık, mervenin suratında öfke benim suratımda ise eserini izleyen bi mimar edası vardı. yanımdaki malda salak salak bakıyodu ne oluo lan diye. mervenin yanına gittim. yandaki çocuğa biraz izin vermesini kibar bir şekilde beyan ettim. çocuk kalktı ben mervenin yanına oturdum ve neler olduğunu anladığım halde sordum. orada oturmak istemediğini sınıfta boş yer olmadığından seninle veya mertle (sıra arkadaşım olan mal) yer değiştirmemizi söyledi.ben hemen deryayla konuştun mu söyledikleri hakkında diye sordum heyecanla. allahtan foyam ortaya çıkmamıştı. deryaya hiçbirşey söylemeden ayrılmış yanından. tamam ben geçerim deryanın yanına diyip çantamla birlikte ayağa kalktım. hemen sonra merve beni kolumdan tutum mert gitsin ya oraya sen burda kal dedi. yanına oturdum ve şunu söyledi sen bana iyi geliyorsun

    mertle nazikçe konuşup deryanın yanına yolladım. ipne ağzı kulaklarında gitti oraya. bende merveyi bu akşam dışarı çıkaracağıma ve ona yaşadıklarını unutturacağımı söyledim.ilk başta kabul etmedi. benim deryanın sevgilisi olduğumu falan söyledi. bende sadece arkadaş olarak biraz takılıcaz diyerek ikna ettim merveyi. akşamı iple çekip getirdim ve ne kadar param varsa yanıma alıp mervenin evine gittim.

    edit:kısa bi mola beyler 15 dkye devam edicem.
    ···
  10. 35.
    0
    akşam saat 19:00.hava yavaş yavaş kararıyor.ben elim gibimde apartman kapısının önünde bir atı bekliyorum. üzerine binmek iççin. üzerimde bi kot pantolon, içimde bir tişört ve kırmızı bir hırka var. ayağımdaki koyu yeşil botlarımla son derece normal bi şekilde bekliyorum. birden apartmanın kapısı açıldı ve kapıdan çıkageldi merve. ulan dedim görür görmez. ulan ben seni bu gece gibmezsem bana da pistorius demesinler lan dedim.ve o anda intikam yeminimi ettim. siyah uzun bi bot, onun üstünde siyah dar bi tayt en üsttede bembeyaz uzun bi kazak giymişti merve. onun üstünde de yine siyah bi hırka vardı. saçları açık, dümdüz ve heryana dağılmıştı. göz kapakları yine aynı yeşil renkli makyajla duruyordu. merveyi görür görmez kalbim küt küt atmaya başladı. yanına gidip bu ne güzellik kız dedim yavşak bi tavırla. teşekkür etti ve koluma girdi. aparmanın önünden sokağa çıktık kolkola.bu vaziyetteyken arkasını dönüp camda duran annesine el salladı. annesine bakmaya utandım amk. göz ucuyla bi bakış attım kadının ağzı kulaklarındaydı.vay amk herkes mi izmirli la buralarda dedim. sonra da izmirin taşına toprağına kurban diyerek koyverdim kendimi. sarıldım merveye sımsıkı..
    ···
  11. 36.
    0
    hava iyice kararmıştı. bildiğim geniş bi parkın içindeki ufak bi kafeye zütürdüm merveyi. hava içinde bulunduğumuz aylara göre fazlasıyla soğuktu. bikaç bardak çay içip konuşuyorduk havadan sudan. sonra konuyu ben ve deryaya getirdi.derya bana kavga ettiğimiz gün senle yaşadığı herşeyi anlattı dedi. şaşkındım.nasıl yani herşeyi dedim.canım.. şey işte ya..anladın sen. herşeyi anlattı bana dedi.bu balığında oltaya geldiğini anlamıştım. cevap vermedim kısa bi süre sadece karşımda pis pis sırıtan bu güzellik abidesini seyrettim.noldu neden bakıyorsun öyle diye sordu. hiiç dedim.deryaya ve tanıdığım diğer kızlardan hiçbirine benzemiyorsun. sende farklı bişeyler var.ama ne olduğunu bilmiyordum dedim. gülüşü iyice belirginleşti. çok daha güzel bi hal almıştı şimdi. elimi ince belli çay bardağının üzerine attım ve bardağı avucumla iyice sıkıp ısınmaya çalıştım.tam o sırada konuyu değiştirmesini beklerken elleriyle benim ellerimin üzerine dokundu ve benim bardağa yaptığımı o benim ellerime yaptı. işte tam sırasıydı yakınlaşmak için. gerekli mesajı almıştım. dudaklarına doğru yaklaştım yavaş yavaş. tıpkı deryaya yaptığım gibi önce yanaklarından sonra dudaklarından öptüm. sonunda yapıştım dudaklarına. ellerimden birini birbirine kenetlenmiş olan bardağın çevresinden kurtardım ve onun yanaklarına koydum. derya üzerinde denediğim bu taktik fazlasıyla işe yaramıştı. şimdi de denemekten bi zarar gelmezdi. yavaşça kulaklarını sonra yanaklarını okşadım. tıpkı deryada olduğu gibi önce kızın heyecanlandığını hissettim. sonra yavaş yavaş nefes alma hızı yükseldi. sık sık nefes alıp veriyordu. dilim onun ağzının içinde dans ederken nefesini benim ağzıma veriyordu.bu beni iyice kendimden geçirdi. ellerimle ona doğru hamle yaptım. derken garson yanımıza gelip ortamın büyüsünün dıbına koydu geçti. buranın müstehcen bi mekan olduğunu söyleyip bu hareketlerin devam etmesi durumunda dışarı çıkmak zorunda kalacağımızı söyledi. tepem atmıştı. kalkıp masaya 5 tl bırakıp merveyi alıp çıktım dışarı..
    ···
  12. 37.
    0
    hava soğuktu ve bomboş parkta ışıkların altında ilerliyorduk. suskunluğu ben bozdum.şerefsize bak ya sanki bi tak yaptık. dedim. merve sakin ol onlarda işini yapıyor anlamak lazım falan dedi.ben derin bi nefes aldım ve içine sıçtı ortamın dedim hafif gülerek. önemi yok zaten yaptığımız şey yanlıştı. benim derya ile birlikte olduğumu ve bunu yapamayacağını kendini huur gibi hissettiğini söyledi.o an hemen bişeyler uydurmam gerekiyordu. dediğim gibi ben gibecektim bu gece bu hatunu. kafamdaki tilkilerden bikaçı yardıma koştu ve kıza şunları söyledim sana bu gece söylemeyi düşünmediğim şeyi sanırım söyleme vakti şimdi geldi.bu gün bütün gün senin yanında oturup seninle ilgilendiğim için okul çıkışı derya yanıma geldi.bi ton azarlamalar bağırmalar işittim ondan. ikinizin kavgalı olduğunu içinizden birini seçmem gerektiğini söyledi. bende bunun ne kadar saçma olduğunu böyle şeylerin anlamsız olduğunu söyledim ona ama dinlemedi. hemen o an bi şeçim yapmamı istedi.ve bende seni seçtim..huur bu sözlerimle resmen yanıyordu kardeşlerim. nasıl ya dedi heyecanla ne olacak şimdi? biraz sustum ve derin nefes aldım. ayrıldık işte dedim. bişey yok.

    bunları söyledikten sonra ay kıyamam ben ya dedi ve boynuma sarıldı. sımsıkı sarılıyordu bana. kafamdan geçen tilki kardeşlerime selam çaktım. elimi yavaşça mervenin kalçalarına indirdim. ağır ağır okşuyor hafiften serte doğru mıncıklıyordum. hiç tepki vermeden öylece bana satılmış duruyordu. avuçlarımda dolgun ve yumuşacık buz gibi bir züt vardı.bu durumdayken 2. bir saçmalık yaşamamk için etrafıma baktım gizlice. kimsecikler yoktu. ellerimin ulaşabildiği tüm kısımlarını okşuyordum taytının üzerinden. arkadan iki bacağının arasına sağ elimi soktum. yavaşça okşamaya başladım o bölgeyi. baş parmağımı sürtüyordum oraya yavaş yavaş. tıpkı kafede olduğu gibi nefes alışverişi hızlandı enseme doğru sıcacık nefesini püskürtmeye başladı. biraz daha hızlandım ve daha da sertleştirdim parmağımla yaptığım bu hareketi. nefesi iyice azmıştı. elleriyle arkadan saçlarımı okşuyor garip garip sesler çıkartıyordu. bacakları yerden kesiliyor okşadığım kısmı sık sık kasılıyordu..
    ···
  13. 38.
    0
    @118 vay amk fakiriz diye liseli damgası yedik.
    ···
  14. 39.
    0
    bu şekilde bi 5 dakika kadar seviştik. sonra kafasını iki yandan tutup dudaklarına yapıştım. deli gibi öpüyordum. internetten dilimi kullanmayı öğrenmiş kafade ilk defa denemiştim bunu. öpüşmeyi çok daha zevkli hale getiriyordu. dilimi tekrar kızın ağzına soktum. onun ağzının içinde gezdiriyordum dilimi. ellerimle saçlarını okşamaya, dağıtmaya devam ediyordum. dudaklarından yavaşça hırkasının açık olan göğüs kısmına indim. bembeyaz ve tertemiz bi göğsü vardı. boynundan itibaren her yerini öpmeye koklamaya başladım hemen.iki elimle kalçalarını yanlardan sıkıyor deli gibi okşuyordum. biraz sonra kafamı kaldırıp uygun bir yer aradım etrafta. hemen solda karanlık bi yerde bi ağacın yanına zütürdüm merveyi. ağacın soğuk gövdesine çevirdim suratını ve arkasına geçip diz çöktüm. yavaşça taytını indirdim.bu sefer acemi değildim. taytın altından beliren kırmızı kilodunun altında bembeyaz dolgun bir züt yatıyordu. hayatımda bu gözlerin gördüğü en güzel züttü diyebilirim o züt için. hala öylesini görmedim. önce kilodunun üzerinden hızlıca yaladım sonra kilodunu indirip bu beyaz beyaz, pamuk gibi zütünü öpmeye koklamaya başladım. daha fazla dayanamıyordum. yüzünü bana çevirip ayağa kalktım ve pantolonumu indirdim. yalamasını söyledim nazik bir dille. derya kahpesi gibi yapmayıp itiraz etmeden dizçöktü önümde. hızlıca etrafa göz gezdirdim. bomboştu hala. ıslanmış kilodumun arasından çıkartığı sertleşmiş aletimi hemen ağzına aldı.bu haretlerinden ve sakin davranışlarından mervenin bakire olmadığını anlamıştım. hızlıca ve son derece profesyonelce yalıyordu benim aleti. boşalmak üzere olduğumu söyledim çıkardı ağzından yana dönüp zevkle çimenlere fışkırttım. dünyalar benimdi o an.fakat benim çavuş inmedi bile. merve bana bakıp güldü.o anda bakire olup olmadığını sordum. değilim diyip işe devam etti.bir müdden daha yaladıktan sonra ayağa kaldırığ arkasını çevirdim ve ağaca doğru domalttım..

    k.b yavaş oluo ama o anı en ince ayrıntısına kadar yazmaya çalışıom panpalar
    ···
  15. 40.
    +1
    ikimizin de yanında kondom olmadığı için korunmadan benim aleti dayadım mervenin dıbına. yavaşça kafasını soktum. merveden hafif inilti sesleri gelmeye başladı bu anda. devdıbını da soktum. yarıya kadar girmişti artık. sesi biraz daha yükseldi fakat kendini sıkıyordu bağırmamak için.bu olay beni daha da azdırıyordu.en sonuna kadar soktum. birden çığlık attı ve kendini toparladı hemen. etrafıma bakıyordum sık sık. kimse gelmiyordu. tamamen yalnızdık bu bölgede. yavaş yavaş git gel yaptım. sonra hızlandım. kasıklarımın mervenin buz gibi zütüne çarpmasıyla çıkan o şap şap sesleri çok güzel geliyordu kulağıma. gitgide hızlanıyordum. ikinci kez boşalmak üzereydim. yavaşladım.aletimi mervenin amından çıkarıp biraz soluklandım. hava soğuktu ama ikimizde sıcaktan yanıyorduk. terliyordu ikimizde yarı çıplak vücutları. kendime geldim ve tekrar içine soktum aleti mervenin. internette geç boşalmayla ilgili okuduklarımı uygulamaya koyuldum. gidip gelirken farklı şeyler düşündüm. biraz yararı olmuştu. yaklaşık 4-5 dakika bu şekilde merveyi gibtikten sonra yavaşladım. yaval yavaş gitgel yapıyordum. aleti tamamen çıkarıp yeniden sokuyordum. ikimiz içinde daha zevkli oluyordu bu.ilk girişlerde mervenin çıkardığı sesler beni kendimden geçiriyordu. tekrar hızlıca git gel yapmaya başladım. ellerimle yarı çıplak göğüslerini okşuyor saçlarını kokluyordum.en sonunda daha fazla dayanamayıp içinden çıkardım aletimi ve boşalıyorum dedim. merve arkasını dönüp benim çimenlere ikinci kez boşalma anımı izledi pis pis sırıtarak. işim bittikten sonra üzerimi giydim ve merveyi dudaklarından doya doya öptüm. ordan uzaklaşıp bi banka oturduk. burada bi müddet daha seviştik. sonra kalkıp çıktık parktan..
    ···
  16. 41.
    0
    @129 bu cümlen daha önce bi kadının sıcaklığını hissetmediği kanıtladı panpa.o anın sıcaklığını burda kelimelerle anlatamam açıkcası. hiçbir tak hissetmiyorsun hemen yanında çıplak bi kadın varken. bırak üşümeyi seni gibseler umrunda olmaz *
    ···
  17. 42.
    +1
    yolda merve sadece kafası yerde yürüyordu. utancından kaldırıp kafasını bana bakamıyordu bile.bu utangaçlık halleri benim daha da hoşuma gidiyordu. yolda elinden tutup yanağından öptüm bi kere. hiç konuşmadan onun evine doğru gittik. apartman kapısında merve dudağıma kısa bi öpücük kondurup çok güzeldi dedi.ve cevap vermeme fırsat vermeden arkasını dönüp apartmana girdi. bense dünyanın en mutlu liselisi olarak sokağa çıktım eve doğru yürümeye başladım. kafeye gittiğimizden beri ilk defa soğukluğu hissetmeye başlamıştım. hırkamın önünü kapadım ve hızlı adımlarla yürümeye başladım.o an deli gibi müzik dinleme isteği sardı beni. cebimden kulaklığımı telefonumu çıkarıp pink floyd-a saucerfull of secrets açtım ve kapşonumu çektim. ellerim cebimde müziğin zevkiyle bu gün 3. kez boşalarak eve vardım. içeri girdim. evdekilere görünüp odaya girdim. yorgun argın bedenimi temizlemeden yatağa attım kendimi.ve o şekilde uykuya daldım..

    edit:beyler okuyan olucaksa hikayeyi burda bitirmeyecem. yarın akşam lisede ikinci yılımı ve 2. yılımda yaşadıklarımı anlatıcam. şimdiden okuyan herkese teşekkürler. talep olursa yarın akşam devam edicem. cümleten iyi geceler...
    ···