1. 1.
    +8 -1
    nasılda sevmiştim yıllarca ben seni
    her akşam bekledim yollarını
    elbet bir gün biz yuva kurarız derken
    duydum evlenmişsin sen zengin bir gençle
    zengin olsaydım sensiz kalmazdım
    her an düşünüp seni hiç ağlamazdım
    param olsaydı aşkım kalırdın
    seve seve yanımda benimle yaşardın

    tamam lan yavşaklar yazmayın bi gib ekşiye çevirmeyelim burayı
    ···
  1. 2.
    +2
    o mahur beste çalar müjganla ben ağlaşırdık
    ···
  2. 3.
    +2
    ah anasını gibeyim bu hayatın ben
    ···
  3. 4.
    +6 -2
    sevgimizin bir tanesiydin müjgan. saçları sırtına kadar sırma sırma dökülür,
    elleri ufacık, gözleri dört defa lacivertti. ve de her ne hikmetse o da bana gönüllüydü.

    öyle bir sevdim ki müjgan’ı, dünyamı şaşırdım, haddimi bilemedim,
    evleniriz gibi geldi bana. evimiz, yuvamız olur, ışığımız yanar, fakir soframız kurulur gibi geldi.
    sahil bahçesinde gazoz içerekten gizli gizli mal-ü hülya kurardık. sonrada çarşılara giderdik.
    eşya beğenirdik elden düşme; aynalı konsolumuz topuzlu karyolamız bile olacaktı.
    müjgan’ın her an her bi daim yanında olacaktım ama olmadı gitti.

    nereye mi ?

    paraya gitti abicim paraya

    nasılda sevmiştim yıllarca ben seni
    her akşam bekledim yollarını
    elbet bir gün biz yuva kurarız derken
    duydum evlenmişsin sen zengin bir gençle
    zengin olsaydım sensiz kalmazdım
    her an düşünüp seni hiç ağlamazdım
    param olsaydı aşkım kalırdın
    seve seve yanımda benimle yaşardın

    nikah resimlerimizi de çektirdik.
    sonra karpuzcu raşit ağabeyinin kayınbiraderine borç ederekten nişan yüzüklerimizi de yaptırmıştık.
    ama müjgan takmadı bunu takamadı uçuverdi elimden. meğer gizlice altın bir kafes bulmuş kendine.
    müjgan’ın gelinliğini hususi diktirmişler, benim gibi kiralık tel duvak almaya kalkışmamışlar.
    öyle sevindim ki. mesut ve bahtiyar olsun diye dualar ettim.
    müjgan gibi bende birbirimize ettiğimiz sözleri ettiğimiz yeminleri unuttum.
    bir daha mahalleye gelmedi müjgan, gelemedi. bizim dar ve eski sokaklara otomobili sığmıyormuş dediler.
    senede birkaç ay zaten avrupa'daymış dediler.
    zaman şifalı bir ilaçtır unutursun dediler,

    unuttum bende.
    hiç aklıma gelmedi.
    hatırlamıyorum bile müjgan’ı.
    hatırlamıyorum

    öptüğünü düşünüyorum dudak yerine parayı
    para için açar mı sevişenler arayı
    madem para mühimdi al koluna parayı
    çantana da koy aldığın o kocayı
    zengin olsaydım sensiz kalmazdım
    her an düşünüp seni hiç ağlamazdım
    param olsaydı aşkım kalırdın
    seve seve yanımda benimle yaşardın..

    sadri ustam selam olsun güzel gülüşüne,
    cigara tutuşuna selam olsun.
    ah müjgan deyişine kurban olduğum.
    selam olsun sana.
    ···
    1. 1.
      0
      Efsane aq
      ···
  4. 5.
    0
    özeti gibtiredin izleyin amk
    http://alkislarlayasiyoru...ah-mujgan-ah-final-tiradi
    ···
  5. 6.
    +2
    hüsnü- yahu ben kuruntu yapmam.
    ama bişey var müjganda.
    yüzüğünü takmadı,
    yüzü hiç gülmedi,
    gazozunu içmedi.

    " ya müjgan bugün güzel bile değildi"

    ah müjgan ah

    ://
    ···
  6. 7.
    +3
    -"mujgan, etme müjgan gitme,
    bırakma beni, öldurme ne olur.bak nişan yüzüklerimiz hazir"
    ···
  7. 8.
    -2
    özet geç it
    ···
  8. 9.
    0
    sadri alışık reyiz
    ···
  9. 10.
    0
    yine hatırlattınız bana...

    ah müjgan ah...
    ···
  10. 11.
    0
    özet geçiyorum binler

    31 e devam
    ···
  11. 12.
    +1
    müjgan...

    arabası bizim dar mahalleden geçmez
    ···
  12. 13.
    0
    gözleri dört defa lacivertti müjganın
    ···
  13. 14.
    0
    @1 dertli bin üzülme gibicem senideeee
    ···
  14. 15.
    0
    @1 daha dün izledim amk nerden açtın başlığı da efkara boğdun bizi bin
    ···
  15. 16.
    +3
    -bütün arzumuz, bütün isteğimiz tek bir çatı altında beraber olmaktı.
    -ne güzel... tıpkı eski günlerdeki gibi.
    -hatırladın demek... o sahil kahvesini, o 50 kuruşluk gazozu, kurduğumuz hayalleri unutmadın demek.
    -nasıl unuturum?
    -nasıl unutmazsın? sen ki hususi arabayla atlas yorgan, sırmalı fistan uğruna her şeyleri yıkıp gitmiş bir müjgansın..
    -hüsnü...
    -sen ki ardına bakmamıştın bi defa. sen ki kağıt paralardan kanat takıp o cehenneme ucmuş müjgansın. nasıl hatırlarsın? seni anlamayan, müjganlığını farkına varmayan o herif kanatlarını kesmeseydi, yine de düşmezdin buralara.
    -olanları unutalım artık.
    -beni hatırladın nihayet. tanıdın... şimdi öbür tarafı unutursun tabi...
    -yeter hüsnü..
    -yeter tabii yeter. şaka söylemiştim zaten. bak. şu eve bak. ilk gittiğin, hayran olduğun dilinden düşüremediğin bir ev. o zaman böyle büyük, böyle masraflı bir ev düşünememiştik bile. hayalimizden çok daha zengin bir hakikat bu. şimdi paramız da var. her şeyimiz var. hadi çık.. koş... ara.. bağır... çağır.. hüsnü'ylen müjgan da gelsinler buraya...
    -anlamadım.
    -ne sen o müjgansın... ne de ben o hüsnüyüm. bizi ebediyen ayırdılar. kopardılar.
    -gitme, bırakma beni.
    -o müjgan için, o müjganla hüsnünün hayalleri, ümitleri, ufacık fukara istekleri için sen de ağla benim gibi. o müjgan en büyük matemlere layık. ama sen... sen... daha ne istiyorsun benden.

    buda yuğtup linki:

    http://www.youtube.com/watch?v=M5Yxlxnn9qc

    dk. 07.25 ten itibaren izleyebilirsiniz binler.

    liseliler bilmez amk
    ···
  16. 17.
    0
    hayatımın filmidir
    ···
  17. 18.
    +1
    sevgimizin bir tanesiydin müjgan. saçları sırtına kadar sırma sırma dökülür, elleri ufacık, gözleri dört defa lacivertti. ve de her ne hikmetse o da bana gönüllüydü. öyle bir sevdim ki müjgan’ı, dünyamı şaşırdım, haddimi bilemedim, evleniriz gibi geldi bana. evimiz, yuvamız olur, ışığımız yanar, fakir soframız kurulur gibi geldi. sahil bahçesinde gazoz içerekten gizli gizli mal-ü hülya kurardık. sonra da çarşılara giderdik. eşya beğenirdik elden düşme; aynalı konsolumuz topuzlu karyolamız bile olacaktı. müjgan’ın her an her bi daim yanında olacaktım ama olmadı gitti. nereye mi ? paraya gitti abicim paraya

    nasıl da sevmiştim yıllarca ben seni
    her akşam bekledim yollarını
    elbet bir gün biz yuva kurarız derken
    duydum evlenmişsin sen zengin bir gençle
    zengin olsaydım sensiz kalmazdım
    her an düşünüp seni hiç ağlamazdım
    param olsaydı aşkım kalırdın
    seve seve yanımda benimle yaşardın

    nikah resimlerimizi de çektirdik. sonra karpuzcu raşit ağabeyinin kayınbiraderine borç ederekten nişan yüzüklerimizi de yaptırmıştık. ama müjgan takmadı bunu takamadı uçuverdi elimden. meğer gizlice altın bir kafes bulmuş kendine. müjgan’ın gelinliğini hususi diktirmişler, benim gibi kiralık tel duvak almaya kalkışmamışlar. öyle sevindim ki. mesut ve bahtiyar olsun diye dualar ettim. müjgan gibi bende birbirimize ettiğimiz sözleri ettiğimiz yeminleri unuttum. bir daha mahalleye gelmedi müjgan, gelemedi. bizim dar ve eski sokaklara otomobili sığmıyormuş dediler. senede birkaç ay zaten avrupa'daymış dediler. zaman şifalı bir ilaçtır unutursun dediler, unuttum bende. hiç aklıma gelmedi. hatırlamıyorum bile müjgan’ı. hatırlamıyorum

    öptüğünü düşünüyorum dudak yerine parayı
    para için açar mı sevişenler arayı
    madem para mühimdi al koluna parayı
    çantana da koy aldığın o kocayı
    zengin olsaydım sensiz kalmazdım
    her an düşünüp seni hiç ağlamazdım
    param olsaydı aşkım kalırdın
    seve seve yanımda benimle yaşardın
    ···
  18. 19.
    0
    (bkz: beyler aşık olduğum kızı betimliyorum)
    ···
  19. 20.
    0
    bambaşka film ulan. bildiğin ağlıyorm her izleyişimde.
    ···