rez alıyım önlerden

--spoiler--
Kral M1s1rli Olarak bu yazıyı okuyan her liselinin anasını gibeyim. Neden mi ? Çünkü canım öyle istedi burası benim çiftliğim.
--spoiler--

Edit: Kralı çuguluyarak yıkamazsınız . Ayrıca şu altıma girinlerde çıksın artık yeter boşaldım.

Cinler bi banamı musallat olmadı aq

Tom Sawyer okuyup gelmiş amk

Her şey normal devam ediyordu. Radyo'da Ankara Namık , Çubuklu Yaşar , Ankaralı Turgut hatta Hüseyin Kağıt falan çalıyordu. Kısacası eğleniyorduk. Normalde dinlemediğim şeyleri dinliyor bende onlara uyuyordum. Hatta arada gençler Neşet falan açsak diye çıkışıyordum ama çok keyifli oldukları için keyiflerini de bozmak istememiştim.
Gideceğimiz yer eski bir ermeni köyüydü. Şimdiler de Türkler yaşamakta , köyde -7-8 hane insan vardı. Malum şimdilerde köylerimizin kaderi sadece yaşlılar kalıyor ve onlarda çok azlar. O yüzden arkadaş rahatsız edilmeceğimizi düşünüyordu. Zaten köy kendi köyüne yakın olduğu için az,çok biliyordu gideceğimiz yeri. Köyün sokakları dar, eski kerbin evler vardı. Bir kısmı yıkılmıştı evin. Köyün için de ve dışında olmak üzere iki mezarlık mevcuttu. Dışında ki meazrlığa Kadı Mezarı diyorlardı. Kadı mezarı böyle eski yerleşimlerde bulunan eski mezarlıklara verilen genel isimmiş bende o gün öğrenmiştim.
Arkadaş yolda kazacağımız yerden bahsediyordu. Daha önce bir kaç heykel çkaran, altın ve diğer metallerde para bulanlardan bahsediyordu. Bizi heyecanlandırıyordu giderek. Bir an önce gitme isteği oluşuyordu bizlerde. Meraklanıyorduk her anlattığı şeyde.

Köye yaklaşmıştık. Kazı yapacağımız alan için köyün içinden geçmek gerekiyordu. Bu sayede köy hakkında fikir elde etmiştim. Köyün içinden geçip , köyün hemen üstünde bulunan tepenin arkasına geçtik. Köyden tepeye doğru giderken yol toprak yola dönmüştü. Etrafta küçük, bodur meşe ağaçları vardı. Köyden yaklaşık 2-3 km kadar uzaklaştıktan sonra durduk ve arkadaş geldiğimizi söyledi.
Arabanın bagajından eşyalarımızı indirdik. Kazma, kürek,çapa ve elek getirmişti yanında. Arkadaş kazacağımız yerin mezar olduğunu söylemişti zaten. Kendisi daha önce kazdığı için bir şey olacağını hiç düşünmedik. Arkadaşın arkeolog olması bize cesaret veriyordu.
Arkadaş biraz zemin etüdü yaptıktan sonra , bize seslendi.
-Kazmayı buraya vuralım bakalım dedi.
Haydi bismillah diyerek ilk hamleyi Özkan yaptı. Ahmet ise kürekle bekliyordu. Bende Onları izliyordum.

beyler okuyan yoksa uzatmayım heyecanlı yerlere geliyoruz fakat kimse sallamıyor.

Anlat panpa
Edit:yalansa anlatma amk

Biz kazmaya devam ediyorduk. Yaklaşık bir metre kadar aşağı inmiştik. Sırayla herkes kazıyordu. bir diğeri de kürekle içindeki toprağı dışarı atıyordu. Bizim arkeolog eline kazmayı aldı ve toprağa vurduğu anda tıınnn sesi geldi. Eski kültürlerde mezarların üzerine koyulan kapak taşına gelmiştik. Arkadaş iyice taşın etrafını temizledikten sonra iki parça olan düz fakat inceydi. işçilik olduğu belliydi taşlarda.
Arkadaş arabadan halatı getirmemizi söyledi taşı mezarın içinden çıkaracaktık. Zaten taşı çıkarttık sonra pek işimiz kalmıyor dedi. Bizler heyecanlanmıştık. Ne çıkacağını dört gözle bekliyorduk .
Tam bu sırada bir miyavlama sesi duyduk. Herkes şaşırmıştı , gecenin bir yarısında orada kedinin ne işi vardı. Ama köylerde erkek kediler dağlara avlanmaya çıktığından bilen bilir. aramızda konuştuktan sonra işimize devam ettik.
Bir kez daha kedi sesi gelmişti o esnada taşın birini çıkarmıştık. Taşın üzerinde latince bir şeyler yazıyordu. En azından bende bıraktığı izlenim öyleydi. Arkadaşa sormak gelmedi o an. Aklımız altından çıkacak şeylerdeydi.

Merak ettim amk hızlı yaz yada yazma

Yaz panpa

Parliement Reserve

Diğer taşı çıkartmak için uğraşırken kedi bir kaz daha miyavladı. Benim sinirimi bozmuştu ve ben şu kediye bakacağım bu sırada da dinlenelim dedim. Taşlar ağır olduğu için biraz zorluyordu. Herkes uygun bulduğu yere oturdu.
Bende kedinin sesinin geldiği yere döne doğru gittim. Bir çalının arkasından geliyordu. Kediye bakmadan önce çalının dibine işedim çişimi tutuyordum bayadır. Sonra Kediye bakmak için çalının arkasına yöneldim. Kediyi orada gördüm kedi siyah ve beyaz alalıydı. Fakat beni görünce kedi boğuk sesiyle miyavladı sanki düşmanını görmüş gibi. Bilirsiniz kediler kavga etmeden önce birbirlerini boğuk sesleriyle tehdit ederler. Kedinin yanında bir kaç kuş tüğü vardı. Kedi anladığım kadarıyla orada bir güvercini yiyordu fakat kedide farklı bir şeyler vardı. Gecenin bir yarısında direk gözüme bakıyordu. Elimdeki feneri ona tuttuğumda gözleri parlıyordu. Ufaktan tırsmıştım. Elime bir taş alıp kediyi kovalamaya çalıştım. Kedi attığım taşlara aldırış etmeden arkasını döndü ve sanki hiç bişey olmamış gibi boğuk boğuk miyavlayarak yavaş yavaş uzaklaştı. Çok şaşırmıştım. Diğerleri de beni izliyordu , onlarda şaşırmıştı.

Gece ilginçleşmeye başlamıştı. Diğer taşı kaldırmak için tekrar harekete geçtik ve uzun bir uğraş sonucunda onuda çıkarttık. Yaklaşık 20 dakika sürmüştü.
Altından ne çıkacağı konusunda konuşuyorduk. Arkadaş bize ihtimalleri anlatıyordu. işte küp ve içinde bir miktar para , çeşitli takılar, cinsiyet, yaş ve bulunduğu sınıfa göre özel eşyalar yer alabileceğinden .
Arkeolog arkadaş hamle yaptı kazmayla ve yaklaşık bir 20 cm kazdıktan sonra durdu. ilk parçamızı bulmuştuk. Bir kılıç, bıçak arası büyüklüğünden dolayı bu izlenimi bıraktı adını bilmediğim bir şey çıkardı. Eldivenle tutmaya özen gösteriyordu. Hepimiz çok heyecanlanmıştık. Gözlerimizin içi gülmeye başlamıştı.
Bu sırada ilerde bulunan söğüt ağaçlarından bir baykuş ötmeye başlamıştı. Ortam çok sessiz, ay ışığı ve birde baykuşun ötüşü çok gizemli bir havaya bürümüştü. Biz bulduğumuz ve bulacağımız şeylerden dolayı pek aldırış etmedik. Yalnız bir ayrıntı vardı bu baykuşun sesi giderek artıyordu.

Aban su tuslara bekliyoruz panpa

Hadi biraz hızlı ol çok bekletiyonuz dıbına koyayım

Arkadaşlar bana baktı o anda . Kediyi kovaladın git şu baykuşa da bir el at gibisinden. Ben ise pek oralı olmadım. Baykuş sakat hayvandı etcildi. Bir kaç kez belgeselde yılan falan avladıklarını gördüm. Ben yapmam siz yapın falan dedim. Tırstım kabul ediyorum ama vahşi hayvan ne olur ne olmaz.
Ahmet ben yaparım dedi. Eline el feneri ve taşı aldı baykuşa doğru yöneldi. Yaklaşık 50 metre ilerideydi gitceği yer. Ağaca yaklaştı ses kesilmişti. Ahmet burada baykuş yok diye bağırdı. Gel o zaman falan dedik.
Ahmet yanımıza geldi ve oda ne!
Baykuş tekrar ötmeye başladı. Özkan besmele çekti ve Ahmet'e gel bir de beraber gidelim dedi. Belki sen görememişsindir falan diye ekledi. Bunlar baykuşa doğru yöneldiler.
Baykuşla bir derdimiz yoktu fakat sinirlerimizi bozuyordu. Ahmet ile Özkan gidiyorlarken Ahmet acı içinde bağırdı. Özkan eline bir ağaç almış sağa sola sallıyordu. Yolda giderken bir yılan bizim bunlara saldırmış. Ahmet yılana basmış ve yılanda bunu ısırmış. Yılan zehirli mi değil mi bilmiyoruz ama Ahmet korkusundan çığlık atmış. Pantolonundan dolayı diş geçirememiş yılan. Yılan bir kovuğa girmiş. Korku içinde yanımıza geldiler.

Up up up

Ahmet'i kontrol ettik. Bişeyi yoktu ama korkmuştu. Özkan'da korkmuştu. Normalde mahalledemilletin pitbuluna falan yaklaşır korkmazdı Özkan ama o da baya korkmuştu. Bu beni şaşırtmıştı. ikisine de su içirdik ve boşverin baykuşu falan bir an önce işimizi bitirip gidelim buradan dedim.
Tekrar işe koyulduk ve işimizi artık çapa ile yapıyorduk. Bir kaç yüzük, bir kaç ok ucu, zırh parçaları falan bulduk. Mezardan kafatası falan çıkmıştı. Kafasının hemen altında bir kaç para çıktı. Stres bileziğine benzeyen yılan başlı bilezikler çıktı. Bu sırada etrafa pek dikkat etmiyorduk.
Baykuş halen ötüyor işin ilginci kedi de tekrar gelmişti. Miyavlıyordu içimden küfür saydırıp taş attım kediye ama oralı olmadı yine.
Bu sırada Özkan çocuklar bakın dedi. Az önce baykuşun öttüğü yerde bir ışık vardı. Belli belirsizdi. Ağaçların arasında olduğu için çok belli olmuyordu ama orada ışık yandığı belliydi. Bir an köylüler bizi izliyor falan diye endişelendik ama farklı bişeydi. Az önce orada hiç bişey yoktu. Ahmet ve Özkan'da yemin ediyorlardı orada bişey olmadığına. Zaten zifiri karanlık vardı , sadece ay ışığından yararlanıyorduk. Gerekli olmadıkca feneri yakmıyorduk. Yani orada ışık olsa farkederdik. Ateş böceği olabilir dedim. Daha önce görmüştüm. Baya ışık veriyor fakat bu daha farklıydı.