Babam,

Bugün eve üzgün geldi. Anlamıştım sebebini ama Soramadım, dilim varmadı. Sadece bana baktı ve alıştım oğlum dedi. Siz yeter ki okuyun dedi. 61 yaşında. Bütün ömrü çalışmakla geçti. Okul okuyamamış. Çok genç yaşta eli iş tutmuş. Yıllardır beni ve ablamı okutmak için çalıştı. Hala da çalışıyor. Ben onunla her zaman gurur duydum. Uzun yıllar inşaatta çalıştı. Yaşadığı bel ağrılarından dolayı bırakmak zorunda kaldı. Ama o mücadeleye devam etti. Yılmadı.

Babam şuanda bir şirkette çaycılık yapıyor. Yeri geliyor oğlu yaşındaki insanlardan fırça yiyor, yeri geliyor yöneticiler tarafından aşağılanıyor. Sesini çıkarmıyor. Belki de çıkaramıyor. Çaresizlik nedir bilir misiniz? Ekmek korkusu nedir? işte budur. Gıkın çıkmaz. Sağ yanağına tokat yesen, solunu çevirmek zorunda kalırsın. Bilirsin ki edeceğin tek bir sert kelime, tek bir adalet arayışı senin ekmeğini elinden alacak. Özür dilersin evladın yaşındaki müdürlerden. Başını öne eğer, gömleğini iliklersin. Ezici bakışlara maruz kalırsın, ama yine döner çayını demlersin. Saçındaki, sakalındaki beyazların hiçbir önemi yoktur. Kırışan yüzünün hiçbir saygıdeğer yönü yoktur. Sen insanlara çayını kahvesini zütüren, boşları toplayan birisindir sadece. Vasfın, yetkin, saygınlığın yoktur.

Ben evladıyım. Diyeceksiniz ki bu durumlar zoruna gitmiyor mu? Gidiyor beyler. Çok gidiyor. Kaç defa adamın üzüntüsünü görüp şirketteki ne kadar aşağılık insan varsa yüzüne tükürmek istedim. Lakin yapamadım. Yapamazsın. Ekmeğin onların elinde. Biz aşağılanmayı da, değer görmemeye de alışığız. Ben genç adamım. Evelallah kaldırırım. Ama bu yaşındaki bir insanın bunlara maruz kalmasını kaldıramıyorum. Allah kimseyi çaresiz bırakmasın. Beyler, olur da yarın bir gün iyi konumlara gelirseniz, şu kardeşinizin tek ricası insanlara insan gibi davranın. Hayat herkese adil davranmıyor. Herkesin acısı, kaderi, doğduğu ev farklıdır. Lütfen saygı duyun ve karşınızdaki kişiyi insan yerine koymayı unutmayın. Bugün milyonları olan insan yarın bir anda batabilir. Önemli olan ahlakımızı, erdemimizi, insanlığımızı kaybetmemektir. Hayatın ne getireceğini bilemeyiz. Başınızı ağrıtmamışımdır insallah beyler. Kusura bakmayın nolur