Merhaba beyler. Uzun süredir anlatmak istiyordum ve işte hayat hikayemi anlatmaya başlıyorum. Beyler ben fransız okulunda okuyorum zengin bini falan diyenler olmasın kardeşlerim. Babam fransızca bildiği için beni de fransız okuluna göndermeye karar vermiş peder. 3 yaşımda okula başladım beyler. Ilk geldiğim gün çok kormuştum okuldan ama çok iyi bir hocamız vardı. sağolsun o alıştırdı beni okula. Sınıfın önünde hep bisküviler, poğaçalar vardı. hergün onlardan yiye yiye alıştım okula. yiyince tombul oldum değiştik şimdi de ama yapacak bir şey yok beyler.

Okulun ilk iki haftası falan canım anam beni okuldan alırdı hep öğlen olmadan. erken biterdi çünkü. ama 3. hafta 1.30 gibi bitmeye başladı okul beyler ve bize bakan yardımcı öğretmen vardı bir tane. o bizi zorla yatırırdı. yattımız yer kapkaranlık bi odaydı. amk gaz odasına benziyodu zaten karı da çok gıcıktı uyurken haraket etsen giberdi. ama iyiki o kadın varmış yav. şimdi değerini daha iyi anlıyorum kadının. o olmasaydı disiplinsiz zengin züppesine dönüşrüdük hepimiz. beyler bizim okul merkezi yerde. hergün taksiyle bırakırdı babam. taksiciler bizi tanırlardı. hep kestirmeden zütürürlerdi bizi. amk çok iyi insanlardı. işte ilk senem öyle geçti alışma senesiydi fransızcaya falan. ikinci sene aklım yavaş yavaş yerine gelmeye başlamıştı. arkadaş çevermi oluşturmuştum.

beyler ülkede bile 3-4 tane fransız okulu olduğu için adları değiştirerek yazacam. işte 2. sınıfta bizim sınıfa ömer diye bi çocuk gelmişti. bizim arkadaş grubu altı kişiydi beyler. şu anda hala 4 ünü canımdan çok severim öbür ikisi de başka okullara gitmişlerdi ama bağlantımız kopmadı adamlarla. kardeşlerimin adlarını yazayım biraz da bahsedeyim-
ümit- beyler hayatımda tanıdığım en mal çocuktur ortaokul hayatımda falan buna yaptığım muallakliklerin haddi hasabı olmayacak ama baba adamdır yani ciddi olunca adam her bi taku yapar
berke- bu bin böyle sarı saçlı amk bebesinin tekidir hiç yamuk yapmaz sakin sezziz çocuktur ama işte ümit binine yapacağımız muallakliklerin arkasında hep gizli adam olmuştur
ömer-bu bini kardeşim gibi sevdim öbürleri gibi hep kötü anımda yanımda olmuştur ve hep ümit binine yapacağımız muallakliklerde hep ön planda olacaktır benimle.
kaan- bu bin berkenin en iyi arkadaşıydı böyle bizim grubu bunlar yönetirdi
evren- bu bin futbolu çok sever ama dombilinin tekidir beyler çok iyi çocuktur

evet işte beyler biz böyle mafya gibi takılıyoduk o yaşta bile bizim sınıf bizden sorulurdu. işte kızların eteklerını falan açıp kaçardım ben bu binler de utanırdı amk. her zaman yerden yüksek oynardık her teneffüste aralıksız lan. biz o zaman muallaklik falan yapmazdık birbirimize. bi gün alexis diye bi bebe vardı yüzüme tükürdü huur çocuğu. ben de anasını gibtim vurdum bebeye bunu hoca gördü direk müdüre. allahtan müdür iyi adamdı 10 dk tek ayak üsütnde bekletti sonra çık dedi. o kadar müdür değişti sonra en iyi adam oydu ama. işte böyle yuvarlanıp gidiyoduk biz bi de kız grubu vardı. bunların "başkanı" ırmak diye redhead diye bi hatundu. kızı çok severdim beyler. öbürleri de lara eylül ve zeynep diye kızlardı. biz hep uğraşırdık bunlarla ama aşk meşk yok o zmanlar beyler. ben bigün elimi burnumun yanına sürdüm sümük var diye zeynebi kovaladım adam bana kızmıştı başta anlatınca kafamı okşayıp kerata diye yolladı adam beni. hay amk.

bi de bizim sınıfta cepkin diye bi bin vardı abaza. amk uyuycamız saatlerde gidip zeynebin yanına yatıyodu bu bin bi gün tak etti daldım bine yine müdür şanşıma annem almıştı beni o zaman. işte ben çok iyi hatırlamıyorum ama anamlar bana zeynep sana küçükken evlenme tekilfi fln etti dedilerdi. işte böyle geçti 2. sınıf.
3. sınıfta bizim arka bahçeye geçmemize izin verdiler. beyler o zamanlar 4 kişi kalmıştık. anlattığım kişiler ve kızlar işte dolaşıyoz bahçede. yerde hayvan gibi bi taş vardı amk bu ne diyip çullandık üsütüne. gidip çalı çırpı toplayıp kazmaya başladık bunun altını. ozmanlar evde işte belgesel izliyodum ben hep dinozor belgeseli. hep t-rex fosili çıkar belki diye her gün okula bi heyecanla geliyodum. tek eğlencemiz o olmuştu hatta ömer denen eleman ben arkeolog olcam demişti o sene ama bu bin çok kötü bi şey yaptı gelecem ona. işte biz 1 sene bunla uğraştıktan sonra, 15 tatili geldi(bizim senede 3 tane 15 tatili+bayramlar+fransız bayramları+2 ay yaz tatili olur). giitik bodruma biz yazlık vardı bizim orda ben zatne geçen seneden biliyodum yüzmeyi beyler şu anda da pro yüzme antrenmanlarına gidiyom takımdayım

sonradan bodrumda bazı olaylar olcak çok sonra oraya değinecem. işte 15 tatili bitti tabi bizim taş orda duruyo. ama ekipmanlar gitti. biz daldık ellerle bizim dörtlü ırmak zeynep bide. (bu arada bizim ömer gidik hocaya fransızca "defterimi evde unuttum" diyo benim peder de bunu duyuyo ve kaç sene ağzından düşmemiştir nasıl överdi evde bu bini. işte baya uğraştık tam yaz tatilinden 2 hafta önce bi çıkardık beyler çektik çektik koptu resmen. amk bi arkaya yuvarlanışım vardır onu çekerken bi ben bilirim. neyse çıkarttık inceliyoz 1 yıl boyunca kazıdığımız şeyi. sonra ne oldu dersiniz? amk bi hoca geldi iki elle tuttu taşı kaldırdı çöpe attı bize de kızdı amk. onu bi bulsam şimdi gibecemde neyse.
3. sene de böyle geçti.

https://www.youtube.com/watch?v=RFRV1h0z7ow

şimdi gelelim sonunda ilkokula amk ilkolkul 1. yeni bi sürü kız ve erkek geldi fransadan. işte ilkokul 1. bilirsiniz çarpma bölme çıkarma falan onları yeni öğreniyoz. başlarda anlamadım ben sonra çaktım. işte bi ara anlamadım noldu bizim hoca beni bi odaya çekti bi kağıt verdi al bunu yap dedi yaptık amk taktan kolay bi şeydi. 3-4 gün sonra peder bana sınıf atlamak istermisin dedi amk orda hayatımın en doğru kararlarından birini vemişim. hayır dedim. kaldım bizimkilerle. işte o günden sonra dersler eğlenceli geldi bana. havay ı gösterin şun ugösterin bunu gösterin. ama sene sonunda herkes dışarı atılıyordu ne haliniz varsa görün diye. şimdi bizim sınıfa gelen fransız bebelerden biri beni içeri çağırdı. ne oluyo diye gittim.

amk içerde 1-2 kişi vardı birisi de juliette denen bi kızdı işte ama taşdı yani. gitti bu bebe juliette sana bi şey söyliycek dedi anladım ben tabi ne var dedim ama bizim dörtlü dışarda oyun oynuyolar onlara yetişcem bide. bu kız kızardı böyle bende giberim böyle işi dedim çıktım amk. acaba çıkmasaydım ne olacaktı lan. ama üzülmğyrum be beyler. kızlar geçicidir. dostlar ömrünün sonuna kadar kalırlar lan. işte bi de en son gün, bizim okul koşu düzenledi. bizim takım 3. oldu. işte madalyon aldık falan. 1. sınıf öyle bitti. 2. sınıf hocamız iyiydi, ırmak ayrıldı sınıftan. kız hep benden anneannemin yaptığı böreklerden isterdi. birlikte yerdin panpayla. iyi kızdı. işte 2. sınıf hocamız kadındı böyle sarı şaclı 45 yaşlarında brigitte diye bi kadındı. hep kızardı bana. kadın 1-2 sene önce meme kanseri olmuş acil şifalar hocamıza. ilkokul 1-2 de müdürle problemim olmadı ailemde de problemim olmadı beyler. annem babam tartışırlardı arada ama o kadar.

şimdi beyler bu başlığı açmamın nedeni ilkokul 3. ve devdıbı. aşk, kavga, muallaklilk hepsi var. buyurun.

ilkokul 3. te okul değişmişti beyler. bizim okul değişmişti. 1 seneliğine başka binaya taşındı bizim okul. işte ben de yeni yeni servise binmeye başlamışım. düzenli olarak elim kapıya sıkışıyo elde tırnak kalmadı amk düşmekten. işte gittik yeni okula toz toprak bi bahçesi var. koşsan çöl fırtınası gibi toz kalkıyo nefes alamıyoz. işte sınıflara baktık. yeni 1-2 kişi gelmiş. birisi de damla. bu kız ilerde kardeşim olacak kızdı. işte sınıf öğretmeninin adı da patrick ti. amk patrick lan. anlayan anladı. adam 55 rahat vardı. ben bu adamda bi taklar olduğunu anlamıştım beyler. ikide bir bağrıyodu bin. işte sonunda sınıflara girdik herkes eğleniyo falan bu yeni gelenler oturuyo. amk daha ilk gün bu huur çocuğu bi bağırdı oturun diye. tüm sınıf züt. oturduk. adam herkesin yerini ben belirliycem dedi. amk benim yanıma selin diye bi çalışkan kız geldi bi de anlattığım juliette hatunu geldi. neyse oturduk o zamanlar bizmkiler pokemon oynuyolar. herkesde kartlar var falan.

işte beyler bi de yeni gelen çocuklardan birinin adı leopold. çocuk böyle 140 boyunda zenci kızlara tapıyo ben bu kadar abaza bi çocuk görmedim. çocuk her teneffüste gidip kızlara pandik atardı lan. kızlarda bi şey demez gülerlerdi. bir gün barkın diye bi çocuk vardı bizim sınıfta. eleman oyuncak getirmiş lan oyuncak. cocuğuz amk. barkın işte bunu tuna diye bi mala gösteriyim diye oyuncağı kazağının altına sakladı ve gidiyo. işte gitti elemanın yanına gösteriyo gizli gizli. o an patrick bu barkını bi yakaladı çocuk sakladı oyuncağı hızlıca adam nasıl bağrıyo. neden burdasın falan diye. aralarında geçen konuşma bu
p-napıyosun lan burda?
b-hocam be-...
p-NABIYON?!
b-çöpe kağıt atacaktım
burda hocanın sinirler kopuyo. çöp odanın karşı tarafında. adam alıyo elemanı duvarda asılı olan tahtanın yanından geçerken kafasını oraya gömüyo çocuğun sürüklüyo zavallığı orda sonr barkın yere düşüyo. adam kaldırıyo önüne atıp çöpü dibine getiriyo. kafasını çöpün içine sokup arkasından sarkan oyuncağı görüyo adam oyuncağı aldığı gibi barkının kafasından çöpe atıyo ama barkın nasıl ağlıyo lan içim sızladı şimdi

herneyse bu adamın böyle bi sürü vukuatları oldu. beni bu abaza leopoldla banyoya kilitledi ömeri bi iskeletin olduğu odaya kitledi çocuk 2 ay pgibologibik tedavi gördü. ve damlayı taşıran son ddıblayı anlatacam. bu ümit malı juliette e aşık olmuştu beyler. hep takip edelim yardım et falan diyodu kız da ama baba kızdı oyun falan severdi erkek oyuncakları. işte bizim ümit buna pederinin fransadan aldığı bi oyuncak vermiş baksın diye. kız da geri vermemiş sonra başka bi oyuncak vermek istedi bu gerizekalı bana sordu amk ben verme kardeşim dedim işte vermez geri falan diye verdimi bilmiyom(ona sorarsınız bu başlığa gelirse panpalar). neyse o gün bu beni de peşine takmış kızı izliyodu çamların arasından sonrada zil çaldı. bu önden gidiyodu di çamın dalını itti geçmek için bende arkasındayım bu dikkat etmedi bi bıraktı dalı gözümün içine girdi dal lan. nasıl acıyo ama. bu fark etmedi bile ama bende pek problem çıkartmayı sevmem canım acırsa geçer derşm yani içimde tutarım herşeyi.

beyler sonra biz biraz arkada kalmışız sınıftan takip edecez kızı diye. bizim yanımızda barkın da kalmış arkada. ama okulun bahçesindeyiz. aniden birisi beni yere fırlattı sersemledim. bi başımı kaldırdım bi şerefsiz ümit ver barkını dövüyo amk. ayağa kalkacaktım kapşonumdan tuttu huur çoçuğu koparttı kapşonu yüzüme vurmaya başladı hiç bi hocada durun demiyo lan. dövdükçe dövüyo bin hadi bi tak yapsak neyse. ama yapmadık lan. işte bu bin ağzımızı burnumuzu kırdı eve gittik hepimiz akşam anam gördü beni kulak kan içinde beyler bin naslık vurmuşsa artık. anam hemen ümitin ve barkının annelerini aradı konuştular işte polise gittik haftasonu lan. tutanak tuttular. ama bu mal ümit işte bi hatun görmüş polis merkezinde. gelin gelin diyo bize bin. gittik amk bizde ne buldu diye barkınla ben. amk bi gittik bi kadın çıktı önümüze. ümit bize sırıttı aha dedim ben yannağı yedik harbiden naptı dersiniz mal

beyler bu abaza polis memuruna çıkarttı salladı yannanı lan. kadın şokta. çıkarttı bizi dışarı. bizde şoktayız bezelye gibi şeyi görünce. neyse adamlar ifade alıp gönderdiler ama sonra adam geldi bizi benzeten özür dilerim dedi sonra tak oldu dava. artık hem öğretmenler daha dikkatli hemde daha sinirlilerdi bize karşı. sene böyle geçerken biz yeni açılacak okula daha yakın bi eve taşındık ve şansıma bakın ki damla da orda oturuyomuş. ikimize özel servis verdiler. gidip geliyoduk tıngır mıngır. şimidi panpalar bizim okulda ekstra para verince okul sonrası aktivitelere kalabiliyosunuz futbol sanat tiyatro gibi şeyler. ben ümit ömer berke yazılmıştık bunlara. haftada 3 gün saat 5 e kadar takılıyoduk. ve bu arada yeniden bi okula taşınmıştık beyler. yeni okulumuzda sınıflara girmek için 2 kapı vardı. işte biz bu okula taşındığımız ilk hafta öyle bi binlik yaptık ki inanamazsınız sonuçlarına

bizim okul saat 2 de bitiyordu. herkes çıkıyordu işte aktivitelere kalmayanlar. bizim çete kalıyordu o günde. biz teneffüste plan yaptık beyler. şimdi sınıftan son çıkan hemen çıkmadan bi pencereyi açacaktı ve tüm sınıf boşaldıktan sonra bizim en incemiz olan berke(adam 150 boyu var kilosu o zamanlar 28 di lan) sınfa girip bize kapıyı açacaktı. tüm gün zilin çalmasını bekledim beyer. ve sonunda çaldığında ümit bini açıp pencereyi çıkmıştı sınıftan. sıra berkedeydi. berke girdi içeri. bize kapıyı açtı ve biz içeri girdik. şimdi yapacağımız şey şuydu: tüm kızların kitaplarını başka kızlarınkiyle değiştirecektik ve umutun vurulmuş olduğu juliette in kitabının arasına da not koyacaktık... koyacaktık ki... ayak sesleri duyuldu beyler. birbirimize bakıyorduk. anahtar sesi geldi ve biz(ömer ben berke) çıkış kapısına en yakın masanın altına saklandık ama yine ümit malı en uzak yere girmişti. kapı açıldı.. içeri patrick girdi amk.biz izliyoz adamı. adam perdeleri kapatıyo kapıyı kitliyo ve bilgisayarı açıyo... bizim zütten tak damlıyo zaten yakalanaz diye ama son anda sıvışıyoz berke ben ve ömer.. ümit malı kesin içinden bize küfür ediyordu.. ama napalım beyler sıvıştık. biz sıvıştık adam çıkış kapısını da kapadı. sonra biz resmen husain bolt gibi gülerek depar attık. şimdi ümiti bekliyecektik.. eleman 30 dk sonra çıktı bembeyazdı lan. noldu dedik adam anlatıyo.. işte bu patrick internetten video açmış çıplak kadınlar falan varmış sonra adam tam sunum aygıtını kapatacakken(bin bi de büyük ekran izlemek için sunum aletini açıp duvara yansıtıyo bak bak) bizim ümiti farkediyo... işte sonra bunlar konuşuyo sen söylemezsen ben söylemem falan o yaşta şantaj yapmış mala bak hele.bu benim ferre denen şey ile tanışmamın ilk günüydü beyler. 3 yıl bırakamamıştım mereti.

işte ilkokul 3 ün özeti budur beyler şimdi ben kaçıyom binler size göre bu sabah devdıb ederim gece de uçuşum var türkiyeye eyv

Hadi beyler bi entry girip gidecem uçağa gidiyom
Şimdik ilkokul 4 te bizim hocanın adı isabelle di. Bu kadın kırmızı saçlı 40 yaşlarında sevimli bi kadındı. ilkokul 4 senesinde hiç aşk meşk olmadı beyler. Herkes aynı kaldı. Ama olaylar oldu beyler sakin geçmedi sene. Senenin başında kantini kullanmaya başlamıştık. Biz bir masada 6 kişi oturuyoduk bizim tayfa barkın bi de tuna. Hemen yanımızdaki masada da işte zeynep lara deniz selin dilara gibi kız tayfası oturuyodu. Biz hep yemek yerken bunlara peçete falan atardık kaç kez müdüre gittiğimizi bilirim lan(ve ıslatıp atıyoduk acıtsın diye.). Ama bi gün işte su içme yarışması yapmaya karar verdik, ben de o gün okula sakız getirmiştim ve o sakız acayip susatmıştı beni. Neyse bizimkiler içmeye başladı. Ben daha bilmiyodum yarışma olduğunu ne ayak gibisinden bakıyorum bunlara. Sonra bi öğrendim beyler yeni sürai istedim ve diktim kafaya amk. 1 dk sonra bizim yemekhanede çalışan adama bitti bi daha alabilir miyim dedim adam anladı ama ses etmedi. Neyse su içme yarışması bi anda yemek savaşına döndü beyler. Tüm yemekleri atmaya başladık kızlara. Bunu yemekhanedeki diğer çocuklarda görüp taklit ettiler bizi. Savaş alanına dönmüştü. aniden müdüre geldi amk. Biz şok. Kadın noldyo burda diye bağırdı işte nöbetçi anlattı olanları. Kadın kim başlattı dedi, herkes erkek grubumuzu gösteriyo. Amk gittik müdüre. O zamanlar da barkın ne yapsa gülüyom. Müdür bize kızıyo bu bana baktı mal mal ben tutmaya çalıştım kıpkırmıxı olmuştum beyler. Kadın ne var diye bana bağırdı. Barkın bini tanıyodu gülüşümü tuttuğum zaman. Kadın bana bakarken arkasından dil çıkardı. Ben kırıldım tabi amk. Anamı babamı çağırdılar . Diğerleri kurtuldu binler. işte bir daha yaparsa oğlunuz uzaklaştırma verecem demiş. Yakın takip altında tutacaz rammman i demiş karı. K günden sonra barkına söyledim bunu bin başta bana ne dedi sonra seni müdüre veririm falan dedim çocuk tamam abi pardon dedi lan. Hay amk. O günden sonra bu olayda bitmişti. Ama daha çok olay oldu o sınıfta beyler. Dinleyin. Yarın türkiyeye geliyom ve yazacam umarım baya hadi iyi günler size.

bekliyoz panpa