-1
LiNKi AÇAMAYANLAR iÇiN
Çalışma Bakanı'ndan 'kader' açılımı: Güzel öldüler
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, 30 madencinin yaşdıbını yitirdiği facia için kelimelerin bile yetmediği bir açıklama yaptı. Dinçer, madenciler için "Güzel öldüler" dedi, ailelerin huzur içinde olduğunu ileri sürdü.
Etkin Haber Ajansı / 28 Mayıs 2010 Cuma, 11:09
ZONGULDAK- Çalışma Bakanı Ömer Dinçer, Başbakan'ın 'kader'le açıkladığı maden faciasına ilişkin "ilk 19 madencimizin bedeninde her hangi bir yanık yoktu, güzel öldüler" açıklaması yaptı.
'GÜZEL ÖLDÜLER'
Bakan Dinçer, yerel bir televizyonda katıldığı programda, maden faciasına ilişkin "önemli" açıklamalarda bulundu.
Bakan Dinçer, hastaneden otopsi yapılmadan alelacele ailelere verilen ve karışan cenazeler için şöyle dedi: "ilk 19 madencimizin bedeninde herhangi bir yanık yoktu, güzel öldüler. 8 madencimizde ise hafif yanıklar vardı, onların kimlik tespitlerinde sorunlar yaşandı. Maden işçileri ailelerine teslim edildi. Aileler huzur içinde. Sadece iki madencimize ulaşamadık. Onlara da ulaşabilmek için çaba harcıyoruz."
'ÖZEL SEKTÖRDE ÖRGÜTLENEMiYORLAR'
Çalışma Bakanı Ömer Dinçer, sendikaların taşeronluk sistemine karşı çıkmasının nedeni olarak "örgütlenmemelerini" gösterdi. Bakan Dinçer, "Bakınız şunu söylerseniz insanları yanlış bilgilendirirsiniz; burayı taşerona verdiler, kaza oldu… Bu kesinlikle yanlış bir tespittir. Türkiye'de sendikalar özel sektörde örgütlenemedikleri için taşeronluk sistemine karşı çıkıyor" dedi. Bakan Dinçer, iş güvenliği konusunda uzman yetiştirmek için iki kez yönetmelik değiştirdiğini fakat her seferinde Türk Tabipleri Birliği tarafından mahkemeye verildiklerini ve yargının aldığı kararla yürütmenin durdurulduğunu ileri sürdü.
'ÖZEL SEKTÖRDE iŞ KAZASI DAHA DÜŞÜK'
Özel sektöre yönelik eleştirileri de yanıtlayan Dinçer, özel sektörde iş kazalarının kamuya göre daha düşük olduğunu iddia etti: "Özel sektörde meydana gelen kazalar, maden sektöründe meydana gelen kazalar kamudan daha düşük. Almanya'da maden kazalarının çok düşük olduğu doğrudur ama onların kömür madeni yapısıyla bize ait ocakların yapısı bir değil. Onlar -720 metrede çalışmıyor. Yine Afrika'da kazalar düşüktür fakat onlar yüzeysel kömür çıkartıyor. Bunları insanları teselli etmek için söylemiyorum. Ama insanlar önce çalışma şartlarını göz önünde bulundurmalı."
Bakan'ın iddialarının aksine, sadece son 6 ayda yaşanan büyük maden facialarının hepsi özel maden ocaklarında yaşandı. Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesindeki maden ocağında 10 Aralık'ta meydana gelen göçükte 19 işçi yaşdıbını yitirirdi. Bu facianın acısı tazeliğini korurken, 23 Şubat'ta Balıkesir'in Dursunbey ilçesindeki özel bir maden ocağında yaşanan grizu faciasında 17 işçi hayatını kaybetti. Son olarak Zonguldak'ta 30 madenci yaşdıbını yitirdi. Bursa, Balıkesir ve Zonguldak'ta 5 ayda toplam 66 işçi yaşdıbını yitirdi.
'GAZ ÖLÇÜMLERi BiLGiSAYAR KAYITLARINDA'
Bakan Dinçer, Karadon'da yaşanan facianın neden kaynaklandığının halen tespit edilemediğini söyledi, patlama anına ilişkin ise şunları söyledi: "Saat 13.03'de metan gazı ölçülüyor içeride. Saat 13.24'de ise gaz normal değere düşmeye başlıyor. Fakat 13.28'de patlama meydana gelmiş. Patlamanın neden kaynaklandığı henüz bilinmiyor. Gaz ölçümlerinin hepsi bilgisayar kayıtlarında var. Patlamadan sonra da gaz değerleri yüksekti."
OCAKLAR 6 AYDA BiR DENETLENiYOR
Ömer Dinçer, ocakların 6 ayda bir denetlendiği söyledi, "Teftiş elemanlarımız yetersizdi, 600 civarında. Daha çok teftişler şikayet üzerine yapılmaktaydı. Benim bakanlık dönemimde bu uygulama değişti. Bizim için ölüm oranı yüksek üç sektör var; maden, metal ve inşaat. Şimdi faktörleri ortaya çıkardıktan sonra denetimler yapılıyor. Ocaklar 6 ayda bir denetleniyor" dedi.
Bakan Dinçer, Meclis'te bir soru önergesine verdiği yanıtta, maden ocaklarının 7 bin defa denetlendiğini kaydetmişti. Maden Mühendisleri Odası ise Meclis'e sunduğu raporda 250 denetçi ile kayıtlı 44 bin maden ocağının denetlenmesinin mümkün olmadığını belirtmişti.
'BAŞKA DOSYALARI AÇARIM'
Bakan Dinçer, maden mühendislerini ısrarla üzerinde durduğu ve her defasında değiştirilmesini istediği teknik nezaretçilerin maaşlarının patron tarafından ödenmesi sorununa da değindi. Bakan, teknik nezaretçilerin maaşlarının işveren tarafından ödenmemesinin doğru olmadığını belirtti, ancak ekledi: "Teknik nezaretçiler uyarıda bulunur, ama onların yaptırım gücü yok. Bence onların kendi sağlıklarını hiçe saymaları mümkün olamaz. Eğer bile bile insanlar idari ya da teknik ekgibliklere rağmen görev yerine tehlikeye gönderiliyorsa bunun adı ihmal değil cinayettir. iş güvenliği tartışılacaksa ben başka dosyaları da tartışmaya açabilirim."
Tümünü Göster
