/i/Kadınlar

Kadınlar daima haklı.
Bu entry silinmiştir
  1. 1.
    0
    Türkiye'de var böyle birkaç olay
    ···
  2. 2.
    +8
    Bu yüzden eline diline beline hakim olacaksın
    ···
    1. 1.
      0
      Bektaşi reyiz cCc
      ···
  3. 3.
    +2 -1
    Vay amk lan gibimize tıpa takacak kıvama geldik
    ···
  4. 4.
    +1 -1
    O huurların ta dıbınakoyayım
    ···
  5. 5.
    0
    Tipsiz çingene yeminle günlerdir aklımdaydın
    Nerde dedim o Karaaaaaa çocuk başlığını gördüm :❤️
    ···
  6. 6.
    0
    gibmişler bunu
    ···
  7. 7.
    0
    Bubana'yı birleşik okuyup babana yapan tek ben miyim
    ···
  8. 8.
    +1 -1
    yapma be kardeş belli ki hukuki bilgin var sen yapma bari. cinsel suçlar da dahil hiçbir suçta mağdur ifadesi hükme esas alınmaz. destekleyici ve maddi gerçeği ortaya çıkarabilcek her türlü şüpheden uzak kesin ve kanuni bir delil gereklidir.
    ···
    1. 1.
      0
      kardeş sen baska ülke hukuku falan mı görüyorsun eğer bir somut delil yoksa mağdurun beyanı esastır
      ···
    2. 2.
      0
      şu an ders görmüyorum fakülteyi bitireli beş sene oldu 3 yıldan uzun süredir avukatlık yapıorum. herhangi bir mahkeme kararında delil olmadan mağdurun beyanı hükme alınarak ceza verilirse ben diplomamı yırtarım. başka bir somut delil yoksa delil yetersizliğinden beraat kararı verilir(binde bir aksi bi karar verilirse de yargıtay bozar). bence sen tekrar bi hukuk fakültesine git
      ···
      1. 1.
        0
        şimdi iki açıdan bakalım adamın suçlu olması ve suçsuz olması..
        adam suçluysa ve delil yetersizliğinden serbest bırakılırsa bu tabi ki kötü birşey ama ceza hukukunun amacı cezalandırmak değil maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır. hiçbir delil olmadan yani suçun işlendiği %100 ispatlanmadan ceza verirsen bu bir emsal oluşturur ve yargılanan herkes masum da olsa ceza alır. ( hukuk ta bu bir masum ceza alacağına bin suçlu serbest kalsın diye ifade edilir mantıksız gelcek biliyorum ama bunun mantığını anlatmam sayfalar sürer ne deseniz haklısınız)
        ikinci duruma gelirsek adamın suçsuz olması. bu durumda da kamuoyu o kadar cahil ve bilinçsiz ki üstüne üstlük medya da tutuklanan veya yargılanan herkesi suçluymuş gibi lanse etmesi insanın temel hakkı olan kirlenmeme hakkını ağır şekilde zedeliyor. bu durum birazda topluma kalmış bi kişi yargılanmış ve beraat etmişse hatta cezasını bile çekmişse ona sırt çevirmemek gerekir topluma kazandırılması gerekir yoksa o adam ya gerçekten suç işler ya da birdaha işler
        ···
    3. 3.
      0
      üzülerek söylüyorum diplomanı yırtacaksın buyur yargıtayın bir kararı var zaten bu da türk hukuk sitesinden bir alıntı

      CMK 217/2 kapsamında, bir suçun kanuna uygun olarak elde edilmiş her türlü delille ispat edilmesi mümkündür.

      Mağdurun beyanı da bir delildir. Mahkeme, sadece bu delili bile, mahkûmiyet kararı vermek için yeterli görebilir.

      Ancak bu derece kolay bir suçlama ve mahkûmiyetle sizin de karşılaşabileceğiniz gerçeğini lütfen göz ardı etmeyin.

      Madde 6
      Adil yargılanma hakkı
      1.Herkes, gerek medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili nizalar, gerek cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini istemek hakkına sahiptir. Hüküm açık oturumda verilir; ancak, demokratik bir toplumda genel ahlak, kamu düzeni ve ulusal güvenlik yararına, küçüklerin korunması veya davaya taraf olanların özel hayatlarının gizliliği gerektirdiğinde veya davanın açık oturumda görülmesinin adaletin selametine zarar verebileceği bazı özel durumlarda, mahkemenin zorunlu göreceği ölçüde, duruşmalar dava süresince tamamen veya kısmen basına ve dinleyicilere kapalı olarak sürdürülebilir.
      2. Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar suçsuz sayılır.
      3. Her sanık en azından aşağıdaki haklara sahiptir:
      a) Kendisine yöneltilen suçlamanın niteliği ve nedeninden en kısa zamanda, anladığı bir dille ve ayrıntılı olarak haberdar edilmek;
      b) Savunmasını hazırlamak için gerekli zamana ve kolaylıklara sahip olmak;
      c) Kendi kendini savunmak veya kendi seçeceği bir savunmacının yardımından yararlanmak ve eğer savunmacı tutmak için mali olanaklardan yoksun bulunuyor ve adaletin selameti gerektiriyorsa, mahkemece görevlendirilecek bir avukatın para ödemeksizin yardımından yararlanabilmek;
      d) iddia tanıklarını sorguya çekmek veya çektirmek, savunma tanıklarının da iddia tanıklarıyla aynı koşullar altında çağırılmasının ve dinlenmesinin sağlanmasını istemek;
      e) Duruşmada kullanılan dili anlama dışı veya konuşma dışı takdirde bir tercümanın yardımından para ödemeksizin yararlanmak.

      CMK 216
      (1) Ortaya konulan delillerle ilgili tartışmada söz, sırasıyla katılana veya vekiline, Cumhuriyet savcısına, sanığa ve müdafiine veya kanun temsilcisine verilir.
      (2) Cumhuriyet savcısı, katılan veya vekili, sanığın, müdafiinin veya kanun temsilcisinin açıklamalarına; sanık ve müdafii ya da kanun temsilcisi de Cumhuriyet savcısının ve katılanın veya vekilinin açıklamalarına cevap verebilir.
      (3) Hükümden önce son söz, hazır bulunan sanığa verilir.

      CMK 217
      (1) Hâkim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir. Bu deliller hâkimin vicdan kanaatiyle serbestçe takdir edilir.
      (2) Yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir.

      CMK 223
      (2) Beraat kararı;
      b) Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması,
      e) Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması,
      Hallerinde verilir

      “…Sanığın müdafaasını hazırlamak için gerekli zamana ve kolaylıklara malik olmak için kendisine makul bir süre tanınması gerekir. Bu konuda karar verilmemesi sanığın savunma hakkını kısıtlar.
      (5271 S. K. m. 147, 216, 289) (2709 S. K. m. 90) (AiHS. m. 6)
      5271 sayılı CMK’nun 147, 216, 289. maddeleri ile 1982 Anayasasının 90. maddesinde dayanağını bulan 19.03.1954 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan Avrupa insan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma hakkı başlıklı 6/3-b maddesinin "müdafaasını hazırlamak için gerekli zamana ve kolaylıklara malik olmak" hükmü uyarınca kendisine makul bir süre tanınması gerekirken, bu talep hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmeden, hükmün hemen tefhimi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması…” Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2006/6229 E-2007/8356 K, Karar Tarihi: 13.11.2007

      “…Mağdurenin tüm aşamalardaki samimiyetinden şüpheye düşülecek bir tutarsızlık görülmeyen iddialarına, bunu doğrulayan 25.12.2001 tarihli tutanak içeriğine, mesajların gönderildiği telefon hattının sanığa ait olmasına göre sanığa isnad edilen suçların sübuta erdiğinin anlaşılması karşısında, mahkumiyetine karar verilmesinin gerekeceği…” Yargıtay 5. Ceza Dairesi, 2006/1043 E-2006/1460 K, Karar Tarihi: 07.03.2006

      “…Oluşa göre aralarında iftira atmayı gerektirecek bir husumet bulunmayan müştekinin aşamalarında ki istikrarlı anlatımları, sanığın müştekiyi 8.7.2002 tarihinde beş kez, 4.7.2002 tarihinde bir kez aradığını gösterir telefon kayıtları, ses teşhis tutanağı buluşma yerinde sanığın yakalanması ve tüm dosya kapsamından telefonla sarkıntılık suçunu işlemiş olduğu anlaşıldığından mahkûmiyetine karar verilmesinin gerekeceği…” Yargıtay 5. Ceza Dairesi, 2004/4408 E-2006/2852 K, Karar Tarihi: 05.04.2006

      “…Sanığı tanımayan ve suç isnadı için hiçbir neden bulunmayan mağdurenin aşamalarda değişmeyen anlatımları, sanığın mağdureye telefonda mesaj çektiği, mağdurenin arkadaşlık teklifini içerir sanığın telefonla aradığı iddiasına karşı, "telefonu arkadaşlara vermiştim, onlar aramış olabilirler" tarzındaki tevilli ikrar ve tüm dosya kapsamından eylemin sarkıntılık suçunu oluşturduğu…” Yargıtay 5. Ceza Dairesi, 2003/7699 E-2005/20713 K, Karar Tarihi: 04.10.2005

      “…hiçbir delille doğrulanmayan varsayıma dayalı beyanı dışında sanığın suçun faili olmadığına dair savunmasının aksine her türlü kuşkudan uzak vicdani kanaat oluşturacak derecede kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmış bulunduğundan delil yetersizliği nedeniyle sanığın beraatına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cezalandırılmasına karar verilmesi…” Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 2004/4256 E-2005/3999 K, 07.12.2005

      Özetle mağdurun beyanı delil sayılabiliyor yargıtay kararları böyle diyor diplomanın yırtılmasını pmden atarsın
      Tümünü Göster
      ···
    4. 4.
      0
      sen okuduğunu anlamıyorsun galiba * mağdurun beyanı delildir diyen tek bir kanun hükmü mevcut değildir. orda yorum atan avukat şahsi fikrini açıklamıştır. mağdur ifadesi delil değil suç ihbarıdır bu çok önemli. alıntı yaptığın Yargıtay kararlarını incelersen hep mesaj veya telefon gibi deliller mevcut.

      hiçbir delille doğrulanmayan varsayıma dayalı beyanı dışında sanığın suçun faili olmadığına dair savunmasının aksine her türlü kuşkudan uzak vicdani kanaat oluşturacak derecede kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmış bulunduğundan delil yetersizliği nedeniyle sanığın beraatına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cezalandırılmasına karar verilmesi…

      en son kararda da bunu demiş yani burdada delil olmadığı için ceza verilmemesi gerekirken ceza verildiği için yargıtay bozmuş. benim anlattıklarımı desteklediğin için de teşekkür ederim. demin bende bozulcağını yazmıştım.
      ···
    5. 5.
      0
      Karar: Maktülün, pasaportunu almak için gittiği petrol istasyonunda kimliği belli olmayan, tek görgü tanığı olan Süheyl'in de tanıyıp teşhis edemediği, silahlı kişi tarafından geceleyin yapılan atış sonucunda öldürülmesi olayında, sanığın maktülün öldürülmesi olayının faili olduğuna dair A.. namı diğer Z..'in hiçbir delille doğrulanmayan varsayıma dayalı beyanı dışında sanığın suçun faili olmadığına dair savunmasının aksine her türlü kuşkudan uzak vicdani kanaat oluşturacak derecede kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmış bulunduğundan delil yetersizliği nedeniyle sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cezalandırılmasına karar verilmesi,

      Sonuç: Kanuna aykırı görülmekle, sanık ve yerel C. Savcısının temyiz itirazlarının bu nedenle kabulüyle re'sen de temyize tabi bulunan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, bozma nedenine göre tutuklu sanığın tahliyesine, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değilse telle tahliyesinin sağlanması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı yazılmasına 7.12.2005 gününde üye M.. Y..'ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.

      bu da kararın tamamı
      ···
    6. 6.
      0
      her ne kadar hukuk yargılamasının unsuru olsada hukukun evrensel bir normu vardır; müddei iddiasını ispatla mükelleftir. mağdur ifadesi ise bir iddiadır ispat değildir.
      ···
    7. 7.
      0
      Ya arkadaşım yazdıklarımdan o sonucu nasıl cikarabiliyorsun ya olağan hayatın akisina aykırı ve ifadede bir çelişki yoksa bir kadın tecavüz suçlamasıyla biri hapse artırabilir mahkeme heyeti bunu delil olarak görebilir bunla ilgili internette bir ton vaka görebilirsin vicdanına yenilip son anda iftira atmaktan vazgeçen mı dersin suçsuz yere ceza çeken mı ilgili yargıtay kanunu açık belirtmiş kadının ifadesi sayılabilir diye
      ···
    8. 8.
      0
      onların hepsinde başka bir delille destekleniyordur. bu konuyu biraz daha detaylı araştırmanızı tavsiye ederim. bende araştırıyorum işi gücü bıraktım bi saattir yargıtay kararı bakıyorum mağdur ifadesi esas alınmış herhangi bi karar veya makale bulamadım. belki siz tanık ifadesiyle karıştırıyorsunuzdur. tanık ifadesi hükme esas alınır ki çoğu suç tanıkla ispatlanır. ama mağdur suçtan zarar görendir. mağdur c.savcısına ifade vermişse mahkemede bile dinlenmez çoğu zaman. çünkü bu bir delil değil suç ihbarıdır.
      ···
    9. 9.
      0
      olağan hayatın akisina aykırı ve ifadede bir çelişki yoksa bir kadın tecavüz suçlamasıyla biri hapse artırabilir.
      bunu yazmışsınız. doğrumu doğru ama yinede delil göstermesi lazımdır. sperm örneği, darp rapor, tanık ifadesi, kan tahlili vs flan filan.
      ···
    10. 10.
      0
      yaptığım araştırmalarda yazdıklarınızın çoğunu bi hukuk forumundan alıntı yaptığınızı farkettim. bu da o hukuk forumundan bi paylaşım

      Sadece ve sadece mağdurun beyanına dayanılarak, cinsel saldırı suçlaması açısından hüküm kurulması mümkün değildir. Bu beyanın başka deliller ile desteklenmesi gerekmektedir. Bu delil bir doktor raporu, bir doku örneği, bir tanık beyanı, bir ikrar, olabilir. Mağdurun tanımadığı bir şahsın eşkâlini vererek daha sonra teşhis etmesi, sanığın çok gizli bir bedensel özelliğini ifade edebilmesi (örneğin apandisit ameliyatının yara izi), sanığın ifadesinde yorumlamalı savunmalarla mağdurun beyanlarını desteklemesi (örneğin, benim telefonum kullanılarak arkadaşlarım sarkıntılık etmiş şeklinde bir sanık savunması), gibi tüm deliller mağdurun beyanlarını destekleyici deliller niteliğindedir.
      ···
    11. 11.
      0
      Türk hukuk sitesinde görülebilir en basitinden yargıtay kararı tam açıklık belirtmiyor ancak mağdurun tutarlı iddiası ve sanığın daha önceden mağdurlara ilişkin tehdit şantaj gibi en ufak şeylerde bile esas alınır ben internette bu vakalari gördüm dediğim gibi benim bildiğim gördüğüm tutarlı mağdur ifadesi bazı mahkeme heyetleri için delil sayılabilir ve sayildi da zamanında gördük delil sayıldığını başka vakalarda
      ···
    12. 12.
      0
      Avukatmisiniz ? Bicok yargitay ictihat programi var ben cok arastirdim bulamadim sizde bulup onume koyarsaniz sevinirim. Hep var goruyoruz duyuyoruz diyosunuz varsayimla yola cikmayin. Dediginiz olaylarda baska bir ifadeyle destekleniyor hepsini mevzuat programlarindan okudum tamamindan. Sadece magdurun ifadesinin esas alindigi bir karar bile yok destekleyici deliller var. Anladigim kadariyla da varsayimlariniz disinda bir delil sunamiyorsunuz. Bu tartismayi devam ettirmenin pek bi anlami yok ben sizi ikna edemeyecegim ama bari arkadaslari yanlis bilgilendirmeyin

      Bir de bana delil goster diyebilirsin hakkindir. Benim delil gostermeme gerek kalmadi ilk mesajinizdaki yargitay kararlarinin hicbirinde magdur ifadeleri tek basina hukme esas alinmamis. Bende onlari gosterirdim heralde. iyi gunler
      ···
    13. diğerleri 10
  9. 9.
    0
    Erkekler cinsel obje değildir !
    ···
  10. 10.
    -1
    Böyle bi olay vardı be. Kaşarın biri adama tecavüz iftirası atıp sonra adam tutuklanınca suçsuz demişti.
    ···
  11. 11.
    0
    Amerikadan bir örnek verelim.

    Emma Sulkowicz diye bir kız, eski sevgilisini ona tecavüz etmekle suçladı. Polis fiziksel delil bulamadı. Emma huursu: "Bana iki ay önce tecavüz etti de ondan. Korktum polise gelemedim," dedi.

    Suçladığı oğlan yıllarca hukuk mücadelesi verdi. Eğitim hayatı bitti. Tüm arkadaşlarınca dışlandı. On binlerce insanca mobbinge maruz bırakıldı. Hiçbir yerde iş bulamadı. Toplum dışına itildi.

    Eğitim hakkının iade edilmesi için üniversiteye başvurdu. Başvuru üzerine bir üniversite mahkemesi kuruldu ve polisten, davaya dair deliller istendi. Polis Emma'nın tüm şahitlerinin yalancı şahit olduğunu ortaya koyan deliller gösterdi. Sözce tecavüzün yaşandığı günlerde ve sonrasında, Emma'nın sanığa defalarca:
    - Seni seviyorum, seninle tekrar birlikte olmak istiyorum...

    şeklinde mesajlar attığı ortaya çıktı?
    Sonuç?

    Feministler gene ikna olmadılar. Emma Sulkowicz'in iftira attığı adam halen iş bulamıyor ve halen tüm toplumca dışlanıyor.

    Yani es kaza kanundan yakanı kurtarsan bile, tecavüzle suçlanınca hayatın fiilen sona eriyor.
    ···