1. 1.
    +6 -1
    cennet dedikleri birkaç kadeh şarap bir kaç huri
    isteyene ver sen onları bana seni gerek seni
    ···
  2. 2.
    +1 -1
    siz hala karı kız peşindesiniz...
    ···
  3. 3.
    +2 -1
    "ırmaklarından şaraplar akacak" diyorsun,
    cennet-i ala meyhane midir?
    "her mümin'e iki huri vereceğim" diyorsun,
    cennet-i ala kerhane midir?

    demiş ömer hayyam'da.


    ırmaklar kadar şarap içiyorsun
    bu dünya meyhane midir?
    önüne gelenle yapıyorsun
    bu dünya kerhane midir?

    demiştir ayrıca yazar fuzuli.
    ···
  4. 4.
    0
    Hakikat ilmini cana, sakın öğretme nadana
    Ki sarrar olmayan vermez bahayı dürr-ü mercana (nesimi)
    ···
  5. 5.
    +1
    bu aşk bir bahr-i ummandır
    buna hadd ü kenar olmaz
    delilim sırr-ı kur’andır
    bunu bilene de ar olmaz
    ···
  6. 6.
    0
    Ey özden habersiz gafil!
    Sen hala kabukla öğünüyorsun!
    ···
  7. 7.
    +1
    Bir tane canım var ama, yüz bin bedenim.
    Can neymiş? Neymiş ki beden? işte ben’im.
    Bir başkası var ya: işte ben, ben! O, beni
    Sevsin diye bir başkası oldum kendim.
    ···
  8. 8.
    0
    Beni bende demen bende değilim
    Bir ben vardır bende benden içeri.
    ···
  9. 9.
    0
    Nerde deyi fikrederdim
    Göğe bakıp şükrederdim
    Dost benim gönlüm evinde
    Tenim içinde can imiş

    Sanırdım kendim ayrıyım
    Dost ayrıdır, ben gayriyim
    Beni bu hayale salan
    Bu sıfat-i hayvan imiş
    ···
  10. 10.
    +1
    et21 aslında söyledikleri dinin ta kendisi ama ne aşk yoksunu olanlar ne de kaba sofu olanlar onları anlamamış. ha biz çok mu anladık yooo ama en azından güneşin parıltılarını görür gibi temaşa ediyoruz.
    ···
  11. 11.
    0
    Dervişlik der ki bana
    Sen derviş olamazsın
    Gel ne deyeyim sana
    Sen derviş olamazsın

    Derviş bağrı baş gerek
    Gözü dolu yaş gerek
    Koyundan yavaş gerek
    Sen derviş olamazsın

    Döğene elsiz gerek
    Söğene dilsiz gerek
    Derviş gönülsüz gerek
    Sen derviş olamazsın
    ···
  12. 12.
    +1
    Aşkın pazarında canlar satılır
    Satarım canımı alan bulunmaz
    Yunus öldü deyu sela verirler
    Ölen beden imiş, aşıklar ölmez
    ···
  13. 13.
    +1
    Yunus Emre'nin vefatından yüz yıl sonra yaşayan ve devlet görevinde yetkili biri olan Molla Kasım'a Yunus'un şiirlerini yazılı olarak getirmişler. Molla Kasım bir nehir kenarına gelmiş ve yanında getirdiği Yunus Emre şiirlerini okumaya başlamış. Her okuduğu şiiri dine, şeriata aykırı bularak yakıp suya atan Molla Kasım, kendine yüz yıl önceden hitap eden bir şiiri görünce, çok şaşırmış. Yunus şöyle diyormuş:

    Ben dervişim diyene bir ün edesim gelir,
    Seğirdüben sesine varıp yetesim gelir.

    Sırat kıldan incedir, kılıçtan keskincedir,
    Varıp anın üstüne evler yapasım gelir.

    Altında gayya vardır, içi nar ile pürdür,
    Varuben ol gölgede biraz yatasım gelir.

    Oda gölgedir deyu ta'n eylemen hocalar,
    Hatırınız hoş olsun biraz yanasım gelir.

    Ben günahımca yanam, rahmet suyunda yunam,
    iki kanat takınam, biraz uçasım gelir.

    Andan Cennete varam, Cennette huriler görem,
    Huri ile gılmanı bir bir koşasım gelir

    Derviş Yunus bu sözü eğri büğrü söyleme,
    Seni sigaya çeken bir Molla Kasım gelir.

    Molla Kasım bunu görür görmez, yaktığı ve suya attığı şiirler için çok pişman olmuş, yakmadığı suya atmadığı şiirleri de bir hazine gibi saklamış. Halkımızın rivayetine göre; bu yüzden Yunus Emre şiirlerinden binlercesini göklerde melekler, binlercesini denizlerdeki balıklar, kalan binlercesini de insanlar söylermiş.
    ···
  14. 14.
    0
    Aşk davası kılan kişi hiç anmaya hırs-u heva,
    Aşk evine girenlere ayruk ne meyl-ü ne vefa.

    Gerçek aşık olan kişi anmaya dünya ahiret,
    Aşık değildir ol kişi yürüye izzeti kova.

    Her kim izzeden geçmedi aşıklık bühtandır ona,
    Hergiz girdiği yok durur aşk ile izzet bir eve.

    Dili ile aşk diyenler bilmediler aşk neydiğin,
    Benim cevabım sen ayıt aşka izzet midir baha.

    izzet-ü erkan kamusu bunlardur dünya sevgisi,
    Aşkdan haber ayıtmasın kim dünya izzetin seve.
    ···
  15. 15.
    0
    Aşk ile ister idik yine bulduk ol canı,
    Gömlek edinmiş giyer suret ile bu teni.

    Girmiş surette gezer, cümle işleri düzer,
    Geri kendiye söyler, gevher ile bu kanı.

    Bu dünya bir pazardır, suretler dükkan olmuş,
    Bu dükkana giriben, oldur satan bu kanı.

    Bir niceler kayırır, bunca malım kaldı der,
    Veren odur alan ol, sormaz nedir ziyanı.

    Yunus, imdi sen senden, ayrı değilsin candan,
    Sen sende bulmaz isen, nerde bulasın anı?
    ···
  16. 16.
    0
    Aşk erine dünyada, çi harir-ü çi palas,
    Zira kim gönül onun, tutmadı kibir ile yas.

    Aşk amel ile biter, layık olursa yiter,
    Gerekse üryan yürü, gerekse geygil libas.

    Dilersen kim eresin feragat menziline,
    Var kanaat darında, nefsin boğazından as.

    Nefsinin varlığını akl-ı külle ulaştır,
    Varlığın yoğa değişir, cevher ol olma muhas.

    Bu kamu günahların yuyan miskinliğinmiş,
    Var Yunus sen miskin ol, gel tama’ın yayın as.
    ···
  17. 17.
    0
    Aşkın odu ciğerimi,
    Yaka geldi yaka gider.
    Garip başım bu sevdayı,
    Çeke geldi, çeke gider.

    Kâr etti firak canıma,
    Aşık oldum cananıma,
    Aşk zencirin dost boynuma,
    Taka geldi, taka gider.

    Sadıklar durur sözüne,
    Gayri görünmez gözüne.
    Bu gözlerim dost yüzüne,
    Baka geldi, baka gider.

    Bülbül eder ah-ü figan,
    Hasret ile yandı bu can.
    Benim gönülcüğüm ey can,
    Çıka geldi, çıka gider.

    Arada olmasın naşı,
    Onulmaz bağrımın taşı.
    Gözlerimin kanlı yaşı,
    Aka geldi, aka gider.

    Miskin Yunus'un sözleri,
    Efgan eder bülbülleri.
    Dost bahçesinin gülleri,
    Koka geldi, koka gider.
    ···
  18. 18.
    0
    aşk eteğin tutmak gerek akıbet zeval olmaya,
    Aşkdan bir elif okuyan kimseden sual olmaya.

    Aşk dediğin duyar isen, aşka candan uyar isen,
    Aşk yoluna candır feda, ona feda mal olmaya.

    Asilzadeler nişanın, eğer bilmek diler isen,
    Her sözün bir manası var, sözünde vebal olmaya.

    Ariflerden nişan budur, her gönülde hazır ola,
    Kendini teslim eyleye, sözde kıyl-ü kal olmaya.

    Görmez misin sen arıyı? Her bir çiçekten bal eder,
    Sinek ile pervanenin yuvasında bal olmaya.

    Eğer gevher ister isen; ariflere hizmet eyle,
    Cahile bin söyler isen manada miskal olmaya.

    Miskin Yunus zehr-i katil, aşk elinden tiryak olur,
    ilm-ü amel zühd-ü taat, pes aşksız helal olmaya
    ···
  19. 19.
    0
    Aşk ile biliş canlara ezel-ebed olmayısar,
    Gümrah olup bu cihanda kimse baki kalmayasar.

    Bir dona kan bulaşıcak, yunmayınca mismil olmaz,
    Gönül pası yunmayınca, namaz eda olmayısar.

    Kibir gönül pasın ise, kibri kini kodun ise,
    ikrar bütün olmayınca erden nazar olmayısar.

    Bu murdarı devşirenler bu su ile yunur sanır,
    Erden himmet olmayınca ömür geçer yunmayısar.

    Yunus şimdi sen Hakk’a er, dün-ü gün gönlün Hakk’a ver,
    Gönül gözü görmeyince bu baş gözü görmeyiser.
    ···
  20. 20.
    0
    Aşk ilinin haberin desem işide misin?
    Yoldaş olup ol yola sen bile gide misin?

    Ol ilin bağı olur serbeti ağı olur,
    Şeker ayrığa sunup sen ağı tada mısın?

    Ol ilde ay dün olmaz, ay gün gedilip dolmaz,
    Tertipler terkediben ışmar unuda mısın?

    işbu tenin tertibi od u yel toprak sudur,
    Yunus sen cevap eyle, suda toprakta mısın?
    ···