1. 1.
    +2 -35
    http://copluktenbildiriyo...3/01/yaratc-bir-ceza.html

    önce buna bakın. nasıl bir insan olduğumu görün. sonra yeterli sayıya ulaşırsak gerçekten orgazmik bir hikaye anlatıcamç.
    ···
  2. 2.
    +2 -5
    kadınım. inanmayan eski yazılarıma bakabilir. ekşi de de nickim hamamdakaybolansabununesrari idi. burada daha önce anlatılmamış bir hikaye dinlemek istiyorsanız gelin.
    ···
  3. 3.
    +1 -1
    hele oturun panpalar. çay demliyorum. hikayeye birkaç dakika sonra başlıyorum.
    ···
  4. 4.
    -2
    seri yazıcam sorun yok. hızlıyımdır.
    ···
  5. 5.
    -1
    başlıyorum.
    ···
  6. 6.
    +3
    bu hikaye sado mazo bir hikaye midesi kaldıran dinlesin.
    bundan tam 4 sene önceydi. ben 5 postanın blogunu yeni keşfetmiş, nastenka nın derdi diye bir blog yazıyordum. bu blogda erkek arkadaşımla yaşadıklarımı falan yazıyordum. ilk defa sperm yutmamdan tutun da çatılarda sevişmeme kadar.
    ···
  7. 7.
    +1 -3
    bir zaman sonra erkek arkadaşımdan ayrılmıştım ama bu arada araştırmalarım sürüyordu. küçüklüğümden beri bende bir anormallik var sanıyordum. her zaman hayallerimde birileri birilerine şiddet uygulardı. olmadık şeyler düşünürdüm. ben o zamana dek kendimi anormal zannediyordum ama 5 posta nın blog ile anormal olmadığımı anlamıştım. tek olay kendimi keşfetmeme kalmıştı.

    ben kimdim? acı vermekten mi yoksa acı çektirmekten mi hoşlanıyordum? şiddetin olmadığı bir hayalle asla boşalamıyordum mesela. mal gibi bir durum...
    ···
  8. 8.
    -1
    gerizekalılar inanmıyorsanız bakın ekşi de bile başlıkları var nastenka nın derdi diye. seneler öncesine ait. ne malsınız sko.
    ···
  9. 9.
    +1
    bir gün bir sitede (bkz: friendfeed) bir çocukla tanıştım. 18 yaşındaydı. sitede çok aktif değildi ama ara ara bana yorum yapardı. bu çocuk fotoğraflarını da paylaşırdı siteden.

    çok cılız veya zayıf değildi. ortalama bir kilosu vardı. boyu benden uzundu. fakat boynun altındaki o kemikleri ve kırma yeşil gözleri...
    o kadar utangaç ve masumdu ki... bakir olduğuna adım gibi emindim. kadınlarla iletişim kurmakta zorlanıyordu zaten.

    dm'den biz muhabbeti koyulaştırdık. daha doğrusu ilgisini kazanmak için uğraşmam gerekti. çekingendi. hep kısa kısa cevaplar veriyordu. sonra açıldı. kafası da acayip çalışıyordu. üniversiteyi yeni kazanmıştı. istanbul'da okuyordu. ben izmir'de okuyordum.
    ···
  10. 10.
    +1 -1
    bir süre sohbetimiz devam etti. ben nastenka olarak onunla olamazdım çünkü kimliğim deşifre olurdu. bu yüzden salak bir plan yaptım. çocuğu kendi isim ve soyismimle facebooktan ekledim ve aynı zamanda farklı bir kişiymiş gibi oradan konuşmaya başladım.

    ilginç bir şekilde bana -gerçek ben'e yani- daha yakındı. nastenka onu korkutuyordu sanırım. oysa içimdekinin nastenka olduğunu bir bilseydi. (:
    ···
  11. 11.
    +1 -1
    sonra daha yakın olduk. her gün telefonlaşıyorduk. mutlaka konuşuyorduk ve konu bir kere olsun cinselliğe gelmemişti, ama ben üzerinde hakimiyet kurduğumu biliyordum.
    her gün bana "şunu yaptım buraya gittim." diye demeç veriyordu hiç gerekmediği halde. "bugün şu kız arkadaşımla buluştum ama" diyordu "o sadece arkadaşım."

    bir gün ona dedim ki "bana açıklama yapmana gerek yok. sen nasıl davranman gerektiğini zaten biliyorsun." bu gözdağıydı ona. sanırım mesajı aldı.
    ···
  12. 12.
    -1
    asıl meseleye geliyorum. heyecan yapmayın.
    ···
  13. 13.
    +1
    bir gün ona beni uyandırmasını söyledim. sabahları sesini duymayı seviyordum. salak uyuyakalmış. sınava geç kaldım. çok kızdım elbette ki...
    sınavdan çıktıktan sonra telefonuma bir baktım. onlarca çağrı ve bir mesaj. "beni affet."
    geri aramadım. bir daha aradı. açmadım. onun orada endişeyle tepkimi bekliyor oluşu hoşuma gidiyordu. ve bir mesaj daha: "ne istersen yaparım, ne olur aç."
    ne istersem yapacakmış. o anda risk budur havva diyerek şöyle bir mesaj attım. "x markanın şu şu desenli boxer'ını akşama kadar satın al ve onunla bana fotoğrafını yolla."

    hiç cevap gelmedi. ses seda yoktu. akşam olduğundayda arzu ettiğim gibi fotoğraf elimdeydi.
    ···
  14. 14.
    +2 -3
    bence beni asıl heyecanlandıran şey onun son derece utangaç ve cinsel açıdan pasif biri olmasıydı. bu benim için çok tahrik edici. daha önce hiç ciks yapmamıştı. bunu bana söylememişti ama biliyordum. hissedersiniz ya, öyle bir şey. ben her ileri gittiğimde onun üzerindeki etkim bambaşka oluyordu.

    ben fotoğrafı gördükten sonra mesaj yolladım:

    "bu olmamış. gibin kalkmış olsun ve biraz daha geriden çek."

    zaten kalkmamış gibini yollaması kadar gerzekçe bir hareket olamazdı ama sanırım ilk gençlik yıllarında bir alıklık oluyor (:

    kemiklerini görmek istiyordum. (beni tanıyanlar bilir, erkekte kemik takıntım var.)

    20 dakika sonra falan istediğim gibi geldi.

    vücudu bembeyazdı. soluk. neredeyse hiç tüyü yoktu. meme uçları dikti * üşümüş gibiydi. kollarıyla kendini sarmıştı. bu yüzden omuzundaki kemikleri görebiliyordum. boxer'ın hemen üstünden leğen kemikleri görünüyordu.

    kaburgaları? içimden üzerinde zıplarken kaburgalarının, her birini kırmak geçti.

    bana manyak diyebilirsiniz ama ne yapayım? bunları düşünerek tatmin oluyorum. sapıklıksa sapıklık... kimseyi zorlamıyorum bir şey yapması için.
    ···
  15. 15.
    +2 -1
    web cam açtı bana. en ciddi ses tonumu takınarak dedim ki

    "köle ne demek biliyorsun değil mi?"

    daha önce d/s bloglar hakkında konuşmuştuk. biliyordu yani.

    - evet.
    - peki. bir deney yapacağım. şimdi kamerayı aşağıya indir.

    duraksadı. hemen konuştum.

    - köle ne demek biliyorsun değil mi!
    - tamam indiriyorum.

    indirdi. "gibini tut" dedim. zaten dimdikti. "altındakini tamamen indir ve boydan göreyim seni. çırılçıplak."

    geriye doğru gitti. o muhteşem ve taptaze bedenini (taptaze ne diye soranlara. böyle küçük ilçelerde, illerde pazara gelen malın daha dün toplandığını bilirsiniz ya. öyle bir şey.) görmek güzeldi.

    "tamam" dedim. "giyinebilirsin." hemen acele ederek üstünü giydi.
    ···
  16. 16.
    +1 -4
    yerine oturunca sordum.

    - efendim olmanı ister misin?
    - evet. (mırın kırın böyle kegib kegib söylemişti. sinirlendim.)
    - bana bak, eğer istemiyorsan şimdi söyle. yarım ağızla cümle kuruyorsun.

    bu defa kendinden emin "evet" dedi. güldüm. ben gülünce o da güldü. şapşaldı.

    bu olaydan 1 hafta sonra bir cuma günü istanbul'dan yanıma gelmek üzere yola çıktı.
    ···
  17. 17.
    +1 -2
    boyu benden uzun bir çocuk indi otobüsten. valla hiçbir yerine çarpılmadım. sadece gözleri bambaşkaydı. hep şu adamın gözlerini o çocuğun gözlerine benzetiyorum. ne zaman görsem aklıma geliyor: http://images2.fanpop.com...-show-8638786-633-800.jpg

    mavi yeşil acayip bir renkti. esmerdi ama... soooon derece utangaçtı. böyle yüzüme bakamıyordu. aşağı bakıyordu hep. otobüste bacaklarını sallamaya başladı. böyle hani stresten sallarlar ya. sertçe vurdum. gözlerimi gözlerine diktim. "ne yapıyorsun sen?" dedim.

    hemen kesti. eve vardık. benim ev taaa çatıdaydı. o önden çıkıyordu. kıçına baktım. bol bir pantolon giymişti. küçük zütünü hayal ettim içinde.

    içeride ona yapacaklarımı bilse acaba benimle gelir miydi diye düşündüm.
    ···
  18. 18.
    +2
    ekşici değil kırmızı elma cı huuryum canım.
    ···
  19. 19.
    +1 -1
    içeri girdi. ayakkabılarını çıkarttı. "montunu şuraya as." dedim. astı. "orada bekle." kapının önünde duruyordu. ben içeriye gittim. basit aletler... çamaşır ipi, mum ve bir adet bardak. kendime beyaz şarap koydum. biraz içtim. sonra içeriden çağırdım.

    "sesime gel."

    odaya girdi. yatağa oturttum. tırnağımı burnuna bastırdım izi kalacak şekilde. o anda biraz titrediğini fark ettim. "üşüyor musun?" dedim. "hayır. heyecanlıyım biraz." dedi. "korkma." dedim. şöyle bir sakallarından tuttum. yüzünü sağa çevirdim, sola çevirdim. inceledim. "gül bakalım." dedim. güldü. dişleri de güzeldi. "soyun şimdi." dedim. soyunmaya başladı. her yük atışından daha fazla titriyordu sanki.
    ···
  20. 20.
    +1
    o güzel erkek kemikleriyle karşımdaydı. şeyini kapatıyordu. elimle "çek" anlamında işaret yaptım. birini çekti. diğerini istemeye istemeye çekti. çok az kalkmıştı.

    güldüm. ben gülünce bozuldu. "aç ağzını." dedim. biraz da ona içirdim şarap. yüzü ekşidi.

    "otur." dedim. yatağa oturdu.

    "şimdi soru sorma. eğer uslu bir çocuk olursan canın çok acımayacak."

    vücudunu kan dolaşımını çok az engelleyecek şekilde (vücutta uyuşmayı sağlayacak ancak hayati bir tehlike arz ettirmeyecek sıkılıkta) bağladım.

    sessizce olacakları bekliyordu. kurbanlık koyun gibiydi. hiç sesi çıkmıyordu.
    ···