1. 26.
    +1
    @73 çoğu yanlış, direk damardan enjekte ediceksin. Değişim 10-15 gün sürüyor. ilk günden açlık hissin azalıyor zaten
    ···
  2. 27.
    +1
    Arkadaşlar hikaye bugünlük yeter yazabilirsem yazarım, gece başlıyor, yapılacak işler başlıyor.
    ···
  3. 28.
    +1
    Sorunuz varsa lütfen sorun, kesinlikle yanıtlarım.
    ···
  4. 29.
    +1
    Geri geldim, soru varsa gitmeden sorun.
    ···
  5. 30.
    +1
    @98 evet

    @94 şuan yazamamam
    ···
  6. 31.
    +2
    @100 bir iş yaparken yorulmuyoruz ama bizimde sınırlarımız var, pgibolojik dinginlik için uyuyoruz. sabahları kendimizi güçlü hissetmeyiz. çoğunlukla sabah saatlerinde uyuyorum. bu gün mesela saat 16.30 da uyandım.
    ···
  7. 32.
    0
    @106 evet

    Ben geldim. Bir sıkıntı çıkmazsa yazmaya birazdan başlarım.
    ···
  8. 33.
    0
    @108 inanıp, inanmaman varoluşu değiştirmez...
    ···
  9. 34.
    0
    Devam ediyorum;

    Bilen bilir deep web den birşey satın almak için bitcoin e ihtiyaç vardır, aradığım sitede vc17 bulmuştum fiyatıda gerçekten ödeyebileceğim kadardı. ilk başta gerçekten inanmıyordum, sipariş ettim. Amerikadan yaklaşık 20 günde geldi. O arada kendimi rahatlatmıştım, yine çakma vampir grubumuzla dışarı çıkıyordum.

    20 günü normal hayatıma devam ederek geçirdim. Sonunda birgün kapım çalındı.

    Aradığım paket gelmişti...

    Taşıdığı değerli şeye rağmen çok basit bir paketti, plastik baloncuklu kağıda sarılmış, bantlanmış bir şırınga. Hani şeker hastası olanlar tuşlu bir düzenekle kendilerine insülin basarlar ya onun gibi birşey. içinden sadece küçük bir kağıt parçası çıktı o bile özensizdi.
    ingilizce yazıyordu, çevirisi ise:

    Şah Damardan direk enjekte edin ve bunu kullanmadan önce birkez daha düşünün.

    O kadar değer verdiğim şeyi sadece 2 cümle ile özetlemişlerdi, açıkcası bu özensizlik umutlarımı kırıyordu, ya içinde sadece su varsa? Ya zehirse yada başka tehlikeli bir virüsse?
    ···
  10. 35.
    0
    ilk başta enjekte etmedim, korktum... Kazıklandığımı hissettim.
    ilk gün elime aldım ve saplar gibi yaptım ama sonradan vazgeçtim.
    ikinci gün gözümü kararttım, boyunuma kadar getirdim, deriyi yardım, ama o açık turkuaz düğmeye basamadım. Sonra oturup korkaklığım için gözyaşı döktüm.
    Ama üçüncü gün işler değişti... Sonuçta iğne boynumu yarmıştı ve hala hastalanmamıştım.
    Cesaretimi topladım, iğneyi boyunuma bastım ve içerisindeki sıvıyı enjekte ettim. içimden saymaya başladım.

    1... 2... 3...

    Dört de sinir benliğimi yavaşca ele geçiriyordu. Hiçbirşey olmamıştı.
    Bir saat kadar daha bekledim ama gerçekten hiçbir farklılık yoktu.

    iyice sinirlerim gerilmişti o kadar vakti ve parayı bunun içinmi harcamıştım?
    ···
  11. 36.
    0
    ilk değişimim 5 gün sonraydı, inanılmaz bir tatlı isteğiyle kalktım. Hemen aşağıdaki markete inip bir torba çikolata satın aldım.

    7 gün sonra büyük bir kuvvet ve enerjiyle uyandım, neredeyse yorulmuyordum. Burada kendimdeki değişimi farkettim, sevinçten delirmiştim. işe yaramıştı, artık bende özendiğim şeyi tüm benliğimle olabilirdim.

    8 gün sonra ışık sanki gözlerimi kamaştırıyordu ve inanılmaz bir yorgunlukla uyandım. Akşamda tam tersi olmaya başladı.

    9. Gün tatlı tutkusu yerini, kan susuzluğuna bıraktı. Sabah uyandığımda 1 sürahi suyu içtim ve susuzluğum bir gram bile değişmedi. Deliricektim...
    Belkide hayatımın en zor günüdür o gün. Kendimi dışarı attım, güneş gözlerimi kamaştırıyordu. Soğuk sayılacak hava bana 40 derece geliyordu ama en zoruda insanlardı, etrafımdan geçen besin kaynakları...

    Yağmurdaki damla tanecikleri gibi geliyordu o an insanlar bana, hepsi besin kaynağı ama yanlarımdan geçip, gidiyor.

    Çöldeki vahanın yanındayım sanki ama su zehirli, içemiyorum...

    O an anılarımın en karanlığıydı belki, ara sokaklardan birinde soğuktan büzüşmüş bir köpeğin üzerine atılıp, onun kanını emmem. Hayvancık belkide onu sevip, aç karnına yemek vericeğimi sanmıştı ama ben onun canını aldım, basit ruhunu çaldım. Üstüm başım kan olmuştu, daha nasıl içileceğini bile bilmiyordum. Hayvanın bozağını yarıp ağzımı gömmüştüm.

    O anki panikle kanlı ceketimi çıkartıp çöp kutusuna attım, birisi beni farketmişti. Bana bağırıyordu, umursamadım arkamı dönüp gittim. Küfürler hala kulağımda çınlar ama kan içerken görmemişti bu beni rahatlatıyordu, yüzümdeki kanı görseydide umursamazdım zaten.

    11. Gün herşey değişti...
    Benim için gelmişlerdi.
    ···
  12. 37.
    0
    Bu gecelik bu kadar yeter sanırım, dinleyen pek kimsede yok zaten.

    Sorular varsa yanıtlayabilirim.
    ···
  13. 38.
    0
    @116 sendende sorularındanda gerçekten bıktım...

    Yazma artık şurada lütfen, seviyesizsin, bana küfür ediyorsun sonrada insan gibi cevaplamamımı bekliyorsun?

    Senide çevirmem için inboxtan yalvardıktan sonra bu ikiyüzlülük neden?
    ···
  14. 39.
    0
    @121 başlığı daha çok kirletme
    ···
  15. 40.
    0
    Şu 6. Sayfadan kurtulmalıyız : ) , adam üşenmemiş yapmış
    ···
  16. 41.
    0
    Arkadaşlar 6 sayfada bir arkadaş komik olduğunu sanıyor, link vericeğim direk benim entrylerimi okuyun
    ···
  17. 42.
    0
    @152 gerçekten özür diliyorum, iki gündür sanırım benden birini daha buldum saatlerce onunla konuştum hikayeye bakamadım bile. Bellettiğim için kusura bakmayın hikaye devam edecek. 15 dk ya başlıyorum.
    ···
  18. 43.
    0
    11. Gün sabahı ben daha güçlerimin farkına varamamış bir şekilde evimin içinde geziyordum, oradan oraya zıplayıp güç testleri yapıyordum. Mutluydum kısacası... istediğim şeye ulaşmıştım, sıra arkadaşlarımı çevirip onları gerçek güce ulaştırmaktı, sonra kendi klanımızı kurup büyük bir güce bile ulaşabilirdik işte aklımdan bunun gibi saçmalıklar geçiyordu.

    O gün evden çıkmamıştım, bütün gün boyunca yapabileceğim şeyleri test esip durdum ama akşama doğru kapı çaldı, ilginç geldi bu bana, kapıcımız yoktu, ziyaret edenimde olmazdı. Ayda en fazla 2-3 kere çalınırdı kapım. Üstüme bir şey geçirip kapıya yöneldim ve açtım.

    Şaşkınlık dahada artmıştı, üzerinde düzgün bir takım elbisesi olan, güler suratlı bir adam, hafif sarı saçlı, kirli sakallı hoş görünen bir yüzü vardı.

    "Merhaba" dedi, adam. Gerçekten güvenilir bir yüzü vardı. Bende karşılık verdim.
    "içeri geçebilir miyim". Bir yabancının hiçbirşey söylemeden böyle bir teklif sunması beni dahada şaşırtmıştı.
    ···
  19. 44.
    0
    Tabiiki onu direk içeri almadan neden geldiğini sordum.
    "Değişimin hakkında konuşmak istiyorum" dedi adam.

    O an benim için zaman durdu, kalbimin atışını duyuyordum.

    Tık tık, tık tık, tık tık...

    Benim bir şey dememe kalmadan adam yine konuştu, bense kısa süreli bir şoktaydım.
    Beni omzumdan içeri çekti ve kapıyı kapattı. Direk salona yöneldi, benide arkasından çekiyordu.
    Nedense hiç cevAp vermedim, hiç karşı çıkmadım. Beni koltuğa oturttu, kenardan bir sandalye çekip önüme oturdu. Yüzlerimiz arasında 10cm bile yoktu.

    "Bak" dedi. "Sana zarar vermek için burada değilim, tam tersine biz senin için geldik, seni sefil hayatından kurtarıp eğitmek için."
    Başımı sallayarak onayladım, böyle birşeyden haberim yoktu. işin dahada komik yanı adam türkdü.
    ···
  20. 45.
    0
    isimini söyledi, muratmış(gerçek isim) bana güven vermeye çalışıyordu, birkaç saat kadar konuştuk onunla gelecek planı için amaçlarımızdan bahsetti. Tek yaptıkları şeyin bu dünyada; kuzu değil, kurt olup kendi çapımızda yaşamak olduğunu söyledi, bana hiç virüsü nerden buldun, nasıl çevrildin diye sorular sormadı, benim sorularımı yanıtladı. ilk sorum doğal olarak, beni nasıl buldunuz du. Hisler dedi, birbirimizi kilometrelerce öteden hissedebiliriz, bende seni almak için gönderildim. Bana sen safkansın dedi, ben bile normal bir vampirim ama sen virüsü direk damar yoluyla aldığın için safkansın dedi. Hislerin bizden güçlüdür ama henüz kullanmayı bilmiyorsun.

    Ve olay benim kritik soruyu sormamla biraz ciddileşti:
    "Ben ne olacağım, benimle planlarınız ne"
    Murat yanıtladı:
    "Şimdi beni iyi dinle, sana iki seçenek sunuyoruz, birincisi; normal hayatına devam edebilirsin, bizi unutup, kendini insanlardan saklayarak yaşarsın. ikincisi, benimle birlikte gelirsin, mükemmel bir zenginliğe kapıları açarsın ama bu kimliğini bu dakikada bırakırsın ve eski hayatından kimseyle bir daha görüşemez, diyaloğa giremezsin. Bu konuda katı kurallarımız var"
    "Evet seçimini yap, sana vakit tanıyamamam ve bu hak sana bir kez sunulacak, eğer reddeedersen bize bir daha katılma şansın olmayacak."

    Seçim benim için kolaydı...

    Arkadaşlar sözlüğe birşey oldu açılmadı kusura bakmayın, anca şimdi gönderebildim.
    ···