ibrahim beyin o günden sonra gözüme kestirmeye başladım.O dönemde kafam baya karışıktı her şeyi dusunuyordum. Dusunmedigim zamanlarda saçma sapan şeyler yapıyordum. Aynanın karşına geçip filan ergenlik sivilceleri mi tirnaklarimla yolup kanamasini izliyordum. Bazen de sivilcelerin ucunu babamın jiletleriyle kesiyordum. Akan kan sanki içimde bir şeyler uyandırıyordu. Kana karşı bir ilgim vardı. Kısa surede yüzüm iğrenç bir hal aldı .Ama bu benim umrumda değildi. Annem bu durumu fark etti. Sivilce ilacı filan almaya zorladı. Artık bu fantezime bir son vermem gerekiyordu. Artık bir depresyona giriyordum. Tekrar düşünmeye başladım. Dini,hayatı, insanları her şeyi sorgulamaya başladım.Ve maalesef dinden çıktım .Artık ben bir agnostiktim.Ve bu hedeflerime ulaşmada bir engeli daha ortadan kaldırdı.Din engeli.O zamanki depresyon halime kurban bayramı ilaç oldu. Bizim ev mustakildir. Kurbanida bahcemizde keseriz. Kurbanı kesmek için bir akrabamiz var her bayram onu çağırırız.O bayramda kurbanı aynı kişi kesti. Zaten akrabamiz olduğu için deriyi ben yüzebilirmiyim dedim.Ama hiç tecrubem yoktu. Elini,kolunu filan kesersin dediler.Ama çok ısrar edince kabul ettiler. Deriyi yüzerken sanki bir sanat yapıyordum. Bundan inanılmaz haz aldım. Annem ,babamda acayip şaşırdı .Tıpkı bir profesyonel gibiydim. Sanki onlarda anlıyordu benim farklı bir insan olduğuma ama anlamamalari lazımdı.

Her şey liseye geçiş dönemim ve lise döneminde geçti. Standart Türk aile yapısına sahip bir ailem vardı. Sagolsunlar beni çok düşünürlerdi(Benimle konuşmak dışında ).Sbs geçmişti ortaokul arkadaşlarımın çoğu şehrimizde ki gözde Anadolu lisesini kazandı. Bense daha alt seviyede bir Anadolu lisesi kazandım. Zaten silik bir kişiliğe sahip olduğum için bu duruma üzülmüştüm. Kızlarla konuşmayı geçtim.Çoğu erkeklede muhabbetim yoktu.Bu lise durumu beni baya uzmustu.Yaz tatili dönemim bilgisayar oyunlarıyla geçti ve annemin iş bul artık baskısıyla.iş buluyordum ama en fazla 1-2 gün calisabiliyordum.En ufak bir hatamda patron veya benden ust mevkidekiler azarliyolardi ve onları oracıkta boğazlamak istiyordum. Yanlış duymadiniz boğazlamak istiyordum.Bu ufak bir kin değil .Sanki onları öldürmek istiyordum. Kendime hakim olamiyordum.Bu yüzden yarın işi bırakıyordum, gitmiyordum.Ve yaz dönemi bitiyor sıkıntı lise dönemim basliyordu

Lisenin ilk günü gelip çatmisti. Sabah annemlerle uyandım.Bu arada Annemde babam ben doğduğumdan beri bir fabrikada çalışır .Babaannemle birlikte yaşarız .Beni babaannem büyütmüş .Belki de bu duruma gelmemde ki sebep ilgisizlikti. Neyse konuya geri dönelim. Sabah sacimi filan taradim. Güzelce giyindim. Aslında bunlarin benim için hiç bir önemi yoktu. Sadece diğer insanlar gibi görünmek istiyordum. Aslında ben farkliydim. Sonra kahvaltiya oturduk. Annem yine yazı boş boş gecistirdin muhabbeti acti. Bu muhabbet beni çok sıkmıştı. Babam bu muhabbet açılınca genelde sessiz kalırdı.Ama o sabah o da konuşmaya başladı .Acayim sinirlendim. Kahvaltıda fazla oturmadan kalktim. Evden çıktım, okul yoluna koyuldum.Hep yalnız kalınca dusunurdum. Okul yolunda da bu içimdeki kini nasıl atacam diye düşündüm, düşündüm.Aklım kötü şeylere gidiyordu .Kendimi tutmaliydim.

9. sınıf zamanlarımda aklımda kalan daha önemli bir olay olmadı. Sadece sürekli düşündüğümü hatırlıyordum.Her şeyi düşünüyordum. Kafayı yeme raddesine gelmiştim nerdeyse ama dışarıya hiç yansıtmıyordum. Okulda herkes klagib asosyal tiplerden sanıyordu ama ben asosyal değildim. Sadece onlarla vaktimi öldürmek istemiyordum. Yani bu benim tercihimdi.9 sınıf bitmişti. Sürekli başka şeyleri düşünmekten belge alamamıştım. Ailem belge durumuna pek takmaz.O yüzden laf etmediler. Yine yaz dönemi geldiği için annemin iş bul dırdırları yine başladı. Artık bu dırdırlara pek dayanamadığım için bir mobilyacıda iş bulmuştum. Mobilyacıda çalışıyordum ama nasıl çalışıyordum? Sanki işyerinin jokeriydim.iş fark etmiyordu. Neresi boşsa oraya gönderiyorlardı beni.Bir sabah patronda iş yerine geldi. Aslında pek uğramazdı iş yerine. Zaten kahvaltı yapmaya gelmiş. Adamdaki lükse bak. Benden çay yapmamı istediler.iş yerinde mutfakta vardı tabii.Ben çay yaptım. Kahvaltı masasında çayı bitene ikram ediyorum. Patronun çayı bitti.Çay koy dedi hayvan herif.O an orda kafasını masaya çarpasım geliyordu. Beni durduran tek şey ailemdi onlara ne derdim.Çayı doldurdum adamın arkasından geçip çayı vericektim ki adamın tam arkasından geçerken bu sandalyede arkaya doğru bir yaylandı.Çay adamın üstüne döküldü. Adam bana nasıl bağırıyor. Gerizekalı,aptal herif, bunu kim işe aldı diyor. Artık kendimi tutamadım.Bak benimle düzgün konuş dedim.O da orda sana mı sorucam lan nasıl konuşacağımı a.k çocuğu dedi. Kendimi tutamadım yumruğu indirdim. Mutfak bıçağına koşuyordum ki iş yerinin sekreter abisi fark etti direk beni tuttu. işten kovulmuştum. Patron o dönem bana dava filan açmaya çalışmıştı. Ailem bu olayı duyduktan bana aşırı kızdı. Babam bana neredeyse vuracaktı ama tam vururken elini tutmuştum. Bana neler oluyordu. iyice pgibopat birisi olmuştum.Bu olaylardan sonra annem iş baskısı yapmamaya başladı. Yazın geri kalanında oyun oynuyordum ama artık oyunlardan sıkımıştım ve arkadaşların önerisi üzerine yabancı dizilere sarmıştım. Yaşıyacaklarımın sebebi dexter dizisine başlamamdı. Dizideki başrol oyuncusu yavaş yavaş idolüm oluyordu..

Kısaca 9. Sınıf maceram başlamıştı. Sınıfta en arka siraya oturur. Sevdiğim ders leri dinler sevmediklerimde uyurdum. Bide sıra arkadaşım Ahmet vardi. Sıradan bir çocuktu Ahmet bir şeyler konuşunca kısa cevaplar verirdim. Gerçi tek Ahmete karşı değil. Bütün sınıftaki arkadaşlarıma .Evet, tamam,öyle, aynen gibi cevaplar veriyorum. Aslında onları dinlemiyordum bile sadece beni onlardan biri sansinlar diye rol yapıyordum.En sevdiğim ders biyolojiydi hocamıza sürekli laboratuvar a gidelim diye baskı yapıyordum .Bi kere laboratuvarda koyun kalbi inceledik. Bazıları bundan igrenirken sanki bunlar benim hoşuma gidiyordu. Birde ingilizce hocamız ibrahim bey vardı .ibrahim ismini uydurma olarak yazdim. Çünkü bu başıma dert olabilir hikâyenin devamında anlayacaksınız. ingilizce hocamizdan bahsedersem biraz sapik bir adamdı .Okuldaki yollu kızları filan keserdi sürekli. Okuldada ibrahim beyin baya bir dedikodusu dönüyordu bu konuda.Ben de gozlemlerimle bu dedikoduların doğru olduğunu anladim. ingilizce dersinide hiç sevmezdim. Genelde o derste uyurdum. Yine bir ingilizce dersinde uyumusum. Ama öyle böyle bir uyku değil ,rüya filan goruyordum ki ibrahim beyin kafama attığı tokatla uyandım. Butun sınıf gülmeye başladı. Adam sanki düşmanına vurmustu. Dan diye ses geldi kafamdan. Sonra beni baya bir azarladi. Butun sınıf bana guluyordu ve hoca beni kucumsemisti.O gün ibrahim beye kinim başladı .Ondan hesap sormaliydim .

Buse ile konuşmak için ona mesaj attım ve özel şeyler anlatmak istediğimi yazdım. Sessiz sakin bir yerde buluşalım dedim. Buse kabul etti. Benim kafamda kötü şeyler olmadığı biliyordu. Kafamda kötü şeyler vardı ama Buseyle ilgili kötü şeyler yoktu. Bizim orda ki çocuk parkında buluştuk. Buse benim anlatmamı bekliyordu. Sanki dilim tutulmuştu. konuşamıyordum.Buse artık baskı kurdu. Anlat artık dedi.O an kelimeler ağzımdan dökülmeye başladı.Ben diğer insanlardan farklıyım dedim. Kötü insanlara zarar vermek istiyorum, adalete güvenmiyorum dedim.Ve en son olarak elim ayağım titreyerek Buse ben kanı seviyorum dedim ama bir şeyler ters gidiyordu. Buse sanki bunları biliyordu. Sakin sakin beni dinledi ve hiç tepki vermedi.Bir 5 dakika sessizce oturduk. Artık dayanamadım,ne düşünüyorsun dedim. Hafifçe gülümseyerek doğru kişiyi sevmişim dedi. Kötü insanlar hak ettikleri cezaları almıyorlar ve herkes buna sessiz kalıyor ama sen ve ben bunun farkındayız dedi. Buseyi pür dikkat dinlemiştim. Peki bu durum çözebiliriz dedim. Buse yine o çok bilmiş gülüşünü yaptı. Bana mı soruyorsun? Artık rol yapmayı kes dedi.Sen kendini kusursuz sanıyorsun ama kusurlusun o sahte gülüşlerin, yapmacık hareketlerin hepsi fark edilecek şeyler sadece aptal bir çevren var dedi. Neler oluyordu Buse bana hocalık mı yapacaktı bundan sonra? Sana bu konuda yardımcı olucam dedi ve parktan ayrıldı. Galiba ruh ikizimi bulmuştum. içimde bir mutluluk vardı. Yıllar sonra gelen mutluluk. Sahte olmayanından.

Eve gider gitmez kendimi odama attım. Neler oluyordu?Bu kızın sırrı neydi?Ben kusursuz hareket ederken nasıl olurda benim gerçek yüzümü görürdü.Bu olayları düşünmekten artık kafayı yiyecektim. Kendime hakim olmalıydım yoksa hatalar yapıcaktım. Buse konusunda cesaretli bir karar aldım. Buse benimle bir oyun oynamak istiyorsa o oyundan kaçmıyacaktım.O oyunda ben kahraman olmalıydım. Artık okulda çoğunlukla Buseyle takılıyordum. Tenefüsleri,öğle yemekleri onunla geçiyordu. Buse konuştukça beni şaşırtıyordu. Acaba ona sırrımı açıklamalımıydım çünkü bu sır beni boğuyordu. Yalnızlık beni rahatsız etmesede artık biriyleriyle konuşmalıydım.Bu ailem olamazdı. Buse çok iyi biriydi.Ben ise duygusuz biri. Buseyi kandırdığım için sanki üzülüyordum. Hissiz olan bana bir şey oluyordu. Buseye sırrımı açıklayacaktım ama daha çok erkendi.Onu daha çok tanımam lazımdı.Bu yüzden sürekli Buseyle vakit geçirmeye başladımSabahım akşamım Buse olmuştu. Beni gerçekten seviyordu galiba. Buse ile çok zaman geçirdiğimden artık onu tanıyordum. Kısaca Buseden bahsediyim. Buse hisleri çok kuvvetli bir kız hatta bunu banada söylemişti. Söylediklerine göre insanların hal ve hareketlerinden nasıl birini olduğu anlıyormuş. Pgiboloji ile ilgilendiği söyledi. Zaten pgibolog olmak istiyormuş. Ayrıca buse öyle saçma sapan aşık ergen muhabbetleri yapmazdı.Hep anlamlı konular üzerinde tartışır, yeri gelir espri yapar, yeri gelir muhabbeti bitirdi.Bu kız kesinlikle diğerlerinden farklıydı. Benden bir itiraf bekliyordu sanki. Artık ona gerçek yüzümü göstermeliydim ama Buseyi sanki bende seviyordum. Belki de Buse beni gerçek yüzümü biliyor sadece itiraf bekliyordu. Buseden arta kalan zamanlarım bunları düşünmekle geçiyordu. Artık bu düşünce karmaşası beni oldukça yormuştu. Sanki 25-30 yaşında bir bireydim bunalmıştım. Zaten şuanda yaşımdan baya büyük gösteriyorum belki bunun sebebi o dönemlerim. Buseye artık gerçekleri söylüyecektim çünkü daha fazla kendime zarar veremezdim.

Takip eden panpalarim yarın vizelerim var. Uyumak zorundayım. Sınavlardan sonra devam edicem

10. Sınıf başlamıştı. Artık yeni bir tarzım vardı. Yeni bir tarzı geçtim artık yeni bir kişiliğim vardı. Sahte kişiliğim. Sınıftaki bütün ortamlara girip rol yapıyordum. Herkes beni seviyordu. Hatta kanki filan ergen muhabbetlerine girmiştim. Kendimden iğreniyordum ama yapıcak bir şeyim yoktu. Gerçekten beyler bu pgiboloji muhteşem beyler. Adeta onların beynini okuyordum. istesem onlara istediğim her şeyi yaptırabilirdim ama o kadar vicdansız değildim. Gerçekten hepsi gözümde aciz birer mahlukattı. Benim gerçek yüzümü göremiyorlardı. Herkesle iyi anlaşabiliyordum ama 1 kişi ekgibti. ingilizce hocamız ibrahim bey hüsametimiz sürüyordu. ingilizce derslerinde uyumayı bırakmadığım için yeri geliyor benle dalga geçiyor yeri geliyor kafama filan vuruyordu.Bu vurmalar şaka cinsinden de olsa beni sinir ediyordu.Bu sapık herife karşı kinim büyüyordu.Bu dönemde Mertle takılırken değişik bir şey oldu. Diğer sınıftan Buse adlı kız senden hoşlanıyor dedi.Bu durum beni çok şaşırtmıştı. Aşk meşk işleri planlarımı bozabilirdi. Zaten ben duygusuz biriydim. Buseyi isim olarak zaten tanımıyordum. Sadece simasını biliyordum. Mert fotoğrafını gösterdi o an.Kız aklımda canlanmıştı. Görsel hafızam iyidir.Bir gördüğümü bir daha unutmam. Buseden bahsedecek olursam 1.65 boyları saçlarını kızıla boyamış, şirin bir kızdı. Merte ben akşam düşüneyim. Kızın telefon numarasını ver dedim.Bu konu planlarımı bozabilirdi. Akşam bu durumu baya bir düşündüm.Bu kızı reddedersem veya kabul edersem doğacak sonuçları analiz ettim. Eğer kızı reddedersem bu mert bu olayı bütün okula yayacaktı. Busede güzel bir kızdı bu olay herkesi şaşırtacaktı ama insanları şaşırtmamam lazımdı. Kimsenin aklında soru işareti bırakmamalıydım. Buseye mesaj attım ve yarın için buluşma ayarladım. Mutlu olmuştu sanki.Çoğu hep cinsimi anında çözerken kızların anlamadığım noktaları vardı.

Buse ile buluşmadan önceki gece gözüme uyku girmedi. Heyecan yapmamaliydim , sakin olmalıydım. Kendime internetten gördüğüm terapileri uyguladim.

Sabah güzelce giyindim yine her zamanki gibi bu gün benim için önemli bir gündü. Okula gittim mert nasıl haber aldıysa beni görünce direk hayırlı olsun kanka dedi. Merte çok acıyordum, boş adamdı ama neyse konumuz bu değil .ilk tenefus olduğunda kızın sınıfının önüne gittim. Beni gorunce hafif bir gülümsedi. Merhabalaştık.Kantine davet ettim. Bizim okul, okul değil dedikodu yuvası olduğu için bizi görenler iliskimizi anlıyordu. Kantinde boş bir yerde oturduk. Buse beni dün mutlu ettin dedi. Bende gülümsedim, aslında bende seni begeniyordum ama soyluyemedim dedim. Artık herkese yalanlar söylüyordum. Doğruları unutmuş gibiydim. Buseye söylediklerimde yalandı. Okul çıkışı için sözleştik. Buseyi çözmem lazımdı .Buseyi kendinden iyi tanımalıydım. Okul bitene kadar bu konu hakkında düşündüm. Okul çıkışı beraber bir cafeye gittik.Öyle havadan sudan konuşuyorduk .Konu konuyu açtı .Buse benim hangi özelliklerimin hoşuna gittiği anlatmaya başladı. Aynen şöyle dedi.Çok gizemli birisin senin bu huyunu çok seviyorum sanki içinde bir şeyler var ama bunları yapamıyorsun dedi.Örnek vermek gerekirse bir seri katil gibisin dedi.O an kafamdan aşağıya kaynar sular döküldü. Neler oluyordu. Kusursuz planım bozuluyor muydu?Bu kızın diğerlerinden farkı neydi?O an bir bahane uydurum, masadan kalktim. Kafam allak bullaktı.

Evimiz okula uzakti sonunda okula varmistim. Sinifimi bilmediğim için rastgele bir sıraya girdim. Sonra toren filan oldu. Sınıflar aciklandi. Bunları geciyim.Ve yeni sinifimdan bahsedeyim. Dikkatimi çeken tipler vardı.1 tanesi klagib liseli berkecanlardan olan mertti. Nerdeyse 9.sınıfların hepsini taniyordu. Bu beni baya bir şaşırtmıştı .Herkesle nasıl bu kadar yakın olabilirdi? Sınıftaki 2-3 kişi mahalle kabadayısı tipindeydi. Sonradan ogredigime gore bizim şehrin taraftar grubundalarmis. Yani arkaları baya sağlamdı. Kızlara gelirsek çoğu utangacti. Tabi bir kaç tanesi erkek avlamak için liseye kayıt olmuş gibiydi. Şuan sınavdan çıktım .Yurttan çıkınca devam edicem.

Dediğim gibi artık dexter beni çok etkilemişti.Her dexter izlediğimden sonra rahat 1 saat düşünürdüm. Cezasız kalan kötü insanları düşünüyordum. Bazı şeylere adalet yetmiyordu. Bunu herkes söylüyordu ama kimse bu duruma bir şey yapamıyordu.Ben artık bir şeyler yapmalıydım. Yoksa içimdeki kin beni boğacaktı. Kendimce planlar yapmaya başladım. Hatasız olmalıydım ve kendime bir hedef seçmeliydim.ilk planım bu asosyallikten kurtulmaktı. Diğer insanlar gibi olacaktım. Aslında onlar gibi olmayacaktım. Sadece rol yapcaktım.ilk önce işe ailemden başladım çünkü onlar bendeki sorunu sanki anlamaya başlamışlardı.Her gün aileme bir miktar zaman ayırıyordum. Muhabbet,şakalar, gülüşmeler şeklinde geçiyordu. Annemin gözündeki gülümsemi görüyordum. Değiştiğimi sanıyordu ama şakalar, gülüşmeler hepsi rol yapmamın bir parçasıydı. Ailemin bana karşı görüşleri artık düzeltiyordum. Sıra arkadaşlarımdaydı.ilk önce kendime güzel kıyafetler filan aldım. Sonra incin şaçlarımı düzgün bir şekilde kestirdim. Artık onların karşısına çıkmalıydım. Boş zamanımda bizim sınıftaki popüler olan çocuğa mesaj attım. Sınıfça bir buluşma ayarlattım. Buluşma zamanı geldi. Mert bizim sınıfı geçtim.Yan sınıftandanda arkadaşlarını çağırmış.15 kişi filan olmuştuk. Beni gören sınıf arkadaşlarım değişikliği fark etmiş olacakki.Ne yaptın sen kendine filan diye tepkiler vermeye başladılar. Ailemde olduğu gibi arkadaşlarımlada muhabette girmeye çalışıyordum. Yeri geliyor espri yapıyor. Yeri geliyor anlamlı şeyler söylüyordum.Bu buluşmadan sonra mertle samimi olmaya başladık. Onun tayfasıyla halı sahaya, basketbol oynamaya filan gidiyordum. Aslında çok canım sıkılıyordu ama hedeflerim için onlar gibi olmalıydım.Yaz tatili bitiyordu.10.cu sınıf başlıyordu. Arkadaşlarımında artık bana bakışı değişmişti.Ama daha onları çok şaşırtacaktım..

Beyler okuyan varsa rezlesin

rezevatuarımsıbirdurumiçerisindetekrarbakmakiçinkaydediyorumyaniparkediyorumburaya

Beyler takip eden varsa uplasinda kendi kendime yazmayım uplayan olursa ,2 de sınavım var ondan sonra yazicam

Buse ile artık değişik bir ilişkimiz vardı. Buse beni artık beni tanıyordu.Bu hayatta sadece o beni tanıyordu. Artık sürekli düşünmeyi bırakmıştım.Her şeyi Buse ile konuşuyordum. Kısaca mesajlarımızı yazıyım size.
B=Buse K=Keskaantangöze(ben)
B=Bu kadar içinde kin var , bunu atmak için bir şey yaptın mı?
K=Aslında pek bir şey yapmadım. Kendime zarar vermek dışında. Ufak çaplı şeyler dışında
B=Kendine zarar vermek derken?
K=Oramı buramı kesiyor. Akan kanı izliyordum. Hoşuma gidiyordu.
(Sivilce muhabbetine girmedim çünkü çok saçmaydı)
B=Gerçekten çok değişik birisin. Aslında acemisin diyebilirim. Peki bu ufak çaplı olaylar neydi?
K=Hahaha acemiyim demek.Çok bilginç konuşuyorsun. Geçen yaz çalıştığım iş yerinde patronla bir kavgam olmuştu. Tutmasalar onu bıçaklayabilirdim.
B=Oha yok artık. Bunu duyduktan sonra sana tam olarak acemi diyorum. Senin amacın kusursuz olmak değil miydi? Bütün çalışanların yanında patronu mu bıçaklayacaktın

Bu mesajtan sonra cevap vermedim. Buse beni nereye çekiyordu. Aklıma bir sürü soru takılmıştı yine.Bu kız beni gerçekten seviyor muydu? Yoksa beni bir cehenneme mi sürükleyecekti. Düşüncelerimde boğuluyordum sanki, bir karar vermeliydim. Buseyi bırakmalıydım veya onla devam etmeliydim ama onu bırakamazdım çünkü artık kendimi ele vermiştim. Buse ile devam etmek zorundaydım.Ah salak kafam yine bir hata yaptım. Duygular insanlara hata yaptırıyor. Peki ben gibi duygusuz biri nasıl olmuşta bu hatayı yapmıştım?

Evlat senin durumunun aynisi bende de var

Yaz amk okuyorum

Kurbanın derisine 2 posta

şurda bi dursun bakalım