1. 76.
    +1
    Dönemsel olarak gittikçe daha durgun biri oluyorum, hatta arkadaşlarımla tekrar iletişime geçmeye bile başladım, deniz falan. Aylardan haziran, sınavlar konular bitmiş raporlar alınmış okula gelmiyo kimse. Bi gün cerenle buluşalım dedik, raporunu vermeye okula gelecekmiş 11’de tamam dedim okulda buluşuruz. Doğayı sevdiğimden bahsetmiştim, Ankara’da en kolay mekan mavi göl. Dedim cereni de alayım gidelim orda takılalım biraz güzel olur, ee nasıl gidicez? Araba… Ehliyetim yok tabi o yaşta ama şoförlüğüme güvenirim, çünkü 4. sınıftan beri babam bana lojmanda araba kullandırırdı hafta sonları. Ciddi ciddi sürüyorum yani bi pürüz yok. Gece bi şekilde arabanın anahtarını vestiyere çıkarttım ki arada orda dururdu zaten kimse yadırgamaz neden orda diye babam da işe arabayla gitmeyecekse önemsemez anahtarın orda olmasını diye düşündüm. Sabah uyandım kahvaltı falan saat 9 gibi çıktım evden okula gittim kapının önüne park ettim ve indim tam o anda da esma hoca önüme durdu. Esma hocayı hiç anlatmamıştım ama çok severim o kadını beyler, ufak, bilge, iyi niyetli anlayışlı bi kadın. O dönemde sürekli sohbet ediyoruz falan felsefe olsun pgiboloji olsun, sınıf öğretmenim olmasından dolayı dersler olsun. Aa Burak napıyosun deli oğlan dedi dedim geldim işte öyle falan arabayı izinsiz mi aldın dedi “ıı evet” yaptım çekingence “olsun bi şey olmaz” dedi güldü hoşuma gitti lan rahatladım birden. Dersi varmış ama boş tabi ki çıktık sınıfa muhabbet ediyoruz, sonra 11 oldu saat çıktım esma hocanın yanından cereni aradım (o gün lazım olur diye annemin telefonunu almıştım) açmadı, tam o sırada merdivenlerden seslendi. Gülümsedim yanına gittim direk arabayı da mavi göl planımı da söylemedim. Okuldan çıkarmadılar bizi amk. Biz de arka kapıdan çıktık gidiyoruz sen burada bekle dedim tamam dedi gittim arabayı aldım geldim durdum önünde bindi noluyo falan diyo, öyle işte ya üşendim arabayla geldim merak etme bi şey olmaz falan dedim kemerini taktı çıktık yola. Bu sırada mesaj geldi buna açtı baktı bi arkadaşım buluşmak istiyo dedi ben de “ee, olmaz tabi ki” dedim. giberim lan saçmalama, kim olduğunu bilsem orda durur indirirdim arabadan ama bilmiyodum geçiştirdim. Tahminen 4’e 5’e kadar falan dururuz uygunsa buluşursunuz sonra bırakırım ben seni dedim.
    ···
  2. 77.
    +1
    Dediğim gibi gidiyoruz, kırmızı ışıklarda durduk ama karşı şeride taşmışım (çok dikkatsizimdir sınavlarda falan en büyük baş belam) dönen minibüs sığamadı kornaya asılıyo, lan iki dk bekle falan diyorum yok adam kornayla sevişiyo değişik tarzda dütlemeler. Geri geri gelicem kurtarıcam adam geçebilsin diye, sağa kafamı çeviriyorum aynayı kontrol edicem ceren bana bakıyo göz göze geliyoruz, gülümsüyorum kafamı çeviriyorum önüme takıyorum geri vitese, geliyorum geliyorum güm! Aynaya bakmayı unuttuk lan hay amk ya senin kornanı da seni de minibüs… ceren o sırada “off napıcaksın şimdi” diyo ben de gülerek “napıcam, kaçıcam” diyorum. dikizden bakıyorum adamın tamponda hiçbi şey yok, tam o sırada yeşil yanıyo basıyorum gaza sağa dönüyorum. Vurduğum adam selektör yapmaya başlıyo korna falan korkuyorum bi daha sağa dönüyorum, o da dönüyo, hızlanıyorum tekrar sağa dönüyorum bu da geliyo, bu sırada ceren “Burak çok korkuyorum nolur sağa çek” falan diyo. Neyse hızlanıp tekrar sağa dönücem kırmızı ışıkta durduğum ana yola çıkıcam bunun önüne araba çıktı bu yavaşladı falan haha dedim atlattım, bunun vermiş olduğu dalgınlıkla ve kaçmak için çıktığım hızla caddeye kontrolsüz çıkıyorum tam solumdan gelen adam (iyi sürücüymüş cidden helal olsun) köşede araba olmasına rağmen beni fark edip karşı şeride atıyo kendini ve frene asılıyo. Sonra bu da takılıyo peşime bi ergeni iki adam kovalıyo hay amk ya olaya bak. Bizim ışıkan tekrar sağa dönüyorum, gideceğim yön. Önümde bi hacı murat var sollayamıyorum da tek gidiş tek geliş yol. Burnumu çıkarıyorum yol boş basıyorum gaza 3. viteste abanıyorum arabanın motoru 1.4 ama. Hacı murat’taki apaçi arkadaşımız (senin de dıbına koyim) onunla yarıştığımı falan sanıyo o da gaza basıyo önüme çıkıyo falan geçirtmiyo. Beni kovalayan adamlar da yetişiyo bana ben de pes ediyorum ve sağa çekiyorum iniyorum...
    ···
  3. 78.
    +1
    ilk vurduğum adam çok anlayışlı biri olmalı, ehliyetim olmadığı belli olmasına rağmen iki üç laf edip uzlaşmacı bi biçimde ayrılıyo, diğeri de zaten camı açıp bize de çarpıyodun dikkatli biraz diye gülümseyip devam etti. Ben de bindim arabaya bi şey yok merak etme dikkatsizlik sadece, özür dilerim şu andan itibaren kadın sürücülerden bile daha dikkatli olucam diyip Eskişehir yolunda 60 70’le gidiyorum tin tin… muhabbet ede ede vardık mavi göle. Oturduk sakin sessiz bi bölgedeki banklardan birine konuşuyoruz. Sonra dedim ki gel sana balık tutmayı öğretiyim “olta?” dedi. Ben de bizim bagajda duruyo olta falan dedim tamam olur dedi aldık tatlı tatlı olta sallıyoruz. Millet bize imrenerek bakıyo falan, o an ne babamın atacağı fırça ne milletin ne düşündüğü ne de balık umrumda. Cerenimleyim, doğadayım, tatlı tatlı zaman geçiriyoruz lan daha ne isterim.

    ben bi şey istemem de kader mutluluğumu kaldıramadı heralde, çok gülen çok ağlarmış...
    ···
  4. 79.
    +1
    Neyse balık faslı bitti oturuyoruz yine buna mesaj gelmeye başladı açtı güldü. Ben de merak ettim kafamı uzattım, Berk’ten. Şok 1 eski sevgilisiyle mesajlaşıyolar! Şok 2 ceren bu mesaja gülüyo! Şok 3 çocuğun mesajı:
    “C E R E N i M C A N I M” (boşluklar yerine her bi harfi ayrı mesajla göndermiş mal) dıbınakoyim az önceki suratım birden bi düştü, düşüş o düşüş. Beni sevmediğini onu unutamadığını tekrar barışacaklarını falan düşünüyorum, buluşalım diyen de oymuş. Ve ceren bunu bana söylüyo gidiyim mi diye. Adamın dıbınakoyarlar lan sen napıyosun? Hayatımsın lan sen benim. Yaptığına bak. hayat tekrar anlamsız gelmeye başladı, lan zaten pgibolojik olarak hastayım bi de yaşadıklarıma bak... ama sadece üzgün değildim, aynı anda sinirliydim de. cerene, inanmasam da kadere.
    ···
  5. 80.
    0
    panpa cidden iyi gidiyorsun
    senle beraber 3 kişi takip ediyorum üstüne bir de kitap okuyorum süper bir şey la bu hahaha bende kafayı sıyırcam yakında

    devam... devam...
    ···
  6. 81.
    0
    okuyorum başkan
    ···
  7. 82.
    0
    beyler bi kaç gündür provaydı gezmeydi yazamadım devam ediyorum kaldığım yerden
    ···
  8. 83.
    0
    neyse işte Sinirlendim suratına bile bakmadım, hadi gidelim dedim. Önden önden yürüyorum bu da arkamdan geliyo bindik arabaya, bastım gaza çıktık ordan hızdan nefret ederim dizilerde falan sinirlendiğinde hızlı kullananları da hiç anlamazdım ama 130’a çıkmışım o sinirle radarı görünce fark ettim, araba da zangır zangır titriyo haliyle. Burak noluyo falan dedi, mesaja bak, yavşak çocuk falan diye bi şeyler diyorum ama kıza boşuna kızmışım sonradan öğrendim. O sinirle kullanmamın doğru olmayacağını düşünüp sağa çektim konuştuk. “Unutamadığımı düşünüyo olabilirsin ama gerçekten öyle bi şey yok berk herkese karşı böyle” falan dedi. “ki zaten sen gördüğün için değil normal bi zamanda olsa da bu mesajına cevap vermezdim” sakinleştim beyler, o kızdaki sadakati kimsede görmediğim için de dediklerine güvendim inanıyım mı gibisinden bi bakış attım sadece, cevap olarak attığı bakışı da beni sevdiğini anlamama yetti zaten. Ama hala kafamda düşünceler dolanıyo tabi, bunu evine bıraktım inerken öptü, ilk öpüşü.. sonra döndüm deli gibi trafik vardı debriyaja basmaktan ayağım uyuştu amk. Neyse zor bela armadaya geldim park ettim arabaya indim yemek yiyorum babam aradı bağırıyo
    ···
  9. 84.
    0
    -nerde lan araba?!
    +bende (sakince)
    -nerdesin?!
    +armada, yemek yiyorum, gelip alır mısın ya çok trafik var.
    -bekle geliyorum (görüceksin sen gibisinden bi ses tonuyla)

    Heyecanlanıyorum, tek tük puro içiyorum o aralar birinden bi sigara istiyorum azıcık rahatlatır umuduyla, etki etmiyor… babam geliyo sinirli sinirli bakarak araba nerde diyo, zütürüyorum arabaya arkadan yaklaşıyoruz lan ne güzel park etmişim diyorum içimden. Neyse “ya bi şey olsaydı” “benim oğlum yapmaz derdim ben de, büyük konuşmamak gerekiyomuş demek ki yüce rabbim insana böyle ders veriyo işte” lan bi dur amk ben kaçırdım arabayı Allah mı kaçırdı. Neyse vukuatsiz bitiyo o gün, şaşırtıcı ama işime geliyo tabi ki. Hem de çok güzel bi gün geçirmişiz amk ne güzel anımız olmuş. Arabayı vurup kaçma olsun, balık tutma olsun… mesaj olayı da cerene olan güvenimden dolayı unutulup gidiyo zaten bu entry’yi yazarken sonradan aklıma geldi hatta. Aa mesaj gelmişti lan diye, tekrar yazdım.
    ···
  10. 85.
    0
    berk olayını açmak istiyorum biraz, Ceren’le berk bi şekilde barışmışlar arkadaş olarak görüşüyolar falan, çocuk yazıyo buna benim hatun da tersliyo falan. orda da mesaj hoşuna gittiği için değil durum komik olduğu için güldüğünü öğreniyorum. Sonra zaten ceren çocuğa görüşmeyelim diyo benim için, eğer gerçekten mesajı gördüğümdeki düşüncelerim doğru olsaydı bunu yapmazdı deyip içimi de rahatlatıyorum.
    ···
  11. 86.
    0
    word'e yazdığım kısımlar bitti, kahvem bitsin başlıyorum yazmaya...
    ···
  12. 87.
    0
    Okul bitti, Ceren bi süre sonra babasının yanına gitti (lan şimdi anımsadım az önce anlattığım babamla parkta konuşma olayı okul kapandıktan sonra olmuştu) ben yazları geç yatmayı severim ama bu ilaç uyutuyodu beni saat 10 olduğunda yataktaydım, Ceren’le de adam akıllı konuşamıyoduk hatta. Sonra ben ilacı bırakmaya karar verdim, düşüncesel olarak çok daha oturaklı bi tavır almaya başladığımın, sürekli düşünmediğimin ve moral olarak inişli çıkışlı olayının azaldığının farkında olduğum için ilacı bıraktım. (hatta bu park olayı ilacı bıraktıktan sonra olmuştu hafızamı gibeyim) Neyse tatil falan işte buralarda pek olay yok ya da hatırlamıyorum, Ceren tatilden döndü dersanesi başlıycak 15 ağustosta. Ağustosun başlarında da buluşmuştuk heralde. Kızılay’dayız, bi suratı düştü bi şey oldu otobüs beklerken Burak ben artık böyle olmak istemiyorum dedi, nasıl dedim “depresyon işte” deyip sustu. Yüzünden okunuyodu zorla yaşadığı, hayattan zevk almadığı falan. Bi kaç gün önce de zaten intiharla ilgili konuşmuştuk gayet açıktı intihara karşı. “Lan” dedim “harbiden, nereye kadar böyle devam edecek bi çözüm bulmalıyım” orda bi şey demedim gitti, eve gidince oturdum araştırıyorum, depresyon nedir ne değildir nasıl çıkılır kurtulmak için neler yapılabilir 3 4 saat araştırdım işte not aldım falan uyudum ertesi gün biraz daha araştırdım falan hatırladığım kadarıyla şöyle öneriler vardı
    -Olumsuz düşüncelerinizi not edin ve daha sonra üstünde düşünün (pgibologla falan gibi ama onu o konuda rahatlatmak lazım yani)
    -Düzenli spor yapın, 15 20 dakikalık koşu kafi.
    -Bi evcil hayvan edinin
    -Dışarı çıkmayı yeni insanlarla tanışmayı deneyin
    -Eskiden sevdiğiniz aktiviteleri yapın (depresyonda hobilerine karşı bi ilgi kaybı oluyo baya)
    ···
  13. 88.
    0
    Tam da o sıralar ceren kedi istiyodu, tamam dedim bundan başlayalım. Ama bi sorun vardı lan alayım desem param yok, büyük desen yakalayamam ki hatırladığım kadarıyla yavru istiyodu zaten. Napıcam yavru bi kedi bulucam, tekrar tesadüfe bakın kardeşim de o aralar lojmandaki yavru kedilerden bahsediyodu. Lan ama annesinden ayırmaya dayanamam ki ans, yazık… Etik anlayışıma uymasa da, vicdanım el vermese de o kedi ceren’i mutlu edecekse yapacaktım. Gittik kardeşimle aldık kediyi eve geldik fotoğrafını çektim attım Ceren’e nasıl dedim çok tatlı dedi. Tamam dedim artık senin bu kedi. Nasıl mutlu oldu salak.. Dersanesinin başladığı gün de dersane çıkışına zütürdüm kediyi, yine çok mutlu oldu gözlerinin içi gülüyo resmen. O mutlu olunca ben de mutlu oluyorum tabi. Bi kaç süt biberon falan gibi şeyler aldık geziyoruz, sütünü içirelim dedik içirirken ceren’e tırnak attı oç. Kanadı falan korktum lan sokaktan bulduğum kedi bi şey olmasın kıza? Zaten kurtuluşa gidecektik Hacettepe çocuk hastanesi de orda, uğradık bi böyle böyle oldu falan diye doktor kız da korkmamıza gerek olmadığını, mikrop falan kapsa bile mide bulantısıyla falan kendini göstereceğini onun da bi iğneyle halledileceğini söyledi biz de kızılaya geri döndük sanırım, sonra eve gitti kedisiyle. Adını da Mercimek koyduk.

    Güzel başlamıştım çok mutlu olmuştu. Bu terapi olayı sürekli aklımda olduğu için iki üç hafta sonra en son ne zamandan gerçekten mutlu oldun diye sorduğumda bu olayı söylemişti hatta…
    ···
  14. 89.
    0
    Sonra Ceren’e her gün dersane çıkışına gelip birlikte kurtuluşta hafif tempoda koşmayı önerdim, kabul etti. Gittim ertesi gün oturduk biraz sohbet muhabbet sonra hadi kalk dedim biraz koştuk falan yoruldu.. biraz daha oturduk döndük sonra, eve gidince elli saat uyumuş çok yorucu oluyo zaten derslerde yoruluyorum dedi ben de boşver o zaman dedim depresyondan çıkarmaya uğraşıyoruz amk rambo yetiştirmiyoruz.
    Yeni insanlar ve dışarı çıkma tavsiyesi Ceren için gereksizdi çünkü o içine kapanık değildi, herkesten gizlediği depresyonunu içinde yaşardı arkadaşları da vardı dışarı da çıkardı gayet.

    Kaldı son madde hobi edinmek / eski hobiye geri dönmek… Ceren’in küçükken bale yaptığını biliyorum arada evde zevkine kendi kendine dans ettiğini de biliyorum çok ısrar ettim haftada bi saatini ayır falan diye kabul etmedi.
    ···
  15. 90.
    0
    Kötü düşünceleri not edip üstünde düşünüp konuşmayı zaten hep yapıyoduk, not etmese bile anlatıyodu. Suçlu hissettiyse suçlu olmadığını, başkası onu kırdıysa o hareketinin altında başka şeylerin yattığını falan açıklıyodum kafasına yatıyodu, o da güzel geçiyodu yani.

    Beyler hayattaki en büyük başarım olarak kabul ederim bunu, şimdi geriye doğru dönüp bakınca depresyonun büyük kısmını atladı kız lan iki ay içinde falan. ilaç da kullansa iyileşecekti tam olarak ama kullanmadı. hormonlarındaki bozukluk yüzünden de düşünce yönüyle ne kadar gelişme gösterse de tam olarak çıkamadı.
    ···
  16. 91.
    0
    bu bini koy vadinin başına kafadan 5 sezon daha devan ettirtsin.
    ···
  17. 92.
    0
    eveet... ben aile içindeki kötü olaylarım bitti sanıyordum bunları yazarken bitmemiş beyler
    ···
  18. 93.
    0
    bundan bir ay önce babam "hadi giyin gidiyoruz, bi işimiz var." dedi, başlığın tamdıbını okuyanlara tanıdık gelmiş olmalı (bkz: bu başlık da benim olsun mu lan/#135266181)

    bindim arabaya, çalıştırdı birinci vites ikinci üçüncü derken lafa girdi "biraz sohbet edicez nereye gidelim?" bi yer söyledim park gibi yeşilliği bol olan bi yer. gittik oturduk bi masanın başına karşılıklı
    ···
  19. 94.
    0
    "nereden başlasam ne desem bilemiyorum açıkçası" deyip duraksayınca
    "direk sonuca gelebilirsin" dedim. olmaz anlamında kafa sallayarak başladı konuşmaya
    "bundan bir buçuk sene öncesine kadar (2013 öncesi, benim hasta olmadığım zamanlar) seninle çok güzel bir baba-oğul ilişkimiz vardı, ben senin adının geçtiği her an gururlandım, senden bahsederken hep büyük bi mutluluk hissettim. sen her ortamda en iyi çocuktun. ama bir buçuk senedir eskisi gibi bi ilişkimiz kalmadı. değil mi?" deyip suratıma baktı ben de kafamı salladım ve içimden "babalar gününü kutlamadığım için üzülmüş lan adam aramızdaki ilişkimizin zedelenmesi dert olmuş vay anasını" deyip hayret ettim
    ···
  20. 95.
    0
    sonra babam devam etti ve benim hangi mesleğe sahip olacağımın, nasıl yaşayacağımın onun için zerre önemi olmadığından bahsetti. benim 'ekstra' harcamalarım ona batıyormuş ve bazen bana o kadar sinir oluyomuş ki kaldırıp camdan aşağı atası geliyomuş beni. her an içinde fırtınalar kopuyomuş, bi yandan oğlu olduğum için beni önemserken, istediğim şeylerin olmasını isterken bir yandan da onun evladı olarak inanmamam onu delirtiyomuş. ben bu fırtınalara ancak bir yıl dayanabilirim dedi, sonra ya sen gideceksin bu evden ya da ben deyip duraksadı. ben "peki" deyince devam etti, "eğer inanmak için bi çaba gösterirsen ben sana her şekilde yardımcı olurum, kafana takıldığın yerleri çözmene yardım edebilirim. kararını söylersen ben de nasıl davranacağımı, ne olup ne bittiğini bilirim." dedi, "ne kararı?" diye sorunca "inanacak mısın, çabalayacak mısın?" diye cevap verdi.
    "hayır, benim kafama takılan bi tane bile nokta yok. her şey benim için açık ve yolum da belli." dedim. o da "pekala, o zaman bundan sonra zorunlu bi birlikteliğimiz var." deyip kalktı masadan
    ···