1. 89.
    0
    konu garip ama okuncak gibi yazmıyon be birader
    ···
  2. 88.
    0
    diyeceğim o ki beyler, bence nolursa olsun ailemiz bizi önemsiyo lan ve sosyal bi mesaj olsun, inanmayanlar da iyi insanlar olabilir. saçma sapan konuşup inanmıyoraam diye gezen bebeler hariç inanmayanların çoğu sizin inancınıza saygı duyuyodur ve aynı saygıyı kendi inançsızlığı için de bekliyodur. nolursa olsun sırf dinleriniz uyuşmadığı için kimseden vazgeçmeyin. hoş, bu pek karşılaşacağınız bi olay da değil ya, neyse..
    ···
  3. 87.
    0
    daha önce çevremdekilerle ilişkimden bahsetmişim güncelleyeyim,

    ceren2: daha dün birlikteydik en yakın kız arkadaşım olarak normal bir 'kanka' ilişkisi

    deniz: deniz en yakın arkadaşım, kardeşim gibi. sürekli onlarda kalmaya başladım ailesiyle de aramız çok iyi (evden atılma gibi bi durum olursa sığınacağım yer onlar oluyor) yeni bi grubumuz var prog metal grubu, bi yarışmada ödül aldık falan baya iyi gidiyo deniz'le işler...

    dicle: umrumda değil açıkçası

    ve ceren: ceren tek * kelimeyle hayatımın anlamı. hayatta olmamın tek nedeni gerçekten ceren. ilerde onunla güzel bi hayatımız olaacağı düşüncesi bile beni hayata bağlamaya yetiyo. para, meslek, okul vs her şey benim için bi araç konumunda, ceren'le güzel vakit geçirme aracı. bu yüzden gerçekten hayatımın anlamı diyebiliyorum. olmazsa olmazım, her şeyim..

    ben: hastalığımdan (bipolar duygudurum bozukluğu/manik depresyon) 'tamamen' kurtulduğumu, arta kalan birkaç şeyin de kişilik özelliğim olarak bende iz bıraktığını görmek çok zor değil. ailemle geçirdiğim son senemdeyim ve nolursa olsun onları seviyorum, önemsiyorum. felsefeyi artık hemen hemen gereksiz bir şey olarak görmeye başladım, pgibolojiye olan ilgim gittikçe azaldı ve bana en uygun olan mesleğin mühendislik olduğuna karar verdim. bu ay itibariyle sınav için çalışmaya başladım ve her şey yolunda gibi gözüküyo...
    ···
  4. 86.
    0
    ha bu arada, ceren'le tam bir sevgili olduk artık. daha önce bahsettiğim depresyon illetinden de tamamen kurtulmuş bulunuyoruz. ceren istediği puanı alamadığı için bu sene birlikte hazırlanıcaz sınava, sanırım yeri gelecek bana öğretmenlik yapacak... annesi benim durumumu öğrendiğinden beri ona daha çok para verip bana para harcatmamasını söylüyomuş sağolsun bana harçlık vermeyi bile düşünmüş ama tam bu düşüncelere sahip olmaya başladığı sıralarda annem bana para vermeye başladı tekrar da kurtulduk maddi sıkıntılardan
    ···
  5. 85.
    0
    babamla konuşmuyoruz artık ama annemle mutfak sohbetlerimize geri döndük ve ben nolursa olsun annemin arkamda olacağından eminim. çok zor bir durumla karşı karşıya gelirsem arkamda göreceğim ikinci kişinin de babam olacağını biliyorum, tek arzum iyi bi üniversite kazanabilmek, annem babamla konuşmuş ama dersaneye göndermiyorlar. elimden geldiği, cebimin yettiği kadar hazırlanıcam artık ygs/lys'ye, hayırlısı
    ···
  6. 84.
    0
    şaşırmıştım, sanki hiiçbi şey olmamış gibi bunu demesine, nolduğu gayet ortada dedim. ağlamaya başladı, sonra açık açık konuştuk her şeyi. annem çalışmaya beni dersaneye göndermek için başlamış zaten ama babamın o parayı ödetmeyeceğini biliyomuş o yüzden öyle demiş. evden atma olayını babam anneme hiç danışmamış bile benimle konuştuktan sonra gitmiş söylemiş sadece. annemin günlerdir baş ağrısı ve uykusuzluğu bu yüzdenmiş, çok üzülüyomuş meğersem. annem "yoruldum aranızda kalmaktan" deyince annemi sakinleştirmek için konuşşmaya başladım "büyütülecek bi olay yok anne, adam dini gereği benimle aynı evde bulunamayacağını söyledi sadece. o bana güvenmese, kendi ayaklarımın üstünde durabileceğime inanmasa bunu geçen sene söylediğinde hayata geçirirdi. demek ki bana güveniyo artık, nolursa olsun ne derse desin o bi baba, benim için en iyisini ister mutlaka. ben başka bi şehirde üni kazansaydım da böyle olacaktı zaten, sadece başka bi evde yaşıycam o kadar. aramızda kalacak bi durum yok, biz aynı fikirdeyiz zaten kimse sana onunla görüşme tarzı şeyler de demiyo. yıpratma kendini" tarzı şeyler dedim ve sonra içimden bi "harbiden lan" çektim. o dediklerim gerçekten doğruydu ve durum benim için çok daha kabullenilebilir bi hal aldı...
    ···
  7. 83.
    0
    reserved.
    ···
  8. 82.
    0
    tek dayanağım olarak gördüğüm annemi de karşımda görünce biraz korktum açıkçası. belki sene içinde babamın tepesi atacak ve beni evden atacaktı, bu olasılığa karşı beni koruyacak tek kişiden de ümidimi yitirmiştim anlayacağınız... gün geçtikçe ev berbat bi hal almaya başladı, daha önce hiç konuşmadığım babamla göz göze bile gelmez olduk. annemle yaptığımız mutfak sohbetleri de sona ermişti, bu tavrından dolayı onunla muhabbet edesim pek gelmiyodu. yemeğin hazır olduğunu duyabiliyorum ama "damla, hayatgecedahaguzel sofrayaa" çağrısı yerini "damla hadi kızım yemek hazır"a bırakmıştı. ben de sofraya oturmamaya, onlar bitirince gidip kalanları yemeye başladım. kimse de bu hareketime bir şey demiyodu, önceden kesinlikle yemekte birlikte olunacak kuralı olmasına rağmen... bunu gezmeye çıkarken bana haber vermemeleri takip etti sonra da annem bi gün aldı karşısına "noluyo annem?" dedi
    ···
  9. 81.
    0
    buna benzeyen diğer konuşmamızdan farklı olarak bi gram bile üzülmemiştim. açıkçası biraz da anneme güveniyodum, annem bir milyar maaşla çalışıyordu ve benim harcamalarımı o yapıyordu (bunun nedeni de harcamalarımın babama batması olduğunu o an anlamıştım) üniversiteye geçtiğimde hem çalışıp hem de okurum binlerce üniversitelinin yaptığı şey bu ve ben niye yapamayım diye düşünüyodum. bugünden bir hafta önce "anne ... dersanesi bence baya iyi, ygs'yi ben halledebilirim masraf yapmaya gerek yok. ygs'den sonra lys'ye kadar gitsem olur dimi sence de" diye sordum ve "sen durumun ciddiyetinin farkında değilsin galiba. hangi parayla gideceksin?" cevabını aldım. "e sen işte?" dedim ve beni afallatacak cevaplardan ilkini almam çok sürmedi, "hıı beklersin" "insan evladını okutmaz mı anne?" deyince "evlat da doğru yolu bulsun o zaman, benden maddi manevi hiçbi şey bekleme artık bitti." diyerek beni afallatacak ikinci cevabı da verdi
    ···
  10. 80.
    0
    sonra babam devam etti ve benim hangi mesleğe sahip olacağımın, nasıl yaşayacağımın onun için zerre önemi olmadığından bahsetti. benim 'ekstra' harcamalarım ona batıyormuş ve bazen bana o kadar sinir oluyomuş ki kaldırıp camdan aşağı atası geliyomuş beni. her an içinde fırtınalar kopuyomuş, bi yandan oğlu olduğum için beni önemserken, istediğim şeylerin olmasını isterken bir yandan da onun evladı olarak inanmamam onu delirtiyomuş. ben bu fırtınalara ancak bir yıl dayanabilirim dedi, sonra ya sen gideceksin bu evden ya da ben deyip duraksadı. ben "peki" deyince devam etti, "eğer inanmak için bi çaba gösterirsen ben sana her şekilde yardımcı olurum, kafana takıldığın yerleri çözmene yardım edebilirim. kararını söylersen ben de nasıl davranacağımı, ne olup ne bittiğini bilirim." dedi, "ne kararı?" diye sorunca "inanacak mısın, çabalayacak mısın?" diye cevap verdi.
    "hayır, benim kafama takılan bi tane bile nokta yok. her şey benim için açık ve yolum da belli." dedim. o da "pekala, o zaman bundan sonra zorunlu bi birlikteliğimiz var." deyip kalktı masadan
    ···
  11. 79.
    0
    "nereden başlasam ne desem bilemiyorum açıkçası" deyip duraksayınca
    "direk sonuca gelebilirsin" dedim. olmaz anlamında kafa sallayarak başladı konuşmaya
    "bundan bir buçuk sene öncesine kadar (2013 öncesi, benim hasta olmadığım zamanlar) seninle çok güzel bir baba-oğul ilişkimiz vardı, ben senin adının geçtiği her an gururlandım, senden bahsederken hep büyük bi mutluluk hissettim. sen her ortamda en iyi çocuktun. ama bir buçuk senedir eskisi gibi bi ilişkimiz kalmadı. değil mi?" deyip suratıma baktı ben de kafamı salladım ve içimden "babalar gününü kutlamadığım için üzülmüş lan adam aramızdaki ilişkimizin zedelenmesi dert olmuş vay anasını" deyip hayret ettim
    ···
  12. 78.
    0
    bundan bir ay önce babam "hadi giyin gidiyoruz, bi işimiz var." dedi, başlığın tamdıbını okuyanlara tanıdık gelmiş olmalı (bkz: bu başlık da benim olsun mu lan/#135266181)

    bindim arabaya, çalıştırdı birinci vites ikinci üçüncü derken lafa girdi "biraz sohbet edicez nereye gidelim?" bi yer söyledim park gibi yeşilliği bol olan bi yer. gittik oturduk bi masanın başına karşılıklı
    ···
  13. 77.
    0
    eveet... ben aile içindeki kötü olaylarım bitti sanıyordum bunları yazarken bitmemiş beyler
    ···
  14. 76.
    0
    bu bini koy vadinin başına kafadan 5 sezon daha devan ettirtsin.
    ···
  15. 75.
    0
    Kötü düşünceleri not edip üstünde düşünüp konuşmayı zaten hep yapıyoduk, not etmese bile anlatıyodu. Suçlu hissettiyse suçlu olmadığını, başkası onu kırdıysa o hareketinin altında başka şeylerin yattığını falan açıklıyodum kafasına yatıyodu, o da güzel geçiyodu yani.

    Beyler hayattaki en büyük başarım olarak kabul ederim bunu, şimdi geriye doğru dönüp bakınca depresyonun büyük kısmını atladı kız lan iki ay içinde falan. ilaç da kullansa iyileşecekti tam olarak ama kullanmadı. hormonlarındaki bozukluk yüzünden de düşünce yönüyle ne kadar gelişme gösterse de tam olarak çıkamadı.
    ···
  16. 74.
    0
    Sonra Ceren’e her gün dersane çıkışına gelip birlikte kurtuluşta hafif tempoda koşmayı önerdim, kabul etti. Gittim ertesi gün oturduk biraz sohbet muhabbet sonra hadi kalk dedim biraz koştuk falan yoruldu.. biraz daha oturduk döndük sonra, eve gidince elli saat uyumuş çok yorucu oluyo zaten derslerde yoruluyorum dedi ben de boşver o zaman dedim depresyondan çıkarmaya uğraşıyoruz amk rambo yetiştirmiyoruz.
    Yeni insanlar ve dışarı çıkma tavsiyesi Ceren için gereksizdi çünkü o içine kapanık değildi, herkesten gizlediği depresyonunu içinde yaşardı arkadaşları da vardı dışarı da çıkardı gayet.

    Kaldı son madde hobi edinmek / eski hobiye geri dönmek… Ceren’in küçükken bale yaptığını biliyorum arada evde zevkine kendi kendine dans ettiğini de biliyorum çok ısrar ettim haftada bi saatini ayır falan diye kabul etmedi.
    ···
  17. 73.
    0
    Tam da o sıralar ceren kedi istiyodu, tamam dedim bundan başlayalım. Ama bi sorun vardı lan alayım desem param yok, büyük desen yakalayamam ki hatırladığım kadarıyla yavru istiyodu zaten. Napıcam yavru bi kedi bulucam, tekrar tesadüfe bakın kardeşim de o aralar lojmandaki yavru kedilerden bahsediyodu. Lan ama annesinden ayırmaya dayanamam ki ans, yazık… Etik anlayışıma uymasa da, vicdanım el vermese de o kedi ceren’i mutlu edecekse yapacaktım. Gittik kardeşimle aldık kediyi eve geldik fotoğrafını çektim attım Ceren’e nasıl dedim çok tatlı dedi. Tamam dedim artık senin bu kedi. Nasıl mutlu oldu salak.. Dersanesinin başladığı gün de dersane çıkışına zütürdüm kediyi, yine çok mutlu oldu gözlerinin içi gülüyo resmen. O mutlu olunca ben de mutlu oluyorum tabi. Bi kaç süt biberon falan gibi şeyler aldık geziyoruz, sütünü içirelim dedik içirirken ceren’e tırnak attı oç. Kanadı falan korktum lan sokaktan bulduğum kedi bi şey olmasın kıza? Zaten kurtuluşa gidecektik Hacettepe çocuk hastanesi de orda, uğradık bi böyle böyle oldu falan diye doktor kız da korkmamıza gerek olmadığını, mikrop falan kapsa bile mide bulantısıyla falan kendini göstereceğini onun da bi iğneyle halledileceğini söyledi biz de kızılaya geri döndük sanırım, sonra eve gitti kedisiyle. Adını da Mercimek koyduk.

    Güzel başlamıştım çok mutlu olmuştu. Bu terapi olayı sürekli aklımda olduğu için iki üç hafta sonra en son ne zamandan gerçekten mutlu oldun diye sorduğumda bu olayı söylemişti hatta…
    ···
  18. 72.
    0
    Okul bitti, Ceren bi süre sonra babasının yanına gitti (lan şimdi anımsadım az önce anlattığım babamla parkta konuşma olayı okul kapandıktan sonra olmuştu) ben yazları geç yatmayı severim ama bu ilaç uyutuyodu beni saat 10 olduğunda yataktaydım, Ceren’le de adam akıllı konuşamıyoduk hatta. Sonra ben ilacı bırakmaya karar verdim, düşüncesel olarak çok daha oturaklı bi tavır almaya başladığımın, sürekli düşünmediğimin ve moral olarak inişli çıkışlı olayının azaldığının farkında olduğum için ilacı bıraktım. (hatta bu park olayı ilacı bıraktıktan sonra olmuştu hafızamı gibeyim) Neyse tatil falan işte buralarda pek olay yok ya da hatırlamıyorum, Ceren tatilden döndü dersanesi başlıycak 15 ağustosta. Ağustosun başlarında da buluşmuştuk heralde. Kızılay’dayız, bi suratı düştü bi şey oldu otobüs beklerken Burak ben artık böyle olmak istemiyorum dedi, nasıl dedim “depresyon işte” deyip sustu. Yüzünden okunuyodu zorla yaşadığı, hayattan zevk almadığı falan. Bi kaç gün önce de zaten intiharla ilgili konuşmuştuk gayet açıktı intihara karşı. “Lan” dedim “harbiden, nereye kadar böyle devam edecek bi çözüm bulmalıyım” orda bi şey demedim gitti, eve gidince oturdum araştırıyorum, depresyon nedir ne değildir nasıl çıkılır kurtulmak için neler yapılabilir 3 4 saat araştırdım işte not aldım falan uyudum ertesi gün biraz daha araştırdım falan hatırladığım kadarıyla şöyle öneriler vardı
    -Olumsuz düşüncelerinizi not edin ve daha sonra üstünde düşünün (pgibologla falan gibi ama onu o konuda rahatlatmak lazım yani)
    -Düzenli spor yapın, 15 20 dakikalık koşu kafi.
    -Bi evcil hayvan edinin
    -Dışarı çıkmayı yeni insanlarla tanışmayı deneyin
    -Eskiden sevdiğiniz aktiviteleri yapın (depresyonda hobilerine karşı bi ilgi kaybı oluyo baya)
    ···
  19. 71.
    0
    word'e yazdığım kısımlar bitti, kahvem bitsin başlıyorum yazmaya...
    ···
  20. 70.
    0
    berk olayını açmak istiyorum biraz, Ceren’le berk bi şekilde barışmışlar arkadaş olarak görüşüyolar falan, çocuk yazıyo buna benim hatun da tersliyo falan. orda da mesaj hoşuna gittiği için değil durum komik olduğu için güldüğünü öğreniyorum. Sonra zaten ceren çocuğa görüşmeyelim diyo benim için, eğer gerçekten mesajı gördüğümdeki düşüncelerim doğru olsaydı bunu yapmazdı deyip içimi de rahatlatıyorum.
    ···