1. 1.
    +1
    Aslında hiç kimse sevmedi,
    Bir ben sevdim seni...
    Severmiş gibi değil,
    Kana kana sevdim seni.
    Tıka basa ... sevdim...
    Dolu dolu sevdim...
    Aslında kimse sevmedi seni,
    Sevmekten çekindi
    Oysa ben;Yana yana sevdim seni...
    Bile bile sevdim...
    Aklımdan zorun var gibi,
    Aklıma silah dayanmışcasına,
    Mecburmuş gibi,
    Ve başka çarem yokmuşcasına,
    Bir ben sevdim seni...
    Aslında bir sen sevmedin beni,
    Herkesi sevdiğin gibi...
    ···
  2. 2.
    +1
    ördek çükü gibi bi şey bu hayat
    tuhaflığı ölümden geliyor
    daha doğrusu doğmaktan..

    Can Baba
    ···
  3. 3.
    +1
    Yaşamak ne güç şeymiş
    Kadınlar öğrettiler bana
    Başta anam
    Hamamda kaynar sular dökerek başımdan
    Onlar uyandırdılar beni çocukluktan
    Erkek olup üstlerine çıkayım diye
    Bu öyle bir esatır ki
    Hem yesir tüccarı olacaksın, hem yesir
    Ve vücutlarının akkağıtlarına yazdığım o şiir değil,
    med-cezir...
    Kadınlar doğurdular beni bağıra bağıra
    Gine onlar öldürecekler beni aşktan
    Bağırta bağırta...
    ···
  4. 4.
    +1
    Hayata tersten başlamak (bkz: The Curious Case of Benjamin Button)
    ···
  5. 5.
    +1
    Bir panelde üniversiteli öğrenci sorar:
    -Neden okuduğumuz bütün şairler erkek kadınlardan iyi şair çıkmaz mı?
    Can yücel: biz şiiri gibimizle mi yazıyoruz ne bileyim ben..
    ···
  6. 6.
    +1
    “kadınlar doğurdular beni bağıra bağıra
    gine onlar öldürecekler beni aşktan
    bağırta bağırta... ”
    ···
  7. 7.
    +1
    en uzun koşuysa elbet türkiye’de de devrim
    o, onun en güzel yüz metresini koştu
    en sekmez lüverin namlusundan fırlayarak...
    en hızlısıydı hepimizin,
    en önce göğüsledi ipi...

    acıyorsam sana anam avradım olsun,
    ama aşk olsun sana çocuk, aşk olsun!
    ···
  8. 8.
    +1
    çatal yüregimle, türkülü yollara
    düştüm ki o kadar olur
    seke seke ben geldim
    gibe gibe gidiyorum.
    ···
  9. 9.
    +1
    “Memleketin hali benim halim,
    öyle bir kabız olmuşum ki
    boğazıma kadar tak içindeyim... ”
    ···
  10. 10.
    +1
    Bugünlerde herkes gitmek istiyor.
    Küçük bir sahil kasabasına,
    Bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara...

    Hayatından memnun olan yok.
    Kiminle konuşsam aynı şey...
    Herşeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.

    Öyle "yanına almak istediği üç şey" falan yok.
    Bir kendisi.
    Bu yeter zaten.
    Herşeyi, herkesi zütürdün demektir.
    Keşke kendini bırakıp gidebilse insan.
    Ama olmuyor.

    Hadi kendimize razıyız diyelim, öteki de olmuyor.
    Yani herşeyi yüzüstü bırakmak göze alınmıyor.

    Böyle gidiyoruz işte.
    Bir yanımız "kalk gidelim",
    öbür yanımız "otur" diyor.

    "Otur" diyen kazanıyor.
    O yan kalabalık zira...
    iş, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile,
    Güvende olma duygusu...
    En kötüsü alışkanlık.
    Alışkanlığın verdiği rahatlık,
    Monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor.
    Kalıyoruz...
    Kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kök salıyoruz.

    Evlenmeler...
    Bir çocuk daha doğurmalar...
    Borçlara girmeler...
    işi büyütmeler...
    Bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabiliyor.

    Misal ben...
    Kapıdaki Rex'i bırakıp gidemiyorum.
    Değil bu şehirden gitmek,
    iki sokak öteye taşınamıyorum.
    Alıp zütürsem gelmez ki...
    Bütün sokağın köpeği olduğunun farkında,
    Herkes onu, o herkesi seviyor.
    Hangi birimizle gitsin?

    "Sırtında yumurta küfesi olmak" diye bir deyim vardır;
    Evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin,
    Kendi imalatımız küfeler.

    Ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada.
    Ölüm var zira.
    Ölüme inat tutunmak lazım,
    inadına kök salmak lazım.

    Bari ufak kaçışlar yapabilsek.
    Var tabii yapanlar, ama az.
    Sadece kaymak tabakası.
    Hepimiz kaçabilsek...
    Bütçe, zaman, keyif... Denk olsa.
    Gün içinde mesela...
    Küçücük gitmeler yapabilsek.

    Ne mümkün.
    Sabah 9, akşam 18
    Sonra başka mecburiyetler
    Sıkışıp kaldık.
    Sırf yeme, içme, barınmanın bedeli
    Bu kadar ağır olmamalı.

    Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
    Bir ömür karşılığı, bir ömür yani.
    Ne saçma...
    Bahar mıdır bizi bu hale getiren?
    Galiba.

    Ben her bahar aşık olmam ama
    Her bahar gitmek isterim.
    Gittiğim olmadı hiç,
    Ama olsun... istemek de güzel.

    özet:am züt meme
    ···
  11. 11.
    +1
    en uzak mesafe ne afrika'dir,
    ne çin,
    ne hindistan,
    ne seyyareler
    ne de yildizlar geceleri isildayan...
    en uzak mesafe iki kafa arasindaki mesafedir
    birbirini anlamayan.
    ···
  12. 12.
    0
    bir gün siyaset meydanı programında dönemin ülkü ocakları başkanı mehmt gül ile beraber konuktur. konu nazım hikmete gelir. mehmet gül nazım hikmeti karalamak ndıbına sürekli olarak "nazımın annesi yahya kemalle yatıyordu. bu yüzden de konümist oldu. bu tür şeyler çocuklarda ters etki bırakır" deyip durmakta ve nazımın annesine dil uzatmaktadır. bir ara dayanamayan can yücel sertçe çıkışarak; "ulan onu anladık tamam da senin ananı hangi komünist s*kti de sen faşist oldun" şeklinde ayarını vermiştir.
    ···
  13. 13.
    0
    Eşcinsellerle ilgili bir konuşmasında "kendi zütüne sahip çıkamayan davaya nasıl sahip çıksın" diyerek homofobisini dillendirmiş
    ···
  14. 14.
    0
    bir gün bir konferansta can baba gelir konuşur konuşur ama bir terslik vardır can baba'nın ağzından tek bir küfür çıkmamıştır. millet artık can baba acaba hasta falan mı diye düşünmeye başlar. tam kürsüden ayrılır 3-5 adım atar ve geri döner mikrofona "kusura bakmayın akşam akşam beyninizi gibtim" der herkes rahat bi nefes alır.
    ···
  15. 15.
    0
    can babaya bir gün sormuşlar hangi takımı tutuyorsunuz diye kendi takımlarımı demiş.
    ···
  16. 16.
    0
    can baba, bir takım hayranları ve arkadaşlarıyla bir yerlerde içer, sohbet eder. aynı grup, sabahın 5i 6sı gibi pek de kimsenin bulunmadığı kıbrıs şehitleri caddesinde yürürken, can baba birden durur ve yere yatar. yanındakiler de aynı şeyi yaparlar. can baba, gözlerini kırpmadan gökyüzüne bakmaktadır. hayranlardan birisi dayanamayıp sorar:
    - can baba, ne görüyorsun, bize de söyle...
    can yücel, gözlerini gökyüzünden gözlerini ayırmadan, ondan Ulvi ya da şairane bir cevap bekleyen vatandaşa cevap verir:
    - çok sarhoşum, .mına koyim..
    ···
  17. 17.
    0
    seviye yükseltme bin
    ···
  18. 18.
    0
    eğer şiirin adı gerisi ezberimde değil copy paste yapmayın lan amcıklar
    ···
  19. 19.
    0
    ekşici bin dolu bu başlık
    ···
  20. 20.
    0
    memleketin hali benim halim,
    öyle bir kabız olmuşum ki
    boğazıma kadar tak içindeyim...
    ···