1. 1.
    +1
    elleşme
    ···
  1. 2.
    0
    ağır huur çocuğu dikkat
    ···
  2. 3.
    +4 -2
    Ben sigara içmem, fakat her zaman kibrit paketini cebimde taşırım!

    Ne zaman bir günah işlemeye kalksam, bir kibriti yakıp elimi o ateşle ısıtırım ve kendime derim ki:

    "deep SEN BU ATEŞE DAYANAMIYORSUN, CEHENNEM ATEŞiNE NASIL DAYANACAKSIN?"
    ···
  3. 4.
    0
    hergün genel kültürle ilgili yazılar yazacağım
    ···
  4. 5.
    0
    1983 yılında Sovyetler Birliği Afganistan'daki baskısını iyice artırmaya başlamıştı.

    Komunist düzeni kabul etmeyen Afganlara karşı Sovyetler Birliği şiddetli saldırılar düzenlemeye başladı.

    Köyleri yıkılan Afgan halkı ise bu savaştan kaçarak mülteci kamplarına sığındı.

    National Geopgraphic fotoğrafçısı Steve McCurry ziyaret ettiği bir mülteci kampında Afgan Kızı adlı ünlü fotoğrafını çekti.

    isimsiz bir mülteci olan bu kız, gözleriyle savaşın korkusunu ve evsiz kalmanın verdiği öfkeyi anlatıyordu.

    1985 yılında dergide yayınlanan bu fotoğraf birçok ödülle layik görüldü.
    ···
  5. 6.
    +1
    Masumiyet Bosnalı bir çocuğun katliamda ölmeden
    önce annesine sorduğu soruda saklıydı:

    "Küçük çocukları küçük kurşunla öldürürler değil mi anne?"
    ···
  6. 7.
    0
    Kızılderili Kitabesi

    Yalan
    Tohumdur.
    Bire kırk verir.
    Verdiği kırkın her biri
    bir tohumdur ki
    o da bire kırk verir.
    • **
    Bilgi de tohumdur.
    Bire yüz verir.
    Verdigi yüzün her biri
    Bir tohumdur ki;
    sana bilgelik, torunlarına da ilham verir.

    • **
    Zeka
    Sudur.
    Tohumları yeşertir.
    Yalani da bilgiyi de.
    • **
    Yetenek
    Topraktır.
    Ne ekersen onu biçersin.
    Ekmezsen üzerinde ayrık otları biter.
    • **

    Emek
    Güneştir.
    Tohuma da suya da toprağa da hayat verir..
    • **

    Kader
    Cadırındaki kilim gibidir.
    ipliğini Ulu Manitu verir
    Sen dokursun.
    Deseni sendendir,
    renkleri Allah'dan.
    ···
  7. 8.
    -1
    Üstad'ın çalışma odasına giren bir yazar odaya göz attıktan sonra:

    -Hayrola Üstad, çalışma odanda hiç kitap yok, siz hiç kitap okumaz mısınız? diye soru sorduğunda, Üstad şu cevabı verir:

    -Sen hiç süt içen inek gördün mü?
    ···
  8. 9.
    0
    Barış Manço Fransa'da bir televizyon kanalının canlı yayınına
    konuktur. Küstah bir spiker vardır ve Barış Manço ile dalga
    geçmektedir. Sürekli, " işte Türk, yani barbar, vahşi vs... "
    demektedir...

    Barış Manço daha fazla dayanamaz ve spikere

    " Yanınızda kâğıt para var mı? " diye sorar!

    Bu soruya spiker şaşırır ve

    " Evet var ama n'olacak " der.

    Barış Manço ısrar edince spiker cebindeki kâğıt paraları çıkartır.

    Bu olaydan az önce Barış Manço canlı yayında "Anahtar" adlı şarkısını söylemiştir. Bu şarkının bir bölümü şöyledir:

    " Beş Akif- bir Saat Kulesi, iki Kule-bir Fatih, beş Fatih-bir
    Mevlana, iki Mevlana-bir Sinan" (Barış Manço / Anahtar şarkısı / Darısı Başınıza Albümü / 1992).

    Bu şarkı bir matematik sorusudur ve şarkıda adı geçen kişiler o dönemdeki Türk parası olan banknotların arkasında fotoğrafı olan kişilerdir...

    Barış Manço spikere sorar:

    " Bu paranızda fotoğrafı olan kişi kim? "

    Spiker: "General ."

    Barış Manço diğer paralardaki fotoğrafları olan kişileri de sorar, spikerin verdiği cevaplar hep aynıdır,

    "General, Amiral, "Komutan" Spikerin bu "falanca
    General, falanca Amiral, falanca Komutan" cevabından sonra, bu sefer de Barış Manço cebinden Türk paralarını çıkarır...

    Barış Manço der ki:

    Bu parada fotoğrafı olan kişi Mehmet Akif Ersoy'dur. Şairdir...

    Bu fotoğraftaki kişi Mevlana'dır. Düşünürdür...

    Bu paradaki fotoğrafı olan kişi Fatih Sultan Mehmet'dir. Adaletin sembolüdür...

    Bu paradaki kişi ise Atatürk'tür. "Yurtta barış, dünyada barış" diyen kişidir. Bizim paralarımız bunlar. Biz Türkler ince ruhlu,
    kibar, medeni insanlar olduğumuz için paralarımızın arkasına
    şairlerimizin, düşünürlerimizin, bilim adamalarımızın fotoğraflarını bastık...

    Siz Fransızlar kendiniz barbar, vahşi olduğunuz için paralarınızın arkasına hep savaş adamlarının fotoğraflarını basmışsınız!" der...

    Barış Manço'nun bu müthiş cevabından sonra televizyon yöneticileri Canlı yayını keserler ve spikeri yayından alırlar, başka bir spiker yerine gelir ve canlı yayın yeniden başlar, yeni spiker Barış Manço'dan ve Türklerden özür diler, programa böylece devam edilir...

    ''Bir gün ölürsem, öldüğüm günü değil, doğduğum günü hatırlayın"

    - Barış Manço .
    ···
  9. 10.
    0
    Bir gün hamile bi kadın yolda yaralı bi gelincik bulmuş onu evine almış, ona bakmıs. Gelincik evcillesmiş, sonra kadının çocugu dogmuş.

    Aylar sonra kadın çocugunu evde gelincikle yalnız bırakmak zorunda kalmış. Eve döndügünde gelinciği ağzı kanlı biçimde bulmuş.

    Sinirden hemen gelinciği öldürmüş sonra içerden bi ağlama sesi gelmiş hemen bebeğinin yanına gitmiş, bebek beşikte yerde de parcalanmış bir yılan varmış..

    Ünlü bilim adamı derki; insanların ön yargılarını parçalamak atomu parçalamktan daha zordur..
    ···
  10. 11.
    0
    Bu olay 14 Ekim 1998 de kıtalar arası bir uçuş esnasında gerçekleşmiş.

    Bir kadın, uçakta zenci bir adamın yanında oturuyordu. Durumdan rahatsızlığını belli edercesine, hostesten başka bir yer bulmasını istedi, zira öylesine itici birinin yanında oturamazdı. Hostes, tüm uçağın dolu olduğunu fakat birinci sınıfta yer olup olmadığına bakacağını söyledi.

    Diğer yolcular şaşkınlık ve tiksintiyle olayı izliyorlardı, bu kadının sadece terbiyesizliğine değil, bir de birinci sınıfta yolculuğu devam edeceğine şahit oluyorlardı.

    Zavallı adamcağız çok kötü bir durumda olmasına rağmen cevap vermemeyi tercih etti. Bu yüksek tansiyondaki durumda kadın, birinci sınıfta ve o adamdan uzak uçabileceğinden tatmin olmuş, hostesin dönmesini bekliyordu.

    Birkaç dakika sonra geri gelen hostes, kadına:

    "Çok özür dilerim geciktim. Birinci sınıfta bir yer buldum. Bu yeri bulmak biraz zamanımı aldı, sonra yer değişikliği için pilottan izin almam gerekiyordu. 'Hiç kimse sorun yaratan bir diğerinin yanında oturmak mecburiyetinde tutulamaz!' dedi ve bu izni verdi."

    Diğer yolcular kulaklarına inanamıyorlardı, bu esnada kadın da bir zafer kazanmış gibi yerinden kalkmaya hazırlandı. Aynı anda hostes, oturmakta olan zenciye dönerek:

    "Beyefendi, sizi uçağın birinci sınıfındaki yeni yerinize zütürmem için beni takip eder misiniz lütfen? Seyahat firmamız adına kaptan pilotumuz sizden böyle nahoş bir olay yaratan kimsenin yanında oturmak mecburiyetinde bırakıldığınız için çok özür diliyor."

    Tüm yolcular hep birlikte, bu olayı iyi bir biçimde sonuçlandıran uçak personelini alkışlayarak tebrik ettiler.

    O yıl, kaptan pilot ve hostes uçaktaki davranışlarından dolayı ödüllendirildiler . . .
    ···
  11. 12.
    0
    "Şampiyon olduğum zaman, eski kot pantolonumu üzerime geçirip, eski bir şapka takıp, sakal bırakarak, beni kimsenin tanımadığı bir kasabanın sokaklarında yürüyüşe çıkacağım ve beni, sadece ben olduğum için sevecek bir insan bulana kadarda yürüyeceğim..

    Bulduğumda da onu ;

    1 milyon dolarlık arazime tepeden bakan 250 bin dolarlık evime zütürüp, cadillac arabalarımı, havanın yağmurlu olduğu günlerde kullandığım kapalı havuzumu göstereceğim ve ona ;

    'işte bunların hepsi senin, çünkü beni ben olduğum için seviyorsun' diyeceğim... "

    - muhafazid Ali
    ···
  12. 13.
    0
    Michael Jordan Nike reklamlarından, Malezya'daki Nike fabrikasında çalışan tüm işçilerin yıllık kazancının toplamından daha fazla kazanmaktadır. Adaletin bu mu dünya?!
    ···
  13. 14.
    0
    Marlboro ilk kurulduğu yıllarda işleri kötüye gider. Philip Morris bir sürü boş Marlboro pakedini ezdirerek paketlere kullanılmış süsü verir. Bu paketler gece olunca uçak ile Amerika’nın üzerine atılmış. Bunun amacı insanları Marlboro’nun tüketildiğini göstermek bir şekilde satışa yönlendirmektir. insanlar sabah uyandıklarında her yanda bol Marlboro paketleri görürler ve bu kadar çok tüketildiğine göre iyi olduğunu düşünerek Marlboro’ya yönelirler. Marlboro şirketi o ay 5 katı satış arttırır.
    ···
  14. 15.
    0
    Türkiye'de son 10 yılda en çok kullanılan erkek ismi Yusuf, Arda, Mustafa, Mehmet, Ahmet olurken, kadın ismi ise Zeynep, Elif, Yağmur, irem, Merve oldu.
    ···
  15. 16.
    0
    ilber Ortaylı'nın Orhan Pamuk'a cevabı:

    Orhan Pamuk'un bir kitabında "imam ikindi namazı saatinde caminin balkonuna çıkarak ikindi ezanını okudu" şeklinde bir cümle geçmesi üzerine ilber Hoca Orhan Pamuk'a şöyle ayar vermiştir:

    1. Namazın saati olmaz vakti olur. Saat ve vakit ayrı kavramlardır.
    2. Minarenin balkonu olmaz şerefesi olur. Üstelik ezan şerefeye çıkarak değil içeriden okunur.
    3. Ezanı imam değil müezzin okur.

    Ortaya çıkan sonuç şu olmalıdır ki; toplumunun alışkanlık ve kültüründen haberi olmayan bir yazarın doğru eserler ortaya koymuş olması nobel almış bile olsa mümkün değildir.
    ···
  16. 17.
    +1
    yemin ederim tam bir mal, hatta gerizekalı bu cocuk
    ···
  17. 18.
    0
    bazen diyorumki kendi kendime gidip bir silah alıp önüme gelenin annesini zorla tehrid edip gibsem
    ···
  18. 19.
    0
    babam bigün bana el kaldırırsa onun anasını giberim buraya yazıyorum
    ···
  19. 20.
    0
    eğer bir kız olsaydım amımı altınla kaplatır müzeye saklatırdım
    ···