Bu gezegeni araştırmalıydık. Gerekli koruyucu kıyafetleri giydik ve yola koyulduk. Gezegenin yerçekimk ve havadaki oksijen oranı dünyayla aynıydı ama fazla soğuktu ve bir su tespit edilememişti. Yolumuzda ağaca benzeyen varlıklar vardı. Bunlar canlıydı hareket edip etmediklerini kontrol için yanlarına gittim hiçbir şey olmadı. Yolumuza devam ettik ama yaşam destek ünitemiz de yavaş yavaş azalıyordu. Bu olmadan bu soğukta hayatta kalmamız mümkün değildi. Hızlı bir şekilde plan yapmamız gerekiyordu. Yaşam desteğimiz sonlanmadan gidebileceğimiz 4 km vardı eğer daha fazla gidersek gemiye ulaşamadan ölecektik. Şansımızın yaver girmesi için hep tanrıya yalvardık. 4. Km ye geldiğimizde ise önümüzde siyah bir sıvı vardı.

Siyah sıvıyı taradığımızda petrol olduğunu öğrendik. Bu güzel bir haberdi petrol en çok işimize yarayacak olan maddeydi. Ama burada daha fazla oyalanamazdık. Geri dönüş yolculuğuna başladık. Bu sırada ise hava daha da soğumuştu -120 derece olmuştu. Hava daha soğuk olduğu için yaşam desteği daha hızlı azalıyordu. Hızlanmalıydık ama bu kıyafetin içinde o kadar hızlı hareket edemiyorduk. Sonuna kadar gittik. Ve yine şansımıza gemiye varabildik. Dışarıya çıkamazdık yaşam deteklerini doldurmak için 1 gün gerekliydi. Beklemekten başka çaremiz yoktu. Bizde hava ölçümlerini ve yer kaynaklarını ölçmeye başladık. Kaynaklar dünyanın ilk halindekinden daha fazlaydı ama iklimi öyle değildi. Geceleri -200 derece oluyordu en sıcak ise en fazla -50 dereceydi. Gece tam yatacakken pencereden dışarı bakasım geldi ve kar yağdığını gördüm. Bu buralarda yüzeyde su olduğunun işaretiydi. Diğerlerini çağırdım onlar da beni onayladılar ama bu derecede bir yüzey ölçümü için motorların çalışması lazımdı.

Gün nornal geçti yine sıcaklık ölçümleriyle ve topraktaki materyalleri ölçmekle geçti. Akşama doğru yaşam destek üniteleri yeniden doldu. Kızlar akşam dışarı çıkmamak gerektiğini çünkü geceleyin ortaya çıkabilecek canlıların olduğunu söylediler. Ama yola koyulmalıydık. Geminin sıcaklığı iyice düşmüştü ve Buradaki boşa harcanan her saniye Dünyada binlerce ölüm demekti. Gece de olsa yola koyulduk. Yanımızda her türlü ihtimal olduğu için 50m derinlikten petrol çıkarmaya kadar çoğu işlemi yapabilen bir robotlar vardı. Bunlar bize gezegene vardığımızda gerekli kaynakları çıkarmaları için verilmişti. Sonunda petrolün olduğu yere vardık. Bize gerektiği kadar aldık ve uzay gemisine tekrar döndük. Uzay gemisinin dışında normal sıcaklıkta yaşanılabilir bir alan kurup motorları çalıştırmayı planlıyorduk. Ama sabaha kadar beklemeliydik çünkü yolda bazı sesler duymuştuk. O gece şu ana kadar kaydettiğimiz en soğuk geceydi. Sabah oldu ve bizde inşa işlerine başladık.

inşaya gerekli malzeme yüzeyde bolca vardı petrol de bulduğumuz için robotları istediğimiz gibi çalıştırıyorduk. Planımız şuydu geminin yakınlarına bir normal sıcaklıkta bir fanus inşa etmek ve oradan boruyla sıcak suyu motoru çalıştırmak için kullanmaktı. Bize 1 gün daha lazımdı sonra buradan gidebilecektik. Bizde galaksiyi araştırmaya başladık. Yaşanabilecek bir ortam aradık. Ve bir gezegene rastladık. Bu gezegen bize verilen galaksi haritasında yoktu. Ama bize Quakenndro gezegeni hakkında bahsettiklerinin aynısı bu gezegende de vardı. Hemen koordinatlarını not aldım. Normal işlere devam ettik ve 1 saat sonra yeniden incelemek için baktığımda gezegdn ortada yoktu. Neyseki koordinatları not almıştım. O sırada Nasanın nerede yanlış yaptığını anladım. Bu gezegen bir şekilde ortadan kaybolmuş gibi gözüküyordu. Ayrıca Quakenndro gezegenine de çok yakındı. Oradakiler koordinatları karıştırmış olmalıydı. Bunları bizimkilere de bahsettim. Ve bana orada yaşayan canlılar da olabilir. Belki yabancılara karşı bir savunma sistemidir dediler. Bekleyip görecektik.

Part atmaya başladım. Bir part yazıyorum +2 cugu gelmiş hayır yengemizi gibmedik diye mi cuguluyorsunuz anlamadım. ŞAHSEN ben burada cugulanabilecek bir şey görmüyorum. Ne siyasal ne sosyal konularda eleştiri gönderme de yok. Anlamadım gitti. Sebep yazarlarsa memnun olurum cugulayanlar

Geceleyin herkes mutluydu çünkü yaşanılabilecek gerçek bir gezegen bulabilmiştik. Aklımda acaba orada da bizim gibi evrimleşmiş insanlar olabilir mi? diye düşündüm. Tüm ozellikler aynıydı tek farkı daha fazla kaynağa sahip olmasıydı. Sonunda motorları çalıştırabilmiştik. Gerekli malzemeleri de fazlaca almıştık her şey güzel gidiyordu. Kalkışa hazırdık ve uzaya tekrar çıktık. Yol üzerinde bir asteroit kuşağı vardı tek sorun buydu. Ama gemimizin kalkanları vardı ve ön tarafında birkaç küçük lazer vardı. Bu asteroit kuşağından da rahat bir şekilde geçtik. Ve yeni dünyamıza rahat bir şekilde iniş yaptık. Bu gezegene bir isim vermemiz lazımdı. Yine Dünya olsun diyenler vardı. Kaybolan yaşam diyen vardı ama hepimizin son umudu bu gezegen olduğu için ismini son umut koymaya karar verdik. Geride yapmamız şey ortamı taramak ve sonrasında insanları buraya getirmekti.

Beyler işlerim çıktı özür dilerim 2 parta en fazla 3 parta biter. Hemen başlıyorum.

Bazı arkadaşlar bilimsel hatalar oldu:unu söylemiş evet biliyorum. Ama ne yazık ki nasada çalışmıyorum.

Gezegende her şey Dünyadaki gibiydi ama daha yeşil daha canlı. Robotlara insanlar buraya geldiğinde onlara kalabilecekleriyerler yapmaları emrini verdik. Hızlı çalışıyorlardı ve bizim için gitme vakti yaklaşıyordu. Ve ben de ekibimle birlikte etrafı gözden geçirmek için araçlarımıza bindik. Etrafta bazı yapılar, kazılmış kuyular ve kesilmiş ağaçlar gördük. Bunlar bizim gibi bir topluluğun olduğuna işaretti. ilerledikçe daha fazla bunları görmeye başladık. Tabancalarımızı çıkardık. Ve yolumuza devam ettik.

Yolda gördüğümüz şeyler şekillenmeye başladı. Bunlar garip cisimlerdi ve içeriye girilebiliyordu. Bir çeşit barınaktı bunlar. ilerlemeye devam ettik. Ve ilk canlıyla karşılaştık. Evet bunlar bizim gibi insanlardı. Bu garip cisimlerde onların evleri olmalıydı. Bizi tanımadıklarından bize temkinli bir şekilde yaklaştılar. Ellerinde herhangi kesici bir alet yoktu. Olsa bile kasklarımıza kadar her şeyimiz takılıydı. Aralarından lider görünümlü olanı bize kendisini takip etmemizi istiyordu. ilerlediğimizde ortada büyük bir yapı yaptıklarını gördük. Bu yapı üçgen şeklindeydi ve görkemli duruyordu. Bir tanesini tamamlamışlardı. Bu sırada robotlardan inşaatın tamamlandığı haberi geldi. Bir tanesini buraya çağırdık ve buradakilere yardım etmesi emrini verdik. Teknolojimiz için kolay bir işlem olduğundan hemen bitti. Bu sırada da aralarından bazıları kasklı resimlerimizi duvarlara o üçgenlerin içine resmediyordu. Ama bizim hemen Dünyaya dönmemiz lazımdı. Motorları çalıştırdık ve uzaya yeniden çıktık.

Atlama gerçekleşiyor. 5-4-3-2-1 ve Dünyaya hoş geldiniz. Hemen yere iniş yaptık ve Dünyanın başkanıyla görüştük. Bizim gidip gelmemiz çok uzun sürdüğü için zaten az olan insan nüfusu iyice düşmüştü. Ama bu olay için yapılan son teknoloji dışta küçük ama içerisi büyük olan gemiye insanları bindirmeye başladık. Hepsini bindirdik. Koskoca Dünyada sadece 500bin insan kalmıştı. Ve kalkış takımları hazırlandı. Yine uzaydaydık. Yine uzay büyüleyici güzelliğiyle duruyordu. Atlamayı gerçekleştirdik. Yine kellar gezegenindeydik. Ama bir problem vardı. Son umut gözükmüyordu. Yine kaybolmuştu. Koordinatları yazdığım not defterimi aradım ama herkes apar topar Dünyadan ayrılmıştı. Ve benim not defterimde dünyadaki uzay aracımızda kalmıştı. Başkana beklememizi ve gezegenin ortaya çıkacağını söyledim. Başkan beni onayladı ama çabuk olması gerektiğini yemeklerin azaldığını söyledi. Tam 5 gün boyunca hareket etmeden bekledik ama ortada bir şey yoktu. Yemeklerimiz yine tükenmişti ve sıvı ihtiyacımızı sadece 3 gün daha zütürebilecek ıçecek kalmıştı. Daha fazla bekleyemezdik. Harekete geçtik. Quakenndroya gittik oradan hareket ettik ama bulamadık. Son gün yeniden belirdi bize son umut. Ve son şans olarak Son umuta doğru ilerledik. Ama yakıtımız azalmıştı yörüngesine girmek üzereyken yakıtımız bitti. Kazandığımız ivmeyle biraz daha hareket ettik ve yörüngeye otruduk. Ve bizim sonumuz da böyle oldu Son umut insanları. Birgün yörüngedeki bu aracı fark edip ne olduğunu düşünme diye bütün bu başımıza gelenleri araç günlüğüne yazdım. Bizden bu kadar en azından soyumuz devam ediyor.

Hikayede bazı göndermeler var işte onlar.

1-Piramitlerin yapılışına uzaylılar yardım etti mi/onlar mı yaptı?

2-Mağralarda ve piramitlerde bulunan Astronot kıyafetli insan çizimleri.

3-Dünyanın yörüngesinde dolaşan kara şövalye uydusu.