fıkra anlatın da gülek piçler

(bkz: beyler çok efkarlıyım ya yardım edin panpalar)

birgün iki kadın sessizce oturuyormuş

Temel ile Dursun bir aksam otobanda iki sarisini arabalarina almislar ve issiz, ... kuytu bir yere gitmek için basmislar gaza...

Yarim saat sonra gidecekleri yere

yaklastiklarinda sarisinlardan biri der ki :

- Simdiden söyleyelim, biz dönmeyiz.

Temel kendinden emin bir sekilde cevap verir :

- Valla bu kadar geldikten sonra biz de dönmeyiz.

köyün birinde adamın birinin bir dişi domuzu varmış. birgün arkadaşlarından birisi

- "neden bir erkek domuz bulupta çiftleştirmiyorsun? böylece çiftlik kurar zengin olursun" demiş. adamın aklına yatmış aramış taramış sonunda başka bir köyde erkek bir domuz bulmuş gitmiş erkek domuzun sahibiyle konuşmuş anlaşmışlar. erkeğin sahibi

- "sen sabah seninkini getir çiftleştirelim" demiş. ertesi sabah adam dişi domuzu el arabasına atmış 9 km ötedeki köye gitmiş domuzları çiftleştirmişler. sonra da adam sormuş

- "peki ben nasıl anlıcam hamile kaldığını?" diğeri demiş

- "eğer çimene yatarsa hamile çamura yatarsa değil." tekrar geri dönmüş. ertesi sabah uyanmış bakmış domuz çamura yatıyor olmadı demiş tekrar el arabasına attığı gibi 9 km.tekrar dönmüş sabah bakmış yine yok.bir hafta böyle devam etmiş bir sabah artık adamın canına tak etmiş sabah kalkmaya üşenmiş hanımına sormuş domuz nerede diye. karısı bakmış domuz çamurda yok sevinmiş çimene bakmış orada da yok adam sormuş

- "noldu hanım, domuz nerede"

karısı

- "gelmiş bey demiş bizim domuz elarabasına binmiş seni bekliyor!!!"

cin ali banyodan çıkan annesinin dıbını görmüş. o yarık ne anne demiş. küçükken oraya balta düştü yavrum demiş annesi. tabi cin ali durur mu, yapıştırış cevabı; vay be tam da amcığın üstüne düşmüş

adamla kadın evlenirler ve çok güzel bir otele balayına giderler. otele yerleşirler. daha sonra çevreyi gezmak için dolaşmaya çıkarlar. dolaşırlarken kadının ayakkabısının bağcığı çözülür ve bağlamak için eğilir. eğildiğinde eşinin ortaya iyice çıkan zütünü gören adam:

- "seninki de iyice çamaşır makinesi gibi olmuş "der. kadın bozulur ama çaktırmamaya çalışır, akşama sorarım sana diye geçirir içinden. derken yemek, falan, filan akşam olur ve çift odalarına çıkar... adam eşine dönerek;

- "şu makinayı aç da çamaşırları yılayalım" der.

kadın da adama dönerek der ki;

- "o kadar çamaşır için makine açılmaz, elinde çitileyiver...

cin ali bi gün ana babasının odasını karıştırırken bi prezervatif bulmuş. annesine sormuş anne ne bu diye. baban bununla fareleri öldürüyo yavrum demiş annesi. tabi cin ali durur mu, yapıştırış cevabı; anne babam fareleri giberek mi öldürüyo?

temel hamamama gider
herkes beline peştembal bağlamış yıkanırken!

temel beline gazete sarmış!

görenler bir anlam verememiş ve sormuşlar !

- "temel neden gazete bağladın beline?"

temel gayet mütevazi kendinden emin bir edayla...

- "basın herşeyi büyüdüyorda?"

beyler yeter mi amk?

sonradan olma zengin ağalardan biri safariye gitmeye
karar vermiş. uzun zaman sonra geriye döndüğünde
köydekilere bahsetmeye başlamış.
yol boyunca zenginlerin neler yaptığını ve nasıl
yaşadıklarını anlatmış. bir süre sonra köylünün biri
sormuş.

ağam neler görmüşsen hele anlat
ağa anlatmaya başlar.
bizi kocaman uçaklarla zütürmüşlerdir.
kocaman tekerlekli jiplerle ormanların, nehirlerin,
köprülerin üstünden geçirmişlerdir.
derken bir köylü sorar.
hiç hayvan yok mudur? ağam.
olmaz mı. hele zürefa görmüşem ilk önce der ağa.
o nedir diye sorar köylü.
ağa görmüş tavırları ile hem sorar hem anlatır.
eşeği biliy misiniz?
biliyiiiz der köylüler
i̇şte eşeğin uzun bacaklı olanı ve boynu eşeğinin üç
katı, üzerinde yuvarlak benek olana zürefa diiyler.
köylüler hayalinde zürefayı canlandırmaya çalışırlar.
bir süre yol aldıktan sonra bir köylü yine sorar.
başka hayvanda var mıdır ağam?
olmaz mı. zebra görmüşem bir sürü
o nedir diye sorar köylü
ağa görmüş tavırları ile tekrar anlatır.
eşeği biliy misiniz?
biliyiiiz der köylüler
i̇şte eşeğin aynı boyunda yukarıdan aşağıya çizgili
pijama giyenine zebra diiyiler.
köylüler hayalinde zebrayı canlandırmaya çalışırlar.
bir süre yol aldıktan sonra bir köylü yine sorar.
başka hayvanda var mıdır ağam?
olmaz mı. gergedan görmüşem bir sürü
o nedir diye sorar köylü
ağa görmüş tavırları ile tekrar anlatır.
eşeği biliy misiniz?
biliyiiiz der köylüler
i̇şte eşeğin yana doğri iki katı, burnunda iki tane
boynuz olanına diiyiler.
köylüler hayalinde gergedanı canlandırmaya çalışırlar.
bir süre yol aldıktan sonra bir köylü yine sorar.
başka hayvanda var mıdır ağam?
olmaz mı. boğa yılanı görmüşem bir tane
o nedir diye sorar köylü
ağa boğa yılanı ile eşek arasında nasıl bir bağ kurarım
da anlatırım diye biraz düşünür.
köylüler merakla bekler.
ağa sorar.
eşeği biliy misiniz?
biliyiiiz der köylüler.
eşeğinkini de biliy misiniz?
biliyiiiz der köylüler
işte eşeğinkinin 5 katı uzunlukta amaaa eşek yok.

cin ali babasıyla sokakta yürürken çifleşen köpekleri görmüşler. baba bu köpekler napıyo diye sormuş cin ali. üsttekinin ön ayakları kırılmış o yüzden arkadası onu taşıyor demiş babası. tabi cin ali durur mu, yapıştırış cevabı; vay dıbına kodumun dünyası, hem yardım et, hem gibsinler

deveye sormuşlar:"boynun niye eğri"
devede demiş,"senin ağzını yüzünü giberim huur çocuğu sen benimle nası konuşuyosun"

fıkralarla türkiye'yi izleyin kardeşler. pek komik.

devam devam

Biyoloji dersinden yapılacak sınav için sınıftaki herkes acayip çalışmış, notlar fotokopiler havada uçuşmuş. Daha sonra sınavın yapılacağı gün gitmişler bir de bakmışlar, ortada kağıt kalem yok sadece sıra sıra mikroskoplar. Hocada başlarında bekliyorken demiş ki, "Bu mikroskoplarda lam'da bir böceğin bacağı var, sınavınız bacağından böceği tanımak" Tabi hemen itirazlar, ama fayda etmemiş, hoca dediği dedik. Öğrenciler mikroskopların başına geçmiş. Ama bir şey yapamıyorlar. En sonunda biri dayanamamış, kapıyı çarpıp çıkmış. Hoca arkasından seslenmiş :

''Kimsin ulan sen, kapıyı çarpıp çıkıyorsun?" Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış :
"Tanısana hadi, tanısana kim olduğumu"

@53 yarıldım amk hahhaahahhahahha şuku şelalesi sana

hatırladıgım kadarıyla;

Temelle Dursun ormanda gidiyorlar yolda yürürken lamba buluyorlar
icinden cin cıkıyor. cin " benim cok işim var size 3'er yumurta vereyim dilek dileyeceğiniz
zaman kırın birini dileğinizi dileyin" demiş
temelle dursun tamam diyip yumurtaları alıyorlar ve yolları ayrılıyor. aradan yıllar geçtikten sonra
temelle dursun karşılaşıyorlar. dursunun evi yatı katı para tak işte amk. temelde bir tak yok.
dursun temele soruyor; "ya sen bu yumurtaları ne yaptın. eskiden de bir takun yoktu simdi de yok"
temel " Sorma ya seninle yollarımız ayrılınca yumurtanın birini düşürdüm aha YARRA yedim dedim etrafım
yannanlarla doldu"
dursun " ikinciyi ne yaptın?"
temel "bütün yannanlar gitsin dedim"
dursun " üçüncüyü ne yaptın?"
temel " kendi yarramı geri cagırdım"

birgun bir sarayda kralin onunde yarisma yapiliyor. amac kralin oturdugu tahtin onundeki havuzun bi ucundan obur ucuna kadar yuzmek ama havuzun ici piranalarla dolu. bunu basaranda kraldan istedigi bir seyi alcakmis. kimse atlamaz kimse atlamaz derken bizim temel birden atlamis havuza. bir cirpida yuzuvermis ve obur ucuna sag salim cikmis. nefes nefese kalan temele kral soyle bakiyim benden ne istiyorsun demis. temelde ula beni iten o huur cocuunu bulun demis

totti ile del pierro bi gün sınava girmişler. totti erken çıkmış. del pierro da peşinden çıkmış. totti demişki sıvan nasıldı yavrum. del pierro demişki boş kağıt verdim aq. totti demiş ki vay aq bende boş kağıt verdim kopya çektik sancaklar...

temel bir gün uçağa binmiş. Bakmış içerde bir fransız bir ingliz bide alman var.Ula genemi siz? demiş.