Bunu duyduktan sonra ne yapacağımı bilemez hale geldim. Ama ilk önce Recai abi yi uğurlamak gerekiyordu.
Merkez Camii ne gittik. Namazi kıldık ve Recai abi yi toprağa verdik.
Cenaze töreni kalabalıktı. Ne çok seveni vardı Recai Abi'nin
Ozan bana " Biz 3 4 gün daha burada kalacağız. Siz bu akşam dönersiniz."
Eyvvallah dedim.

Burda 5 dakika daha durmak istemiyordum. Mert puştu ile Buket'in aynı ortamda bulunmamasi gerekiyordu.
Ama Bukete bunu nasıl anlaticaktım.

Hiç araba süresim yoktu. Serdar'in sürmesini istedim.
Eve geldiğimizde akşam olmuştu. Yok yorgunluğuyla hemen uyuduk.
Sabah telefonun sesiyle uyandım. Bardaki adam arıyordu. Ozan'ın patron dediği adam o olmalıydı zaten.
"Hasan 2 saat içinde bara gelirsin." dedi
Tamam diyip kapattım. Bugün bi işim yoktu erkenden gidecektim bara sonra da Buket'ile vakit geçirecektim.

Arabadan indim. Korumalar beni tanıyordu zaten. Patronun kapısını tıklayıp girdim. "Otur" dedi
Oturdum ve bana yapacağım işleri anlattım. Eskiden bireylere veriyordum. Şimdi mekanlara zütürecektim.
Bu benim için pek farklılık ifade etmiyordu.
Hala işin ciddiyetini kavrayamamıştım...

Mekandan çıktıktan sonra Buket'i aradım.
B:Alo
Bu: nasılsın aşkım
B: iyiyim.
B: ben diyorum ki bugün plaja gidelim.
Bu: Hmmm.
Bu: Olurrr. 1 saate alırsın beni
B: tamam
B: seni seviyorum
Bu : bende seni Hasan. Bekliyorum.

Hemen Serdari aradım. Onların da gelmesini istiyordum. Buket' e süpriz yapacaktım. Anlattim gelir misiniz diye sordum.
1 saate alırsın bizi dedi.

Beyler gece devam edicem kimse yok zaten.

Ben de biraz kestirseydim güzel olurdu. Doğru düzgün uyuyamamistim. Sandalyede biraz kestiriyordum. 2 saat sonra Serdar haykırarak uyandı.
Bi anda çok korkmuştum. Bana Gamze uyuyomu hala diye sordu. Gece 2'ydi saat. Ama bende merak ediyordum.
Odasina girdim. Uyuyordu ama gözleri yaşlıydı. Uykusunda ağlıyordu.
Bundan sonra hiçbirşeyin eskisi gibi olmayacağını biliyordum.
Yaptığım bütün planlar teker teker suya düşüyordu. Serdar'in yanina gittim. Sabah görürsün dedim ve uyumasini sağladım. Onu o halde görmemesi gerekiyordu.

Sabah Serdar'in sesiyle uyandım. Beraber gittik Gamze'nin odasına. Gamze uyanmış ağlıyordu.
Serdar girer girmez sarıldı ona. Gamze yaşlı gözleriyle bakıyordu Serdara.
"Ben kirlendim." dedi. Çok kötüydü. Bi insan nasil bu kadar mahvolabilirdi.
Serdar da ağlamaya başladı. Cidden çok kötü bi durumdaydilar.
Ben de kahroluyordum. Onlarin bu hali hele de Gamze'nin surat ifadesi insani diri diri toprağa gömmeye yeterdi.

"Kaptın mi lan işi." dedi Caner.
"Aynen elime bi kağıt verdi ordan alıcam malı." dedi
" He bu arada teslimati aldığın yerde sana bi araba verecekler sen taksiyle oraya yakın biyere git biraz yürürsün."
"Araba ben de mi kalicak" dedim.
"Evet. Hadi eve git dinlen."
Kafamda bi ton düşünce ile eve doğru yürüdüm. Her şey iyi gidiyordu ama bunun kötü bi sonu olmasından korkuyordum.
Eve geldiğimde içerden bağırma sesleri geliyordu. Hemen içeri girdim. içerde Yalçınla Serdar vardı.
Ben içeri girince bi anda sustular.
B: Noluyo olum neyi paylaşamiyosunuz
S: bişey yok kanka Yalçın işte herzamanki şeyler
Y: evet bu sefer abim hakli
Yalçın küstah biriydi suçlu olsa bile kabullenmezdi kolay kolay. Bi taklar olduğu belliydi.

Ben de daha fazla üstelemek istemedim. Yalçın da gitti zaten.

B: olum noluyo anlatsana
S: bişey olduğu yok.
B: benden mi gizliyorsun lan
S: Yalçın yeni bi araba almış. Bu paranın suyunun nerden geldiğini sordum.
Yalçın bi işler çeviriyordu. Belliydi yani.
Bende pek üstelemedim. Bu aralar Serdarin morali bozuktu ve bende onun yanında olamiyordum.

Akşam Serdarla bira aldık tekelden. Artık Serdar devamli geliyordu universiteye. Gamze de kaydını dondurmuştu 1 sene.

Bende Serdarı aradım açmadı. Universiteden yeni tanıştığım Ozan var onu aradım. Dedi arkadaşlarla nargiledeyiz gelsene. Atladım bi otobüse gittim mekana.
Mekan güzeldi Ozan Caner Mehmet 2 tane de tanımadığım çocuk vardı. Selamlaştım bunlarla. Etrafı duman altı yapmışlar. Akşama bara gideceklermis onun muhabbetini yapıyorlardı.
Bende yaktım sigarami dahil oldum muhabbete. Caner sordu
C: kanka sende gelsene bugün
O : aynen kardeşim kafa dağıtiriz.
B: bilmiyorum be oğlum gelsemmi.
Böyle derken kabul ettim. Hepsi kafa çocukalardi. Akşam 9 gibi sözleştik. 2 saat oturdum onlarla. Sonra kalktım.

Serdar aramıştı bende duymamıştım. Geri aradım açtı hemen.
B: reis bugün bara gidiyoz gelsene kafa dağıtmış oluruz.
S: yok be olum bu gece süpriz hazırladım Gamze'ye
B: vayy yakışır kardeşime
S: güzel bi teklif yapicam olum kız mutlu olsun.
B: nee evlenme mi teklif edicen
S: aynen kanka ben şimdi kapatıyorum ilgilenmem lazım suprizimle.
B: tamam lan bin anlatırsın
Eyvallah dedik kapattık. Çok şaşırmıştım. Serdar ciddi ilişkileri sevmezdi. Hatta lise de çıktığı kızlarla iş biraz ciddiye binse ayrılmayı düşünürdü.
Neyse Serdarin her konuda yardımına gitmem lazımdı. Evlilik için de para lazımdı. Neyse para işi bi şekilde hallolur dedim ve duşa girdim.
Üstüme güzel bi gömlek pantolon kombini yaptiktan sorna aradım Ozan'ı
B: kanka ben hazırım geçerken alırsınız benk
O: tamam kardeşim 10 dakkaya ordayiz çağrı attığımda inersin aşşağı
B: eyvallah

Hava kararmaya başlamıştı. Herkez çok yorulmuştu. Toparlanıp arabaya bindik. Giderken ben sürmüştüm gelirken de Serdar sürecek diye sözleşmiştik.

Eve geldiğimizde 2 odanın birinde ben ve Buket diğerinde Serdarla Gamze kalacaktık. Herkez çok yorgundu direk uyudular.
Sabah gürültüyle uyandık. Sabahin daha 9 'unda ne bu gürültü diyordum.
Kapiya baktığımda Serdarla Yalçın birbirlerinin yakasina yapışmış kavga ediyolardı. Yalçın alkol almıştı.
iki kardeşin arasi zaten hiç iyi olmamıştı. Küçükken Serdar'in anne babası hep Yalçını sever onu bilirlerdi.
Serdarin da hep için de bi kıskançlık vardı. 8. Sınıfta bana ağlayarak anlatırdı. Yalçın da Serdarı abisi olarak görmezdi.

Hatta lisede 3 müz otururken bi kız geçiyordu. Serdar kıza baka kalmıştı. Güzel kızmış demiştim ben de. Beni yengenle nasıl konusuyosun lan diyerek azarlamişti 1 hafta da konuşmamıştı.
Ta ki Yalçın'ın o kızla el ele okula gelirken ki durumlarını görene kadar.

Yalçın işte bu kadar şerefsiz biriydi. Dün Gamze 4 müzün sahilde çekildiği fotoğrafı görmüş tweter da. Bizi kiskanmiş her zaman olduğunu gibi. içip içip kapıya dayanmıştı. Zamaninda benle Buket'i de kıskaniyordu şerefsiz.

1 gün mutlu geçiriyorduk diğer gün illa ki bişey oluyordu. Serdarın dudağı Yalçın'ın burnu kaniyordu. Ama Yalçın bundan zevk alıyormuş gibi gülüyordu. Ben araya girdim ve Yalçın'i ittirdim ve çenesine bi yumruk geçirdim. Zar zor ayağa kalktı.
"Bunu ödeyeceksiniz. Serdar özellikle de sen Çok pişman olacaksın." diye bağırdı. " Elinden geleni ardına koyma." demekle yetindi Serdar. Biraz irkilmiştım ama Yalçının o dediklerini sinirden söylüyor diye düşündüm. Keşke dikkate alsaydım...

Gamze Serdar'in dudağına pansuman yapıyordu. Biz de Buket'le birşeyler atiştirdik. Bugun bi şekilde Mert konusuna gelmeliydim.
O çocuğun Buket'in yanında olmasına engel olmam gerekiyordu. Merti hapise tıkamak istiyordum. Çünkü Merti Buketten uzak tutmanın tek yolu buydu. Ama bu nasıl olacakti.
Kahvaltyi bitirdik. Elimi yıkamaya giderken mesaj sesi geldi.
"ilk teslimatini yapacaksin bugün. Akşam 8 gibi bar da ol"

Biraz gerilmiştim ama bunu çocuklara çaktırmadım.

Tek umudumuz Ozan'in çabucak birşeyler yapmasıydı.
Hangi insan abisinin nişanlısına tecavüz ederdi bu nasi bi haysiyetsizlikti Serdar'in ona ne kadar değer verdiğini biliyordu. Ama Yalçın'in pgibolojik olarak sorunları vardı. Hastanede tedaviyi kabul etmedi.
Aile tarafindan çok şımartılmıştı.

Serdar sabahtan beri ağlıyordu. Votka vardı dolapta onun da dibini getirmişti. Sadece ağlıyor ve içiyordu. Konuşmuyordu. Onu öyle görmek te beni kahrediyordu.
Birşeyler yapmalıyım. Gamze'yi o pgibopatin elinden kurtaramamız gerekiyordu

Serdarı 12 kere aramamin sonunda açtı. Ağlayarak konusuyodu.
S: o kardeşim olacak puştu öldurmeden yaşayamam ben
B: dur kardeşim sakin ol
B: Bu kafayla yanlış yapacaksin
S: Onu öldürmeden rahat olamam ben.
S: Hakkını helal et Allaha emanet ol. Dedi ve kapattı hemen.
Ozan gittiği yeri bulduğumuzu söyledi.
Kadıköye gittik. Sahilde bi donerci de oturuyordu.
Gittik yanına. Gözünde morluk vardı. Tabi dün gece hiçbirşey yemedi ve uyumadı.
S: Abi ne yapacam ben. Sevdiğim kadına neler yapiyo.
B: tamam kardeşim eve gidelim otururup konuşacaz.
S: Ne konuşması lan elimiz kolumuz bağlı oturuyoruz.
B: Ozan o iti buldu bulacak.
S: ciddi misin olum
B: evet. Telefonla konuşmaya gittiğimde Ozanla konuşuyordum. Hemen kaçtığın için haber veremedim.
Serdar kalktı sarildi Ozana sonrada bana sarıldı. Çok çaresiz gözüküyordu.
Ben Serdarı hiç böyle görmemiştim.

Burdaysaniz belli edin beyler

Evet beyler böyle konudan konuya mı anlatayim yoksa genel hatlarıyla mı yani bu hikayeyi uzun düşünüyorum. Bi 40 part daha devam eder. Hiç düşünmediğiniz şeyler katacağim. Bu entrye görüşlerinizi bildirirseniz ona göre şekillendirelim

Bukete babası gibi davranmaya başlamıştımsonra dedimki babası gibiysem anasını gibmeliyim gittim annesine yatırdım yatağa bi baktım kalın birsey beni gibemeye başladı sonra buket geldi bende bunun için sevgili olmuştum dedi çıkardı 25 cm damarlı ağzıma verdi buda böyle bi anımdir
Edit:bundan hissizlestim

Eve doğru gidiyorduk. Bi sigara yaktım ve Yalçına dedim
B:Lise son dun dimi sen
Y: Evet
B: Çalışta bizim universiteye gel
Y: Yok Hasan abi ben istanbul Üniversitesi'ni istiyorum.
Bian şaşırmıştım. Sonra dedim gibtir et. Yavaş yavaş umursamaz olmaya başlamıştım. Oysa ben çok duygusal ve herşeyi takan bir insandim. Bu sene çok farklılıklar yaşadım.

Universitede ilk ayımı bitirdim. Serdar pazartesi gelicekti universiteye. Gamze pgibiyatrise gidiyordu. Serdar da hergün yanına gidiyordu. Bende arada bir uğruyordum.
Buket ise arkadaş ortami yapmıştı. Doğa diye bi arkadaşı vardi onunla AVM'lere gidiyordu. Benim gözüm pek tutmamıştı Doğa'yı.
Sarı saçları boyaydı. Ama gideri vardı. Buketin dediğine göre bi sevgilisi varmış tanıdık iyi biri felan dedi de çok takmadim.

Ben buaralar derslere bakıyordum. Ilk defa dersler ilgimi çekmeye başlamıştı.
Arada bir Ömer'i parka zütürüyorum. Arkadaşlarından ekgib kalmasını istemiyordum. Erken yaşta vefat etmişti babası. Bu onun için büyük bi yıkımdı sonuçta.
Buketle 1 ay içerisinde 3 kere buluştuk. 2 kere kafeye 1 kere sinemaya. Kafe de pek bişey olmadı ama sinemada filmi izledik. Ara verilirken Buket sıkıldım dedi ve çıktık filmden. Yarım saat dolaştıkdan sonra "Aşkım Doğa'lar beni bekliyormuş ben gidiyorum" dedi yanaklarımdan öpüp gitti

Bugun aklımda Buket'in kardeşi ve Buket ile bi gün geçirmek vardı. Bukete söyledim bunu çok sevindi.
Buketlerin evine gittik. Ömer uzun zamandır beni görmüyordu.
Hasan abiiii diyerek sarıldı.
"Boyun uzamış lan kerata." dedim. Ve kucağıma alarak aşşağı indim. Arabanin kapısını açtım.

" Hasan abi bu araba senin mi"
"Çok güzelmiş araban" gibi şeyler dedi. Çocuklar arabayı çok sever dimi?

Yola konuşmuştuk önce onu Lunaparka zütürdüm. Filmlerdeki gibiydi. Çok mutluyduk. Ömer'in ısrarı üzerine çarpışan arabaya bindik.
Benim yanımda Buket vardı. O ise tek bitmişti arabaya. Ömer'in arabalara ilgisi vardı. Güzel kullanıyordu çarpışan arabayı.
Atlı karınca ve bir sürü şeye bindik. Saat 18.00 olmuştu. Bi yandan Buketleri yollamak istiyordum.
Hadi size bi pamuk şeker alayım dedim. Çıkışa doğru gittik. Aldim pamuk şekerleri ve arabaya doğru yürüdük.
Arabaya bindik. 20 dakikaya gelmiştik eve. Arabadan indim. Ömer koltukta uyuya kalmıştı. Kucakladım ve evin içine kadar taşıdım. Yatağına bıraktım.

Bu: çok güzel bi gündü Ömer'in gözlerinin içi gülüyordu.
B: evet çok mutluydu
Bu: Hasan seni çok seviyorum hiç ayrılmayalim olur mu. Dedi ve sarıldık.

Bindik Ozanın arabaya gittik mekana. Mekan tıklım tıklım dı . Mehmetle Caner hemen bi kız bulup odalara çekildiler.
Biz Serdarla viski aldik. Ozan da adamlarla konuşmaya başladı.

Serdarla viskimizi yudumlamaya devam ettik. Muhabbet devam ederken Ozan koşarak dışarı çıktı. Canerle Mehmet ten ses yoktu. Haber versem mi acaba diye düşünürken vakit yok dedim. Serdarla hemen Ozanın peşinden çıktık. Ozan bize "Siz eğlencenize bakın benim bi işim var halledip geliyorum." dedi.
Bizim de keyfimiz kalmamıştı. Döndük eve.
Sabah kalktığımda Serdar kahvaltiyi hazırlamıştı.
"O kadar ilgilendin dün bi kahvalti hazirlayalim dedim"
Güldüm. Oturduk ve kahvaltimizi bitirdik.
Universiteye gittik. Ben Ozanın yanina gittim. Bugün teslimat yapacaktım. Ozanin yanina gidip sordum. 1 2 gün sonra dedi şu an işler karışık.
Eyvallah dedim. Girdik derse. O gün de rutin geçmişti.
Universitenin ilk senesi bitmeye yakındı. Serdarlar nişanlanıcaktı haftaya. Biz de Buket'le bunun mutluluğunu yaşıyorduk.
Herşey normal gidiyordu. Buket le evde yemek yiyorduk. Buket'in telefonu çaldı
Arayan kardeşiydi. 2 dakka konuştuktan sonra kapattı telefonu.
"Aşkım annem rahatsızlanmış bu aralar hep tansiyonu çıkıyor bi doktora bi gotürsek ?"
"Tamam bitanem ben çalistiriyorum arabayi sende çabuk gel." diyip aşşağı indim.

Ozana munasip bi dille anlattım. Bi an gözleri kaydı. Serdarı da zorla taşıyarak arabaya bindirdim.
Hastaneye zütürdüm. Serdari sedyeye taşıdık. Bi odaya zütürdüler. Ben hemen Ozan'i buldum. Ozan sen Serdarin yanina git dedim uyaninca çağırırsin beni.
" tamam dedi."
Ozana karşı kendimi borçlu hissediyordum. O olmasa herşey çok kötü olacaktı. Berkide Gamze olmuş bile olabilirdi.
Bu düşüncelerden kurtularak. Odaya girdim. Gamze uyuyordu.
Oturdum yanına. Göz altlari ve kollari mosmordu. Allah bilir ne yaptı ona Yalçın bini.
30 dakika olmuştu Gamze hala uyanmamisti. Ozan beni aradı. Serdar uyandı zor tutuyorum dedi. Koşarak çıktım odadan.
Serdarin kolunda serum vardı. Serumu çıkarmaya çalışıyordu.
"Onu görücem" diye bağırıyordu. Doktor "Halsiz düştü 2 gündür midesine bişey girmemiş." dedi.
Serdara Gamze'nin uyuduğunu söyledim. Biraz sakinleşmişti ve iğnenin etkisiyle uykuya dalmıştı.

insan neden böyle bişey yapardı. Yani bu hırs neydi bu çekememezlik neydi. Senin Allah'ın yok mu diye sorarlar adama

Serdar ile Gamze sarılarak ağlıyorlardı. Bi an benim de aklıma Buket geldi. Onu aramak için telefonumu çıkardım. Telefonuk çalıyordu. Arayan Patron du.
Hemen açtım.
P: Geçmiş olsun Hasan
B:Sağlasın abi
P: Ozandan duydum bende 1 2 hafta izinlisin.
B: Çok teşekkür ederim abi buna ihtiyacım vardı.
P: Buarada evin önüne koruma yerleştirdim.
B: Ne gerek vardı abi
P: Ozan söylemedi mi ?
B: Hayır ne olmuş.
P: Telefonda olmaz. 1 2 Gün içinde mekana gelirsin anlatırım.
B: peki abi iyi günler.
Deyip kapattım. Ne oluyordu acaba. Benim yüzümden sevdiklerime zarar gelmemeliydi buna engel olmalıydım.
Neyse diyip Buket'i aradım. Anında açtı
B: Kusura bakma olanlari duymuşsundur.
Bu: evet Annem hastalanmisti onu hastahaneye getirdik. Annemde kist varmış. 1 hafta içinde ameliyat olması gerek. Dedi sesi ağlamaklı geliyordu
B: Tamam sen bana adresi at ben geliyorum. Dedim

Adresi aldıktan sonra Serdarlara haberi verdim 2 saate gelirim dedim. Arabaya bindim önce bankaya gittim hastahane demek para demekti. Özellikle ameliyat paraları az değildi.

Serdar duvara boş boş bakıyordu. Ağlamayı bırakmıştı. Sadece rakısını yudumluyordu.
Serdarin kendine bişey yapmasından korkuyordum. Bu yüzden de hiçbirşey yapamıyordum. Elim kolum bağlı oturmak çok koyuyordu.
Tek umudum Ozan'dı . Telefonumu hiç yanımdan ayırmiyordum.
1 saat sonra Ozan aradı. Odaya geçtim odamda Buket şiddetli bir şekilde ağlıyordu. Bende Serdar'in odasina geçtim.
Açtım telefonu
O: bi ipucuya ulaştık
B: ne ?
O: Yalçın en son Şili'de bi benzin istasyonunda görülmüş. 2 saat önce. Şuan hala araştırıyorum. Akşama kalmaz buluruz.
B: Çok sağol Ozan
O: Lafı mi olur kardeşim.
Telefonu kapatıp içeri girdim Serdar yoktu. Odalara baktım gene yoktu.
Salona girdiğimde sehpanın üzerindeki araba yoktu.
"Ulan Serdar" diye bağırıp aceleyle Ozan'i aradim

Ulan dedim noluyo. Sonra arkasindan bile bakmamak geçti içimden. Ne oluyo du son zamanlarda bu kıza. Geçen de ona seni seviyorum dedim iltifat ettim yalan söylüyosun sen beni sevmiyorsun diyordu.
Ben bu kızın regl günlerini bile bilirim. Yapsa da böyle yapmaz başka bişeyeler var bu işte.
Ard arda yakiyodum sigaralari. Ulan dedim universite baslicak 2 gün sonra şu halimize bak.

Buketten özrü dilerim diye mesaj geldi. Neyden özür diliyodu acaba. Ama kızliğini bozmami istmiyordur ondan böyle yaptı diye düşünüyodum. Anlık sinirlenen bi insandi Buket. Paranoya ları vardı. Bikeresinde sınavda önümdeki kızdan kopya istedim diye 2 gün konuşmamıştı.
Bazen aşırıya kaçıyordu. Başlarda beni sevdiği için böyle yapıyor diye düşünsemde bu iş çığrından çıkmaya başlamıştı.
Kendimi yatağa attım bi türlü uyuyamiyordum. Serdara bugün Buket bizde kalır demiştim. Acaba Serdarı mı arasaydım.
Kalktım tekele gidip rakı aldım 70'lik ağlayakar içtim. 5 yılım elimden kayıyor gibiydi. Ben buna göz mu yumacaktim...