hadi sevgililer günü entariniz de benden olsun

gibi büzülesiceler sizi...

sevgililer günü... ne kadar güzel bi gün di mi lan? çiçekler, böcekler, kalpli çikolatalar filan, ahah. her 14 şubatta içim bi hoş oluyor, bilhassa asgari ücretle sevgilime aldığım hediyelerin fiyatlarını ödediğim zaman... ressmen övünç ve zevk kaynağı oluyor benim için... hedonizmin doruklarına ulaşıyorum adeta... neyse, buraya kadar ziyadesiyle muallakmsi bir giri idi benimkisi.

şimdi gelelim fasulyenin hakikatli faydalarına, değil mi şiker ve bi o kadar da hakan peker insan?

hepimizin adeta sezerciğe taş çıkartacak cinsten bir eda ile kutladığı bu dıbına koyduğumunun gibindirik 14 şubat sevgililer günü mevzusu nereden geliyor biliyor musun zütüm ağızlı?

romalıların kutlamaktan keyif aldıkları bayram olan lupercalia'dan geliyor...
lupercalia ise malumunuz latinceden geliyor...
tamamiyle paganizm menşeili bi bayram yani anlayacağınız.

peki buram buram paganizm kokan ve romalıların lupercalia adını verdikleri bu gibindirik festival/bayram`da ne yapılıyordu dersiniz?
hemen söylüyorum:

"iki gruptan oluşan genç adamlar lupercal adındaki mağarada keçi ve domuz kurban ediyorlardı. daha sonra kurbanın kanından alınlarına sürer ve alınlarındaki kanı bir yün parçasıyla sildikten sonra sütün içerisine daldırırlardı. tam bu sırada sesli şekilde gülerlerdi. kurban töreninden sonra mağaranın içerisinde bir yemek verilirdi. yemekten sonra keçi postu giymiş katılımcılar roma`nın etrafını koşarlardı. karşılarına çıkan kadınları ise kırbaçlarlardı böylece doğurganlığında arttığına inanırlardı. bu ayin bereketin ve bolluğun artması için yapılırdı."

vay anasını yea. gördünüz mü çocuklar, bizim sevgililer günü diyerek kutladığımız bu gibindirik gün esasında ne kadar da masum bi gün... ehah.

o kalpli çikolatalar, efenime söyleyeyim kırmızı donlar bilmem neler... hakikaten ne güzel kutlamalar bunlar yahu... sevgililer günü dediğimiz meredin de zaten esasında doğurganlık ile uzaktan yakından bi alakası yok ehah.

o kalp simgesinin kırbaç ile de uzaktan yakından bi manası yok ha, yanlış anlamayın sakın. bunların hepsi de komplo teorisi zaten.

hatta bizim süryanilerin taptıkları aştar veyahut iştar da zütten uydurma bi tanrı.

sakın bir daha bu tür martavallara inandığınızı görmeyeyim çocuklar... ayıp.

soğuk sulardan gelen buz gibin bir edit: ha az kalsın unutuyordum çocuklar, şimdi siz diyeceksiniz ki "bütün bunları nereden biliyorsun zütüm ağızlı? biz senin bunları zütünden uydurmadığını nereden bilelim?.."
o zaman ben de size zamanında fasti isimli m.ö bilmem kaçıncı yüzyılda romalı bi yazarın yazmış olduğu o lanet olası kitabı boşuna okumadığımı söyleceğim elbette.