1. 26.
    0
    evlilik teklifimin nasıl olacağına karar verdikten sonra buse'yi bir süreliğine evden uzaklaştırmam gerekiyordu. ailesinin yanına , antalya'ya bir kaç günlüğüne gönderecektim onu.. hem tatil yapması onun için de iyi olacaktı. ben de elimden geldiği kadar teklifimi hazırlamak için zaman kazanacaktım.. sizlere her ne kadar sıradışı bir evlilik teklifi gibi gelmese de benim için farklı bir bakış açısıydı bu kararım. tek taş yüzüğü alıp benimle evlenir misin ? demekten daha iyiydi. gidip bir elektronik mağazasından projeksiyon makinesi alıp eğlence odamızın armut koltuklarından birinin yanına monte etmiştim. tanıştığımızdan itibaren birlikte gözüktüğümüz bütün kareleri slayt haline getirtmiştim. tavanda güzel bir şekilde slayt olarak bunları izletecektim. ayrıca sevgililer gününde satılıyor sanırım şuan , içi gül dolu balonlardan bulmuştum. bir düzineye yakın alıp eğlence odamızın tavanının yanlarına sırayla ve itinayla dizmiştim. bunun gibi daha bir çok sürpriz vardı. şuana kadar girdiğim entry'lerden anlamışsınızdır diye düşünüyorum. ben pek klişeleri seven biri değilimdir , illa evlenme teklifini tek taş yüzük ile yapmanın zorunlu olduğunu düşünmemiştim. yüzük yerine buse'ye son derece yakışacak güzel bir altın kolye'nin daha mantıklı olacağına karar vermiştim. buse tatildeyken gidip güzel bir altın kolye almıştım.. herşey hazırdı artık ve akşam saatlerinde buse'yi arayıp artık gelmesini , onu çok özlediğimi söylemiştim. eğlence odamızın kapısını kilitleyip anahtarını da yanıma almıştım. tedbirli davranıyordum , buse'nin o odaya girmemesi gerekiyordu. aksi halde sürpriz bozulurdu ve yaptıklarımın bir değeri kalmazdı..
    ···
  2. 27.
    0
    bir kaç gün içerisinde buse gelmişti ve bir süre özlem giderdikten sonra güzel bir yemek yiyip biraz sohbet ettikten sonra yatağa uzanmıştık. hiç unutmuyorum o gece heyecandan uyuyamamıştım. çocukluğumdan bugüne kadar yaşadıklarımdan tutun , ben evlenmiycem diye saatlerce girdiğim tartışmaları gözlerimin önüne getirip gülümsemiştim. ertesi gün olduğunda uykusuz bir şekilde kalkıp duşumu alıp işlerimle ilgilenmek için evden çıkmıştım. o gün işlerimle uğraştıktan sonra telefonum çalmıştı. arayan sevgilimdi ve telefonu açtım. bir süre seni çok özledim , seni seviyorum gibi monoton cümlelerden sonra gece eve geç gideceğimi , ben yokken evde yanlız kalmasını istemediğimi , bu gece komşulardan birine gitmesini istediğimi söyledim. çocuk muyum ben hayatım otururum evde gibi cümleler kuruyordu buse.. üsteleyip içimde kötü bir his var , komşulardan birine gitmesini istemiştim. kabul ettikten sonra onun komşularda olduğuna emin olup eve girmem gerekiyordu. güzel bir masa hazırlayacaktım. o geceye sürprizler ile başlayıp , geceyi sürprizlerle noktalama planları kuruyordum kendimce. ciddi anlamda çok büyük sürprizler ile biten bir gece olmuştu. herneyse , bu konuya daha sonra değineceğim.
    ···
  3. 28.
    0
    önce biraz giriş kısmı için önceden hazırladığım part'ları giriyorum panpalarım. sonrasında devam edeceğim elimden geldiğince hızlı yazacağım..
    ···
  4. 29.
    0
    buse'nin komşulara gittiğine emin olmak için gittiğinde beni aramasını söylemiştim. bu tavırlarım ona çok garip gelmişti ancak beni kıramadığı için istediklerimi yerine getiriyordu. hava karardığında ise beni arayıp alt komşumuz olan selma (takma isim) ablayı telefona vermişti. telefonu kapattıktan sonra oturduğum yerde yarım olan biramı bitirip arabama binmiş , eve doğru yol almıştım. eve gitmeden önce alışveriş yapmam gerekiyordu. o gece kafamda planladığım herşeyi yapmak için alışverişimi tamamladım , son derece güzel bir şarap , güzel bir yemek masası ve romantik dakikaların hayali ile işlerimi bitirmiştim. eve doğru yola koyuldum , heyecandan direksiyondaki ellerimin ve dizlerimin titrediğini hiç unutmam.. benim gibi bir adam için evlilik çok büyük bir karardır kardeşlerim , ciddi birşeye kalkışıyordum sonuç olarak heyecanı büyüktü. dizlerimin titremesi sebebiyle gaz-debriyaj oranını ayarlama konusunda başarısız olup arabayı bir kaç kere istop ettirdiğim bile olmuştu. kendi kendime gülüp sakinleşmeye çalışıyordum. o gecenin bölünmesini istemediğim için telefonumu kapattım , yavaş yavaş evin önüne doğru geliyordum. arabayı park ettikten sonra poşetleri alıp merdivenlere yönelmiştim. sessiz sessiz asansörün kapısını açıp 3. kat düğmesine basmıştım. kapıya geldiğimde poşetleri yere bırakmış , titreyen ellerim ile anahtarı deliğe sokmaya çalışıyordum.
    ···
  5. 30.
    0
    kapıyı açmamla göğsümde büyük bir ağırlık ve tarif edilemez acıyı hissetmiştim. o an ne olduğunun şaşkınlığı , ihanet düşüncelerinin kafamda dolaşması sebebiyle ne yapacağımı şaşırmıştım. yatak odamıza doğru sessiz adımlarla ilerledim. düşündüğümün olmaması için adeta yukarıdakine yalvarıyor , sessiz sessiz , adım adım ilerliyordum. emin olun bunları yazarken bile çok kötü oldum kardeşlerim. yatak odamızın kapısı hafif aralıktı. aralık olan kapıdan holün duvarına dalga dalga bir ışık vuruyordu. hafif aralık olan kapıdan baktığımda komidinlerimizin üzerinde yanan 2 tane mumun olduğunu gördüm. komidinlerin ortasında olan yatağımızda ise yüzünü göremediğim birinin üzerinde zıplayan buse'yi.. ne biliyim kardeşlerim , ben hayatımda öyle bir acı yaşamamış , yüreğimin öyle acıyacağını tahmin edememiştim. hani bazı durumlarda iç organların parçalanmış gibi hissedersin ya , tam da onu hissediyordum o an. tarif edilemez bir duygu bu. dizlerimin üzerine çökmüş ne yapmam gerektiğini düşünüyordum. 2 dakika önce heyecandan titreyen ellerim o an sinirden titriyordu. kafamda girip 2 sini de öldürüp rahatlamak vardı. ciddi anlamda bunu düşünmüştüm. bunu hakedecek hiç birşey yapmamıştım , buse'yi kaybetmeyi de göze alamıyordum. bu salakça düşünceleri kafamdan atıp mantığımla hareket ettikten sonra kendime geldim. kapıyı yavaşça ittirerek yatak odasına girdim. kapı sesini anlayan ve yatakta olan 2 huur evladı da kaskatı kesilmişti. buse herifin üzerinden inmişti ve çarşaf ile vücudunu kapatıyordu. adam da korkulu gözler ile bana bakıyor , tek kelime dahi edemiyordu. o an yerimde bile duracak gücüm yoktu ancak bu durumda güçlü olmalıydım , zorundaydım. sonuç olarak kaybeden ben değildim , oydu. bu büyük acıyı nasıl unutacağımı düşünüyordum. o anı yaşamak istememiştim , kafam hep başka yerlerdeydi. 1 seneyi aşkın bir süre geçirdiğim , evlenme teklif etmeyi düşündüğüm kadını düzen herifle göz göze uzun bir süre bakışmıştık. hiç kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. o geçen süre içerisinde adamın gözlerinin yaşla dolduğuna şahit olmuştum. o anlık sinirime yenik düşüp çırıl çıplak olan huur evladının üzerine çöküp son gücümle vuruyordum. bu bir çare değildi , belki o anın acısını çıkartmak istemiştim. bilmiyorum kardeşlerim , dostlarım.. emin olun bilmiyorum , o günden sonra ne yapacağımı bile bilmez bir haldeydim. belki 10-15 dakika adamın üzerinden inmedim , ellerim parçalanmıştı artık. ciddi anlamda hiç dikkat etmeden son gücümle vurup o anın acısını çıkartıyordum. bir süre sonra kalktım herifin üzerinden. uzun saçlıydı , saçlarından tutup yere attım yataktan. üzerini giyip gibtir git burdan yoksa öldürürüm seni diyebilmiştim sadece. o lafı duyan huur evladının giyinip evden çıkması sadece 30 saniye gibi bir süreyi kapsamıştı. buse ise hala o anın şokuyla yatakta duruyor , ağzımdan onu hedef alacağım cümleleri duymak için bekliyordu adeta. hiçbirşey demedim , arkamı dönüp içeri gittim. eğlence odamız dediğimiz yere girip herşeyi kırdım , döktüm. bir süre daha sinirimi alabilmek için etrafa saldırdıktan sonra koltuğa oturup üzerimi çıkarttım. gömleğimdeki kanları gördükçe o an aklıma geliyordu , üzerimden bir çırpıda attım gömleği. yüzümü yıkayıp kendime gelmeye çalışıyordum. buse ile ne yapacağımı bilmez halde gidip koltuğa oturmuştum..
    Tümünü Göster
    ···
  6. 31.
    0
    beyler okuyanlar entry girerse sevinirim , kendi kendime anlatıyormuşum gibi hissetmek istemiyorum
    ···
  7. 32.
    0
    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--
    ···
  8. 33.
    0
    biraz daha word'e yazıp sabaha karşı devdıbını giricem , okuyan kardeşlerim reserved alsın , birşey yapsın dıbına koyayım yanlız hissettim kendimi
    ···
  9. 34.
    0
    bir süre sonra üzerini giymiş bir halde buse geldi yanıma. hiç birşey demeden gözlerime baktı. birşey söyleyecek yüz bulamamıştı anlayacağınız. özür dilerim kelimeleri ağzından dökülürken kendime engel olamayıp sert bir tokat atmıştım. emin olun elimin çarpması ile busenin yere düşmesi bir oldu. ağzındaki kanları gördüğümde içim parçalanmıştı adeta. o durumda bile kendime hakim olmaya çalışıyor , karşımdaki insanı incitmemek için elimden geleni yapıyordum. tutup sarılmak , doya doya son kez öpmek istemiştim onu. ama yaşadıklarım buna engel olmaya yetmişti. bir daha yüzünü dahi görmiyeceğim diyebildim sadece. yavaş adımlar ile evden çıktı buse , ailesi antalyadaydı. nereye gidecekti , ne yapacaktı. işini bırakmıştı benim için , hayatını değiştirmişti. aynı zamanda hayatımı gibmeyi de ihmal etmemişti. saçma sapan düşünceler içerisinde geçirdim o geceyi. bir süre evden çıkmadım , sadece marketi arayıp kartonlarla sigara istemiş , alkole vermiştim kendimi. yaşadıklarımı unutmam gerekiyordu , hayatım boyunca bu tarz şeyler için göz yaşı dökmemiştim. buse'nin yerinde başka biri olsaydı yine aynı durumda olacaktım buna emindim. hayatın cilveleriydi işte..
    ···
  10. 35.
    0
    ne olursa olsun bu günleri geride bırakıp önüme bakmalıydım. bir süre daha sizin tabirinizle evden çıkmayan asosyal biri olduktan sonra kendimi gece hayatına verdim. her gece barlara gidip köpek gibi sarhoş oluyor , bugün bile görsem tanımayacağım insanlarla gecelerimi geçiriyordum. bir kaç ay sonra telefonum çalmıştı ,arayan buse'nin annesiydi. her ne kadar daha tanışmamış olsam da telefonda bir kaç kez görüşmüşlüğüm vardı. intahar ettiğini söylüyordu telefondaki ses , inanmamıştım. karşımdaki 70 li yaşlarda zor konuşan kişinin suratına kapatmıştım telefonu. inanın bana kafama bile takılmamıştı bu telefon görüşmesi , iliklerime kadar yalan olduğunu düşünüyordum. derken bir telefon daha , üzerine bir tane daha derken durumun ciddiyetini anladım. atlayıp antalya'ya gittim. telefon görüşmesinin doğruluğuna şahit olmuştum ama gözümden bir damla bile yaş gelmemişti. nasıl olduğu hakkında bir fikrim yoktu. annesine aramızda geçenleri tüm çıplaklığıyla anlatmış , akıl almak istemişti. annesinin ise bu durum karşısında hiç bir yorumu olmamış , kızına sırtını dönmüştü. çünkü buse karakterli bir insandı , bunu yapacak kadar düşük biri değildi. gel gör ki kabak benim başıma patlamıştı. sonrasında ise kendi hayatını kendi elleriyle sonlandırmıştı. 1 kürek toprak bile atmaya tenezzül etmedim , gözlerimden 1 damla dahi yaş akmadı bu durumda. ama inanılmaz bir boşluk vardı içimde. antalya da bir süre daha kaldım , işlerimle ilgilenemedim. dönmeme yakın bir gece çok alkol almıştım. mezarına gitme düşüncesi vardı kafamda. belki içimdekileri yüzüne söyleyemediğim için kendimi rahatlatma isteğiydi bu. bilemiyorum , önümü göremeyecek bir şekilde mezarın başına geldiğimi hatırlıyorum. daha mezar taşı bile olmayan , tahtaya isminin yazıldığı yerde dizlerimin üzerine çöküp bağırdığımı hatırlıyorum. neden yaptığını , bunları haketmediğimi haykırıyordum. göz yaşlarımı tutamamıştım , hiç birşeye kafayı takmayan ben , kendimi bitirmiştim.
    ···
  11. 36.
    0
    o dönemler her sorunumda , her mutluluğumda yanımda olan bir dosta sahiptim. hayatımda karşı cinsten birine cinsellik dışında , dost olarak baktığım tek bayan olan ipek (takma isim) yine yanımdaydı. evime girmiş , çıkartamıyorum. yemeğimi yapıyor , sürekli kafamı dağıtmak için şaklabanlıklar yapıyordu. bir gece oturup dertleşiyoruz , buse ile beraberken aldığım viski'nin yarısı duruyor. onu açmış kafa dağıtıyoruz. ciddi bir şekilde pgibolojik yardım almam gerektiğini söyledi , herşeyimi ona anlatamadığımın oda farkındaydı. en azından hiç tanımadığım birine , yani pgiboloğa herşeyimi anlatabileceğimi düşünmüştü. o an kafama yatmıştı bu teklifi ve bunun arkadaşlarından biri ile görüşeceğime dair söz vermiştim. ilk başlarda ipeğin arkadaşı olduğu için çekinmiştim. pgiboloğuma anlattıklarım arkadaş olmaları sebebiyle tüm çıplaklığıyla ipeğin kulağına gidebilirdi. zamanla pgiboloğum olacak kişiyi tanıdıkça hasta-doktor arasındaki özeli dışarı yansıtmayacak biri olduğunu anlamıştım. pgiboloğuma da merve ismini verelim.. ilk tanışmamız bir cafe'de olmuştu. biz görüşmeden önce ipek benim yardıma ihtiyacı olan biri olduğumu merve'ye anlatmıştı. yani o cafe'ye gitmeden önce merve'nin benim hakkımda az çok bilgisi vardı. ilk gördüğüm an etkilendiğimi şimdi sadece sizlere itiraf edebiliyorum panpalar. ona dahi bunu söylememiştim. hafiften buse'yi andıran bir tipti , uzun boylu esmer küçük burunlu ve uzun saçlıydı.
    ···
  12. 37.
    0
    manken gibi bir hatundu desem yeridir. beyaz önlüğün de bir insana bu kadar yakıştığına daha önce şahit olmamıştım. herneyse , cafede bir kaç saat lafladıktan sonra ertesi gün muayenehane (böylemi yazılıyor bilmiyorum dıbına koyduğum şeyi) sine belirlediğimiz saatte gidecektim. saat 3 gibi duşumu aldım , sakallarımı vs hafif toparladıktan sonra üzerimi giyip pgiboloğumun yanına gittim. ilk başlarda klagib ne oldu ne bitti muhabbetlerinden sonra daha derinlere inmemizin vakti gelmişti. başımdan geçen herşeyi tüm çıplaklığıyla , size anlattığım gibi anlattım. bunları anlatırken gözlerimden yaş geldiğini ve ellerimin istemsizce titrediğini hatırlıyorum sadece. normalde pgibologlar vs saat 5'e kadar çalışırlardı yanlış hatırlamıyorsam. seanslar ise konuştuğumuza göre 1 er saatten oluşacaktı. para ile ilgili hiç bir şekilde konuşma geçmemişti aramızda , hoş faydası olacağını bilsem 1 seansına bile milyarları vermeye razı gelmiştim. herneyse..
    ···
  13. 38.
    0
    okurum panpa dursun da bu burda.. sağ salim yarına çıkarsam okurum.
    ···
  14. 39.
    +1
    merve saate baktığında yanlış hatırlamıyorsam 6'ya geliyordu. küçük bir espri ile bunu belirtti ve saate hiç bakmadığım için , onun da vaktini harcadığım için özür diledim. daha sonra merve bir teklif yaptı bana. normal bir hasta gibi belirlediğimiz seanslarda gelip gitmek yerine hazır herşeyi anlatmaya başlamışken saatlerce devam etmemi istemişti. buna ihtiyacım vardı çünkü her seansta buse'nin konusu açılacak , her gün benim kafam allak bullak olacaktı. böyle olmasındansa tek bir seferde herşeyimi anlatmayı tercih etmiştim. kabul ettikten sonra mervelere gittik , birer kahve eşliğinde anlatmaya devam ediyordum. hiç unutmam saat 3.30'a kadar susmamıştım. en son cümlelerimi kurarken de mervenin gözlerinden yaş geldiğini hatırlıyorum. bana çok büyük bir şevkat ile sarılmıştı. o dönemlerde duygusal bir boşlukta olduğum için o kolların beni sımsıkı sarması inanılmaz iyi gelmişti. istemsizce var gücümle merveye sarıldım , omzunda ağladım. bunları yapıcak biri değilimdir , ben bile bu tavırlarıma şaşırıyordum ancak herşeyi oluruna bırakmam gerektiğini düşünüp anı yaşıyordum.
    ···
  15. 40.
    +1
    merve o konuşmalar sonrası adeta bir dost , yeri dolmayacak bir arkadaş gibiydi benim için. sabah hava aydınlanırken merve'nin salonunun camından güneşin doğuşunu izlediğimizi hatırlıyorum. sigara üzerine sigara yakıyor , gözlerimden akan yaşları durduramıyordum. karşımda beni çok iyi anlayan , bana öneriler sunan bir bayan vardı. güzeldi , alımlıydı.. fiziksel özelliklerinin hiç bir önemi yoktu benim için , derdimi hafifletmeye yetmişti. çocukluğumdan başlayarak geldiğim bu günleri ona anlatmıştım. tek bir yalan söylemeden , tek birşeyi gizlemeden herşeyi tüm çıplaklığıyla aktarmıştım karşımdaki melek yüzlü insana. derdime ortak olup beraber ağlamıştık , çözüm aramış , bu günleri geride bırakabilmek için yoğunlaşmam gereken yeni şeyler olduğuna kanaat getirmiştik. sabahın o saatinde evime dönerken ipeğin evine uğradığımı , zorla arayarak , kapıya vurarak uyandırdığımı hatırlıyorum. kapıyı açtığı gibi boynuna atlayıp beni merve ile tanıştırdığı için durmadan teşekkür ediyordum..
    ···
  16. 41.
    0
    inanın bana merve ile pgibolog - hasta diyaloğu yoktu aramızda. herşeyimi bilen tek insandı belki , günlerim merve ile geçmeye başlamıştı. bunu ben istememiştim aslına bakarsanız. gün içinde sürekli beni arayan , neler yapmam gerektiği konusunda bana yol gösteren bir hayat arkadaşıydı merve benim gözümde.. zamanla beraber vakit geçirir olmuştuk. aniden evime geliyor , kolumdan tuttuğu gibi beni sinemaya zütürüyordu. bazen ben uyurken gözlerimi bi anda açtığımda merve'nin adeta bana bir anne şevkati edasıyla baktığına şahit oluyordum. gözlerindeki acıma duygusu , yanımda olma isteği çok net anlaşılıyordu. çok iyi biriydi , mesleğini eline almıştı , kendi ayakları üzerinde duruyordu. bir kaç gün sonra merve ile rolleri değiştirmiştik. bir gece evde otururken saatlerce konuşmadığımızı farkettim. merve'ye birşey söylemek için döndüğümde gözleri dolmuştu. sebebini sordum , anlatmak istemese de çocukça tavır yapıp anlatmaya zorladım onu. ailesinin durumlarını anlatmıştı , onun durumu benden daha da ağırdı. annesi ve babasına çok bağlı bi insan olarak büyümüştü.
    ···
  17. 42.
    0
    üniversite okuduğu dönemlerde ailesi merve'ye sürpriz yapmak için okuduğu şehire gelmek için yola koyulmuşlar. tır şoförünün biri uyuya kaldığı için de merve'nin ailesinin eceli olmuş. bunları anlatırken çenesinin titrediğini , göz yaşlarına engel olamadığını görmüştüm. çok üzülmüştüm bu duruma , teselli etmek için kollarımla merveyi sarmış , başını göğsüme yaslamıştım. bu sefer onun derdine ortak olan bendim , göz yaşlarım kendi durumuma değil , mervenin durumuna akıyordu.. ailesinin kaybıyla yıkılmıştı , akrabalarının desteği bile ona yetmemişti. ancak çok güçlü biri olduğu için ailesinin istediği şekilde hayatını yaşamıştı. babası her zaman merve'ye seni pgibolog olarak görmek istiyorum. annen beni 60 yaşında delirticek gibi gözüküyor , pgibologlara para vermiyim olur mu kızım diye takılıyormuş. bunları anlatırken bir yandan göz yaşı döküyor , bir yandan yüzünde özlem yüklü bir gülümseme oluşuyordu. o gün kendime merve'nin yanında olacağıma dair söz vermiştim. sözümü de tuttum beyler , ilerleyen entrylerde bunlara değineceğim..
    ···
  18. 43.
    0
    göz yaşları eşliğinde geçirdiğimiz bu geceden sonra merve'nin ertesi gün işe gitme hevesi kalmamıştı. sekreterini arayıp hasta olduğunu , yarın işe gelemeyeceğini ve randevularını uygun bir tarihe ertelemesini istemişti. o gece birlikte uyuduk ve ertesi sabah ben ona sürpriz yapmak istemiştim. erkenden kalkıp güzelce bir alışveriş yapıp onun bana yaptığı gibi harika bir sofra hazırlamıştım. sabah kahvaltısını ettikten sonra o günü birlikte geçirmiştik. erkenden çıkıp sahil kenarında çay - kahve içerek bir kaç saat öldürmüştük. sonrasında liseliler gibi sinemaya gidip zaman geçirmiştik. sinema çıkışında yemeğimizi yiyip dönüşte alkol almak için uygun bir yere gitmiştik. merve'nin alkol ile arası pek iyi değildi. kendini bilen bir yapısı vardı ve 2 taneden fazla içtiğini pek görmek mümkün değildi. o gece de aynı tarifeyi uyguladı. 3.yü söylemeden önce bana engel olup 'beni yollardan toplamak istemiyorsan daha fazla içmeme izin verme' gibi bir cümle kurmuştu. merve'ye olan hayranlığım artmıştı beyler. sonuçta türk kızlarının genel özelliğini hepimiz biliyoruz. sıçana kadar içip başımıza bela olurlar , merve bunların aksine yaşından daha olgun davranışlar sergiliyordu. o gece biraz daha zaman geçirip eve geçmiştik.. cinsel anlamda birşeyler yaşadık ancak son noktaya kadar gitmedik. bunu yapmak istememiştim. inanmayan panpalarım olacaktır ama merve'nin o yaşa gelmesine rağmen bakire olduğunu öğrendiğimde hayranlığım daha da artmıştı. bu durumu kısaca 'çok özel bir an , bunu yaşayacağım kadar değer verdiğim biri karşıma çıkmadı' diyerek özet geçmişti. emin olun merve gibi bir kadını hayatınız boyunca tanımamışsınızdır kardeşlerim..
    ···
  19. 44.
    0
    o gece cinsel ilişki yaşamamıştık. ben istememiştim. buse ile yaşadıklarım sebebiyle olaylara daha duygusal yaklaşıyordum. merve kadar düşünceli bi insanla bunu yaşamak istemiyordum. ertesi gün ne yapacağım belli değildi. bir anlık sinirle merve ile aramda olan tüm bağlarımı koparabilirdim. bu sebeple yatmamıştım onunla. ufak tefek cinsellikler yaşadıktan sonra birlikte uyuduk o gece. günlerimiz böyle geçiyordu , mutluyduk. bize karışan yoktu.. ara sıra aklıma buse ile yaşadığım günler geliyordu. bunun farkına vardığında merve'nin yaptığı çocukluklar beni mutlu ediyordu. sonuçta beni düşünen biri vardı , mutlu olmam için emek sarfeden biri vardı. bu bile benim mutlu olmama yetiyordu. bir süre daha böyle güzel günlerle geçti..
    ···
  20. 45.
    0
    bu hikaye tutar
    ···