1. 51.
    0
    rizörvıd
    ···
  2. 52.
    0
    panpa bosuna yazıyorsun 1.-2.-3.-4. nesiller gormuyor bunu sadece bizler goruyoruz
    ···
  3. 53.
    0
    ben takip edeceğim panpa
    ···
  4. 54.
    0
    @40 tutsun , tutmasın önemi yok dostum. içimdekileri sizlerle paylaşıp rahatlamak için yazıyorum. amacım ne isim yapmak , ne de başka birşey. sadece rahatlamak

    @42 kimin gördüğü de önemli değil kardeşim , ben rahatlamak için yazıyorum

    @43 eyvallah panpa sağolasın
    ···
  5. 55.
    0
    işlerime önem vermenin zamanı gelip çatmıştı. o dönemlerde bana destek olan , rahmetli patronumun yakın arkadaşlarından biri bir iş görüşmesi ayarlamıştı. büyük bir fabrika'nın yapımı , tadilat işleri vs herşeyinin yapılacağı büyük bir işti. bir tarih belirlenmişti. ihale tarzında birşey yapılacaktı ve şirketler işi almak için yarışacaktı. toplantı salonu tarzı yemekli - alkollü bir yerde toplanılmıştı. o günü hiç unutmam. heyecanımı merve'de biliyordu ve bu işin ne kadar önemli olduğunu oda anlamıştı. o gün toplantıya gitmeden önceki heyecanımı yatıştırmak için yanaklarıma öpücükler konduruyor , kafamı dağıtmaya çalışıyordu. bu işin altından kalkabileceğim konusunda sürekli telkinlerde bulunuyor , ben yapamazsam kimsenin bunu başaramayacağını söyleyerek destek oluyordu. çok işe yaramıştı kurduğu cümleler. heyecanımı yatıştırmaya yetmişti en azından.. toplantı salonuna gittiğimde büyük bir şok yaşadım. etrafıma baktığımda büyük firmaların geldiğini gördüm. bu firmalar 4-5 kişilik ekiplerle gelmişti ve onların arasında pek şansımın olduğunu düşünmemiştim.
    ···
  6. 56.
    0
    sunumlarını projeksiyon eşliğinde yapıyorlardı ve ciddi anlamda profesyonelleşmişlerdi. fabrika ortakları da baş köşede sunumları izliyor , konuşmaları dinleyip aralarında sessiz sessiz konuşup kürsüdekilere teşekkür ediyorlardı. herkes sunumunu bitirdikten sonra sıra bana gelmişti. salonda bulunan herkesin gözleri üzerimdeydi ve bir süre sonra ekip ile geldiğimi düşünüp başka yerlerde ekibimi arıyorlardı. ancak tek başıma kürsüye çıkmış , sakin bir ses tonuyla ; efendim , ben sunumumu projeksiyon eşliğinde buraya gelen firmalar gibi yapmayacağım diyerek girmiştim konuya.
    ···
  7. 57.
    0
    kafamdaki düşünceleri anlattıktan sonra elimdeki dosyayı fabrika ortaklarının önüne koymuştum. bu dosya'da işi ne zaman teslim edeceğimden tutun , ne kadar fiyata yapacağıma kadar tüm bilgiler mevcuttu. sunumumu bitirdikten sonra dosyayı inceleyip teşekkürlerini sundular. yavaş yavaş kürsüden inip ceketimi oturduğum masadan alıp çıkışa doğru yönelmiştim. arabama doğru giderken fabrika ortaklarından biri gelip hayırlı olsun diyerek elimi sıkmıştı. işi almıştım , fakat anlam veremiyordum. o kadar profesyonelin arasında işi bana vermelerinin sebebini bulamıyordum. fiyatı çok mu uygun tutmuştum , yoksa başka birşeymi vardı bilemiyorum. o anki mutluluğumu anlatamam panpalarım , eve gittiğimde mervenin kollarına bırakmıştım kendimi. çok büyük bir mutluluk vardı üzerimde ve bunu harika bir şekilde değerlendirmek istiyordum. mervenin kolundan tuttuğum gibi son derece güzel bir restaurant'a kutlama yemeğine gitmiştik. harika bir gece geçirdikten sonra ilk cinsel birlikteliğimizi o gece yaşadık. hayatım boyunca unutamayacağım kadar özel birşeydi bu benim için. merve çok farklıydı , eşi bulunmaz biriydi. beni seviyordu , bende onu seviyordum ancak hala güven problemlerim mevcuttu. elimden geldiğince bunu gizlemeye çalışıyordum ve mutluluğumuzu gün geçtikçe bir üst seviyeye taşımak için emek harcıyordum. buse ile yaşadıklarımı geride bırakmaya başlamıştım. içimdeki o boşluk , o tarif edilemez his yavaş yavaş yerini mutluluğa bırakıyordu.
    ···
  8. 58.
    0
    bir süre sonra işini aldığım fabrika'ya başlamak için hazırlık yapıyordum. 8 kişilik bir ekip topladıktan sonra malzemeleri çıkartıyordum. fabrika'nın ölçülerini almıştım ve tahmini olarak gidecek malzemeleri hazırlıyordum. malzemeleri temin etmek için gerekli firmalarla görüştükten sonra yavaş yavaş işe başlayacaktık. herşeyi hazır ettikten sonra işe başladık ve üzerimdeki mutluluğu hala atamamıştım. rahat bir hayatımız vardı. merve'nin iyi bir geliri , benim iyi bir gelirim vardı ve istediğimiz herşeyi istediğimiz dakikada gerçekleştirebiliyorduk. mutluyduk , çocuklar gibi eğleniyorduk. birbirimize küçük sürprizler yapıyorduk. her ne kadar geride bırakmaya çalıştığım şeyler olsa da merve'nin yaptığı bazı sürprizler bana buse'yi hatırlatıyordu. şu günlerde keşke tek derdim buse'nin bana bıraktığı acılar olsaydı diyebiliyorum.
    ···
  9. 59.
    0
    emin olun şuanda geldiğim durum o kadar kötü ki , bu günlerimi mumla arıyorum. hayatlarınızın değerini bilin , her zaman yaşamaya değer şeyler olduğunu unutmayın kardeşlerim. ayağınız taşa takıldığında bile küfür etmek yerine taşa takılacak bir ayağınız olduğu için bundan mutluluk duyun. şükredin demiyorum dıbına koyayım hemen din'e çekmeyin muhabbetleri , inançlı biri değilimdir.. herneyse hikayenin gidişatını bozmayalım.. fabrika sahipleri varlıklı insanlar olduğu için ödeme konusunda sıkıntım olmuyordu. ödemelerimi çalışan işçi yövmiyesi ve giden malzeme üzerinden alıyordum. yani özet geçmek gerekirse , günlük 2 amele - 6 usta ile çalışıyorduk. 2 amele = 120 tl - 6 usta = 480 tl fiyat tutuyordu. toplamda sadece işçi yövmiyesi 600 tl gibi bir para yapıyordu. işçinin yemeği , giden malzemenin tutarı vs katıldığında inşaatın günlük gideri 1500 tl'yi buluyordu. bu gider üzerinden 10 günde bir ödeme alıyordum. 15 bin tl gider olduysa yaptığım kar'ı da üzerine katınca 18 bin tl gibi bir ödeme alıyordum. dediğim gibi varlıklı insanlar oldukları için ne işçi yövmiyesi aksıyordu , nede hayatımı kıt kanaat geçindiriyordum. rahattım anlayacağınız..
    ···
  10. 60.
    0
    işimiz tıkırında giderken çalışmamızın 3. ayı sıralarında işçilerden biri birşey konuşmak istediğini söylemişti. teftiş için gittiğim gün görüşmüştüm onunla da. memleketinden bir tanıdığının acil paraya ihtiyacı olmuş , oda kazandığı ile kendini ve memleketindeki ailesini anca geçindiriyormuş. haliyle yardım edememiş bu tanıdığına. işçi ihtiyacı varsa buraya gelip benimle birlikte çalışmak istiyormuş. kabul ettikten sonra bu genç çocuk 2 gün sonra atlayıp gelmişti. sigorta işlemleri vs olduğu için bir kaç gününü burda tatil yaparak geçirmesi gerektiğini söylemiştim. biraz da onun hayat hikayesini dinlemiştim. memleketinden bir kız ile evlenmek istiyormuş , ancak doğunun ücra köşelerinden birinde yaşadığı için köyünde başlık parası mevzusu hala geçerliymiş. biraz para biriktirip geri dönüp evlenecekmiş. bunları dinledikten sonra zamanında patronumun bana yaptığı iyilik aklıma gelmişti. işi bilmiyordu , bu sebeple normal işçi parası alması gerekiyordu ancak ben kendimce ona usta parası verme planları yapmıştım. o günü öyle geçirdikten sonra bu doğulu çocuk tekrar yanıma geldi. aramızda çok yaş farkı olmamasına rağmen son derece saygılı ve beyefendi biriydi. acilen paraya ihtiyacı olduğu için sigorta işlemlerini beklemeden başlamak istemişti. kıramamıştım onu , keşke kırsaydım. keşke benden bu iyiliği isteyen işçinin isteğini kabul etmeyip o çocuğu doğu'dan batı'ya getirtmeseydim. keşke çalışmasına izin vermeyip ben sana destek olacağım deseydim..
    ···
  11. 61.
    0
    çalışmamızın 3. ayına yaklaşmıştık. yaptığımız işçilik fabrika sahipleri tarafından beğeniliyordu. bu iş sebebiyle çok iyi dostlar edinmiş , oturmasını kalkmasını bilen insanlarla muhattap olma fırsatı yakalamıştım. güzel günlerimin sonlarına doğru yaklaştığımdan habersiz mutlu mesut bir hayat sürüyordum. merve ile kavga etmiştik o günlerde , sebebi ise telefonlarıma çıkmamasıydı. ben sinirli biri olduğum için bu tarz şeyleri çok büyüten ve ağzıma geleni söyleyen biriyimdir. yine aynı hatayı yapmıştım ve düşünmeden hareket edip merve'yi üzmüştüm. fabrika şehir dışında olduğu için ve ışıklandırma olduğu için işçi'nin durumuna göre gece vardiyası yapıyorduk. fabrika sahiplerinin bana ve ekibime duyduğu güven sebebiyle rahat bir dönemden geçiyorduk. kavga ettiğimiz gecelerden birinde kafamı dağıtmak için gece vardiyası yapan işçilerin yanına gitmiştim
    ···
  12. 62.
    0
    eski günlerdeki gibi işçi tulumlarını giymiş , kafamın dağılması için çalışmaya başlamıştım. fabrikanın kaba inşaatı atıldığı için yükseklik normal fabrika boyutlarındaydı. kısacası biz sadece fabrikanın dışındaki ve içindeki işleri hallediyorduk , bu kısmıyla ilgileniyorduk. fabrikanın alt katlarını bitirmiş , üst katlarından birinde çalıştığımız bir geceye denk gelmiştim. üzerimi giyip gece vardiyasındaki işçilerle çayımızı içtikten sonra keyifli bir sohbet eşliğinde işimize koyulmuştuk. bina olarak tarif etmek gerekirse , 3.kat yüksekliğindeki bir yerde çalışıyorduk. fabrikanın dönemeçleri sebebiyle bazı yerlerine iskele kuramamıştık. böyle yerlerde forkliftler yardımıyla işimizi görüyorduk. o gece 3 forklift vardı fabrikanın yüzeyinde. kendi bölümümü bitirdikten sonra aşağıya inip bir çay molası vermiştim. diğer forkliftlerde iş yapan arkadaşları seyrediyordum. bir sigara yakmış , diğer yandan çayımı yudumluyordum. tam o sırada ortada bulunan forkliftlerden birinin halatı kopmuştu ve forklift ters dönmüştü. bu forkliftte uzun zamandır çalıştığım bir işçi ve doğudan yeni gelen , sigorta işlemleri henüz tamamlanmamış bir diğer işçi çalışıyordu. hiç unutamıyorum o günleri , gözlerimin önünde gencecik bir çocuğun ölümüne şahit olmuştum..
    ···
  13. 63.
    0
    daha fazla para biriktirmesi için isteğini kıramadığım bu doğulu arkadaşımın forkliftten kafa üstü yere düştüğünü gözlerimle görmüştüm. o gece sergilediğim soğuk kanlılığı herhalde bugünlerde sergileyemem. telaş yapmadan olay yerinde gerçekleşen bu kazaya müdahele etmeye çalışmıştım. düşenlerden biri ayaklarının üzerine , doğulu genç çocuk ise kafasının üzerine düşmüştü. ağzından , burnundan heryerinden kan geliyordu. üzerimden çıkarttığım işçi tulumuyla kanı durdurmaya çalışıyordum. ambulansı ararken ellerimin nasıl titrediğini unutamıyorum. herkesin bağrışmasını , bazı işçilerin aralarında geçen kürtçe konuşmaları unutamıyorum.. olay olduktan 5 dakika sonra şehir dışında bir bölge olduğu için polis değil , jandarma gelmişti.
    ···
  14. 64.
    0
    jandarmanın tavrı tamamen sinir bozucuydu. bir yandan telsiz sesleri , bir yandan komutanlarının tutuklayın şunu diye bağrışmalarını hatırlıyorum. zor günlerdi.. sinirli bir şekilde adamı yaşatmaya çalışıyoruz bi yere kaçmıyoruz diye bağırdığımı hatırlıyorum.. doğulu arkadaşımızı arabamın arkasına attığım gibi devlet hastanesine gitmiştim. sedyeyi bile beklemeden kucağıma aldığım gibi hastanenin acil kapısından içeriye dalmıştım. gerekli donanımlarının bulunmadığını söyleyen hemşirelerin üzerine yürüyordum. o anki sinirle ne yapacağımı bilmiyordum. arabaya geri döndüğüm gibi özel hastanelerden birine doğru yol almıştım. üstüm başım kan olmuş biçimde özel hastaneye daldım. sedye vs derken doğulu arkadaşı direk ameliyata aldılar. uzun ve sessiz bir bekleyişin ardından ameliyattan çıktığının haberini aldım. bir yandan hastane polisine ifade veriyor , bir yandan doktorlardan gelecek haberi bekliyordum. ameliyattan çıkmıştı fakat hala ölüm tehlikesi vardı. sigorta işlemleri tamamlanmamıştı , başıma genç yaşımda büyük bela almıştım. fakat o an bunları düşünecek durumda değildim ve olayın şokunu atlatmaya çalışıyordum. ifademi verdikten sonra üstüm başım kan içinde kendimi eve zor attım..
    ···
  15. 65.
    0
    bu gecelik bu kadar yeter kardeşlerim. yarın akşam devam etmek dileğiyle , esen kalın.. sizleri seviyorum , dediğim gibi uzun sürecek bir hikaye olduğu için rezerve'lerinizi alın. ara sıra da kendinizi belli edin , yanlız olmadığımı hissedeyim. okuyan herkese şimdiden teşekkür ederim.. daha önceden girdiğim entrylerin doğruluğunu kanıtlamak için de bir kaç caps daha atacağım.. herkese iyi geceler , iyi sabahlar diliyorum..
    ···
  16. 66.
    0
    reserved
    ···
  17. 67.
    0
    reserved
    ···
  18. 68.
    0
    panpa ya okudum buse ölmeyeydi iyiydi merve sen ne bileyim mutlu ol.
    ···
  19. 69.
    0
    reserve
    ···
  20. 70.
    0
    Reserve
    ···