insanlığın geleceği üzerine bir teori

beyler şöyle bir teori kurdum. bir bakın lan

bakterilerin yapay yaşam ortamlarında beslenerek üretildiği deneyleri hepimiz lise biyoloji derslerinden biliriz. bir petri kabının içine besin ve bir bakteri grubu konularak onların artışı üzerine deneyler yapılır.

şimdi dünyayı bir petri kabı ve insanları da bakteri olarak düşünelim. deneydeki petri kabındaki besin sabitti ama burada bir fark var. dünya da besin sabit değil. dünya'daki besinler WYNNE EDWARDS hipotezine göre aritmetik olarak artar.örnek: 2-4-6-8 vs. gibi

ama aynı WYNNE EDWARDS hipotezine göre bu oluşan besinleri tüketen canlılar geometrik olarak artar yani 2-4-8-16-32 gibi.

yani elimizde aritmetik besin artışının bulunduğu bir petri kabı (dünya) var ve o besinleri tüketen insanlar var ama insanlar besinlerden daha hızlı çoğalıyor.

bunun sonucunda da şöyle bir artış grafiği elde ediyoruz.

http://benkoltd.com/suyap...e/resim/kritikegibgr1.jpg

bu grafikte bir kritik eşik noktası belirtilmiş. bence bu kritik eşik noktası yani nüfus artışının hızlandığı nokta insan populasyonu için 1765 sanayi devriminin tarihidir. sanayi devrimiyle insan daha kolay yaşama imkanlarına sahip oldu ve bu da çevresel direnci düşürdü çevresel direnç azalırsa nüfus artış hızı artar.

beyler neyse fazla uzatmayım. sonuç olarak 1765 ten beri dünya nüfusu dahc hızlı artmaktadır. en sonunda maksimum seviyeye geldiğinde besinler kimseye yetmeyecek ve bu yüzden insanların çoğu ölecek.

bu yok oluş sürecinde sadece populasyonun en güçlüleri hayatta kalacak bu güçlüler de tabi ki en çok paraya sahip olanlardır.

bence bu önümüzdeki 30-40 yıl içerisinde çok büyük felaketler yaşanacak ve bu felaketler 2. dünya savaşı kadar küçük olmayacak. bu felaketlerin sonucunda dünya 2 milyar gibi bir sayıda eşitlenecek.(neden 2 milyar demeyin bu kısmı bir kaynakta görmüştüm.)

zayıflar kaybedecek ve güçlüler yaşayacak.

hitler 1945 ylında şöyle diyordu: Wir wollen nicht lügen und wollen nicht schwindeln! (Yalan söylemeyecek ve aldatmayacağız! )

ve bu yüzden hiç bir zaman sevilmedi. evet hiç bir zaman! yükseldiği dönemde bile. çünkü dürüsttü ve salt gerçeklerle hareket ediyordu bu yaşam yarışında almanların yenilmesine razı gelmemişti.

ve bu yüzden;

ccc zayıfa acımak doğaya ihanettir ccc