Dirilse de yolumuza pir olsa

ittihatçı

Enver Paşa ve validesi Ayşe Enver

Reis diğer başlıklarıma bak orda yazıyor çok uzun bir konu.

Meşrutiyet istemeleri ve Kanun-i Esasi'yi yürürlüğe koyma istekleri. Abdülhamid ise 33 yıl boyunca mutlak monarşiyle yönetmiştir ülkeyi. Hatta en ala Ittihatçı olan Ahmed Rıza'ya Fransız bir gazeteci sizin fikirleriniz ve Abdülhamid'in fikirleri arasında hiçbir fark yoktur diyor.

Sarıkamış bir facia değil destandır. Sarıkamış'ın ön safhası olan Köprüköy Muharebeleri ve Azapköy Muharebeleri'ni bir aç oku. Ziya Yergök Bey'in neler dediğini hiç duydun mu Sarıkamış hakkında. Sarıkamış Harekatı akıllıca planlanmış bir harekattır. Bunun kanıtı bile harekata muhalif olan Hafız Hakkı Paşa'nın istanbul'dan cephe alanına gelip harekatın yapılabileceği onayını vermesidir. Bu cephede komutanlarının sözünü dinlemek yerine kendi kafalarına göre hareket eden Şerif ilden ve Hafız Hakkı'nın yaptığı hataları Enver Paşa'nın üstüne yığmak çok büyük bir hatadır. 1922'de yazılan Sarıkamış kitabında Şerif ilden bile şayet ilk çevirme harekatına sadık kalınsaydı muvaffakiyet kesindi diyor. 9. Kolordu Kurmay Başkanı olan Şerif ilden karargahıyla beraber Ruslara esir düşüyor. 1922'de esir mübadelesinde yurda geliyor ve Ankara hükümetine yaranmak için böyle bir kitap yazıyor. Bu kitapta yıllar boyu bir söze sığdırılan bir tarih var. Enver Turancılık hayalleri yüzünden Sarıkamış Harekatı'nda 90 bin askeri tek kurşun atmadan dondurdu sözünün ilk kaynağı bu kitaptır. Osmanlı kaynaklarına göre 28 bin, Rus kaynaklarına göre 23 bin, Genelkurmay arşivlerine göre 62 bin şehit olarak geçiyor. Ayrıca kendisi harekatı düzenleyen ordunun yani 3. Ordu'nun komutanı nereye kaçmış acaba? Mabadından yalanlar uydurup durma.

Şu anda okullarda insanlara böyle birşey öğretilmiyor gerçeklik payı nedir ki?

Bu bir soru bile değil ki. Fikrini ifade etmişsin.

Malın teki hiç sevmem. Bir uçtan bir uca sürekli gidegelen bir heriftir.

Ben ederim. Ibrahim temo ve ismini hatirlamadigim 3 kisi daha toplam 4 kisi tarafindan ilk olarak ordu icinde kurulmustur simdi gibtir git.

ibrahim Temo, Abdullah Cevdet, ishak Sükuti, Çerkes Mehmet Reşit tarafından 1889'da Mekteb-i Tıbbiye'de ittihad-ı Osmani adıyla kurulmuştur. Ayrıca mason localarına Abdülhamid jurnallerinden ve hafiyelerinden korunmak amaçlı girmişlerdir. Mason ve Ittihatçı olan Kazim Nami Mason localarının toplantılarını gizli kıldığını söylemiştir. Mesela Talat Bey Macedonia Risorta locasına 1903'de girmiştir. Abdülhamid indirilince yani 1909'da locadan çıkmıştır. Amaçları gizlenmekti.

I. Dünya Savaşı'nda ne kadar kazandığımız cephe varsa kumandanları tayin eden kendisidir. Ordunun başkomutanı odur. Çanakkale, Kut-ül Amare, Doğu Cephesi, 2. Balkan Savaşı, Trablusgarp Savaşı, Vilayet-i Selase bölgesindeki Rum ve Bulgar komitacılarla savaşları da başarılarının arasına dahildir.

Enver Paşa'nın yakınlarından biri olan Zeki Velidi Togan Bey Enver Paşa'nın son zamanlarda Türklük şuurundan, Türk kanından bahsettiğini söylemektedir. He islamcı ise bile salt bir Islamcı olduğu söz konusu olamaz. Bugün sentez olarak kabul edilen Türk-islam olabilir ancak.

Buna cevap vermek cidden zor çünkü tarihi kendi fikriyatlarımdan veya düşüncelerimden oluşturmam zor veya olmuş olayların olmadığını düşünerek. Enver, Talat ve Cemal Paşalar zaten bu ülke için iyi olan ne varsa ellerinden geldiği kadarını yapmaya çalıştılar. Belki savaş sonrasında ülkeye dönüp yararlı işlerde bulunabilirlerdi.

Sol üste bak orda bir simge gördün dimi? Bir düşün bakalım bu sözün doğruluğunu? Enver Paşa dirayetli gözü kara bir şahsiyetti. Böyle aptalca bir sözü söylemesinde imkan yok ayrıca Enver Paşa Abdülhamid hakkında kan emici vampir sözlerini kullanır. Böyle bir sözün kaynağı bile yok yahu.

Bence sen bir Albay Hafız Hakkı Paşa'nın Sarıkamış Günlüğü kitabını bir oku. Harekata sadık kalmayan Hafız Hakkı Paşa ve Köprülü Şerif Ilden'in yazdığı hilaf-ı hakikat şeyler yüzünden ona suç atmayın. Bir kere Albay Hafız Hakkı Paşa bile harekata karşı iken cepheye gelip bu harekatın yapılabileceğine karar verip desteklemiştir. Köprülü Şerif bile 1922'de yazdığı Sarıkamış kitabında şayet ilk çevirme harekatına sadık kalınsaydı muvaffakiyet kesindi diyor. Çevirme harekatı Enver tarafından güzel ve zekice planlanmış fakat harekata sadık kalmayan subaylar yüzünden suç Enver'in başına kalmıştır.