1. 1.
    +1
    Kiz bende o korkunun oldugunu soyledi ama ben ne demek istedigini anlamadim
    ···
  1. 2.
    0
    Ufaktan up
    ···
  2. 3.
    0
    bunu google sorsana delikanlı
    ···
  3. 4.
    0
    gibini kaybetme korkusu
    ···
  4. 5.
    0
    o neymiş
    ···
  5. 6.
    0
    @3 googleyi gibtir et yaratici panpalarimdan ogrenmek istiyorum
    ···
  6. 7.
    0
    gibinin kopmasından mı korkuyon amk ahaha kız bunu dediyse eğer fena fantezileri var amk
    ···
  7. 8.
    0
    adam kreşli beyler
    ···
  8. 9.
    0
    kız sağlıkçı mı lan nerden biliyo onu
    ···
  9. 10.
    0
    kast sisteminden mi korkuyo muşsun panpa

    edit: @11 o yazıyı kim okuycak dıbını dengesiğini gibtiğim
    ···
  10. 11.
    +1
    Freuda göre küçük erkek çocuk, annesine karşı duyduğu odipal istekleri nedeniyle, penisinin kesilmesi korkusunu bilinçdışında yaşar. Buna pgibanalitik dilde kastrasyon (hadımlık) endişesi denmiştir. Şu halde bu endişe çocuğun cinsel işlevine yönelik bir tehditle ortaya çıkar, bu tehdit hayali olabildiği gibi, büyüklerin kesme-koparma tehditleri ile gerçek korkutulma da olabilir.

    Bu terim her ne kadar cerrahi yoldan testislerin hadım edilmesi, ortadan kaldırılması demekse de, bu kavram bu cerrahi işlem anlamında kullanılmaz. Hatta kadınların gerçek anlamda kastrasyona uğramaları anatomik olarak düşünülemeyeceği halde, bu terim sembolik anlamda kullanıldığı için kızların da böyle bir kastrasyona uğrayabilecekleri kabul edilir.

    Freud’a göre küçük kız, önce erkek çocuun sahip olduğu bir şeye, yani penise sahip olmadığını fark eder, keşfeder. Bundan bir ekgiblik, inferiorite; aşağılık duyar, penise sahip olan erkeği kıskanır, bu ekgiblik için anneyi sorumlu tutar, anneye karşı gelir, hatta anneden nefret ederken babaya yaklaşır. Ancak küçük kız babaya karşı duyduğu bu sevgi, aşk nedeniyle kendisinde evvelce var olmuş olan penisinin kesilmiş olabileceğinden de korkar. işte bu kastrasyon endişesidir.

    Küçük kız, bu kastrasyon endişesini iki şekilde yenmeye çalışır. Ya “penise sahip olma arzusunu”, “bir bebeği sahip olma arzusu” ile değiştirir, annesiyle olumlu ilişkiye başlar, hatta annenin kadınlığını benimser; bu kız da ilerde anne olmayı ister. işte Freud’a göre böyle bir kız kendindeki kastrasyon endişesini sağlıklı olarak yenmiş normal bir kızdır. Ya da Freud’a göre bu endişeyi yenememiş kızlar nörotik olur, yahut kendindeki penis ekgibliğini yadsıyacak şekilde erkeklerle yarışan bir davranışa girerler. Örneğin bu kızlar erkeklere uygun bir meslek seçer, erkek işleri yapar, hatta erkeğin kendine egemen olmasına izin vermez, kendileri erkeğe egemen olmaya çalışırlar.

    işte Freud’a ve klagib analitik kurama göre kadının kastrasyon kompleksini yenememesi, kendisinde penis yerine geçecek sembolik bir gücün var olduğunu kanıtlama çabasıdır. Bu kurama göre gerek küçük kızda, gerek ergenlikteki genç kızda penis kıskançlığı, erkek olma isteği çok şiddetlidir. Hatta klagib analitik kurama göre, kızda menarşın (aylık kanama-aybaşı) başlaması daha değişik ve hatta potansiyel olarak daha tehlikeli çatışmalar yaratır. Genital kanama kızın bilinçaltındaki çocukluğunun kastrasyon inançlarını yeniden canlandırır.

    Ancak bu noktanın sonraki yıllarda çeşitli eleştirilere uğradığı ayrıca belirtilmelidir. Zaten Freud’un kendisi de kızlarla ilgili bu kurdıbını doyurucu bulmadığını itiraf etmişti.

    Freud’dan sonraki yıllarda kadın analistler özellikle Karen Hormey, Helena Deutsch, Clara Thompson nasıl kızlar babanın sahip olduğu penisi kıskanırlarsa, erkeklerin de kadının çoğalma gücünü, kudretini ve organını kıskandığını ileri sürmüşlerdir. Hatta Horney “uzun süre kadınların analizini yaptıktan sonra, erkekleri analize başladığım zaman erkeklerde hamilelik, kadın ve anne olabilme kıskançlığını ne kadar şiddetli olduğunu büyük bir hayretle gördüm” demişti.

    Bu analistlere göre kadındaki “erkeklik kompleksinin” erkekteki “kadınlık kompleksi”nden daha sık ifade edilebilmesi tamamen içinde yaşadığımız kültürel koşullara bağlıdır. Kısaca toplumda erkeğe daha çok önem verilmesi, kadının kendi cinsiyeti konusunda kendini aşağılık gibi hissetmesine ve sonuçta erkekliğe imrenmesine yol açmış olabilir. Bu ise kadının karşılaştığı bütün güçlükleri için cinsiyetini suçlamaya itmiş olabilir. Gerçekte penis kıskançlığı terimi, kültürümüzdeki kadınların durumunu “sembolik” olarak temsil etmektedir; kadınlar erkeğin penisini değil, toplumladaki durumlarını kıskanmaktadır.

    Konu, gençlerin ergenlikteki duygusal tepkileri olunca, mastürbasyonun yol açtığı çatışma ve tepkilere de değinmek gerekir. Zira adolesant’ın cinsel alışkanlıkları ile ilgili araştırmalar, mastürbasyonun gençlikte ne kadar sık söz konusu olduğunu belirtir.

    özet:3-6 yaş arası çocukların büllüklerinin (pipi, çük vs.) kopmasından korkmasıdır.

    freud' a göre altında yatan sebebin oedipus kompleksi ( yani anneye ilgiden dolayı babaya nefretin duyulması ) olduğu düşünülmektedir.
    Tümünü Göster
    ···
  11. 12.
    +1
    @11 belliki korkusu var
    ···
  12. 13.
    0
    @12 okudunmu la ne yazmis @11 bi ozet gecseydin iiydi pic
    ···
  13. 14.
    0
    @13 okumadım panpa
    ···
  14. 15.
    0
    @11 i okuyan biri özet geçsin amk merak ettim
    ···
  15. 16.
    0
    sümbül ağa'dan korkmak
    ···