1. 1.
    -2
    bunlar benim bu memlekette nefret ettiğim 3 siyasi akım veya sürü akımı.

    1. kemalizm
    2. dinci tutuculuk
    3. radikal sol akımlar.

    tabii ki liberalim huur çocukları. evet buradan sonra okumayacak olanlar gibtirsin gitsin.

    bu üç akımın ortak yanlarını aslında batıda 20.yy içindeki bazı yayınlara bakarak anlayabiliriz.

    kaynak istiyorsanız yazayım: hayek'in "kölelik yolu", popper'ın "açık toplum ve düşmanları" + "tarihselciliğin sefaleti" ve biraz pgibolojik alt yapı için erich fromm'un "özgürlükten kaçış" adlı eserleri başlangıç için idealdir.

    kemalizm, dincilik ve radikal solun üçü de

    1. mükemmeliyetçidir. (devletçidir. devleti mükemmel ideallere ulaşmak için kullanırlar)

    Bu, toplumu geliştirilmesi gereken bir nesne olarak görüp, herkesi tepeden inme buyruklarla bir kalıba sokma, ve bu yolla gerek devleti gerekse refahı arttırmaya duyulan, esasen kökenlerini 19.yy'ın sosyopolitik düşüncelerinden almış bir idealdir.

    kemalistler de, solcular da, tutucular da bireyi "tek-tip"leştirmek için can atan, aynı elmanın iki veya üç yarısıdırlar.

    bunları hepsi insanlara "cenneti" vaadetmişler, fakat ortaya çıkardıkları sistemler istisnasız cehennem olmuştur. (bkz: sscb taliban afganistanı mao çin i ortadoğu ülkeleri vs) karşılaştırma için batı almanya doğu almanya refah seviyeleri veya güney-kuzey kore farkını yalayın.

    liberalizm ise bireyin farklılıklarına önem verir. devlet, bu gibi irrasyonel amaçlar için kullanılmaz.

    2. kapalı ekonomi yanlısıdırlar

    kemalist ve solcular çoğu kez "biz bize yeteriz" veya daha farklı biçimde "rusya, çin, iran vs birleşsek dıbınakoyarız" vs gibi düşüncelere bağlıdırlar. tutucularda bu durum yerine göre "türk-islam" yerine göre "arap-islam" yerine göre ise "ümmetçilik" e duyulan özlem ile görülmüştür. ama temelde ortak yan "batıdan kopma" durumunda görülen ve hem dincilerin hem de radikal sol ve kemalistlerin ağzından düşmeyen sakız slogan olan "ne ab ne abd tam bağımsız türkiye" gibi bir temelden hareket ederler.

    fakat dünya globalleşmiştir. ve kapalı ekonomi, veya grup kapalı ekonomileri insanları ve devletleri yalnızlığa iter, bulunamayan ürünlerde aşırı fahiş fiyatlara ve karaborsacılığa zütürür, refah kesinlikle yaratılamaz, hepsinden önemlisi de bir kamplaşma ve düşmanlaşmaya doğru gidiş vardır.

    liberal bir ortamda ise, en ucuz teklifi verenden ürünü alırsınız, ve belki de barışa katkı sağlayan en büyük liberal ilke "serbest pazar"dır. devletler birbirlerine pazarlarla ve ürünlerle bağlı olduğunda kim bu dengeyi alt üst edebilir? veya kim bu dengenin alt üst olmasından yarar sağlayabilir? karşılıklı pazar bağımlılığı olan ülkelerde savaş söz konusu olamaz ve topyekun bir refah ortalığa hakim olur. insan hakları genişler ve barışın getirdiği tüm güzellikler etrafa yayılır. kapalı ekonomide belki iyi giyimli olabilirsiniz, fakat aç kalmanız an meselesidir.

    3. birey hakları yoktur, hepsinin ulu önderleri vardır.

    bu üç ideolojinin takipçileri genelde kutsal bir önderleri vardır. Ve birey hakları gelişmemiştir.

    Kemalizm’de Atatürk eleştirilemez: sorgulanamaz, kadir i mutlaktır. Herkes yönünü 20.yy ın ilk yarısında kurgulanmış bir ideolojiye çevirmek zorundadır. 6 ilke arasında olmayan demokrasi, insan hakları, özgürlük bu gariplere düşman bir şeymiş gibi görünür.

    Dincilerde din hükümleri eleştirilemez. Her şey, teferruatçı din anlayışıyla ve “teslimiyet” ile birlikte gittiği için, dinciler her geçen yüzyıl biraz daha çürür, dinin aslından biraz daha uzaklaşırlar. Çünkü “din eleştirilemez” din eleştirilemez fakat, şeyhler, hocalar, tarikat önderleri dine yeni kurallar koyabilirler. Bunu da eleştiremezler çünkü “din eleştirilemez” böylece din içindeki yanlışlar giderek çoğalır ve özünden kopmuş, saçma sapan, doğal olmayan kurallarla ömür geçer. Dinciler bu yanlışları ve anormal kompleksli hayatlarını başkalarına empoze etmeden duramazlar. Bu yönüyle dincilik, en kompleksli, ve en aciz ve belkide en tehlikeli (çünkü tüm inandıklarının tanrıdan geldiklerini sanırlar) ideolojidir. Eleştirmenin yasak, fakat eklemenin açık olduğu bir sistem, herhangi bir keyfi hocanın insafına kalır.

    Radikal solcularda Marksizm eleştirilemez: anında revizyonist damgasını yersiniz. Genelde “bilimsel”liğiyle övünen bu radikal sol akımlarda, radikal sol dışındaki tüm bilgiler “burjuva bilimi” diye engellenir. Aristoteles mantığı bile bunlarda yasaktır, bunun yerine “diyalektik mantık” gibi saçma bir kurguları vardır. Her şeye Marksist gözlükle bakarlar. Tarihselcidirler. Tarihi öngören bir ideolojileri olduğu için, bu rehberleriyle tarihi , geleceği ve şu anı anlamaya çalışırlar.
    Dogmatik inançları bu üç ideolojinin ana yakıtıdır. Bireye inanmazlar, ideoloji büyüklerinin yapıtlarını ezbere bilirler.

    4. genellikle çapsız ve zaafları olan korkaklar bu ideolojilere sığınırlar.

    Burada bir başka kaynak verecek olursam o da eric hoffer’ın “kesin inançlılar” ıdır.

    Bunların hepsi, hayatlarındaki boşluğu veya üzüntüyü ideallere bağlanarak tamponlamaya çalışan biçarelerdir. Genellikle türk örf ve adetleri gereği, aile ideolojisi ve düşüncesini devam ettirirler. Kitle hareketlerini çok severler, çünkü buralarda hayatlarında ekgib olan yeniliği aramaktadırlar. Onlar için birliktelik, bir şeyin doğru veya yanlış olmasından önemlidir.
    Bu yüzden cumhuriyet mitinglerinde “başörtülü first lady istemiyoruz” veya “ordu göreve” gibi özgürlükten ve karşı görüşün yaşdıbına tahammülsüzlükten ve anti-demokratik darbe çağrılarıyla örülü bu grup, kazayla “gezi parkı”nda buluştuğunda bu sefer “özgürlükçü ve demokrat” olmuşlardır. Aslında olamamışlardır. Çünkü moda mantığına göre hareket eder ve o anda çıkarları neredeyse oraya sarılırlar. Dedim ya “birliktelik” ruhu, herhangi bir “doğru”dan veya “yanlış”tan daha önemlidir onlar için.
    ···
  1. 2.
    0
    @1 dediklerine ben de uyuz oluyorum ama liberalizm de uyuz bi şey...

    bi ton derdi varken dünyanın eşcinsellerin hakkını aramak falan saçma geliyor...

    onlar rahat gibişecek diye ben evine ekmek zütüremeyen adamı mı unutayım?
    ···
  2. 3.
    0
    Okumam gibseler okumam
    ···
  3. 4.
    0
    @2 liberalizm de stk'lar önemlidir.

    eğer bir grup homociksüel biraraya gelmiş ve hak mücadelesi veriyorsa, bu liberalizmin bir direktifi değil, liberal ortamın imkanlarından faydalanmaya bir örnektir.

    kaldı ki senin savunduğun ekonomik refah öncelikli gruplara da ortamı açıktır liberalizmin. bunları liberalizm "yapmaz", ortam sağlar. liberalizm mükemmeliyetçi değildir, spontan gelişme yanlısıdır, o yüzden bu gibi hak arayışlarını koordine etmez. bu yöntem genelde politbürodan çıkmış eylemler ile radikal solculara has bir durumdur.
    ···
  4. 5.
    0
    bunu okuyacağıma nüfus cüzdanını yakar yüzerek yunan adalarına geçerim.
    ···
  5. 6.
    0
    up up up
    ···
  6. 7.
    0
    viva la liberte
    ···
  7. 8.
    0
    yukarı yukarı
    ···
  8. 9.
    0
    kemalizmin dıbına koyim
    ···
  9. 10.
    0
    Hayat, özgürlük ve mülk insanlar yasa yaptıkları için var olmadılar. Aksine, gerçek şudur ki hayat, özgürlük ve mülk insanların ilk etapta yasa yapmasına sebep oldu. - Frederic Bastiat
    ···
  10. 11.
    0
    Geçici güvenliği için özgürlüğünü verenler her kimse, ne özgürlüğü ne de güvenliği hak ederler. - Benjamin Franklin
    ···
  11. 12.
    0
    Seçimler mermiden güçlüdür. - Abraham Lincoln
    ···
  12. 13.
    0
    Özgürlük sorumluluk altına girmektir, bu yüzden birçok insan ondan korkar. - George Bernard Shaw
    ···
  13. 14.
    0
    Devlet ne kadar planlarsa; planlama bireyler için o kadar zorlaşır. - Friedrich August von Hayek
    ···
  14. 15.
    0
    Bireyler kendi işlerini ve kendi çıkarlarını devletten daha iyi anlar ve korurlar. - John Stuart Mill
    ···
  15. 16.
    0
    Birey devlet için değil, devlet birey için vardır. - - Friedrich August von Hayek
    ···
  16. 17.
    0
    istediğin herşeyi sana sağlayan büyük bir devlet, senden daha fazlasını isteyecek kadar büyük bir devlettir. - Barry Goldwater
    ···
  17. 18.
    0
    Her birey kendi kişiliğinin ve mülkiyetinin mutlak efendisidir - John Locke
    ···
  18. 19.
    0
    tabii ki türkiye'nin %90 ı bu saydığım görüşlerde kamplaştığı için başlığımın uplanması sadece bana kalıyor.
    ···
  19. 20.
    0
    tabii ki türkiye'nin %90 ı bu saydığım görüşlerde kamplaştığı için başlığımın uplanması sadece bana kalıyor.
    ···