/i/Korkunclu

Korkularımız yaşamımızı yönlendirir.
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +35 -15
    hikayesi ile karşınızdayım. hikaye tamamen gerçektir. uzaktan bir akrabamızın başına gelmiştir. +25 olduğundan gece okumamaya çalışın.

    fonda hikayeyi okurken şunu dinleyin.

    https://www.youtube.com/w...vEfcQMqBwXa_q&index=7

    edit: hikaye yarım kaldı diye bana saldıranlara bakmayın siz ben yarım bırakmam. hikaye devam ediyor hastane işleri uzadı.
    ···
  2. 2.
    +15 -1
    murat 25 yaşında genç bir mimardı. bir mimarlık ofisinde çalışıyordu. aynı ofiste muhasebeden 23 yaşındaki nurgül ile arkadaşlığı vardı. ofistekiler bunu bilmiyordu. ilişkilerini şimdilik gizli yaşıyorlardı. Nurgül bir gün muratı evine akşam yemeğine davet etti. nurgülün ev arkadaşı aslı da onlara eşlik edecekti. murat iş çıkışı ufak bir hediye alıp nurgüle tam saat 8:00 de geleceğini söyledi.
    Murat şirketin verdiği araba ile yakındaki çüçekçiden güzel bir orkide buketi yaptırıp nurgüllerin evinin yolunu tuttu. saat 8:00 nugüllere gelmişti. nugül ve aslı onu çok iyi karşıladı. aslı çok güzel bir kızdı. yemyeşil gözleri sarı saçları ile orta boyu ve buğday rengi teniyle tam bir afetti. murat silkindi ve kendine geldi. nurgül gebertirdi onu. aslı ve nurgülle güzel bir gece geçirdiler. aslı anaoklulu öğretmeni idi. nugülle aynı ünide okumuş aynı evde kalmışlardı. üni bitincede kopmamışlar ve beraber yaşamaya başlamışlardı.

    güzel bir gecenin ardından murat evine gitti. her şeyin başladığı o gece kabuslarının en derin çukurlarına hapsolacağı bir gece olacağını bilmeden...
    ···
    1. 1.
      0
      Rezzzzzzzzzz
      ···
  3. 3.
    +14
    o günden sonra defalarca iş çıkışı nurgülle buluştuk. sinamaya gittik tiyatroya gittik gezdik tozduk. birbirimize iyice tutulmuştuk. bir akşam nurgül beni aradı.
    murat: buyur canım.
    nurgül: yarın aslının doğum günü. süpriz yapalım diyorum. ben işten erken çıkıcam sen de gel o eve gelmeden hazırlıkları bitirelim.
    murat: tamam aşkım.
    ertesi gün ikimizde izin aldık. dışarıda bulusup beraber nurgüllere gittik. nurgül özel bir şeyler yapmak istediği için kendi pasta yapmak istiyordu. ben de ona yardım ettim. pasta kurabiye tarzı bir çok şey yapıp evi süsledik. çok yorulmuştuk ama değmişti. ben güzel bir parfüm. nurgül ise altın bir kolye almıştı. iki kalbin yanyana sarktığı.

    elimi yüzümü yıkamak için banyoya giderken kapısı hafif aralık bir odadan geçerken bir şey dikkatimi çekti. bir kağıt. merakıma yenilip kapı aralığından aldım ve görmemle şok oldum. kendi kara kalem resmim bana bakıyordu. nurgül yapmış olamazdı. çizimi berbattı. aslı çizmiş olmalıydı. kağıdı hemen yerine bırakıp hiçbir şey olamamış gibi yerine bıraktım. yüzümü yıkayıp nurgülün yanına gittim. şimdilik sesimi çıkarmayacaktım.
    ···
    1. 1.
      0
      REZ PANPA BiTiR
      ···
  4. 4.
    +12 -1
    akşam 8 gibi aslı eve girdi. salona girip ışığı yakmasıyla süpriz diye bağırıp koro halinde doğum gününü kutladık. çok sevinmişti. hediyelerini çok beğendi. bana çok yakın mı davranıyordu yoksa o çizimi gördüm diye ana mı öyle geliyordu. neden beni çizmişti ki. bunu şimdi nurgüle söylersem hem araları bozulurdu hem de belki de çok önemli olmayan bir şey için tadımız kaçardı.

    yeme içme faslı bitince çay demleyip sohbete daldık.

    Aslı: Nurgül canım, çok şanslısın, hem çok maharetli hem de kibar bir sevgilin var. ne kadar düşünceli. ay bu hi unutmaz özel günleri.

    murat: şımartıyorsun beni. çok önemli bir şey yapmadık ki.

    aslı: yok yok öylesin. ben adamı bi görüşte tanırım. sen düşünceli iyi birisin.

    nurgül: öyledir benim aşkım.

    murat: senin ailen nereli napıyorlar.

    aslı: bizimkiler kastamonuda yaşıyor. ineboluda. ben istanbulda tekim. he bir de nurgülüm var *

    nugül: canım kankam benim *

    murat: maşallah su sızmıyor aranızdan. anaokulunda öğretmensin öyle mi. çocukları çok seviyor olmalısın.

    aslı: evet evet onlr benim canım. onlarla oynamayı vakit geçirmeyi çok seviyoru.

    murat: değişik etkinlikler yapıyorsundur. o kadar çocukla ilgilenmek zor. ne yaptırıyorsun. mesela çizim resim falan mı?

    burada dikkatle aslı ne cevap verecek diye baktım. bana mı öyle geliyordu. aslı kızarmıştı. gözlerini kaçırıyordu sanki. nurgül atıldı.

    nugül: evet evet asının çizimleri mükemmeldir. ben hep güzel sanatlar okuması gerektiğini söylemişimdir.

    aslı hemen o kadar da övme çok iyi değilim deyip konuyu değiştirdi. biraz daha muhabbet edip kalktım. eve geldim. her şeyin başladığı o geceye adım attım.
    ···
  5. 5.
    +11
    okyan yok mu amk az ilk entry like atın.
    ···
  6. 6.
    +10
    gençler 11 de geliyorum az işim çıktı bayağı seri yazacam.
    ···
  7. 7.
    +8
    Eve gidip kısa bir duş alıp hemen yattım. Gecenin bir yarısı aniden uyandım. Üzerimde bir ağırlık vardı. Neredeyse tek kasımı oynatamıyordum. Sadece gözlerimi oynatabiliyordum. Yatağın sağına baktığım an neredeyse küçük dilimi yutacaktım. Upuzun bir silüet yanı başımda duruyordu. Gözleri kör gibi kırmızıydı. Saçı upuzun ve yüzü simsiyah idi. Birden çok yüksek sesle bağırmaya başladı. Sesi resmen kalbimi deliyordu.

    ---الطين! لقد خلقت من النار. أنا لا أسجد لك.
    altayna! laqad khalaqt min alnaari. 'ana la 'asjud lika.

    Allah diyerek kendime geldim. Pencere açık içeri rüzgar esiyordu. Bunun anldıbını daha sonradan ögrenecektim.
    ···
    1. 1.
      0
      Rezzers
      ···
  8. 8.
    +6
    Ertesi gün nurgüle mesaj attım iş çıkışı bulusalim diye. iş çıkışı güzel bir cafeye gittik. Çay içerken ona gece başıma gelenleri anlattım. Nurgül şok oldu. Kendisi de gece kabuslar gördüğünü ve belli belirsiz siluetlerin rüyalarına girip çıktığını anlattı. iyice korkmuştuk. Neler oluyordu. Nurgül bu gece bana gel kalmaya çok korkuyorum dedi. Beraber Nurgülün evine gittik. Aslı yoktu. izne çıkmış. Başbaşa kalacaktık. Gece yarısına kadar muhabbet ettik. Bir film izledik ve yanyana yattık. Gece yarısı bir tıkırtı ile uyandım. Nurgül yanımda yoktu. Balkon kapısı açıktı. Nurgül ince geceliği ile buz gibi havada balkonda arkası dônük dikiliyordu. Balkonun sağına bakmamla felç geçirdim. Rüyamda gördüğüm korkunç silüet bize bakıyordu. Yüzü kapkara ve gözlerı kıpkırmızı. Aniden ael ka fezu diye bağırdı Nurgül korkuluğa tırmandı. Ufacık bir anda nurgülü belinden tutup kendime çektim. Nurgül uyandı ve çığlık atmaya başladı.
    ···
  9. 9.
    +5
    Onu sakinleştirmem bayağı zaman aldı. Rüyasında bir kabrin içinde uyandığını anlattı. Ağzı yokmuş ve tek gözü varmış. Korku içinde ses çıkarmaya çalışıyormuş ama ses çıkmıyormuş. Sonra bir ses balkonda benim silüetten duyduğum sesi tekrarlamış. O an uyanmistı zaten. Ben ona o an tüm ayrıntıyi ve o silüeti ikinci kez gôrdüğümü anlattım. O sesin de gerçek olduğunu sôyleyince Nurgül iyice korktu. Yarın hemen benim tanıdığım bir hocaya gidiyoruz dedim. ismi fatih bizim mahalle imamı ve böyle şeylerden anlar dedim. Beraber uyuduk.
    ···
  10. 10.
    +5
    Yarın gündüz 10 adet uzun part aticam. Haydi ii geceler rez alın.
    ···
    1. 1.
      0
      Yarım bırakma sakın panpa.
      ···
  11. 11.
    +6
    Asıl hikayeyi yarın gece devam edicem
    ···
    1. 1.
      0
      Amina koyim senin anlatsana iste okuyoz
      ···
    2. 2.
      +5
      Ya züt çeperini gibeyim senin elim gibimde kaldı amın oğlu
      ···
  12. 12.
    +8
    devam ediyorum beyler yarım bırakmam ben.

    sabah işe gittikten sonra hiçbir ey olmamış gibi davrandık. iş çıkışı beraber doğruca fatih hocaya gittik. hoca akşam namazını kıldırıyordu cami çıkışında bekledim. nurgül de yanımdaydı. en son hoca çıktı selamlaştıktan sonra bir sıkıntımız olduğunu anlattım. evde konuşalım diye bizi evine davet etti. evinde olayları en başından sonuna kadar anlattıktan sonra hoca bir ritüel yapacağız. bakalım sizden ne istiyorlarmış anlayacağız dedi. hoca bizi bir odaya aldı. ortaya bakır bir legen gibi bir şey koydu. etrafına mumlar yaktı. oda hafif karanlıktı. benimle nurgülün başını ayrı ayrı örtülerle örttü ve sakın kafanızı ben diyene kadar çıkarmayın dedi. leğene arapça yazılar olan kağıtlar yakıp atmaya başladı. sonra içini su doldurdu. arapça anlayamadığım dualar okumaya başladı. ve aniden odada mumların ışığı arttı.

    Fattih Hoca: يا خلقت من النار ، من أنت؟ ماذا تريد من أبناء آدم هؤلاء؟
    korkunç bir ses ona yanıt verdi. الطين القذر! أنا سنار من قبيلة زوزولا. روح وجسد هذا آدم ملك لي. لا يمكنك إنقاذهم من غضبي.
    Fatih Hoca: سوف احرقك حرر هؤلاء أبناء آدم.
    Bunun üzerine korkunç ses kahkaha attı. resmen tüylerim diken diken oldu. Fatih Hoca kurandan ayetler okumaya başladı ve o korkunç ses çığlıklar atmaya başladı. merakıma yenik düşüp kafamdaki örtüyü kaldırıp bakayım dememle bayıldım. gördüğüm şeyi ömrümün sonuna kadar unutamayacağım. hemen yanımda nurgül vardı ama onun nurgülle alakası yoktu. gözleri kıpkırmızı saçları beyaz ve siyah karmakarışık renkte gözleri kocaman insan gözünden çok büyük yüzü siyahla kırmızı tonlarda bir yaratık.
    ···
  13. 13.
    +8
    kendime geldiğimde hocam başımda dua ediyor bir yandan da ellerime ve yüzüme bir krem tarzı bir şey sürüyordu. sonradn farkettim ki gözlerim etrafı yanmış gibi kızarmıştı.

    murat: hocam nurgül nerede ne oldu ona.
    fatih hoca: yan odada karım ona bakıyor. onun yanında konuşmak istemedim.
    murat: ama hocam siz evli değilsiniz ki?

    fatih hoca burada biraz çekinceli gözlerle baktı.

    fatih hoca: oğlum bu aramızda kaldı. benim karım müslüman bir cin. kendisini sadece ben görebiliyorum. o bana yardım ediyor. bu ilmi nasıl öğrendim sanıyorsun. onun sayesinde. şimdi beni iyi dinle başınız düşündüğümden de büyük dertte. bu cin zuzula kabilesinden sennar isimli bir cin. sana ve nurgüle musallat olmuş. nedeni söylemedi ve bize hakaret etti. tahminim kafir bir cin. onu yakmakla tehtid edince kaçtı gitti. size biri büyü yapmış. büyünün kaynağını bulmalıyız. genelde büyülerde bir torba yada büyünün yapıldığı çaputlar olur. bu evinizde eşyalarınız arasında olabilir. büyüyü yapan bunu saklayabilir. bunu bulmanız lazım yoksa büyünün ne olduğunu ve çözümünü bulamayız.

    resmen şok olmuştu ne yapacaktık. nurgül kendine gelmişti. yan odadan çıkıp yanımıza geldi. yan odadan ise hala tıkırtılar geliyordu. nugül hiç bir şey hatırlamıyordu. kendinden geçip gözünü yan odada açmıştı. ona hızlıca her şeyi anlatıp ayrıldık. önce nurgülün evine gidip arayacaktık. bize bu büyüyü kim yapabilirdi. yoksa aslı mı aklım o karakalem çizime gitti...
    ···
  14. 14.
    +8
    nurgülün evine gittik. ona karakalem çizimden bahsettim. aslıdan şüpheleniyorum dedim. asla olmaz neden yapsın en iyi arkadaşım dedi. o zaman niye resmimi çizdi deyince belki hediye olarak vermek istedi bana diye fikir yürüttü. nurgüle baktım. bazen çok saf olabiliyordu. evin her yanını aradık en son aslının odasına girecektik ama oda kilitliydi. nurgül de şaşırdı. yapacak bir şey yoktuy. benim evime gidelim dedik.

    eve akşam 10:00 gibi geldik her yeri aradık hiç bir şey bulamadık. en son aklıma kıyafetlerin cebine bakmak geldi. yalan yoktu hala aslından şüpheleniyordum. o gün giydiğim montun cebplerine baktım ve elime bir kese geldi. cebim delindiği için astarın içine düşmüş. ondan bugüne kadar farketmemişim. hemen fatih hocaya gidiyoruz diye nurgülü de aldım ve caminin yolunu tuttuk.
    ···
    1. 1.
      0
      Devam pampa
      ···
  15. 15.
    +5
    fatih hocanın namazı tamamlamasını bekledik. kapıda bizi görünce şaşırdı.

    fatih hoca: hayırdır çocuklar. ne oldu buldunuz mu yoksa?
    murat: evet hocam bulduk deyip keseyi ona verdik.
    fatih hoca: hemen eve gidelim. bakalım ne olduğunda.

    camiye yakın evine gittik. hoca hemen besmele çekerek ve dualar okuyarak keseyi açmaya başladı. kesede katlanmış bir kağıt saç tellerine benzeyen şeyler vardı. kağıdı açınca bir erkek ve bir kadına benzeyen silüetler çevresinde arapça yazılar buluna çizimler vardı. bazı yerlerinde kan gibi kırmızı lekeler vardı. hoca eyvahlar olsun size çok korkunç büyü yapmışlar. hem ikinizi ayrımak hem de nurgülü öldürmek için büyü yapmışlar. bu beni aşar sizi hocama yollayacağım. bu büyüyü size kim yapmış olabilir diye sordu. ben hemen aslı dedim. o kim dedi olanları anlattım. siz hocama gidin o kimin yapığını bulabilir. onun ilmi daha derin dedi ve hocanın adresini verdi.
    ···
  16. 16.
    +7
    verdiği adres bulunduğumuz yere 2 saat mesafedeydi. o yüzden bu işi yarına bıraktık. nurgül bende kaldı işe beraber gittik. iş çıkışı doğruca tarif edilen adrese gittik. fatih hocanın hocası mustafa hoca isminde bir adamdı. yaşadığı köy şehir merkezine iki saat mesafedeydi. köyün kahvesi öününde durup evi sordum. tarif edilen yöne sürmeye başladım. köy çok eskiydi elektrik vardı ama evlerin çoğu kerbintendi. mustafa hocanın evi köyün biraz dışında dağın yamacının başladığı yol ağzında idi. evi iki katlı ahşaptan bir evdi. evin içinde büyük bir kuyu vardı. ama ağzı kapalıydı. kapıyı çaldık. biraz sonra kapıyı çember sakallı temiz yüzlü br amca açtı. boyu çok uzun ve geniş omuzlu idi. yaşı 80 vardı tahminen ama çok heybetli bir duruşu vardı. hoşgeldiniz. fatih hoca geleceğinizden bahsetti. murat ve nurgül olmalısınız diye bizi içeri buyur etti. hanımına çay söyleyip bizi buyur etti. eski bir karyola yer döşekleri ve sobanın olduğu bir odaya buyur etti bizi. hikayeyi başından sonuna kadar anlattım ve şüphelerimden bahsettim. büyü kesesini de ona verdim. nurgülde gördüğü rüyadan ve yaşadıklarından bahsetti. mustafa hoca bizi dikkatle dinledikten sonra fatih hocanın tahmini doğru ikinizede biri ayrılma ve ölüm büyüsü yapmış. sizi heme ayırmak hem de ölmenizi isteyecek kadar nefret edeni bulmamız lazım. bunun için ritüel yapacağız. ben azrail yokuşuna gideceğim. o da nedir diye sorunca onların boyutuna gideceğim. bedenim burada olacak ama ruhum oraya gidecek. bu ritüelde sizlerin kanına ihtiyacım olacak. çünkü büyü size yapılmış. bu işe gece yarısından sonra yapabiliriz şimdi dinlenin diye bizi yanlız bıraktı.
    ···
  17. 17.
    +5
    rez alın ve biraz like atın amk. kim takip ediyor bilelim.
    ···
    1. 1.
      0
      Rezz kmk
      ···
  18. 18.
    +12
    akşam 10 gibi hoca bize yemek getirdi. beraber yedik. üstüne karısı da çay getirdi. mustafa hocanın iki oğlu varmış ikisi de şehirde yaşıyormuş. torunları da şehirde evliymiş. bize çocuklarını ve torunlarını anlattı sürekli. hepsi ticaret yapıyormuş. köyde bir tek mustafa hoca ve karısı kalmış. hayvan bakıp ufak bir tarlalarını biçiyorlarmış. bunları bizim kafamızı dağıtmak için anlattığı belliydi. gece 12 olunca ritüel için bizi başka bir odaya aldı. bu oda boştu. sadece köede bir yatak vardı. yerde büyük bir çarşaf üzerinde arapça yazılar vardı. çevresinde ise mumlar vardı. odanın tek bir penceresi vardı ve evin arkasındaki ahıra bakıyordu. şimdi beni buna saracaksınız ve şu duaları okuyacaksınız diye birer kağıt verdi. ne duyarsanız ve görürseniz sakın aldırmayın ve okumayı kesmeyin dedi. çarşafın içine girdi ve üstünden bir düğüm atıp bağlamamızı istedi. cin suresini okumaya başladı. bizde elimizdeki kağıtlarda latince harflerle yazılan duayı okumaya başladık. kuranın bir ayetine benzemiyordu. kuran küçükken hatim etmiş biri olarak bana yabancı gelmişti. biz okudukça odadaki ışıklar büyüyüp dalgalanmaya başladı. dışarıdan sesler gelmeye başladı. nurgül çığlık atıp elime yapıştı. hocada okuyordu. tam ben metni bitirdiğimde dışarıdan hayvan sesine benzeyen sesler yükselmeye başladı ve hoca bayıldı. nurgül başını göğsüme bastırıp çığlık atıyordu. ben ise baştan okumaya başladım. horoz tavuk eşek sesi at kişnemesi sesler geliyordu. inekler böğürüyor. pencerinin önünden aniden bir karaltı geçti ve yere düştüm. içeride kapılar çarpmaya pencereye taşlar gelmeye başladı. koşarak bulunduğumuz odanın kapısını kitledim ve hocanın yanına vardım. ne kadar dürtersemm dürteyim kalmıyordu. aniden nurgül çığlık atıp bayıldı. pencereye dönmemle ben de şok geçirdim. 3 tane silüet bize bakıyordu. dev gibiydiler. hemen akğıdı alıp yüksek sesle okumaya başladım. odadaki ışıklar artıp azalıyordu. hocadan ses yoktu kafayı yemek üzereydim. aniden dış kapı küt diye açıldı içeri korkunç böğürtüler gelmeye başladı. bir şey içeri girmişti. o an hoca bağırarak kalktı. derinden gelen bir sesle düğümü aç dedi. zorlukla doğrularak okumaya devam et dedi. sallana sallana koridora çıktı ve nas ve felak ayetlerini okumaya başladı. sesler azalmaya başlamıştı. az sonra hoca odaya döndü. yüzüne bakınca şok oldum. beti benzi atmış. gözlerinin altı sanki günlerce uyumamış gibi mor gözleri kanlıydı.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      Devam et amın evladı
      ···
  19. 19.
    +8
    hocanın koluna girdim. yere oturttum. nurgüle bakmaya gittim. biraz su alıp yüzüne çarptım. yavaş yavaş o da uyandı. beni görünce gülümsedi. hocaya döndüm neler oluıyor hocam anlat diye. içeri geçelim dedi. salondan geçerken şok oldm. her eşya yere devrilmiş halılar uçmuş sanki içeride fırtına kopmuştu sanki. nurgül bana yaslanmış şekilde içeri geçtik. hoca anlatmaya başladı.

    mustafa hoca: azrail yokuşuna geçince onların kabilesinden iki cin yanıma geldi ve beni kabile liderlerine zütürdüler. orda durumu öğrenmek için sordum. bu insaoğllarına neden musallat oldunuz diye. kabile lideri beni aşağıladı ve onlar artık sennanın ikisinin de ruhunu cehennem çukurlarunda çiğneyecek dedi. senna da geldi hey çamur sen bize hiçbir şey yapamazsın diye biz ateş yaratıldık sen ise toprak. ben de ona şeytanın sonunu hatırlatan ayetler okudum. çok sinirlendiler ve bana günlerce işkence ettiler. senna sürekli gelip benle alay etti. bir seferinde büyüyü yapan kişinin aslında sadece ayırma büyüsü yapacağını ama öfkesine yenilip ölüm büyüsü de yaptığını söyledi. ismini söylemedi ama onlara çok yakın biri.

    murat: aslı bu başkası olamaz.

    nurgül: nasıl olur? o benim en yakın arkadaşım nasıl yapar? 2 gün sonra geliyor.

    murat: peki hocam ne yapacağız.

    mustafa hoca: siz bir iki gün sessiz kalın. aslı gelince gerçeği ondan öğrenin. bende bu arada biraz araştırma yapacağım. bu büyüyü bozabilirim ama bu kabile çok habis bir kabile. bunlar ise kafir cinler. düşmanlık besleyip bize saldırabilirler. o vakit onları yakmam gerekir. yakarsam da bize düşman olacaklar. bir çözüm bulacağım.

    bize iki kağıt verip bunları muska gibi katladı. bunları yanınızdan ayırmayın dedi. sabaha karşı yola çıktık. şimdi aslıyı konuşturma zamanıydı.
    ···
  20. 20.
    +8
    iki gün sonra aslı döndü. ben bu arada nurgüllerde kalmıştım. tek kalamıyordu zira. önce bir şey yok gibi davrandık. akşam çay içerken konuyu ben açtım. baştan sonuna kadar olanları anlattım. çizimden bahsettim. aslı şaşkınlık içindeydi. ben onu hediye olarak çizmiştim nurgüle verecektim çerçeveletip. kesinlikle bu büyü ile alakam yok. diye yeminler etmeye başladı. sinirlenip üstüne yürüdüm.bir tane tokat patlattım. ağllamya başladı ben yapmadım diye. nurgül de arkadaşının yanına koştu ne yapıyorsun diye. o yapmamış işte ben ona güeniyorum başka biri olmalı. ben de biraz sakinleşince düşünmeye başladım kim yapmış olabilir diye. nurgülle benim yakınımızda kim var diye. nurgülle bağımız aynı şirkette tanışmamızla başlamıştı. ikimizde tanıyan biri olmalıydı. ama kim? şirkettekileri aklımdan geçirmeye başladım.
    ···