Başlıltan belli kalitesiz eksi

okumadım okan senmisin

Filmi vardı lan bunun laptoptan elektrikleri kesiyodu çocuk hatta sonu fayt klaba benziyodu harbi neydi onun adı amk

Watch dogsyan çalmış huur. çocuğu

Telefon şuanda masamın önünde kapalı haldeydi. Açmaya cesaretim yoktu
ve zaten polisler takibe almıştır. Laptopu dizlerime aldım ve bu teklonojiyi
araştırmaya başladım. Arama sonuçlarında pek net bir sonuç yoktu ama
ismini belirtmeyen bir şirketten hack cihazı çalındığı yazıyordu. Habere
tıkladığımda error verdi. Haber kaldırılmıştı. Belli ki çok gizlemeye
çalışmışlar.Tam o sırada televizyonda FLAŞ HABER ! sesini duydum
televizyona yöneldim ve izledim.
Evet sayın izleyiciler şuanda olay yerinden bildiriyorum yıllar önce
projesine başlanan sürekli gizli tutulan devletinde büyük miktarda
katkıda bulunduğu hack makinesi bugün 21:00 da çalındı. Polisler
hırsızı buldu ama telefon ortalıkta yoktu bu da şehrin tehlikede
olduğunu belirtiyor iyi akşamlar daha fazlasına girmeye yetkimiz yok.
Kalbimin tam ortasına bir öküz oturdu ama bir anlık özgüven patlamasıyla
telefonu açtım ve cesaretimi çiğnedim. Telefon açıldı acayip hızlıydı ve hiç
anlamadığım dilden opisyonlar vardı. içimdeki şeytan kurcalamamı
istermişçesine düğmelerden herhangi birine bastım hoop tüm yakındaki
televizyonlar kapandı. Tekrar bastığım da da açıldı. Sonra başka bir düğme
salladım ve bu sefer kaloriferler ve sobalar çalışmadı.Bu çok hoşuma
gitmişti cidden. Kapıdan dışarı çıktım, etrafa bakındıktan sonra yürümeye
başladım. Telefonu elime aldım ve telefondaki deliğe kulaklığımı taktım
ama hobaa etraftaki en yakın kişinin telefon konuşmaları
kulaklarımdaydı. Evet bu gerçekti. inanılmaz bir teknolojiydi bu ama bende
emin ellerde diyerekten ilerlemeye devam ettim.Bu sefer radyoyu açıyım
dedim ama hobaa bu başbakanın sesiydi eminim hemde çok eminim.
Allah kahretsin sizin gibi adamlara, kahretsin !!! Nasıl çalınır o makine
!!! Neredeyse tüm servetimi verdim lan ! Sesi geldi ve kesildi. Bu sefer
kırmızı düğmeye bastım ve tüm elektrikler kesildi..Bir tek telefondan ışık geliyordu Korktum açıkçası sonra tekrar bastım düğmeye ve elektrikler
geldi.

2 hafta sonra...
Artık telefonun özelliklerini öğrenmeye başladım.Ve Hack kursuna
yazıldım. Tüm dünya bu telefonu ararken tüm Hack ekiplerini bastı ve
arama yaptı.. Elbette delil bulamadı. Kimse benden şüphelenemezdi. Ayrıca
hiç sabıkam yoktu..Bir trafik cezası bile görmedim. Yani arabam
çalınmadan önce...
Devam edecek..

Sabahın körü.. Karmaşık bir rüya başımı ağırtmıştı. Yatağımdan kalktım ve aynada
saçımı taradım. Saçımı genelde hiç taramam ama bugün saçımı kestirecektim. Tabi
ondan sonra da direk kursaa. Telefonu aldım, caddeye çıktım ve yeni keşfettiğim
opisyonlardan olan trafik lambasıyla oynama ve trafik durumunu kontrol
etme.. Trafik lambası opisyonunu seçtim ve denedim.. Denemez olaydım, yeşil ışık
oldu 9 yaşındaki bir çocuk yaya geçidinden geçiyordu ve tam ezilmek üzereyken ani
bir refleksle arabayı kontrol opisyonuna bastım. Araba duvara tosladı..Çocuk şok
olmuş bir halde bana bakıyordu.Çok feci korkuyordum.Ve koşa koşa metroya
bindim.Yol boyu telefona elleyemedim. Durakta indim ve hep gittiğim berbere
gittim. Berber benim çocukluk arkadaşımdı ve hala çok iyi anlaşıyorduk. Dükkan
kalabalıktı ama arkadaşım Franklin bana yer ayırtmayı ihmal etmemişti. Berberim
Micheal bana doğru geldi ve 'Vaay Aiden saçların çok uzamış'diye bağırdı herkesin
önünde. Konuşmama fırsat vermeden beni hemen traş etmeye koyuldu.
-Haberleri duydun mu Aiden, Hack makinesini çalmışlar ve milyonlar
değerindeymiş..Ah be onu bulmak vardı ama nerde o şans.. Daha iddaayı
tutturamıyoz be.
Dilimi yutmuştum ve trafik kazasını düşünüyordum.O düğmeye birdaha
basamıyacağım galiba. Bunları düşünürken aklıma işim geldi.. Artık işsizdim ve
paraya ihtiyacım vardı. Tüm paramı hack kursuna harcamıştım. Traş bitti ve taa ki
elimdeki son parayı verirken Micheal bana güldü ve 'ne saçmalıyorsun sen'
dedi. Birkaç muhabbetten sonra kursa geç kaldığımı farkettim ve koşmaya
başladım. Kurs binasına girdim ve sınıfıma doğru koştum. Sınıfa girdiğimde
bilgisayarımı bir kız kapmıştı. Bilgisayar hocası geciktiğim için başka bilgisayara
oturmamı istedi. Randy'nin yanındaki masa boştu ve yanına gittim.Tam
oturduğumda Randy büyülenmiş bir şekilde bana baktı ve
-Kankaa yeni gelen kızı gördün müü adı Emma ve muhteşem giyinmiş.Tam
senlik kız haaa. dedi

Kıza pek dikkat etmemiştim, tekerlekli sandelyemi saat 24 yönüne doğru çevirdim
ve kız cidden harikaydı.. Sarışın,mavi gözlü, olgun ve muhteşem bir bedeni
vardı. Sonbahardaydık ama yinede çok açık giyinmişti.Ama yinede yerimi kaptığı
için sinirliydim.Ve tam o sırada biri kapıyı çaldı ve hack makinesini aramamak
isteyen N176 ekibininin geldiğini söyledi. Korkudan başım dönüyordu..Ömür boyu
hapis ha...
Kapı açıktı ve diğer sınıfları kıra döke taradıklarını gördüm.. Herkes ayağa kalkmış
N176 ekibinin şiddetini izliyordu. Kimse kızardığımı görmemişti.Ben cebimden
telefonu tam çıkarırken Emma beni gördü hızlıca ve yavaşça adımlarla yanıma
geldi.'Demek öyle ha' deyip telefonu elimden aldı ve mini şortunun içine
koydu. Gördüklerime inanamıyordum.Tam bunun şokunu yaşarken N176 ekibi sınıfa
daldı ve hepimizi tek tek taradı. Aralarından bir tanesi 'Amirim yan sınıfta tarama
makinemizi yanlışlıkla kırdık..Çıplak el aramamız gerekecek'dedi.Tek tek
hepimizi arıyorlardı. Gözümü kapadım.Ve adamlar beni şüpheli şüpheli
tarıyordu. Uzun bir aramadan sonra beni geçtiler ve Emmaya yöneldiler.Ona şüpheli
gözüyle bakmıyorlardı. Ayakkabısını ve etrafını taradılar..Tam bir adam Emmanın
kalçasını kontrol ediyordu ki..Emma
-Oha artık abartmayın terbiyesiz p*çler diye bağırdı.
Asker utanmıştı ve Emmayı geçmişlerdi. Arama bittikten sonra sınıfı terkettiler ve
Emma yanımdan Randy'i kaldırıp yanıma oturdu.
Devam etsinmi

Emmanın içi dopdolu mavi gözlerine bakıyordum.O da benim taktan
kahverengi gözlerime dikilmişti. Emma
-Demek hack makinesi sende
-Aslında şeey.. dedim masumca.
-Almak zor olmuştur ha
Tam başımdan geçenleri anlatacakken Öğretmen;'Bilgisayarlarımızı
karantinaya aldılar bugünlük ders yok dedi. Bende çantama doğru
yöneldim ve Emmayı unuturmuşçasına sınıftan ilk çıkan ben oldum. Hızlı ve
ufak adımlarla evin yolunu tuttum.Taa ki Emma arkamdan çantamı tutana
kadar.Az daha yere yapışıyordum. Emma bana yaklaştı ve 'Bende bir
Hackerim' dedi."Bende iyiymiş deyip koşmaya devam ettim. Bugün
yeğenimle futbol maçını izlemeye gidecektik. Metroyla eve geldim ve
elektrikçiler bizim evin önündeydi ve bişeyler yazıyorlardı.Aah lanet olsun
elektrik faturamı ödemeyi unuttum dedim sessizce. Adamlar bana ezik
gözüyle baktılar ve rahat bir tavırla 'Elektriğin kesildi evlat, nedenini
biliyorsundur.'
Sinirli bir şekilde adama cevap vermeden kapıyı sertçe açıp eve
girdim. Ablam içerdeydi.. Yurtdışından bana süpriz yapmaya gelmişti ama
onu hayal kırıklığına uğratmıştım.
Ablam Luna değişmişti.. saçlarını boyatmıştı heralde. Telefonunun flaşını
açmış bana sert sert bakıyordu.Çantamı yere attım.Ve kısık bir sesle
-Ho-ho-hoş heldin abla
-Hiç hoş bulmadım!Sen adam olmaz mısın ? Sana bu evi verdiğime bin
pişmanım ve ayrıca bugün işyerine sana uğramak için baktım.. Beni
rezil ettin ! Kovulmuşsun ve diğer çalışanlara alay konusu

olmuşsun. Annem bu halini görmek istemezdi...
Bu cümleyi söylediği an ikimiz de çaktırmadan duygusala bağlamıştık.Ben
ona bakıyordum, o bana... Annem ben 5 yaşındayken uçak kazasında
hayatını kaybetmişti ve bana yıllarca, yıllarca annen yurtdışında çalışıyor
yalanını uydurdular.O kadar salak ve saftım ki bunun yalan olduğunu
geçen yıl öğrendim. ikimizde tam gözyaşlarına boğulacakken
Tommy(Yeğenim) kapıyı çaldı ve söylenmeye başladı.
-Lanet olsun, lanet olsun Aiden çabuk giyin geç kalmamalıyız.
Hemen odama koşup herzaman giydiğim kot pantolon-gri gömleğimi
giymiştim. Hemen hurda arabamın hurda anahtarını çekmeceden aldım ve
kapıya doğru yöneldim.Tam kapıyı kapatıp gidecekken Luna kapıyı tutup
-Kafeye uğramalıyım.. Arkadaşlarımla buluşacağım, beni de al. dedi.
Cevabımı dinlemeden arabaya doğru gidiyordu. Evin kapısını kilitledim ve
arabaya bindim. Birazdan yağmur başlayacaktı heralde. Luna sinirli bir
şekilde;
-Umarım yağmur yağar da arkadaşlarım beni bu hurdayla görmez.
dedi.
Artık alınmaya başlamıştım. Arabayla son sürat gidiyordum. Bayağı
ilerledikten sonra Luna beni durdurdu ve arabadan indi. Bende yoluma
devam ettim.. Maça çok az bir süre kalmıştı. Geciken maça
giremiyordu.Önümüzde büyük bir trafik ve kırmızı ışık vardı. Elimi cebime
doğru attım ve trafiği izleyen Tommy'e çaktırmadan telefonu
çıkarttım. Eğer bunu yapmasaydım 250 $ lik biletler yanacaktı.Her ne kadar
futbol izlemesemde iyi bilet almıştık çünkü dünya kupası finaliydi. ingiltereFransa.Yolda
ingiliz taraftarlar bağırışıyordu ve hiç düşünmeden telefonun
'trafik hacked' opisyonuna bastım.Önümdeki tüm arabalar yürümeye
başlamıştı. Sağdan boşluk bulup geçmiştim.Tam ışıkları geçiyordum ki o an
olan oldu... Heryerim titriyordu ve yandan gelen kamyona
bakakaldık. Farları gözümüzü yakıyordu..

Devam takipteyim yarım bırakma

Yaz baboş

amk oyunun hikayesini niye anlatyıon torrente watch dogs yazın izleyin amk

Watch Dogs cakmasi

Cay amk sürükleyici lan suku atin kaybetmim

Rez bekliyoruz

Rez zamqi devam

Gözlerimi açtım, kulaklarım çınlıyordu. Araba ters dönmüştü ve başımdan kanlar
akıyordu. Biraz gözümü oyduktan sonra kendime geldim ve bize çarpan kamyona
baktım. Tommy arabadan sürünerek çıkmış, arabanın dışında yerde baygın
haldeydi. Bize çarpan kamyon bir Polis kamyonuydu ve arkası suçlularla
doluydu. Kamyonun sürücülerinin her tarafından kanlar geliyordu, muhtemelen
ölmüşlerdi. Arabadan çıkmak isteyen mahkumlar kapıyı kırmaya çalışıyorlardı.2
tanesi arabadan çıktı ve diğerleri de hızlı hızlı çıkıyordu. Hepsi kaçışıyordu.Bir tanesi
bulunduğumuz yerin yanındaki dar sokağa delice koşuyordu. Elinde silah vardı ve
yerdeki Tommy'i farketmeyip ona takılıp yere düştü. Gözü dönmüş Mahkum korkulu
bir şekilde Tommy'i vurdu. Arabadan korkuyla çıktım. inanamıyordum.
''HAYIIR TOMMY HAYIIR YO OLAMAZ LÜTFEN BANA BUNU YAPMA YÜCE TANRIM
LÜTFEN"
Kendimi hastanede buldum ve ablam bana sinirli ve acıklı bir yüz ifadesiyle
bakıyordu.2 dakika boyunca durmadan bakıştıktan sonra 2 tane polis içeri daldı ve
beni sorguya çekmeleri gerektiğini söylediler. işte şimdi taku yemiştim. Polislere
başım dönüyor, yorgunum yalanını söyledikten sonra polisler sorguyu
erteledi. Birden Tommy'i hatırladım ve kalbime bir öküz oturdu. Hemen yorgun bir
ses tonuyla ablama Tommy nasıl abla? Tommy nasıl iyimi ?Ablam ağlamaya
başlamıştı ve odayı terketti. Telefon hala cebimdeydi. Herşeyden pişmandım, hemde
herşeyden

(3 saat uykudan sonra)
O mahkumun yüzü sürekli aklımdaydı, sanki onu tanıyor gibiydim. Tommy umarım
ölmemiştir diye diye kendimi yiyip bitiriyordum. Mahvolmuştum, sol elim çatlamıştı
sanırım.Bu bilgisayar işimi iyi etkilemiycekti.O anda telefondan sesler gelmeye
başladı ama heryerim sızladığı için bakamamıştım bile. Kendimi zorlayıp baktığımda
üstünde mesaj işareti vardı ama okunmuyordu arapça yazılar vardı. Google çeviriyle
çevirdiğimde error veriyordu.

Bu yazı bir dil olamazdı, sanırım bu bir koddu ama gizli bir kod olduğunu
adım gibi biliyordum çünkü kursta öyle kodlar öğrenmemiştik.Bu kod beni
korkutuyordu çünkü bu telefona erişen her kimse tehlikeli biri olduğu
kesin. Keşke diyorum.. keşke o ışıklarla oynamasaydım.Her ne kadar içim
içimi yiyor olsa da burdan kurtulmalıydım çünkü polislere ifade
veremezdim. Burası 2.kattı, kaçmak için iyi bir nokta.. Yatağımdan hızla
kalktım ve cüzdanımla telefonumu alarak pencereyi açtım aşağıda
kafetaryanın balonu vardı. Hemen zıpladım ve kimseye farkettirmeden
balondan gizlice indim.
Babamın bize bıraktığı silahı almak için eve gitmeye koyuldum.Bir otobüse
bindim ve param yoktu.Şöförün bakmadığı anda kart yerine telefonu
geçirip okuyucuyu hackledim. Arkamdan gelen 2-3 şanslı kişi de beleşe
girdi. Otobüste arkada oturmuş bir adam sürekli bana bakıyordu. Elinde
telefonla yazışıyormuş numarası yapsa da bana baktığını farketmiştim.Bu
da evde inmemem gerektiğini gösteriyordu.Bu adamdan kurtulmadan
evde inemezdim. Hemen kuytu bulduğum ilk sokakta indim. Adam da tam
arkamdan indi.Bu beni ürkütmüştü hızlı adımlarla kaçmaya çalışsam da
peşimden gelmeye devam ediyordu.En sonda arkamı döndüm ve adam
silahını çıkarıp bana doğru yöneltti. Adam kararlı ve emin bir şekilde silahı
tutuyordu.Tam tetiği çekecekken arkadan ayak sesleri geldi.Çok sert bir
topuklu sesiydi. Adam bana odaklandığından ayak seslerini duymamıştı
karanlığın içinden sarışın bir kız geliyordu..Bu Emmaydı ve silahlı adamın
sırtına topuklu ayakkabılarıyla tekmeyi geçirdi. Adamın silahını aldı ve
adamın kafasına sertçe vurdu ve silahı oraya fırlattı. Güçlü adımlarla önüme
kadar geldi ve biraz bakıştıktan sonra beni öptü. Bana borçlusun diyerek
bana güldü ve beni öptü ama tam kendimizi kaptırmışken arkadan ablam
Luna'yı gördüm ve kalbim içimden çıktı.