1. 1.
    0
    beyler diğer hesabımla başlamıştım anlatmaya ama hesabı sildiler. gerçi hikaye yüzünden silmediler.

    he neyse ben kaldığım yere kadar copy-paste yapcam sonrasında devam etcem.

    ama önce giblediğnizi belli edin ben de mutlu olayım..
    ···
  2. 2.
    +1
    up
    ···
  3. 3.
    0
    up up up

    lan gibleyin hikaye süper yemin ederim sazan.avi falan değil amk malları
    ···
  4. 4.
    0
    up up up
    ···
  5. 5.
    0
    up up
    ···
  6. 6.
    0
    başlıyorum

    _________________________________________________________________

    köyümü yazdığım öykülerle tükettiğimi sanan ben değil miydim?

    üç gündür buradayım. televizyon izlememeye, gazete okumamaya kararlıyım. buraya gelirken her şeyden uzak bir sessizlik içinde dinlenmeyi düşünmedim mi? olmuyor. geldiğim günden beri karşı evin öyküsü kapımı çalıp duruyor. ille de beni yaz derken türlü tedirginlikler veriyor bana..
    ···
  7. 7.
    0
    ______________________________________________

    pencereden baktıkça o evi görüyorum. büyük taş bir bina. çatısı yıkılmış, pencereleri, kapısı sökülmüş. kocaman gözleriyle bakan canlı insanları anımsatıyor bana. her baktığımda da çocukluk yıllarıma leyla ablaya alıp zütürüyor beni..

    adı leyla olduğu için mi, o şarkıyı bir başka güzel söylüyordu. "leyla bir özge candır, kara gözlü ceylandır.."
    ···
  8. 8.
    0
    up up up
    ···
  9. 9.
    0
    ___________________________________________________________

    hemen her akşam üstü bizim eve kadar geliyordu sesi. tanko, diyorlardı ona köyde. ne anlama geliyordu bu sözcük, bilemiyordum. anldıbını bilmediğim halde soğuk, itici buluyordum. böylesine güzel, alımlı kadına yakıştırmak istemediğim kötülükler seziyordum bu adda.
    ···
  10. 10.
    0
    __________________________________________________________________

    okuldan dönüyordum, beni çağırdı. gitsem miydi? ya annem kızarsa? yasaklar koymadı mı bana? sağıma, soluma baktım. annem görünürlerde yoktu. gittim.
    ···
  11. 11.
    0
    ________________________________________________________________________

    okumayı seviyorsan sana kitaplar vereceğim, dedi.

    şaşırdım.

    sevmiyorum diyemezdim.

    beni içeriye çağırdı. önce girmek istemedim. küçük de olsa erkektim, gururum vardı. girdim.

    ince, uzun yolluklar üzerinden yürüdük. genişçe bir salona aldı beni.
    ···
  12. 12.
    0
    upupupupup
    ···
  13. 13.
    0
    _________________________________________________________

    yerde halı, güzel güzel koltuklar, sehpalar vardı. sehpaların, büfelerin üzerine el işlemesi örtüler sermişti. bir köşede gramofon, aga marka kocaman bir radyo duruyordu. radyonun, sehpaların, büfenin üzerine yapma çiçekler, doldurulmuş kuş ölüleri, giydirilmiş naylon bebekler koymuştu. bu eşyaların aralarını güzel güzel sigaralıklar, biblolar süslüyordu.
    ···
  14. 14.
    0
    _____________________________________________________________

    çok değişik bir mekana girmiş gibi oldum.

    leyla abla şeker tuttu bana, kolonya döktü. eğilip kalkarken göğüsleri uçları gözükecek kadar açıldı. baktığımı görmüş müydü? utandım. tam göz göze gelecekmiş gibi olmuştuk ki başımı çevirdim.

    leyla abla bir dolabın önünde durdu. içinde kitaplar vardı. bunların adlarını okumaya çalıştım. çölde bir istanbul kızı, dudaktan kalbe, dağları bekleyen kız... gibi adlardı. bunlardan birini bana verecek sandım. vermedi, daha küçük kitaplar çekip çıkardı yanlarından.
    ···
  15. 15.
    0
    upupupupup
    ···
  16. 16.
    0
    s i k l e y i n !
    ···
  17. 17.
    0
    up up up up
    ···
  18. 18.
    0
    ____________________________________________________________________________________________

    - benden sana hatıra bunlar, dedi. tam yaşına göre kitaplar. okuyacak, sonra da anlatacaksın bana.

    sevindim. biraz önceki sıkıcı hava dağılmış, arkadaş olmuş gibiydik. bundan aldığım cesaretle,

    - tanko ne demek leyla abla, dedim.

    bozulur gibi oldu, yanakları kızardı.

    - kimden duydun bunu, dedi. annen mi söyledi yoksa?

    - hayır, dedim. annem söylemedi.
    ···
  19. 19.
    0
    ···
  20. 20.
    0
    __________________________________________________

    oysa annemden duymuştum. leyla abla bana inandı. bu kelimenin anldıbını söyleyecek gibi olduysa da vazgeçti.

    - en iyisi sen bunu onlardan öğren, dedi. bana tanko diyenler anlatsın sana.

    kızdırmıştım. kitaplarımı alıp çıktım. bir yandan seviniyor. bir yandan da hatalı konuştum diye üzülüyordum.

    kitapları elimde annem gördü. nereden aldığımı sordu. söyledim.

    - tanko kadından mı, dedi. sakın kötü şeyler yazıyor olmasın.

    şaşırdım. ne demek istemişti. kitaplar hiç kötü şeyler yazar mıydı? bir solukta okudum onları. öyle kötü şeyler yoktu içlerinde. okurken de hep leyla ablayı, onun açılan dolgun göğüslerini düşündüm.
    ···