1. 1.
    +19
    Benim çocukluğumda annelerimiz çalışmazdı.

    Okuldan eve geldiğimde boynumdaki anahtarla kapıyı hiç açmadım.
    Hatta babanım bile anahtarı yoktu. Annem evimizin bir parçası gibiydi,hep evdeydi.

    Her yere birlikte giderdik, zaten öyle çok da gidilecek bir yer yoktu ki

    En büyük eğlencemiz sokaklarda oynamaktı.
    Sokakta oynamak diye bir kavram vardı yani.
    Cafelerde, alış veriş merkezlerinde buluşmazdık.

    Okula arkadaşlarımızla gider, birlikte çıkar, oynaya, zıplaya
    yürüyerek gelirdik.

    Servis falan yoktu. Ayakkabılarımız eskirdi.

    Hatta öyle olurdu ki; çantalarımızı kaldırımlara koyar oyuna bile dalardık.

    Annelerimiz bu durumu bildiklerinden,
    kardeşlerimizle bizlere ekmek arası bir şeyler hazırlar gönderirdi.

    Mahallemizdeki teyzeler annemiz gibiydi. Susayınca girer evlerine su içerdik.
    Ya da pencereden bir sürahi bir bardak uzatır, hepimiz aynı bardaktan kana kana içerdik.

    Kısacacı evine girip gelen (ki sadece çişi gelen giderdi evine) elinde mutlaka yiyecekle dönerdi.
    Anneleri o arada çocuğuna verdiği şeyden bizlere de gönderirdi.

    Bu bazen bir kurabiye bazen bir meyve olurdu.
    Cebimizde harçlığımız olduğunda düşmesin diye çıkarır çantamızın üstüne koyar oyun bitince geri alırdık.

    Çok garip ama kimse almazdı. Sokaklarımız evimiz kadar güvenli idi.

    Düşünce kaldırırlar, kavga edince barıştılırdık. Polisler gelmezdi
    kavgalarımıza, zabıtlar tutulmazdı.

    Sonra kavgalarımız da öyle ustura, falçata ile olmaz,
    onlar nedir bilmezdik bile, asla kanla falan da bitmezdi,
    en fazla saçlarımızdan çeker, hayvan adları sayar, tekme atar, yine oyuna dalardık.

    Birbirimizin suyundan içer, elmasına diş atardık.

    Misket oynamaktan parmaklarımız kanar yine de mikrop kapmazdık.

    Azar işitip, acillere taşınmazdık.

    Düşerdik ekmek çiğner basarlardı alnımıza, oyuna devam ederdik.

    Röntgenlere, ultrasonlara girmezdik.
    Ben bizim çocukluğumuzu çok özledim.
    Sokaklarımız ruhsuzlaştı sanki.

    Komşumu tanımıyorum ama evinin camında temizliğe gelen kadını haftada bir görür kolay gelsin der konuşurum.

    Onun dışında orada kim oturur hiç bilmem.

    Evimizi kendimiz temizlerdik, kapı silmece; bilmem kaç kuruş
    hepimizin elinde bezler güle oynaya bitirirdik işleri.

    Evlerimiz var içinde yaşayan yok.
    Parklarımız var içinde oynayan çocuk yok.

    Ama her yıl sökülüp yenilenen kaldırımlar, lüks binalar, ışıl ışıl vitrinler, girip çıkan yapay insanlar…

    Ruh yok, buz gibi buz, bu biz değiliz..

    Tahta iskemlelerimiz de oturan yaşlılarımız, onlara dede, nene diye hatırını soran çocuklarımız yok oldu.

    Ben kapılarında ” vale ” lerin, ” bady ” lerin beklediği yerlerden hep korkmuş çekinmişimdir.

    Kapısını çarparak örtüyor diye çocuğuna kızıp, taksidini bitiremediği arabanın anahtarını, hiç tanımadığı birine vermek ters gelir bana.

    Benim değildir bu kültür.

    Ne ruhuma, ne kültürüme ne de cüzdanıma hitap eder.

    Nedir bunlar?

    Reklamlarla desteklenen beyni, ruhu ele geçirilmiş insanlar olduk.

    Birbirimize yabancı, yalnızlıklarımızla yaşar olduk.

    iyi de neden böyle olduk ?
    Biz mi istemiştik?
    Yoksa hak mı ettik?
    ya sizce ?

    alıntıdır.
    ···
  1. 2.
    0
    bencede
    ···
  2. 3.
    0
    çok haklısın şuku
    ···
  3. 4.
    0
    duygu is coming :((
    ···
  4. 5.
    0
    sokakların parkların boş olmasının nedeni bilgisayar ve teknolojik aletlerdir
    çocuklugumu istiyom lan ben sabah erkenden sokaga çıktıgım akşama kadar oyun oynadıgım günleri istiyom
    şimdi sabah akşam bilgisayar başındayız ben böyle hayat istemiym
    ···
  5. 6.
    0
    sömürülmeye devam
    ···
  6. 7.
    0
    şuku butonu bozuldu kardesim.
    ···
  7. 8.
    0
    şukunu verdim çok güzel bi yazı hep düşündüğüm bi hikayeyi çok güzel dökülmüş hali yazı haline
    ···
  8. 9.
    0
    @5 "ben böyle hayat istemiym" sebepsiz tebessüm ettim

    yazı güzel yani durum bu bilindik şeyler eline sağlık gene de
    ···
  9. 10.
    0
    sanırım bize nazar deydi
    ···
  10. 11.
    0
    çok güzel yazmışın panpa son yıllardaki değişimimizi anlatan en iyi yazı olmuş şukular şelale
    ···
  11. 12.
    0
    @10 sagol panpacım gerçekler bu ama malesef
    ···
  12. 13.
    0
    ağladım lan hakkaten şukuuuuuuu
    ···
  13. 14.
    0
    smart phone,tv,bilgisayar varken millet napsın dışarda
    ···
  14. 15.
    0
    pembe magnum mu siyah magnum mu?
    ···
  15. 16.
    0
    harbiden 8de kalkar kahvaltıdan sonra 9da aşşa inerdik. başlardık aylık oynamaya.ne günlerdi
    ···
  16. 17.
    0
    modernleşme adı altında bazı degerlerin kaybolması diyebiliriz .
    ···
  17. 18.
    0
    Anasını avradını gibiyim çocukluğumu çok özledim ya..Ne telefon,ne bilgisayar,ne araba amk.. Kardeş gibiydik la..Sabahın erken saatlerinde buluşur akşama kadar top oyna, kiraz yol, mahalle maç yap. Yerde bir yarım sigara bulduğumuz zaman bayram ederdik. Birbirimize trip falan atmazdık..Çok gerçekciydik amk.. Coolluk falan yoktu bizde.
    giberim neyse bir sigara yakalım..
    ···
  18. 19.
    0
    (bkz: binler neyi özledim biliyo musunuz)
    ···
  19. 20.
    0
    güzel bin şuku
    ···