1. 4.
    0
    Bu kitap ne komünizm ne sosyalizm ne de kapitalizm eleştirisidir, bu kitap düzenin eleştirisidir.
    Ayrıca kitap edebi yönden ve pek iyi denemez fakat okuduktan sonra winston'u unutamazsınız, room 101'i unutamazsınız . kitabın bir artısı da yazarın anlaşılır ve akıcı üslubu, elinize alınca akıp gidiyor bir oturmada oturup okunacak bir kitap. insanın kafasında oluşturduğu imgeler çok hoş, otur antika dükkanı üzerindeki "gizli" odalarını çiz deseler çizerim valla.
    ···
  2. 3.
    +2
    yeni bitirdim, edebiyat hocam-çok sevdiğimi belirteyim- sürekli olarak sosyalizmin eleştirisi olarak tanıttı bu kitabı, bu kitap sosyalizmin eleştirisi olamaz. olsa olsa kurulan komünist rejimlerin eleştirisi olur, hatta onların bile olamaz olsa olsa o rejimlerde ki parti olgusunun öne çıkışının eleştirisi olur.

    he yok orwell lan iş savaşta çok gıcık kaptım bu stalincilere o yüzden yazdım diyorsa ve sosyalizmi gerçekten yerme amacıyla yazdıysa ki ben böyle olduğunu düşünmüyorum.

    bu kadar uğraşacağına marksın sözünü bir sayfaya yazsa yeterli olurdu diyorum ben nev i şahsına: 'en azılı komüniste tüm yetkiyi verin, bir haftada çardan daha beter olacaktır.'

    kitaba gelirsek de, derin bir kitap. yok akıcıydı, yok sıkıcıydı gibi boş cümleler kurmak istemiyorum.

    ilk önce adam marsta olsak rüzgarı nasıl hissedeceğimizi yazmış ve bunu hissettirdi en azından bana. Tabi marsı kurgulamak zor iş, okyanusyayı da öyle. çok ekgiblikler var kurguda ancak o ekgibliklerle bile ana hatlar yeterince doyurucu ve insanı içeriye çekip, gereksiz ayrıntılarla ilgilenmemesini sağlıyor.

    bazı yerlerde, totaliter rejimleri yericem diye, patronlara sakso çekmediği olmamış değil.

    dil konusu çok güzel işlenmiş çok sağlam ve özgün bir o kadarda realite.

    geçmişin kontrol edilmesi, ölememek, dünyada varlığının bilinememesi insan oğlunun en temel sorunları farklı bir bakıştan ortaya konmuş, sistem ne olursa olsun dertlerimiz hep aynı galiba.

    kitabın sonlarına doğru o'brienle girdiği münakaşalarda ben felsefenin temel ilkelerini gördüm. yani baya komünistken ki okudğuu kitaptan arak yapmış orwell reyiz arak derken kötü anlamda değil trabzon araklı gibisinden (: bir ara, winston o'briene madem her şey zihninde gibtirgit arabanın önüne atla filan diyecek sandım. berkeley idealizmini gördüm resmen.

    goldsteinin ideolojisi beni çok sıktı, yok her şeyi aslında biliyorduk sistemleştiremiyorduk burada çok iyi bir tespit yada dumur edicek bir olgu göremedim açıkcası zayıf kalmıştı.

    son olarak, sosyalistim diye geçinip içindeki kapital duyguları bastıramayan liderci kuyrukçular okusun, belki adam olurlar, kapital köpekliği yapanlar zaten okusun.
    ···
  3. 2.
    -1
    nineteen eighty five
    ···
  4. 1.
    +1
    (bkz: 1984)
    ···