/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +79 -14
    babamı erken yaşta kaybetmiştim(12),annem ise ben büyüdükçe hastalıkları artan gözü yaşlı bir kadına dönüşmüştü.Ve bu hayat denen denizde beraber kürek çekmeye başlamıştık.
    Kimimiz kimsemiz yoktu. Sadece annem ve ben vardık. Babam zaten ailesini hiç görmemiş, devlet yetiştirme yurtlarında büyümüştü. Annem ise babamla anneannesi ve dedesiyle yaşıyormuş, annesi ve babasını bir trafik kazasında kaybetmişti. Tabi yaşlılıktan dolayı anneannesi ve dedesini de zamanla kaybetmişti.
    Artık iş başa düşmüştü, annem mürüvvettimi görmeyi hak ediyordu. Tabi hayat hiçbir zaman istediğimiz planladığımız gibi işlemiyordu.
    Annem sağlığı bozulana kadar bir tekstil fabrikasında çalışmış beni lise mezunu etmişti. Fakat üniversite okuyamazdım, annemin orada çürüyüp gitmesine gönlüm elvermezdi.
    Ve bir otelde hademelik yapmaya başlamıştım...

    edit: imla hataları olabilir, fakat ender cinayet hikayelerinden olacağı kesin.
    edit2:ulan madem okuyan var, neden şuku vermiyorsunuz, kuru kuruya rezz yazmayın.
    ···
  1. 2.
    -1
    tebrik ederim..
    ···
    1. 1.
      0
      behzat ç izlemiş gelmiş giblemeyin
      ···
  2. 3.
    0
    @3 yeter be
    ···
  3. 4.
    0
    Rezervedd
    ···
  4. 5.
    0
    Ne kadar ?
    ···
  5. 6.
    0
    saçlardaki boşluğa oturayim ben
    ···
  6. 7.
    0
    cin var rez alalım hemen
    ···
  7. 8.
    +18
    otelden bahsetmek gerekirse ahım şahım bir yer değildi. Genellikler müşterileriyle buluşan hayat kadınları,dul amcalar, eski hükümlüler ve nadiren de olsa bir kaç normal dye tabir edebileceğimiz insanlar gelip gidiyordu.
    işe çabuk alışmıştım,4-5ay kadar çalıştıktan sonra dünyamı başıma yıkan o haberi almıştım...
    Annem göğüs kanserine yakalanmıştı ve hatta biz fark edene kader bayağı ilerlemişti.
    ···
  8. 9.
    +15
    dinleyen varsa biraz ses verin öyle boş boş hikaye anlatılmaz
    ···
  9. 10.
    +20 -1
    işten çıkar çıkmaz hastahaneye gittim. Annemin yanında semiha teyze vardı. Semiha teyzeden bahsetmek gerekirse apartmandan annemin samimi komşu
    diyebileceği , 60lı yaşlarının sonunda, oğulları tarafından bakımayıp koca dairesinde tek başına yaşamak zorunda kalan bir kadıncağızdı. herkez eninde sonunda
    kötü şeyler yaşıyordu nede olsa. neyse...
    doktorla konuştuğumda annemin hastalığının son aşamada olduğunu,az bir zamanı kaldığını öğrendim.her nekadar ilkkez annemin hastalığını öğrenmiş olsamda
    aslında öncedende baygınlıklar geçirdiğini sonradan öğrenmiştim. Zavallı kandıcağız, öğrenip üzülmemi istememiş,ve atlatabileceğini düşünmüş hep, kazın ayağı öyle
    değil malesef,...
    doktor gittikten sonra annemin yattığı odaya girip beklemeye başladım. Semiha teyzeyle bu konu hakkında biraz konuştuktan sonra gitmesi gerektiğini söyledi ve gitti.
    bende annemin ellerinden sımsıkı kavrayıp sanki onu hiç bırakmayacakmışım gibi uzunca bir süre öptüm. sabaha kadar gözüme bir gram uyku girmemişti. Tabi bu sırada
    otelden bir kaç arkadaşım arayıp halimi hatırımı sordular, sağolsunsar .müdür beyde 2-3günde izin verdi. annem öğleden sonra kendine geldi.
    hiç konuşmadanöylece bana bakıyordu. sonra bana seslendi:
    -oğlum...
    öylece elimi ağzına zütürüp susturdum ve sarılıp bir müddet ağladık.
    hemşire geldi bir müddet sonra, doktoru çağırdı. Anneme bir kaç soru sorup tetkik yaptıktan sonra bir gece daha kalması gerektiğini, yarın öğlene doğru
    çıkartacaklarını söylediler.bir kaç iğne yaptıktan sonr annem tekrardan uykuya daldı.

    kafamı ellerimin arasına alıp düşünmeye başladım.Ne kadar hazır olmasamda annem eninde sonunda ölecekti ve bunu engelleyecek hiçbir şey yapamayacaktım.
    artık o hiç gülmeyen yüzüm dahada somurtkan bir hal almıştı...

    annemi hastahaneden çıkaralı bir kaçgün olmuştu, bende çalışmaya başlamıştım. boşluğum olduğu müddetçe annemi arayıp nasıl olduğunu soruyordum.eve gittiğimde
    artık çoğu işi ben yapıyordum. Annem her ne kadar kendş yapmmak istesede engel oluyordum.
    bir pazar sabahı kahvaltıdan sonra güzel bir muhabete dalmıştık. sağolsun semiha teyzede oradaydı.laf döndü dolaştı benim evliliğime geldi. Annem espirili bir
    şekilde bu dünyadan torun yüzü göremeden gideceğim bak elini çabuk tut gibisinden konuşuyordu. Semiha teyze birden söze karıştı:
    -bak oğlum benim büyük oğlumun kızı geçen beni dolaşmaya geldiğinde seni görmüş. bana seni sordu. eğer sende olur dersen bu iş olur gibi. şimi allah var yukarda
    çok temiz bir çocuksun senden iyisinimi bulucağız.
    kafam birden allak bullak olmuştu.Önceleri bir kaç kız arkadaşım olmuştu tabi lise yıllarımda. Hiç birinle evlilik muhabbetine girmemiştim
    allah var yukarıda bende bir tom cruise değildim ama yakışıklı sayılırdım. Oteldede bir kaç çalışan kadın yazmıştı fakat ben bu dert ve sıkıntılardan dolayı yüz vermiyordum.
    velhasıl gelin yapılacak kimseler değillerdi.
    Tümünü Göster
    ···
  10. 11.
    0
    rexerze
    ···
  11. 12.
    +1
    orjinal cinayet hikayeleri? nerde cinayetler?
    ···
    1. 1.
      +1
      bir katili oluşturan şartlar öyle kolay kolay oluşmuyor.
      ···
  12. 13.
    0
    Reserved
    ···
  13. 14.
    0
    reserved
    ···
  14. 15.
    0
    Rezerved
    ···
  15. 16.
    0
    Hadi yarrram
    ···
  16. 17.
    0
    Yaz başkan +şuku
    ···
  17. 18.
    0
    yaz reyiz yaz
    ···
  18. 19.
    0
    Rezzalet değilmiş
    ···
  19. 20.
    +13
    bu düşünceler kafamda bin takla atarken semiha teyze kızın fotoğrafını gösterdi.
    öyle çok ahım şahım bir güzelliği yoktu fakat gözlerinin içi gülüyordu, resimde.şey aslında güzel sayılırdı en azından yanıma yakışacak birisiydi.
    Semiha teyze:
    -hah ne dersin oğlum konuşacaksan vereyim mi numarasını?
    ben biraz utanarak:
    -Ama bilmem ki teyzecim, diye kemküm ederken bir kağıt parçasını hırkamın cebine iliştirdi.
    derken bu sohbet faslı sona ermiş, semiha teyze dairesine gitmişti.
    Annem gülen gözlerle:
    -Oğlum ne düşünüyorsun?
    +Allah var kız güzelde, bizi bu fakirliğimizle, kimsesizliğimizle kabul eder mi?Ederse de nereye kadar eder?Ne zamana kadar eder?
    Tabi ben biraz böyle konuşunca annemin yüzü düştü, kendimi suçlu hissettim.bir şekilde gönlünü almalıydım:
    +Bizi böyle kabul edebilecek yapıda bir kız ise ben onunla evlenicem anne ve boy boy çocuk yapıcam..
    Annemin yüzü tekrar eski gülümseme almıştı.
    pazartesi olmuştu ve bende hiç içime sinmeyerekte olsa işe gitmiştim.iki - üç odayı öteberi toparladıktan sonra aklıma semiha teyzenin cebime sıkıştırdığı
    not gelmişti. ceplerimi yoklayıp buldum. Telefonu çıkartıp numarayı yazdım. Hemen bir kısa mesaj attım.
    ben babaannenle aynı apartmanda kalıyorum, seninle konuşmak istediği söyleyip numaranı aldım adım Qiberfa
    tam olarak 10 dakika geçtikten sonra cevap geldi.
    K:aa ne tesadüf bende babaanneme seni sormuştum
    B: demek ki kalp kalbe karşıymış
    K: :)
    B: ya şimdi işteyimde seni akşam 7 gibi arasam olur mu
    K:elbette nasıl istersen
    Hayatımdaki en kolay bir kızla aram olacaktı ilk defa. Neyse deyip telefonu soktum cebime.
    8 numaralı odayı temizlerken musluğun üstünde bir yüzük buldum.Bir evlilik yüzüğüydü. içinde h&şharfleri yazılıydı. Muhtemelen bu yüzük haluk abinin yüzüğüydü.
    Haluk abiden bahsetmek gerekirse 50li yaşlarında, giyimi ve arabasına bakılırsa hali vakti yerinde birisine benziyordu. Otele genelde düşkün kadınlarla gelirdi bir hafta gelmezse
    öteki hafta kesin çıtırlarla gelirdi.Pek muhabbetimiz olmamıştır ama yüzük onun evli olduğunu ve karısını aldattığını haykırıyordu.Bir insan nasıl karısını aldatabilir ki?...
    mesaim bitmişti,eve gidip annemleberaber hazırladığım yemeği yedikten sonra telefona bir mesaj geldi.
    K: hani arayacaktın?
    hasgibtir, nasılda unutmuştum. Hemen aradım:
    B:özür dilerim,bir an unuttum
    K:hadi bakalım öyle olsun,ee napıyorsun nasılsın

    vs
    vs
    vs

    gibi tanışma sohbet muhabbet hemen hemen 30-40 konuştuk,12 ye kadarda mesajlaştık falan. buarada kıza iyice kanım ısınmıştı.
    salı günü durağan ve sıradan geçmişti

    KARA GÜN

    Çarşamba sabahı uyandığımda üstümde bir ağırlık vardı, neyse deyip kalkıp kahvaltıyı hazırladım. anneme seslendim fakat cevap alamadım, uyuyordur diye uyandırmak istemedim aslında.
    çünkü çoğu zaman kendiliğinden kalkardı ama ağrıları olduğu zamanlarda geç kalkıyordu. saatte geçiyordu, allel acele kahvaltımı yapıp işe gittim.
    kızla mesajlaşmaya devam ettim. tabi muhabbet git gide sarıyordu, kızda harbi kız sayılırdı hani beni olduğum gibi kabul ediyordu.bu arada adı Nurgül'dü.
    mesai bitmişti eve gittim, kapıyı çaldım açan olmadı.bir terslik olduğunu anladım.
    hızlıca anahtarı sokup kilidi açtım. hızlıca gözlerim annemi aramayı başladı. Görünürde yoktu..
    yattığı odaya yöneldim. kapıyı tıkladım ses yok daldım içeri...
    anneciğim akşam nasıl yatmışsa hala öyle yatıyordu, elimi anlına koydum buz gibiydi.o an her yerimden soğuk terler boşalmaya başladı. Hayat acı yüzünü bir daha gösteriyordu.

    Artık ney yapacaktım? nasıl yapacaktım?o gitmişti... ona bakarak saatlerce ağladım.

    Onuda kara toprağa vermek içimi yakıyordu. Kara toprağa gömmek isteyen kimdi ki?Veya yok etmek isteyen?o yok olamazdı, olmayacaktı da...
    Tümünü Göster
    ···