/i/Devlet

  1. 1.
    +19 -2
    Bu arada sarapcibehcet04 kardeşime teşekkür ediyorum yazmam için bana destek verdiği için...

    Beyler daha önce (bkz: pkknın savaşa giden yolu) nu yazmıştım şimdi ise günümüz değil de 90 lı yıllara uzanıp o zaman ki pkk nın çıkarmak istediği sokak savaşlarına bakacağız.
    Konuyu merakı olanlar özellikle unutmayın yazacaklarınız hem fikir hem de bilgidir o yüzden ekgib etmeyin.

    Nusaybin, Cizre ve Güneydoğu’nun öteki şehirlerindeki Kürtler
    PKK yanlısı sloganlar atıp kamu kurumu binalarıyla güvenlik
    güçlerine taş atarak sokağa çıktıktan iki ay sonra,
    22 yaşındaki Ayhan Çiftçi örgüte katılmaya karar verdi.
    şöyle diyor bu beyinsiz mal;
    "ayaklanma bir heyecan dalgası yaratmıştı,Biz Kürt öğrenciler,
    bu sefer bir Kürt devleti inşa edebileceğimize inanmıştık.”” diyor
    (oç)Çiftçi, karar verip örgüte kendi başvurduğunda,pkk hakkında hiç bir tak bilmiyordu

    Ne var ki Çiftçi’nin örgüt hakkında bildikleri yeterli oldu.Şöyle diyor;
    “PKK’nin bağımsızlığı savunduğunu, Türkiye devletine karşı yürütülen savaşın onurlu olduğunu ve
    şayet Kürtler bir devlete sahip olacaksa silahlı mücadeleden başka bir yol olmadığını biliyordum.”(he deyin geçin)

    1990'ın Mayıs'ında,Çiftçi örgüte katılmaya karar veren bir salak arkadaşı ile birlikte, Edirne'ye giden otobüse
    bindiler. Yunanistan sınırını geçip, pkknın Atina'daki güvenli evine kadar kendilerine eşlik edeceğini
    söyleyen sözde pkk istanbul temsilcisi de onlarla birlikteydi.
    Üç yavşak Edirne'de otobüsten inip şehrin dışındaki büyük pirinç tarlarının kıyısına kadar taksiyle gittiler.
    Bu rotayı kullanan yalnıza pkkya katılacak olanlar değildi;Türkiye'yi yasadışı yollardan terk etmek zorunda olan
    dört tane daha yavşak da onları bekliyordu.

    Bu yavşaklar, Yunanistan sınırını belirleyen Meriç Irmağı'na geldiklerimde, Irmağa atlayıp
    öbür yakaya doğru bazen yürüdüler bazen de yüzdüler(keşke boğulsaydınız amk)
    (oç)Çiftçi gülerek(sen gülme aq);
    "Bunun nasıl organize edildiğine bakıyor ve şaşırıyordum, pkknın yapacağı her şeyin
    çok iyi örgütlenmiş ve mükemmel olacağını düşünmüştüm. Mesela bizi karşıya geçirecek
    olan bir bot olacağını ya da karşıya ulaştığımızda bizi karşılaya geçirecek bir bot olacağını sanmıştım"

    "Yunan polisi bizi fark edene kadar kasabanın kıyısında beklememizi söylediler, fark edilirsek
    pkk sempatizanları olduğumuzu ve Türkiye'den ayrılmak zorunda kaldığımızı söyleyecektik"

    Devamı geliyor hadi Bismillah
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +3
    Evet bu yavşaklar oç yunan polisleri tarafından fark edilmişti.
    Olanları şöyle anlatıyor gib kafalı çiftçi;
    "Polisin bizi yakalayıp bir süre tutacağını ama ardından
    bizi Atina'ya gödereceklerini, oraya ulaştığımızda arayacağımız bir
    telefon numarası olduğunu ve pkkdan birilerinin bizi gelip alacağını söylediler"

    Çiftçi, polisin kendilerini TÜRK yetkililere teslim edebileceğinden
    korkuyordu ama boşunaydı. Böyle bir şey imkansızdı
    yol kenarında birbirlerine sokulup çömelmiş vaziyette fark edilmeyi
    bekliyorlardı ki öylede oldu. Polis geldi ve bunları gözaltına aldılar.

    Önce SELANiK'e,sonra da Atina'ya gönderildiler.
    Yunanistan'ın başkentinde bırakılmadan önce 10 gün daha tutuldular.
    Kalacak yerlerinin olup olmadığını soran oç polislere cevabı,
    rehber verdi "EVET VAR"

    YUNANiSTAN öteden beri, pkkyı destekleyen ülkeler
    arasında yerini hep göstermiştir.
    Atina ne kadar bu iddiayı reddediyor olsa da herkes bunun farkındaydı.
    PKK’yı göz ardı etmek, Türkiye’yi rahatsız etmenin bir yoluydu. PKK da bu
    gerilimden yararlanıyordu.

    Sınır, Türkiye’den hızla kaçmak durumunda olan PKK sempatizanları ya da istanbul ve izmir
    gibi şehirlerden örgüte yeni katılanlar için sızmaya elverişli ve mükemmeldi.
    Çiftçi 1990’da Atina’ya geldiği zaman, PKK bu şehirde gayet iyi örgütlenmiş
    durumdaydı; propaganda ve siyasal eğitim için kullandığı en az dört daire vardı.
    ···
  3. 3.
    +5
    Çiftçi "Getirildiğim daidere en az 20 kişi vardı,bir kısmını üniversiteden hatırlıyordum" diyor.
    Bu şerefsizlerin arasında yakın zamanda cezaevinden tahliye olmuş daha
    yaşlı insanlar varsa da çoğu 20-24 arası yaşında beyni olmayan salaklardı.
    Kimilerinin farklı şehirlerde pkk için çalışmak üzere ülkemize geri döneceği
    düşünülüyordu ki kimileri de savaşmaya gönderilecekti.

    Her biri gerilla(oç) olmak istiyordu.
    "Başka bir şey yapmak isteyenler de zaten bir şey söylemiyordu,
    herkes cesur görünmek istiyordu"diye söylüyor Çiftçi(he amk arkadan vurmak buna örnek)
    Dairede kalan erkekler ve kadınlar ayrı odalarda uyuyordu.(gibişmesinler diye galiba)

    Fakat pkk tarihin(ne tarihi aq sanki bizans),OÇalan'ın pkk eylemleri ve
    hatalarına dair analizlerini okuyup tartışmak üzere sabah bir araya geliyorlardı.
    Pkk üzerinde ki denetim gücü daha da güvenli bir hale gelen OÇalan
    eleştirdiği geleneksel Kürt toplumundan yücelttiği kendi önderliğine
    kadar her konuda kapsamlı iddialı ifadelerde bulunmuştu.

    Konuşmalarını ya daktilo ile yazıp kitap olarak yayımlıyordu ya da
    kasete çekiyor ve kasetler eğitim amacıyla pkk bürolarına gönderiliyordu.(ne bürosu amk?)
    Pkk eğitiminin ciddi olacağını düşünmüştüm ama birileri OÇalan'ın konışmalarını ve
    OÇalan'ın o konuşmalarından dolayı türlü insanlara küfür ediyordu"diye ekliyor ÇiFTÇi
    OÇalan'ın zaman zaman hoyrat, buyurgan ve hatta tehditkâr konuşma tarzı sözde
    Kürt mücadelesinin ve silahlı üyelerin adanmışlığını zıtlaştırabiliyordu.
    Hatta oç Çiftçi,OÇalan'ın konuşmasından dolayı kendini rahatsız ettiğini söylüyordu.
    ···
  4. 4.
    +3


    Oçalan ve oçlar veleybol oynarken Beka Kampı



    Amk top bu tiplere dayanamamış ortada yoq.





    PKK 4.KONGRE'ye ait olduğu iddia edilen fotoğraf



    Aop sen qülme aq


    ···
  5. 5.
    +4
    ÇiFTÇi'nin BiR KONUŞMASINDAN ALINTI!
    "Doğru yere gelip gelmediğinizi merak etmeye başlıyorsunuz.
    Fakat kuşkusuz, bunu ifade etmiyorsunuz ya da bu, ayrılmayı ve
    Türkiye’ye dönmeyi istediğiniz anldıbına gelmiyor, zira bu düşünebileceğiniz bir şey değil.
    Ama ne zaman bir mola verilse, insanlar hep Marksizmle ilgili kitapları kapışıyordu;
    hiç kimse Öcalan’ın analizlerini okumak istemiyordu."

    Çiftçi,yaz boyunca Atina'daydı. Erkeklerden bazıları zaman zaman
    sahile gidiyor ama çoğunlukla apartmanda kalıyorduk.
    Öğlenleri, Yunanlar sıcaktan kaçmak için şekerleme yapmaya çekildiğinde
    yeni üyeler, kimseyi rahatsız etmemek için eğitime ara vermek zorunda kalıyordu.

    Bir öğlen,Çiftçi caddedeki telefon kulübesine gidip, Türkiye'deki erkek kardeşini aradı;
    Pkkya katılmak üzere Türkiye'den ayrıldığını kimseye söylememişti, polis kendisini
    ararsa ailsenin planlarını biliyor olması daha iyi olacak diye düşünerek, erkek kardeşine
    ingiltere'de ingilizce öğrenmeye geldiğini söylemişti.

    “Yunanistan’da tatilde olduğumu söyleyebilirdim, ama neden okulda olmayıp da tatil
    yaptığımı açıklayabilecek bir neden uyduramadım. Başlangıçta tuhaf geliyor, ama bir
    şeyi 40 kere işitirseniz, yavaş yavaş bunu kabul etmeye başlı yorsunuz.
    Her koşulda, istanbul’dan uzak kaldığım bütün bu zaman zarfında her şeyin daha iyi olacağını düşünmeyi sürdürmüştüm.Ne olursa olsun, savaşmak üzere topraklarımıza dönecektik. Dağlarda gerilla olmak üzere.”

    Gruba sürekli beyinsiz insanlar geliyordu, eski mallar ise göreve gitmek üzere ayrılıyordu.
    iki tane süzme mal daha sonra pkkyı anlamış olmalı ki pkk'ya katılmak istemediklerini söylüyorlar
    ve bunun üzerine sığınmacılık başvurusunda bulunmaları için Lavrion mülteci kampına gönderiliyorlar.

    Pkk'ya katılacak olan has salaklar Atina'da geçen 5 aydan sonra Suriye'ye giden uçağa
    bindirilip askeri eğitim için Beka kampına gidecekti.
    Buraya kadar kısa özet ile PKK burada ideoloji dersi verdi.
    Çiftçi'yi Suriye'de bir pkk üyesi karşıladı ve bir binaya zütürüldü.
    Geldikten bir gün sonra ise OÇalan telefonla tebriklerini iletti ve
    kendileriyle tanışmak için Helve kampında buluşma ayarlayacağını söyledi.
    Aynı öğlen çiftçi ve diğer mallar Suriye kontrolünde ki Beka Vadisi'nin kıyısına kadar giden
    otobüse binip, kurye eşliğinde Helve kampı olarak bilinen (OÇ)Mahsum Korkmaz Akademisi'ne getirildiler.

    Yarına devam beyler
    Tümünü Göster
    ···
  6. 6.
    0


    Silah eğitimi



    PKK’nın 1993’te örgütlediği Kürdistan Meclisi üyeleri, Kuzey Irak’taki Zeli kampında kalaşnikofları temizlemeyi öğreniyor.





    Milis binler



    silahlıbinlerr PKK’nın Güneydoğu’da sahip olduğu faal sivil yandaşlarından oluşan ve genellikle “milis” olarak bilinen geniş şebekenin üyeleriydi. Güçlerini genellikle protestolarda ve cenaze törenlerinde gösteriyorlardı. Bu fotoğraf, o yıllarda PKK’nın sağlam bir kalesi olan 1992 yılı Cizre’sinde çekildi


    ···