Çok yağmur yağdığı sellerin aktığı bir sırada serkan bir taksiye el kaldırır, taksi durur. Serkan gideceği yeri söyleyince, taksici mesafe çok yakın diye söylenir basar gaza gider. Serkan çok sırılsıklam olarak eve ulaşır. Ertesi gün bir bakar ki, dün geceki taksici, evinin önündeki taksi durağındadır fakat üçüncü sıradadır...
Hemen plan yapar ve ilk taksi şoförüne yanaşır:
S: Beyoğluna kaça zütürürsün ?"
T: 50 lira
S: Sana 500 lira veririm ama bir kere verirsin.
T: Hadi lan ordan sapık mısın, defol..

Serkan bu cevabı alınca ikinci sıradaki taksiye yanaşır
S: Beyoğluna kaça zütürürsün ?
T: 50 lira
S: Sana 500 lira veririm ama bana bir kere verirsin
T: Vay ahlaksız vayy defol

Sıra üçüncü taksiciye yani bizim taksiciye gelmiştir.. Serkan yanaşır:
S: Beyoğluna kaça zütürürsün ?
T: 50 lira
S: Peki sana 500 lira veririm ama bir şartım var
T: Nedir ?
S: Giderken diğer taksicilere korna basıp el sallıyacaksın
T: Ayıbettin abi tabii...

Taksici benim beyler tarif ettigi yer ormanlik bi alandi bende yazliktir herhalde diye düşündüm devam ettim ve ormanin derinliklerinde arabayi durdurmami istedi bi anda ne oldugunu anlayamadan on koltuga isinlandi ve bi anda eliyle malafati oksamaya başladı bunu yapmamaliyiz derken bi anda kucagima oturdu kalcasi bi oraya bi buraya kiviriyor en son erkek falan demedim malafati bi verdim buna killi zutunden geciremedim sonra basimdan atmak icin hasmetliyle tokatlayarak bayilttim ve arabama binerek olay yerinden uzaklastim son.