slavoj zizek

süspansiyonel sosyolojinin marxist yanılsamalarını antimodernist öğelerinin supjesinden geçiremeyecek kadar oryantalist bir bakış açısına sahip kolpa filozof.

looney toones'daki sylvester'ın filozof olduğunu düşünün. işte size slavoj zizek. ve kendisinin (çok dalga geçer ama çok da severim) mükemmel bir tespiti vardır:

günün birinde adamın biri bir restorana girer ve oturup garsonun siparişini almasını bekler. derken garson gelir, adama ne istediğini sorar, adam da cevap verir; " şimdilik bir kahve istiyorum, yalnız sizden bir ricam var, lütfen kahvem kremasız olsun."

garson cevap verir; "efendim üzgünüm, ne yazık ki kremamız kalmamış, fakat sütümüz var, ben size kremasız kahve yerine sütsüz kahve getirsem kabul eder misiniz?"

ideolojinin en saf hali burada yatmaktadır. ideoloji kendi seçilmiş nesnesini önce somutlayıp sonra süblimleştirerek, görünen özü egale eder ama hiçbir zaman söz konusu nesneyi operatif konumundan alaşağı etmez. bunun oluşturduğu paralaksın sonucunda gerçekleşen şey tektir: kapitalist ütopya kendi argümanının aksine, kişinin hangi koşullar altında neye sahip olamayacağını belirleyen bir örgüler silsilesine dönüşmektedir.

aynı zamanda kendisi yaşayan bir "lacan for dummies" kitabıdır.

şukusunu verdim binin.

Zizek ideolojinin topyekûn, her yerde nazır varoluşuna karşılık olarak her yerde beklenmedik anlarda beliriveren, ideoloji ve kültür nesnesinin yeri sabit kalırken izleyicinin bakış açısını hafifçe değiştirdiği ve bu sayede nesneyi hafifçe ama hayati bir farkla yeniden gördüğü topyekûn bir paralaks saldırısını örgütlüyor.

bence makul bi açıklama ama ne dediğini anlamak gerek bi de.

bu muallak de incicidir. şöle demiş.
"şahsen insanların arasındayken küfür etmeyi severim; özel alandaysa hiç etmem. özel alanda küfür etmek bana aptalca; yersiz ve hatta edepsiz bir hareket gibi gelir."

iddia ediyorum , 10 dkk konuşup da gibemeyeceği karı yoktur bu ipnenin. 'the preverts guid to cinema' diye de bi belgeselimsi filmi var, bulun izleyin amk. tüm filmleri zütümle izlemişim meğersem.
yerli karşılığı 'nihat genç' olabilir mi lan acaba?

adam haklı beyler

s harfini telaffuz edişine boşalıyorum.

ccc paralaks ccc

ccc yamuk bakmak giber ccc

Tin Kemiktir ve Bilinmeyen Bilinenler (encore yay) serilerinden okunası kitapları: "Kieslowski ya da Maddeci Teoloji" ve "David Lynch ya da Gülünç Yücenin Sanatı" ... okunup tekrar filmler izlenmeli ... aman yarrabbiii seyveyi yükseltim binlerin daşağı döl yok mu döll!

vaaay aleme zizek gelmiş..

lan bi yazında yalan söylemiyom, gerçeği yalan gibi söylüyom diye bana embesil dedinya ondan beri kılım bilader sana.. zaten delikanlı olsam amerikada yazmazdın.

@11, çok fena ezdin. daha da felsefe melsefe yapmam. lord of the zütveren seni.

en son sohbetimizde "karabiber tuz züt oldun sus" dedim. kimse slovenceye çeviremedi.

bi tak bildiği yok. angut huur çocuklarını kandırır ancak.

amerika'yla alman'yanın tuvaletlerini karşılaştırıp felsefe yapıyo takoğlu. vurun kahpeye. ben böyle felsefeye iki ters bi düz.

git babanın gibiyle oyna dıbına kodumun bebesi.

her bi taka konuşur bu, sap gibi bakakalırsınız.

hepimizin amuğa kor allah korusun..

orrrrrrrrrrrospu cocugu

olum bu herif var ya bu bin, felsefe ayağına yalamadığı karı yok pekekentin. mınakoyim bunun gibi olayım diye kitap okudum, sakal bıraktım ama kar etmedi. anca sakallı tavernacıya benzedim lan.

aslında daha ayrıntılı bir küfür yazacaktım bu sakallı ibişe ama şimdi takatim yok. çok asılmışım sanırım. belki yarın.

bu arada madagaskarlı ferreci olan bunun kuzeni gibemoj zizek lan karıştırmayın bilgin yavşaklar.

felsefenin lady gaga'sı.