/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
https://images.app.goo.gl/yaaKo2o8mLd9DxPW6
  1. 1.
    +3
    2009 yılında okul arkadaşlarımından duyarak sözlüğü takip etmeye başlamıştım. O zamanlar her ne kadar internet olsa da hayata bu kadar sirâyet etmemişti. Herkesin kendi yerel mikro kültürleri, farklı hayat tarzları, toplumu ilgilendiren olaylara karşı sokakta tepki göstermek gibi nitelikleri vardı. Feminizm gibi toplumu bozan, ılıklaştıran akımlar da bu denli yaygın değildi. Yukarıda bahsettiğim bu ortam içinde çok özgün ve farklı mikro kültürlerden yeterince haberi olmayan bizler için çok çarpıcı içerikler üretiliyordu. Unutmayın herşey ilk çıktığında heyacan uyandırır. Sonrasında mutlaka bayar. Bütün bu mikro kültür yada amiyane tabirle mahalle kültürlerinden gelen içeriklere doyum olduktan sonra artık çoktan çoğu hiçbir içerik o ilk günlerin heyacanını uyandırmamaya başladı. internet üzerinden birbirine hikaye anlatma, paylaşım yapma yada diğer adıyla sosyal medya kültürünün iyice yerleşmesiyle nerede ne olursa anında herkesçe bilinmeye başlandı. Daha sonra doğanlar ise doğrudan bugünkü anlamda internetin ve sosyal medyanın içine düştükleri için mikro kültürler artık oluşmamaktadır. Güzel hikaye çıkması için olay üzerinden zaman geçmesi, yalanlar ve abartılar eklenmesi, o olaya özgü mizah unsurları oluşması gerekir. Biz şuan üzümün şırasını sıkıp mayayı katıp beklemeden içiyoruz ve eski o yıllanmış şarapların tadını arıyoruz.
    ···
  1. 2.
    +1
    ya aslında haklısın bence de 2009 yılında okul arkadaşlarımından duyarak sözlüğü takip etmeye başlamıştım. O zamanlar her ne kadar internet olsa da hayata bu kadar sirâyet etmemişti. Herkesin kendi yerel mikro kültürleri, farklı hayat tarzları, toplumu ilgilendiren olaylara karşı sokakta tepki göstermek gibi nitelikleri vardı. Feminizm gibi toplumu bozan, ılıklaştıran akımlar da bu denli yaygın değildi. Yukarıda bahsettiğim bu ortam içinde çok özgün ve farklı mikro kültürlerden yeterince haberi olmayan bizler için çok çarpıcı içerikler üretiliyordu. Unutmayın herşey ilk çıktığında heyacan uyandırır. Sonrasında mutlaka bayar. Bütün bu mikro kültür yada amiyane tabirle mahalle kültürlerinden gelen içeriklere doyum olduktan sonra artık çoktan çoğu hiçbir içerik o ilk günlerin heyacanını uyandırmamaya başladı. internet üzerinden birbirine hikaye anlatma, paylaşım yapma yada diğer adıyla sosyal medya kültürünün iyice yerleşmesiyle nerede ne olursa anında herkesçe bilinmeye başlandı. Daha sonra doğanlar ise doğrudan bugünkü anlamda internetin ve sosyal medyanın içine düştükleri için mikro kültürler artık oluşmamaktadır. Güzel hikaye çıkması için olay üzerinden zaman geçmesi, yalanlar ve abartılar eklenmesi, o olaya özgü mizah unsurları oluşması gerekir. Biz şuan üzümün şırasını sıkıp mayayı katıp beklemeden içiyoruz ve eski o yıllanmış şarapların tadını arıyoruz.
    ···
  2. 3.
    0
    Ağam kopyala yapıştıra gerek yoktu, bence de öyle desen anlardım:)
    ···
  3. 4.
    +1
    hak vermemek elde değil. 2009 yılında okul arkadaşlarımından duyarak sözlüğü takip etmeye başlamıştım. O zamanlar her ne kadar internet olsa da hayata bu kadar sirâyet etmemişti. Herkesin kendi yerel mikro kültürleri, farklı hayat tarzları, toplumu ilgilendiren olaylara karşı sokakta tepki göstermek gibi nitelikleri vardı. Feminizm gibi toplumu bozan, ılıklaştıran akımlar da bu denli yaygın değildi. Yukarıda bahsettiğim bu ortam içinde çok özgün ve farklı mikro kültürlerden yeterince haberi olmayan bizler için çok çarpıcı içerikler üretiliyordu. Unutmayın herşey ilk çıktığında heyacan uyandırır. Sonrasında mutlaka bayar. Bütün bu mikro kültür yada amiyane tabirle mahalle kültürlerinden gelen içeriklere doyum olduktan sonra artık çoktan çoğu hiçbir içerik o ilk günlerin heyacanını uyandırmamaya başladı. internet üzerinden birbirine hikaye anlatma, paylaşım yapma yada diğer adıyla sosyal medya kültürünün iyice yerleşmesiyle nerede ne olursa anında herkesçe bilinmeye başlandı. Daha sonra doğanlar ise doğrudan bugünkü anlamda internetin ve sosyal medyanın içine düştükleri için mikro kültürler artık oluşmamaktadır. Güzel hikaye çıkması için olay üzerinden zaman geçmesi, yalanlar ve abartılar eklenmesi, o olaya özgü mizah unsurları oluşması gerekir. Biz şuan üzümün şırasını sıkıp mayayı katıp beklemeden içiyoruz ve eski o yıllanmış şarapların tadını arıyoruz.
    ···
    1. 1.
      +1
      Sende mi:D
      ···
  4. 5.
    0
    Madem herkes kendi hikayesini anlatıyor beni de dinleyin.. 2009 yılında okul arkadaşlarımından duyarak sözlüğü takip etmeye başlamıştım. O zamanlar her ne kadar internet olsa da hayata bu kadar sirâyet etmemişti. Herkesin kendi yerel mikro kültürleri, farklı hayat tarzları, toplumu ilgilendiren olaylara karşı sokakta tepki göstermek gibi nitelikleri vardı. Feminizm gibi toplumu bozan, ılıklaştıran akımlar da bu denli yaygın değildi. Yukarıda bahsettiğim bu ortam içinde çok özgün ve farklı mikro kültürlerden yeterince haberi olmayan bizler için çok çarpıcı içerikler üretiliyordu. Unutmayın herşey ilk çıktığında heyacan uyandırır. Sonrasında mutlaka bayar. Bütün bu mikro kültür yada amiyane tabirle mahalle kültürlerinden gelen içeriklere doyum olduktan sonra artık çoktan çoğu hiçbir içerik o ilk günlerin heyacanını uyandırmamaya başladı. internet üzerinden birbirine hikaye anlatma, paylaşım yapma yada diğer adıyla sosyal medya kültürünün iyice yerleşmesiyle nerede ne olursa anında herkesçe bilinmeye başlandı. Daha sonra doğanlar ise doğrudan bugünkü anlamda internetin ve sosyal medyanın içine düştükleri için mikro kültürler artık oluşmamaktadır. Güzel hikaye çıkması için olay üzerinden zaman geçmesi, yalanlar ve abartılar eklenmesi, o olaya özgü mizah unsurları oluşması gerekir. Biz şuan üzümün şırasını sıkıp mayayı katıp beklemeden içiyoruz ve eski o yıllanmış şarapların tadını arıyoruz.
    ···