sevgilinizle evdesiniz ve tam sevişmek üzereyken kız sizi ittiriyor ve 'dur minnakım ya midem bozuk biraz. ben bi tuvalete gireyim devam ederiz' diyor. sevgiliniz tuvalete gidince bir an mal mal tavana bakıyorsunuz, dilinizi damağınıza bastırıp şaklatırken aniden kapıdan dinlemeye karar veriyorsunuz çılgınca. yavaşça bu şeytani dürtüyü gerçekleştirmek için kalkıp kapıya yaklaşıyor ve dinliyorsunuz; aman allahım! o sesler de ne öyle! içeride kıyametler kopuyor! klozet parçalanıyor sanki! sevgiliniz içindeki tüm kötülükleri bir rahibe günah çıkartırcasına tuvaletinize çıkartıyor. bir an kötü hissedip salona dönüyorsunuz ve hiçbir şey olmamış gibi oturmaya devam ediyorsunuz. artık travma oldunuz ve önümüzdeki günler ve aylar boyunca bunun etkisinden kurtulamayacaksınız biliyorsunuz. kız arkadaşınız da makul bir zaman sonra çıkıyor tuvaletten. yanınıza gelip oturuyor ve 'aşkım' diyor. 'hı?' diyorsunuz az önceyi düşünerek. 'nerde kalmıştık hihi?' diyor şuh bir sesle, siz sadece susuyorsunuz. bir süre sonra erkeklik içgüdülerine teslim oluyor ve sevgilinizi öpmeye başlıyorsunuz. midenizde filler gibişirmiş gibi bir histen sonra olay iyice kızışıyor ve soyuyorsunuz sevgilinizi. tüm vücudunda dolaştırırken dilinizi inliyor o hafifçe. bir yandan meme uçlarını yavaşça okşarken bir yandan da aşağıdaki çiçeği kokluyorsunuz. o sırada sevgiliniz 'aşkım anal yapalım mı?' şeklindeki 500.000 lira değerindeki soruyu soruyor. joker hakkınız yok ve cevap vermek zorundasınız. ya 250.000 le yetinecek ve sadece çiçek koklayacaksınız ya da risk alıp bu enfes deneyimi yaşamayı o sırada sizin kadar isteyen sevgiliniz için 500.000'e oynayacaksınız. siz düşünürken sevgiliniz 'ama bir şartım var. evde krem olmadığından popiş deliğimi biraz yalaman lazım' diyor ve beyninizden vurulmuşa dönüyorsunuz. ve işte kader anı.

ne yapardınız?