/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
http://www.google.com.tr/...g2=aDbV8MbhzxD9_5z1MGBVJg
  1. 1.
    0
    YiNE PETROL KOKUYOR...
    Cephe ortaklığı, devleti ele geçirdikten sonra hemen memur kıyımına girişti. Bütün bakanlıklarda, ilerici, yurtsever ve namuslu devlet memurları görevlerinden alındı, yerlerine cephe militanları yerleştirildi.
    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, memur kıyımında en ön sırayı almıştır. Cephe hükümeti güvenoyu alır almaz, bakanlık odasına koşan Selahattin Kılıç, cumartesi-pazar dinlemeden Bakanlık Müsteşarı Teoman Köprülüleri görevinden almış, Köprülülerin kadrosunu da dağıtmıştı. Köprülüler, yabancı petrol şirketleriyle savaşa girişen bir namuslu devlet memuruydu. Bakan Kılıç, Köprülüleri bütün arkadaşlarıyla birlikte \"tasfiye\" etti.
    Kılıç, bakanlık içinde bu \"operasyonu\" tamamlayınca, Petrol Ofisine göz dikti. Petrol Ofisinin dağıttığı benzin istasyonlarının bir kısmı AP\'Ii işadamlannca işletilmekteydi. O günlerde, DP\'den istifa ederek, Demirel hükümetine güvenoyu veren Ordu Milletvekili Ata Bodur\'un oğlu tarafından işletilen benzin istasyonunun kira sözleşmesi uzatılmayınca, Petrol Ofisinin iki genel müdür yardımcısı hemen görevlerinden alındılar.
    Ata Bodur\'un oğlu Şükrü Bodur tarafından işletilen ve Ankara\'nın en işlek yeri Kızılay\'da bulunan benzin istasyonunun işletme hakkı, görevlerinden alınan genel müdür yardımcılarının yerlerine gelenlerin imzalarıyla, yeniden bu Demirel milletvekilinin oğluna verilmiş oldu. Petrol Ofisi Genel Müdür Yardımcıları, Mustafa Özyürek ve Fikret Büyükburç, Danıştayda açtıkları davaları kazandılar amma, atı alan Üsküdar\'ı çoktan geçmişti. Bakan Kılıç, Danıştay kararlarını çöp tenekesine attı.
    Kılıç, Bakanlık içindeki kıyım ve Petrol Ofisi atamalarından sonra, bakanlığına bağlı bulunan Petrol işleri Genel Müdürlüğünü de unutmadı. Buradaki üç devlet memuru, yabancı şirketlerle amansız bir savaşa girerek devletin haklarını koruyorlardı. Bu üç namuslu devlet memuru, Petrol işleri Genel Müdür eski Yardımcılarından Abdullah Kütküt, Akaryakıt Genel Müdür Yardımcısı Yıldız Gönenli ve Hukuk Müşaviri Birgül Kipoz\'dur.
    Abdullah Kütküt, Birgül Kipoz ve Yıldız Gönenli, görevlerinden alınarak bakanlık emrinde, görev alanları belirsiz \"raportörlük\" kadrolarına atanmışlardır. Kütküt, Kipoz ve Gönenli, Danıştaya iptal davası açmışlar ve yürütmeyi durdurma kararı almışlardır, amma kim dinler mahkeme kararını?.. Bakan Kılıç bunları da uygulamamıştır.
    Bu köşeden çok yazıldı: Petrol Yasası, Amerikalı hukukçu Max Ball tarafından hazırlanmıştı. Bu yasa, yabancı şirketlere, akıl almaz ayrıcalıklar tanımaktaydı. Bakanlıkta çalışan namuslu bürokratlar, ellerinden geldiği kadar yabancı şirketlere karşı devlet hazinesini korumaya çalıştılar.
    Her kim ki yabancı şirketlerle çalışmış, o çok geçmeden görevinden alınmıştır. Kütküt, Gönenli ve Kipoz bu kıyımının sadece üç yeni örneğidir.
    Yabancı petrol şirketleri, yıllarca \"afişe fiyat\" dedikleri fiyat üzerinden petrol satmışlardır. 1964 yılında Türkiye\'den başka hiçbir ülkenin, petrolü \"afişe fiyat\" denilen yüksek fiyattan satın almadığı anlaşılmıştır. Bakanlık içindeki namuslu bürokratlar, yabancı şirketlerin \"afişe fiyat\" yoluyla, büyük kârlar elde ettiklerini bildirerek, bakanlıktan bu konuda etkili önlemler almasını istemişlerdir.
    28.2.1974 tarihinde çıkarılan 7/7854 sayılı kararname ile \"afişe fiyat\" sorunu bir ölçüde çözümlenmiştir. Bu kararname ile birlikte devletin Mobil Şirketinden \"7.305.604.42\" dolar, BP\'den \"1.393.095.42\" sterlin alacağı doğmuştur. 17.12.1974 gün ve 7/9131 sayılı kararname ile devletin, 16.10.1973-1.10.1974 tarihleri arasında Mobil\'den \"2.714.695.54\" dolar, BP\'den \"632.215.53\" sterlin alacağı olduğu saptanmıştır.
    Yabacı petrol şirketlerinin zararına yol açan fiyat indirimi ile ilgili öneri ve görüşler, Abdullah Kütküt ve Yıldız Gönen-li\'nin imzalarını taşıyan 13.6.1975 tarihli raporla Maliye Bakanlığına bildirilmiştir. Kütküt ve Gönenli\'nin imzalarını taşıyan bu rapor, Maliye Bakanlığınca işleme konulmamıştır. Bu rapordaki görüşler uygulama olanağı bulsaydı, devletin 120 milyon dolaylarında kârı olacaktı, işte Kütküt ve Gönenli\'nin suçları...
    Yabancı şirketlerin, kârlarını azaltan kararnamelere karşı açtıkları davaları, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı adına, Hukuk Müşaviri Birgül Kipoz izlemiştir. Bu davalar reddedilmiş ve böylece devlet hazinesi yabancı şirketlere karşı korunmuştur. Birgül Kipoz\'un suçu da budur...
    Petrol konusu, cephe partililerinin neyin ve kimlerin milliyetçisi olduklarını ortaya koyan bir suçüstü tutanağı gibidir...
    (Cumhuriyet, 9 Haziran 1976)
    ···
  1. 2.
    0
    http://www.google.com.tr/...4349003,d.bGQ&cad=rja

    bu linkten komple kitabı indirebilirsiniz.
    ···
  2. 3.
    0
    adam isim vere vere, rapor ismi vere vere gibmiş. sonra da adamı bum amk.
    ···
  3. 4.
    0
    Önce "sunta" konusunu açıklayalım. Dünyanın hiçbir ülkesinde sunta adıyla bir orman ürünü bulunmamaktadır. Sunta, 1950 yıllarında kurulan ve adı "Suni Tahta Endüstrisi" olan bir firmanın kendi ürünlerine verdiği addır. Türkiye'de, "talaş" ve "yonga"dan yapılan "levha" ilk kez bu firma tarafından çıkarıldığından, "talaş ve yongadan levha", günlük dilde "sunta" olarak adlandırılmaktadır.
    ···
  4. 5.
    0
    her satırı dolu bilgi lan. her satırı amk
    ···
  5. 6.
    0
    adamın yazısından demirel'i çıkartın bizimkini koyun

    Ey Milli Selamet Partililer!.. Demirel'e destek oldukça öbür dünyada cayır cayır yanacaksınız. Demirel'i desteklemek için kaldırdığınız her el, Demirel ailesine milyonlar kazandıran çeşmenin kolunun çevrilmesine yardım edecektir.
    Ey, adlarına komando denilen başbuğcu gençler!.. Sizler sokaklarda vuruştukça, Yahya Demirel, Mıgırdıç Şellefyan ile birlikte milyonlar kazanıp isviçre'de, Türkiye'de gece kulüplerinde, büyük otellerde gününü gün ediyor. Titreyin ve kendinize dönün artık. Siz, Demirel ailesinin parayla tutulmuş "fedaileri" misiniz?!..
    Bunca idam sehpası, ihtilal, muhtıra, bunca kelepçe, bunca kanlı mezar taşlarından sonra, işte bir aile böyle, sıfırdan milyoner oluyor.
    Ey devlet yetkilileri, etkilileri, sizler de, evet sizler de anlayın bunları. Kime, ne için hizmet ettiğinizi anlayın. Anlayın artık!..
    Demireller, herkesin, "milli birlik ve beraberlik" gerekçeleri altında korumaya mecbur oldukları bir prensliğin adı mıdır yoksa?..
    ···