ve sonunda sevgilimin kankasını siktim

sene 2008 lisedeyim. ortam güzel her günümüz ayrı bir eğlence, okula ezgi adında bir kız geldi bizim mahalleye taşınmışlar. ezgi kaydını da bizim liseye almış. geldiği ilk gün etkilendim zaten kendisinden uzun düz saçları ince bilekleri kırmızı dudakları incecik beli kıvrımlı kalçaları kafamı döndürmüştü. dedim şimdi liselinin bir anlamı oldu işte

o 11/a da ben ise 11/b de idim. yakınlaşmak muhabbet etmek için somut bir adım gerekiyordu. devamlı kesiyordum tenefüslerde falan sabahları günaydın akşamları iyi akşamlar diyor, efendiliğimden taviz vermiyor gözüne girmeye çalışıyordum. o da çok mütevazı ve güzeldi zaten aklımı başımdan alan yanı buydu. diğer kezbanları gibi şımarık değildi yanına okulun en çirkini gelip selam dese muhabbet eder hal hatır sorar dışlamazdı. bu yönü beni kendisine bağlamıştı zaten

sana helal olsun mua goim 10 aydır am görmüyoruz lavuk sevgılınsın panpasını gibiyor ne diyim ki adaletini gibeyim dünya

edit:sevgili bahane

artık ufaktan muhabbete girmenin vakti gelmişti. öğlen arası tostunu alıp bahçeye çıktığı bir anda yanına oturacak selam diye lafa girip laf lafı açacaktı. öyle de oldu. tostunu alıp voleybol oynayanları izlemek için sahanın yanındaki masalardan birine oturdu. kuru kuru tost yiyecekti gönlüm el vermedi gittim kantinden buz gibi bir coca cola aldım pipeti de alıp yanına vardım afiyet olsun deyip kolayı yanına bıraktım. kuru kuru gitmez diye de ekledim küçük bir tebessümle yanına oturdum. ne gerek vardı ya dedi. hemen muhabbeti değiştirdim. nasıl okula alışa bildin mi falan sorular sormaya başladım güzel gayet iyi bir sohbet oldu aramızda.

kanka bahane ama anlat kanka severim seni taşşaklı yazarsın

çok kültürlü zeki akıllı dolu dolu harbi bir kızdı. gitgide bağlanıyordum ilk adım olarak arkadaş olmuştuk artık orası kesindi. çoktan yakıştırmalar başlamıştı. kütüphanede beraber konu araştırıyor, satranç kulubunde satranç oynuyorduk. artık okuldan sonra da buluşmaya başladık. hala arkadaştık ama telefonlar alınmış, gece 3 lere kadar aşk sohbetleri ve diğer muhabbetler yapılıyordu

artık ben ezgiye açılmanın en azından bu arkadaşlığa bir isim koymanın vakti geldiğini pazar gecesi 11:00 de mesaj olarak attım. yarın okuldan sonra buluşup kafeye gidelim mi diyerek formladım mesajı. tamam canım dediğinde onun da bana boş olmadığı çok belliydi.

rezerved

devam et la yarraaammm

rezervd de sen şimdi konustugun kızın knkasını gibicen galiba merakla bekliyorum

devam panpa dinliyoruz

pazartesi okulda buluştuk gidiyor muyuz dediğim de olumlu mesaj almamla biraz daha heyecanlandım. son ders saatinde ellerim titriyordu yaptığım provalar textler hepsi unuttum içimden geçenleri anlatacaktım. aşığım kızım sana diyecektim deliler gibi seviyorum seni !!!. varsın sen beni sevme ama sana olan duygularımında bilincinde ol diyecektim.

anlat kasabım anlat dinliyoruz

ben de dinliyorum panpa

devam et panpa dinliyoruz.

kanka bahane

zil çaldı. kapısında bekliyorum sınıfın, sırt çantasıyla belirdi. hadi dememle çıktık yola. uzak ücra bir kafeye zütürdüm bunu. başladık olağan muhabbete. o da durumu anlamış olacak ki e nediyeceksin bana dedi. yanaştım biraz yanına elini verir misin dedim, aldım elini elimin üstüne ezgi dedim ; ben seni ilk gördüğümden beri kalbim ile göğüs kafesim arasında soğuk bir gibışma oluyor. galiba ben sana aşık oldum. bunu kelimelerle anlatmak inan zor sana olan duygularımı bilmiyorum senin bana olan duyguların ne derece belki beni sadece bir arkadaş olarak görüyorsun ; ama benim sana olan duygularımı bil. ben seni hiç bir zaman diğer kızlar gibi görmedim göremedim daha doğrusu... bla bla anllatım da anlattım. kızardı bu ben ne diyeceğimi bilemiyorum ama sana çok alıştım dedi. geceleri seni düşünüyorum ama bu aşk mı sevgi mi bilmiyorum ama sensiz olmaktan da korkuyorum dedi. sarıldık kısa bir süre. biraz gözlerimiz doldu. kahveyi falan döktüm ben o ara

hızlı anlat muallaknin evladı

anlat oç bunları okuyarak zaman harcayacak kadar ezik bir insanım