1. 1.
    0
    (bkz: ) (bkz: ) (bkz: ) (bkz: ) (bkz: )
    ···
  1. 2.
    0
    -çişini
    -kakasını
    -dersini (liseli mod)
    -işini (normal mod)
    -@1'i (inci mod)
    -kek (anne mod)

    niye yazdım lan ben bunları. açacağım başlığı gibeyim dengem bozuldu.
    ···
  2. 3.
    0
    düşünmenin tamamıdır yapmak. yapınca düşüncenizi somut ayaklıklarla desteklemiş oluyorsunuz.
    ···
  3. 4.
    0
    mani yapmak mesela=Mani Bak Yaptım
    ···
  4. 5.
    0
    zaman ister.
    ···
  5. 6.
    +1
    1. -i Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek
    "Her görevi ayrım gözetmeden aynı titizlikle yapmak başarının sırrıdır." - Ç. Altan
    2. nsz Olmasına yol açmak
    "Durgun sular sıtma yapar."
    3. nsz Yol almak
    4. Onarmak, tamir etmek
    "Bozulan saatimi saatçi yaptı."
    5. nsz Bir şeyi başka bir şey durumuna getirmek
    "Ayrıca terbiye edeceğim, onu yaman bir polis köpeği yapacağım." - R. H. Karay
    6. Bir dileği, bir isteği yerine getirmek, uygulamak, ifa etmek
    "Şu işi yapıver diye yalvarmıştı da enişte engel olmuştu." - S. M. Alus
    7. nsz Bir düşünceyi, bir davranışı, bir isteği işe dönüştürmek, gerçekleştirmek
    "Elimi ağzına zütürerek sus işareti yaptım." - R. H. Karay
    8. Düzenli bir duruma getirmek
    "Yatak yapmak. Yolu yaptılar."
    9. nsz Üretmek
    "Ayakkabı yapmak."
    10. nsz Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak
    "Koşu yapmak. Sarsıntı yapmak."
    11. nsz Salgılamak, çıkarmak
    "Tükürük bezleri tükürük yapar."
    12. -e Dışkı çıkarmak
    "Çocuk, altına yapmış."
    13. Gerçekleştirmek
    "ilk ve ortaöğrenimini Anadolu'da yapmıştır." - Y. Z. Ortaç
    14. Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek
    "Ben adamı ne yaparım biliyor musun?"
    15. -i, -e Evlendirmek
    "Bu kızı sana yapacağız."
    16. yardımcı fiil Bir durum yaratmak
    "Fırının harlı ateşi yanaklarını pembe pembe yapmıştı." - N. Araz
    17. yardımcı fiil Edinmek, sahip olmak
    "Servet yapmak. Altın yapmak."
    18. yardımcı fiil Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek
    "Onu da Üsküdar'daki ambar memuru yapmak suretiyle daireden uzaklaştırdı." - H. Taner
    19. nsz Davranmak, hareket etmek
    "iyi yapmıyorsunuz, çocuğu çok azarlıyorsunuz. Uyumuş gibi yapmak."
    20. nsz Olmak
    "Bu kış çok soğuk yaptı."
    ···
  6. 7.
    0
    istemiyorum
    ···