1. 1.
    +34 -6
    yıl 1993. tunceli ilinin, ovacık ilçesinin, yeşilyazı köyünde annem ve babamın tayin münasebetiyle bulunuyorduk.
    ay veya günü hatırlamıyorum, bir gün köyün sağlık ocağında annemin hafta sonu nöbet günüydü. ben, annem, annemin bi arkadaşı ve onun benim yaşlarımda ufak çocuğu sağlık ocağının giriş kısmında oturuyorduk. köyüm sağlık ocağı, jandarma karakolunun 80 - 100 metre uzağındaydı.

    ardından silah patlama sesi geldi. annem beni tuttuğu gibi binanın kömürlüğüne zütürmüştü. tahmin edeceğiniz üzere çatışma çıkmıştı.

    babam yoktu o sıralar yanımızda çünkü görevi gereği karakol dışarısında bi köye gitmişti.

    saat 4-5 civarı muhtemelen 1 saat sonra hava kararacaktır. dışarıdaki kurşun sesleri adeta yağmur damlasının çıkardığı sesler kadar yoğun. aradan bir saat filan geçiyor. ardından sağlık ocağının bacasına roket isabet ediyor ve tavan neredeyse çökecekmiş gibi oluyor. annem beni tekrardan tutarak bu sefer binanın 1. katında bulunan tuvaletine sokuyor. tuvalet alafranga. annem üzerindeki hırka yada ceket (her neyse) tuvaletin içerisine örtüyor ve ufak bedenimi içine yerleştirip ardından üzerime kaplanıyor. çünkü tek çocuğuna tek bir kurşun parçasının dahi gelmesini istemiyor ve şayet kurşun gelse dahi önce kendi bedenine saplanacak fakat oğluna değmeyecekti.

    ardından bir süre daha geçiyor ve içeri bir grup insan giriyor. ayak sesleri gayet net. annem ağzımı kapatarak çıt sesi dahi çıkarmamamı sağlıyor. zaten bende şok geçirdiğim için bırakın ses çıkarmayı nefes dahi zor alıyordum. ardında o bi grup adam çıkıyor.

    yine bir süre daha geçiyor ve silah sesleri kesiliyor. ardından yine ayak sesleri ve bu sefer bize sesleniyorlar; yenge hanım nerdesiniz, biziz jandarma. çatışma bitti annem hemen buradayız der ve beraber çıkarız.

    ben hala şoktayım ve etraftaki bir sürü üniformalı askerlere bakıyorum. tek tek yüzlerini inceliyorum. fakat babamı göremiyorum. ve şoktan dolayı saatler boyunca tek kelime dahi etmeyen ben birden bire baba baba diye bağırarak ağlamaya başlıyorum.
    dışarıda bir ilçe nüfusu kadar kurşun atılmıştı ve ardından o kadar askerin arasında babam yoktu. aklıma başka ne gelmesi beklenebilirdi ki??

    aradan biraz zaman geçiyor ve yüzü isten dolayı simsiyah olmuş birisi, yüzünde ufak bi tebessümle bana doğru yaklaşıyor. çatışma sırasında sol baldırından yaralandığı için aksayarak yürüyor fakat yinede beni kucağına alıyor. ve benim gözümde insanlık tarihinin en güven dolu cümlesi dökülüyor ağzından; bişey yok oğlum, hepsi geçti. hepsini öldürdük. işte o an ben güvendeydim. ve bana zarar verebilecek tek şey muhtemelen meteor düşmesi olacaktır.

    her neyse sonuç olarak çatışma biter ve etraf yatışır. destek birlikler gelir vb.

    fakat babam sinirlidir. çünkü küçük oğlu ve eşi böyle bi olayı yaşamayı hak etmemişti. yada şehit olan artvin/şavşatlı askeri ölmeyi hak etmemişti, çünkü yaşı çok gençti ve görmesi gereken daha çok fazla yer vardı.
    babam hala sinirliydi, içine sindiremiyordu bi türlü bu çatışmayı. yıllar sonra anlattığına göre;
    babam bişey farkeder. köy hanelerinin bir bölümü olaydan 1-2 gün önce boşalmıştır. bunun tek bir anlamı olabilirdi; terör örgütüyle bağlantılıdırlar.
    ama bu insanların cezalandırılması gerekmez mi??
    postasına emir verir; boş bir bidon ve hortum buluyorsun. benim arabadan benzin çekip bidona doldurup bana getiriyorsun.
    bu arada arabamızıda hatırlıyorum. eski bi volkswagen jetta arabamız vardı. rengi yeşilin bi tonuydu. ve çok güzeldi. fakat o araba çatışma sonrası, makarna süzmekte kullandığımız elekten farksızdı. ve eminim o güzel arabamızda böylesine bi hale bürünmeyi hak etmemişti.
    babam hala ama hala sinirlidir ve bişeyler yapmalıdır. o anki pgibolojiye göre adalet az da olsa sağlanabilirdi.
    bidonu alır ve boş evlerin camlarını kırıp içine benzin döker ve yakmaya başlar.
    adelet göreceli bi kavramdır ve babam kendi açısından adaleti sağlamıştır. bana göre de yapılması gerekeni yapmıştır.

    son olarak şunları söylemek isterim:

    1993 yılınında bir grup içest ilişki ürünü insan, köyün yerli halkına, orada çalışan devlet memurlarına, vatani görevini yapmakta olan askerlere ve benimde dahil olduğum küçük çocukları öldürmek istemiştir. peki ama amaç nedir?? nedir yani??
    özerk bi bölge mi?? yada bağımsızlık mı?? peki türk milletinin tarihinde, üç beş çakal yüzünden toprak verdiği gibi bi örnek var mı??

    her neyse, en azından şunu tüm samimiyetimle söyleyebilirim; bu yaşadığım deneyimi, ömrüm boyunca unutmayacağım.
    ···
  1. 2.
    0
    beyler bunun özeti olmaz maalesef.
    yaşadıklarımı yalın bir dille yazmaya çalıştım.
    ···
  2. 3.
    0
    kopyala yapıştır terk
    ···
  3. 4.
    0
    @3 birebir yaşadığım bir olay. ister inanın ister inanmayın.
    ···
  4. 5.
    0
    sonuna kadar okudum amk babam ve oğlum filminde bile ağlamamıştım gözümden yaş geldi
    ···
  5. 6.
    0
    hepsini okudum şuku verdim amk
    ···
  6. 7.
    0
    ağzıma sıç
    ···
  7. 8.
    0
    @5 amaç kimseyi ağlatmak değil, sadece bir zamanlar yaşanan gerçekleri sizlere haberdar etmek istedim.
    ···
  8. 9.
    0
    ayrıca dikkat ettiyseniz bazıları gibi parça parça değil bir bütün olarak yazdım yaşadıklarımı. belki bu şekilde daha az okunacaktır ama bu sayede kimseyi bir başlığı takip etmek gibi bir saçmalığa zorlamadım.
    ···
  9. 10.
    0
    rezerve
    ···
  10. 11.
    0
    ulan okunması için illa parça parça mı yazsaydık hayret bişey.
    ···
  11. 12.
    0
    okuyanlar bi zahmet fikir ve görüşlerini yazsınlar.
    olumlu veya olumsuz fark etmez.
    ···
  12. 13.
    0
    up up up
    ···
  13. 14.
    0
    up up up
    ···
  14. 15.
    0
    okuycam panpa bi ara
    ···
  15. 16.
    0
    yine up up up
    ···
  16. 17.
    0
    bi de zahmet olmazsa okuyanlar bi uplarsa sevinirim.
    ···
  17. 18.
    0
    harbi okudum helal olsun diyorum
    ···
  18. 19.
    0
    Boşaldım
    ···
  19. 20.
    0
    up up up
    ···