/i/Tespit

  1. 1.
    +41 -4
    pringles yemek fazla tuşlu uzaktan kumandalar atari yerine bilgisayar olması sapları renkli çatal kaşık bıçak takımları bianchi marka bigiblete sahip olmak 36'lı monami pastel boya seti metal kutulu faber castell kuru boyaları herkeste şahin varken doğan slx'e binmek lc waikiki'den giyinmek kivi yemek muz zütürmek' evin içinde merdiven olması ve tabii ki ışıklı spor ayakkabıları action-man sahibi olmak desenli peçeteler almanya'dan çikolata getiren akrabalar akülü araba! bunlar zenginlik belirtileridir amk aksini iddia edeni zütten gibeyim
    ···
  1. 2.
    +17 -1
    hep 6lı suluboya takımım oldu, 12yi bile göremedim:(
    ama hiçbişey de kırmızıyla beyazı karıştırıp pembe yapmanın mutluluğunu vermedi.
    ···
    1. 1.
      +22
      ben 8 de kaldım, o ten rengi pastel boyası olanı cocuğu hep dövmek istedim aq bizim yaptığımız resimdeki karakterler ya anemi hastası ya da zeyciydi amk ;((
      ···
      1. 1.
        +7
        Bende 3 ana renk vardi digerlerini karistirip elde elderdim amk
        ···
      2. 2.
        +1
        @1 virgül kulan huur çocuğu virgül. yeterince uzun değilmiş gibi bide kafa gibici yazmışsın
        ···
      3. 3.
        +1
        Hepsi vardı bende
        ···
      4. diğerleri 1
  2. 3.
    +2
    rotring uçlu kalemler(ilk çıkan ince versiyonları) ilkokuldayken ne çok istemiştim.
    şimdi acısını çıkardım ama evde koleksiyonu var
    ···
  3. 4.
    +2 -4
    anka sözlükten çalıntı eksi
    ···
  4. 5.
    +1
    biz kinetixle futbol oynarken onlar kırmızı pumalarıyla oynarlardı. biz gazetenin verdiği sulu boyalarla resim yaparken onlar guaj boyalarla uğraşırdı bize karne hediyesi bi dondurma onlara en kral robotlar alınırdı.
    ···
  5. 6.
    +1
    düşündüm de hiçbiri olmadı lan :(
    ···
  6. 7.
    +1
    @7 aynen
    ···
  7. 8.
    +1
    babam monami 8li getirdi diye aglamıştım lan küçükken :((
    ···
  8. 9.
    0
    akülü arabayı unutmuşsun panpa
    ···
  9. 10.
    0
    allahuma dediğin gibi çocukluk geçirdim ama şu an meteliğe kurşun atıyordum hatta dur sana fazlasınıda ekliyim ozamanlar şu fosforlu elbiseler yoktu daha doğrıusu sadece avruada vardı daha varaşa düşmemmiti onları giymek uzakdan kumandalı araba vcd player
    ···
  10. 11.
    0
    aküllü araba hep içimde kalmıştı lan. rahmetli babam çok almak istemişti de pahalı diye alamamıştık. ben oğluma alabliirim inşallah
    ···
  11. 12.
    0
    reserved
    ···
  12. 13.
    0
    @14 kes lan huur çocuğu gibtirgit tdkmı burası züt!
    ···
  13. 14.
    0
    bende bunlar vardı lan renkli plastik çatal bıçak yoktu , şahinimiz yoktu , renault springe binerdik , evin içinde merdiven yoktu dublexlere ve villalara çok özenirdim, babam ara sıra yurt dışına gider çikolata getirirdi, bianchi marka yerine bisan marka bigibletim oldu bu daha güzel diye milleti inandırmıştım hep . ama onun dışındakiler vardı , mütevazydik şimdiki gibi görgüsüz huur çocuklarından değildik .neyim varsa paylaşırdım. ha bide 21 yaşındayım hep zengin binlerinin etrafında büyüdüm hala bi çocuğa hediye almak için gittiğim zaman o akülü arabalara bakıp iç çekerim amk , bide en çok üzüldüğüm şey ilk bigibletimin pedallarını ağır ağır çevirirken birden pedalın kılıdığını görmüştüm , düştüm sonra hoşlandığım kız yanıma gelip teselli etmişti , soy adını bilsem ve faceden bulsam gider ayarlarım nasıl içimde kaldıysa artık . Ayrıca şu an duş almam ve yarınki mülakat için uyumam gerekirken bunları yazıyorum . amk yıllardır hatırlamadığım şeyler gözümün önüne geldi kötü oldum lan bi an .vay amk.
    ···
  14. 15.
    0
    Hepsi vardi hepiniz geberin amini gibtiklerim
    ···
  15. 16.
    0
    muz hariç haklısın
    o değilde insana o zaman çok koyuyordu be.
    özellikle action man çok istemiştim amk.
    ···
  16. 17.
    0
    nasıl bi çocukluk yaşadın amk. asdfghjklşi,
    ···
  17. 18.
    0
    Bizim mahallede de bu piclerden 1 tane vardı amk anlatrdı habire action man falan hava yapardı bigiblet bilgisayar falan biz top oynardik aşşalarda bunun babası hediye alir gotururdu buna bakardık amk akülü falan zaten icimde kaldı bunlar tatile gderdi amk otele falan anlatrdı dönüste biz de dinler hayal kurardik amk
    ···
  18. 19.
    +1
    evimiz 2 katlıydı. doğan slx vardı. en sevdiğim meyve muz hep yerdim. her akşam babam pringles getirirdi ve bana verdiği kağıt 1 lirayı kalp kumbarama sıkıştırırdım. almanyadan kimse gelmese de dedeme çikolata yollayanlar hep vardı. ışıklı spor ayakkabılarıma bayılırdım. diğerleri olmadı zira ben ilkoul 2. sınıftayken babam iflas etti annemle ayrıldılar ben şuan annemle yaşıyorum 21 yaşındayım ve zengin değiliz. orta halli diyelim. hayatın dıbına koyim nerden nereye birşeyiniz varsa değerini bilin amk çocukları. eski evimizden aklımda kalan tek anım nedir biliyor musunuz içimden geldi amk anlatıyorum.

    93 doğumluyum anlaşılsın diye söylüyorum.
    bir gün hayal edin ilkokul 2. sınıfa gidiyorsunuz anneniz sizi okuldan almış eve getiriyor.
    evinizin merdivenlerinden çıkarken evinizde yabancı bir sürü adamın eşyalarınızı taşıdığına, zütürdüğüne şahit oluyorsunuz. annenize ne oluyor diye sorduğunuzda cevap alamıyorsunuz. dedenize gidiyorsunuz. eviniz boşaldığında üzüldüğünüz tek şey bilgisayarın içinde takılı kaldığı için zütürülmüş olan diablo II nin 2. cd si oluyor. dıbına koyayım yine üzüldüm ama ilk defa bunu dışa vurdum rahatladım. hala bunu okuyorsan sen bin adamsın ama ben herhalde gibsen okumazdım..
    ···
  19. 20.
    +1
    Virgül ( , )

    1. Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına konur:

    Fırtınadan, soğuktan, karanlıktan ve biraz da korkudan sonra bu sı­cak, aydınlık ve sevimli odanın havasında erir gibi oldum. (Halide Edip Adıvar)

    Sessiz dereler, solgun ağaçlar, sarı güller

    Dillenmiş ağızlarda tutuk dilli gönüller (Faruk Nafiz Çamlıbel)

    Zindana atılan mahkûmlar gibi titreşerek, haykırarak geri geri kaçmaya uğraşıyorduk. (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

    Köyde kim çaresiz kalırsa, kimin işi bozulursa istanbul yolunu tutar. (Ömer Seyfettin)

    2. Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur:

    Umduk, bekledik, düşündük. (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

    3. Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için konur:

    Saniye Hanımefendi, merdivenlerde oğlunun ayak seslerini duyar duymaz, hasretlisini karşılamaya atılan bir genç kadın gibi koltuğundan fırlamış ve ona kapıyı kendi eliyle açmaya gelmişti. (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

    4. Cümle içinde ara sözleri veya ara cümleleri ayırmak için ara sözlerin veya ara cümlelerin başına ve sonuna konur:

    Zemin bu kadar koyu bir kırmızıya dönüşünce, bir an için de olsa, belirginliğini yitiriverdi sivilceleri. (Elif Şafak)

    Şimdi, efendiler, müsaade buyurursanız, size bir sual sorayım. (Atatürk)

    5. Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler arasına ko­nur:

    Akşam, yine akşam, yine akşam,

    Göllerde bu dem bir kamış olsam! (Ahmet Haşim)

    6. Tırnak içinde olmayan alıntı cümlelerinden sonra konur:

    Adana’ya yarın gideceğim, dedi.

    Aç karnına sigara içmekle hiç de iyi etmiyorsun, dedi. (Necati Cumalı)

    7. Konuşma çizgisinden sonraki alıntı cümlesinin bitimine konur:

    – Bu akşam Datça’ya gidiyor musunuz, diye sordu.

    8. Edebî eserlerde konuşma bölümünden önceki ifadenin sonuna konur:

    Bahçe kapısını açtı. Sermet Bey’e,

    – Bu anahtar köşkü de açar, dedi. (Ömer Seyfettin)

    9. Kendisinden sonraki cümleye bağlı olarak ret, kabul ve teşvik bil­diren hayır, yok, evet, peki, pekâlâ, tamam, olur, hayhay, başüstüne, öyle, haydi, elbette gibi kelimelerden sonra konur: Peki, gideriz. Olur, ben de size katılırım. Hayhay, memnun oluruz. Haydi, geç kalıyoruz.

    Evet, kırk seneden beri Türkçe merhale merhale Türkleşiyor. (Yahya Kemal Beyatlı)

    10. Bir kelimenin kendisinden sonra gelen kelime veya kelime grup­larıyla yapı ve anlam bakımından bağlantısı olmadığını göstermek ve anlam karışıklığını önlemek için kullanılır:

    Bu, tek gözlü, genç fakat ihtiyar görünen bir adamcağızdır. (Halit Ziya Uşaklıgil)

    Bu gece, eğlenceleri içlerine sinmedi. (Reşat Nuri Güntekin)

    11. Hitap için kullanılan kelimelerden sonra konur:

    Efendiler, bilirsiniz ki hayat demek, mücadele, müsademe demektir. (Atatürk)

    Sayın Başkan,

    Sevgili Kardeşim,

    Değerli Arkadaşım,

    12. Sayıların yazılışında kesirleri ayırmak için kullanılır: 38,6 (otuz sekiz tam, onda altı), 0,45 (sıfır tam, yüzde kırk beş)

    13. Metin içinde art arda gelen zarf-fiil eki almış kelimelerden sonra konur:

    Ancak yemekte bir karara varıp, arkadaşına dikkatli dikkatli bakarak konuştu.

    UYARI: Metin içinde zarf-fiil eki almış kelimelerden sonra virgül konmaz:

    Cumaları bahçede buluştukça kıza kendisinin adi bir mektep talebesi olmadığını anlatmaya çalışıyordu. (Halide Edip Adıvar)

    Şimdiye dek, ben kendimi bildim bileli kimse Değirmenoluk köyünden kaçıp da başka köyde çobanlık, yanaşmalık etmedi. (Yaşar Kemal)

    Meydanlığa varmadan bir iki defa ismail kendisini gördü mü diye kahveye baktı. (Necati Cumalı)

    14. Özne olarak kullanıldıklarında bu, şu, o zamirlerinden sonra konur:

    Bu, benim gibi yazarlar için hiç kolay olmaz.

    O, eski defterleri çoktan kapatmış, Osmanlıya kucağını açmıştı. (Tarık Buğra)

    15. Kitap, dergi vb.nin künyelerinde yazar, eser, basımevi vb. maddelerden sonra konur:

    Falih Rıfkı ATAY, Tuna Kıyıları, Remzi Kitabevi, istanbul, 1938.

    Yazarın soyadı önce yazılmışsa soyadından sonra da virgül konur:

    ERGiN, Muharrem, Dede Korkut Kitabı, Ankara, 1958.

    UYARI: Metin içinde ve, veya, yahut, ya ... ya bağlaçlarından önce de sonra da virgül konmaz:

    Nihat sabaha kadar uyuyamadı ve şafak sökerken Faik’e bol teşek­kürlerle dolu bir kâğıt bırakarak iki gün evvelki cephe dönüşü kıyafeti ile sokağa fırladı. (Peyami Safa)

    Ya şevk içinde harap ol ya aşk içinde gönül

    Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahut gül! (Yahya Kemal Beyatlı)

    UYARI: Tekrarlı bağlaçlardan önce ve sonra virgül konmaz:

    Hem gider hem ağlar.

    Ya bu deveyi gütmeli ya bu diyardan gitmeli. (Atasözü)

    Gerek nesirde gerek nazımda yeni bir söyleyişe ulaşılmıştır.

    Siz ister inanın ister inanmayın, bir gün bile durmam.

    Ne kız verir ne dünürü küstürür.

    Bu kurallar bugün de yarın da geçerli olacaktır.

    UYARI: Cümlede pekiştirme ve bağlama görevinde kullanılan da / de bağlacından sonra virgül konmaz:

    imlamız lisanımız düzelince, lisanımız da kafamız düzelince düzele­cek çünkü o da ancak onlar kadar bozuktur, fazla değil! (Yahya Kemal Beyatlı)

    UYARI: Metin içinde -ınca / -ince anlamıyla zarf-fiil görevinde kulla­nılan mı / mi ekinden sonra virgül konmaz:

    Ben aç yattım mı kötü kötü rüyalar görürüm nedense. (Orhan Kemal)

    Öyle zekiler vardır, konuştular mı ağızlarından bal akıyor sanırsın. (Attila ilhan)

    UYARI: Şart ekinden sonra virgül konmaz:

    Tenha köşelerde ağız ağıza konuşurken yanlarına biri gelecek olursa hemen susuyorlardı. (Reşat Nuri Güntekin)

    Gör gözlerinle de aklın yatarsa anlatıver millete. (Tarık Buğra)
    Tümünü Göster
    ···