şiirlerden en sevdiğimiz kısımları yazalım

Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım

Yaşananlar zamana karışır
Ve insan yeni acılar için
Geçmiş acılara alışır.

Bir tek aşk yoktur acıya garketmesin
Bir tek aşk yoktur kalpte açmasın yara
Bir tek aşk yoktur iz bırakmasın insanda
Ve senden daha fazla değil vatan aşkı da
Bir tek aşk yok yaşayan gözyaşı dökmeksizin
Mutlu aşk yoktur ama
Böyledir ikimizin aşkı da

Ya sen! ey sen! Esen dallar arasından
Bir parıltı gibi görünüp kaybolan
Ne istersin benden akşam saatinde?
Bir gülüşü olsun görülmemiş kadın,
Nasıl ölümsüzsün aynasında aşkın;
Hatıraların bu uyanma vaktinde
Sensin hep, sen, esen dallar arasından.

Yalnız kaldınız sanırsınız,
Biliyorum.
Yalnız bırakılmışsınız,
Biliyorum.
Ötesi yok.
.
.
.
.
.
Ötesi var:
Yalnızlık
Müziğin bile seni dinlemesidir.
Yalnızlık
insanın kendine mektup yazması
Ve dönüp-dönüp onu okuması
Yalnızlığın da ötesidir.

'seni seviyorum aysel git başımdan'

Düşmezse düşmesin yakamızdan ölüm
Bizim de üstümüze güneş doğacak gülüm
Gülüşüne bir kurşun sıksada ölüm
Unutma ki umuda kurşun işlemez gülüm

Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
.
.
.
.
Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni
Gelme, artık neye yarar?

ne sen brütüssün
ne de ben sezarım
ne ben sana kızarım
ne de zatın zahmet edip bana küssün

@32 hewal weli kanık xd xd xd

Çok üşürdük,hep üşürdük, üşümekti bütün yaşadığımız.
Üşürdü ellerimiz, aşkımız,sonsuz uzun sakallarımız.
.
.
.
Tükenir incin diriliği kaşıntımızın bir gün.
Bir Kalır uzun kitaplarda anısı, çok Üşüdüğümüzün.

up up up

@32 güldürdü

@32 koptum bin

halbuki aşk, başka ne olsundu hayatın mazereti

Reserve

bana yar olmayan devr-i devranin,
izzet-i ikramini gibeyim.
yansin bu muallakler,
su veren itfaiyenin hortumunu gibeyim
ben delimiyim?
mecnun gibi bir am icin cöllere düseyim,
verirse versin , vermezse leyla´yi da gibeyim

yort savul

diyarbakır'ı dinliyorum gözlerim kapalı
önce hafifte bir rüzgar esiyor
kuzey ırak taraflarından
sallanıyor kaçak elektrik telleri
fazla uzakta değil hemen burada
hevaller halay çekiyorlar
diyarbakır'ı dinliyorum gözlerim kapalı

diyarbakır'ı dinliyorum gözlerim kapalı
kuşlar geçiyordu aslında bir zamanlar
hevaller onları taşlayana kadar
biraz sonra molotoflar çıkartılıyor ceplerden
bir karakolun aşağıya iniyor camları
diyarbakır'ı dinliyorum gözlerim kapalı

diyarbakır'ı dinliyorum gözlerim kapalı
cıvıl cıvıl kent merkezi
cibili şak şak hevaller
kaçak mazot dolu avlular
çatışma sesleri geliyor sokaklardan
güzelim bahar rüzgarında kürt kokuları
diyarbakır'ı dinliyorum gözlerim kapalı

diyarbakır'ı dinliyorum gözlerim kapalı
başımda molotofun açtığı yarık
bercelci gavatlarıyla loş bir şehir
dinmiş çatışmadan arta kalan kovanlarla
büyük bir korku içinde
diyarbakır'ı dinliyorum gözlerim kapalı

diyarbakır'ı dinliyorum gözlerim kapalı
bir gavat geçiyor kaldırımdan
küfürler, hakaretler, tekme atmalar
aslında martı sanmıştım uzaktan
bu insan olmalıymış meğer
simidi sakladım sinsice arkama
diyarbakır'ı dinliyorum gözlerim kapalı

diyarbakır'ı dinliyorum gözlerim kapalı
bir kuş çırpınıyor elinde başı kesilmiş
oyun bdp'ye mi değil mi bilmiyorum
kaşların kalın mı ince mi görmüyorum
güneş doğuyor esrar tarlalarının arkasında
elindeki molotoftan anlıyorum
diyarbakır'ı dinliyorum gözlerim kapalı

bugun 23 nisan
neşe doluyor insan