1. 1.
    +3 -1
    yazıyı okumaya üşenip soru soracak olanlara da cevap verebilirim binler

    muhabbet kuşları özellikle bizim gibi yalnız adamların muhakkak ihtiyacı olan cana yakın bir arkadaştır. onu kendinize alıştırdığınızda yalnızlıktan asla sıkılmazsınız çünkü onlar gibindirik insanlardan farklıdır. sevinirseniz sevinirler, üzülürseniz üzülürler. neyse muhabbet kuşu besleyenlere ve beslemek isteyenlere konuyu dağıtmadan anlatmaya başlıyorum.

    muhabbet kuşunuzu seçerken yavru olmasına dikkat edin. 1-2 aylık olsun. hayvan pasajlarında makul fiyatlara bulunabiliyor zengin işi değil bu iş. evde en çok bulunduğunuz odanın bir köşesine koyun kafesi. ilk 8-10 gün kafesten çıkarmayın. bulunduğu odayı kafesten gözlemleyecek. bu sürenin sonunda yavaş yavaş kafesin kapısını açmaya başlayın. avucunuza yem alarak kafesin içine uzatın yavaşça. ona yemini elinizle yedirin. onunla konuşun sürekli adını söyleyin ki hem adına, hem sesinize alışsın. akşamları parmak alıştırması yapın. yani kuş kafeste dururken işaret parmağınızı yan şekilde kuşun göğsüne yasladığınızda kuş otomatikman parmağınıza çıkacaktır. sonra yavaşça kafesten çıkarıp diğer işaret parmağınıza aynı şekilde alın kuşu böyle böyle merdiven tırmanır gibi alıştırın kuşu elinize.

    tabi bütün bunları yaparken ona sevgi göstereceksiniz, kafesinin bakımını falan güzel yapacaksınız. akşamları omzunuza koyup odanın içinde dairesel bi şekilde tur atın. odanın içinde gezerken bi yandan da başınızı hafifçe kuşa çevirerek konuşun mırıldanın. onun kulağı hep sizdedir can kulağıyla sizi dinler. omzunuzdayken onunla konuşmanız size daha çabuk ısınmasını sağlar.

    not: alıştırmaları akşamları yapın dememin sebebi, kuş uçup vitrinin üstüne ya da avizeye konarsa ışıkları kapatıp onu ordan alabilirsiniz. karanlıkta kör olurlar. sabah kafesten çıkarıp kuşu kaçırırsanız çok zor yakalarsınız. kuşu çok yorarsınız ve sizden ürker ona saldırıyosunuz diye.

    yaklaşık 1-2 ay içinde kuş sizin en iyi dostunuz olacaktır. benim de bi kuşum vardı adı co idi. şimdi rahmetlik. ortalama bi inciciyi bilirsiniz amk tüm gününü evde pc başında geçiren uyuşuğun teki amk. o zor günlerimde bana çok yardımcı oldu. öyle iyi arkadaşlık yapıyordu ki, dışardaki insanların sahte suratlarından soğudum. adını biliyordu, parmağımı kaldırınca nerde olursa olsun uçup parmağıma konuyordu, parmaklarımla güreşiyordu, parmağıma tutunarak ters durup artistik hareketler yaparak beni eğlendiriyordu. bazen eve yorgun argın dönüp kendimi salondaki kanepeye atınca direk başıma üşüşüyordu hiç halim yok elimle kovuyorum o geri geliyor benle oynamak istiyor. senin konuşmalarını duydukça o da mırıl mırıl konuşuyor. ölmeseydi yavaş yavaş cümle kurmaya bile başlayacaktı amk.

    kafanızda kalan soruları sorabilirsiniz beyler bu başlıkta ilgilenecem özel olarak

    mekanın cennet olsun co, bu yazımı sana armağan ediyorum

    özet: kuş beslemeye niyeti olmayanlar okumasın amk niyeti olan zaten okur
    ···
   tümünü göster